1. 1.
    0
    [oku! pişman olursan ana avrat küfür et.]

    kuranı kerimin bu kadar farklı anlamlara
    gelmesinin sebebini uzun uzun düşündüm. okudum, araştırdım, birçok meal ve tefsr inceledim, bazı hocaların ayet ayet tefsir vaazlarını izledim.
    şunu gözlemledim:
    kişiliğin, zihniyetin, toplum zihniyeti, dönem koşulları vs. nasılsa okuduğun kelimeden çıkardığın anlam ona göre oluyo.
    tabi bu söylediğimi kuranı kerimin mealini okuyup gözlemlemeniz mümkün olmaz. çünkü o çeviriyi yapanın zihniyeti ve bakış açısı nasılsa ona göre anlamlandırır ona göre çeviri yapar.ama orijinal kuranı kerimi okursanız emin olun bir ayetten genel çerçevesi dışına çıkmaksızın kafanıza göre anlam çıkarmanız mümkün.
    benim fikrime göre tanrının kuranı kerimi arapça olarak indirmesinin sebebi bu. eğer herşey keskin çizgilerle belirtilmiş olsaydı ve yoruma açık uçlar bırakılmasaydı kuranı kerim geldiği coğrafyada en fazla 250-300 yıl hüküm sürerdi ve sonra kimse inanmazdı.
    değişen toplum normlarına ve faklı coğrafyalara binlerce yıl ayak uydurabilmesi için böyle yoruma açık olması gerekir.
    mesela bir örnek vereyim:
    nisa suresi 34. ayet.
    elmalılı hamdi yazır:
    _ erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. çünkü allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır. bir de erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar. iyi kadınlar, itaatkar olanlar ve allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. bunlar da fayda vermezse dövün. eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. çünkü allah çok yücedir, çok büyüktür_
    daraba kelimesi. arapçada 20 anlama gelmektedir. kuranı kerimde 11 anlamda kullanılmaktadır.
    bazı anlamları şunlardır:
    yeryüzünde gezmek
    ticaret yapmak
    savaşmak
    dövmek
    sefere çıkmak
    çıkmak
    çıkarmak
    boşamak
    ayırmak
    ayrılmak
    bas git(arapçada kullanılan)
    yallah(arapçada kullanılan)
    defetmek
    misal vermek
    vs.
    ---
    yani senin toplum kuralların nasılsa, insanlar birbirlerine nasıl davranıyorlarsa, olumsuzluklara karşı nasıl tepki veriyorlarsa
    sen de kuranda belirtilen çerçeve içerisinde ve hz.muhafazidin önerdiği(önerileri giblemek zorunda değilsin) gibi ve kendi anladığın gibi davranabilirsin.
    mesela ben burada önce uyarırım. (öğüt vermek/uyarmak/şikayette bulunmak... )
    olmadı mı yine uyarırım, yine uyarırım ve gibtir git derim. veya kendim gibtir olur giderim.
    ---
    200 yıl önce doğulu bir adam önce uyarır sonra sopayla kürekle dalar.
    ---
    falanca zamanda falanca yerden adam
    önce uyarır sonra gibmiyom lan seni git hıyarla tatmin et kendini 2 hafta ne tak yersen ye der.
    ---
    bu gibi şeyler.
    bana göre 200yıl önce doğulunun yaptığı yanlıştır kadına el kalkar mı amk derim
    ona göre benim yaptığım yanlıştır kadın hemen boşanır mı amk ne yer ne içer der
    sana göre falancanın yaptığı yanlıştır kadını 2 hafta gibmezsen ne tak yer amk hıyarla olcak iş mi dersin
    ---
    yani kuranı kerim herkese uygun olmalıdır. sonuçta evrensel doğru yoktur.
    doğruluk/iyilik/güzellik kişiye, topluma, zamana, coğrafyaya vs. göre değişen şeylerdir.
    kuranı kerim bütün bunları göz ardı edip tek doğru budur diyemez dememelidir.
    herkesin kabullenebileceği doğrular içermelidir, her zaman kabul edilebilecek doğrular içermelidir.
    ancak bu şekilde evrensel olabilir.
    ---

    ama yüzyıllardır siyasetçiler, dini otoriteler, kendini halife ilan edenler, mezhep kurucuları gibi insanlar kuranı kerimi işlerine geldiği gibi yorumlayıp insanlara da işlerine geldiği gibi öğretmişlerdir. ve hepsi kendi yorumlarını "değişmez doğru budur, başka yorumu olamaz" diyerek din anlayışlarını insanları istedikleri yönlere çekebilmek için dayatmışlardır.
    bu yüzden din yozlaşmıştır. insanlar kendi yorumlarına güvenemez olmuş illa birine yorumlatma ihtiyacı duymuşlardır.
    tefsirler arar olmuşlar. alimler arar olmuşlar.
    halbuki allah neden çok kuran okuyun demiş? kuranın mantığını anlayın nerede ne kastediliyor anlayın kendi anldıbınızı kendiniz çıkarın diye. başkalarından duyduğunuzu sorgulamadan kabul etmeyin diye. başka görüşleri sorgulayabilecek bir görüşünüz olsun diye.

    aslında çok söylenecek söz var ama yazamıcam artık.

    özet: kendine güven. senden bekleneni başkalarından bekleme. aklın var fikrin var. kullan
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    upp app
    ···
  3. 3.
    0
    upp app
    ···
  4. 4.
    0
    upp app
    ···
  5. 5.
    0
    upp app
    ···
  6. 6.
    0
    okuyun amk okuyun.
    işinize mutlaka yarar.
    ···
  7. 7.
    0
    @8 okudun mu panpa
    ···
  8. 8.
    0
    upp ulan
    giberim okuyun
    ···
  9. 9.
    0
    @14 okuduğun için sağol panpa
    @15 senden de allah razı olsun panpam.
    ben de böyle şeyler gördükçe bunu yazmak istedim ama hep üşendim. şimdi tek seferde yazdım.
    denk gelirsem bunu göstercem. gayet açıklayıcı
    ···
  10. 10.
    0
    @16 sağol panpa okuduğun için.
    devam edicem derken neye devam edeceksin anlamadım
    ···
  11. 11.
    0
    akıl ve iradeyi toplum geliştirir ama her insanın kafasında bir iyi kötü kavramı vardır. dünyanın kıyamete ulaşabilmesi için bu iyi kötü değer yargılarının belli bir çerçeve içinde kalması gerekir. bu da dinlerle sağlanır.
    bir insan ateis deist ise suç sadece okişide değildir kardeşim. binlerce faktör vardır.
    en önemlisi de ailedir.
    toplum baskısının kuran üzerine etkisi vardır demiyorum ama kuran toplumun bireyler üzerine etkisi etkisi düşünülerek yazılmıştır.
    ama aynı zamanda kuran kesin yargılarla olmasa bile toplumlara ve bireylere esnek kalıplar sunmaktadır. bu kalıpları delip geçmelerine izin verilmemiştir.
    bu demek değil ki herkes işine geldiği gibi yorumlasın. dediğim gibi kuranın belirlediği kalıplardan çıkmadan senin, toplumunun ve döneminin değer yargılarıyla düşünüp tartarak yorumlamalısın.
    ···
  12. 12.
    0
    sağol panpa
    ···
  13. 13.
    0
    @32 kasti olarak zütünden anlamaya devam etçen ama izah edeyim.
    suç dediysek hukuken suçlu falan demedik. tamam yanlış kelime kullandım ateistlik deistlik vs. suç falan değildir inanç meselesi kimseye inancından dolayı suçlu diyecek değilim.
    ama adam orda onun suçumu falan deyince kimsenin art niyetli yaklaşacağı aklıma gelmedi ve kelimeyi değiştirmeden cevap verdim.
    anlamak istediğin gibi anlamışsın kardeşim orada buna suç olarak baktığım anlamı yok. senin için fesat kusura bakma
    ···
  14. 14.
    0
    @41 çeliştin dediğin yer gayet benim dediğimi destekliyo.
    ama sen o kısmı alıntı yapmamışsın.
    ana dili arapça da olsa sonuçta sen o kelimeden c veya b anldıbını çıkarmak istiyosun mantığına o yatıyo ama başındaki lider/halife/prof./imam vs. diyo ki o kelime a demek istiyo siz yanlış anlıyosunuz.
    durum böyle olunca insanlar yine kendi mantığıyla değil başkalarının mantığıyla düşünülüp karara varılmış doğrulara inanıyorlar. kendi doğruları geri planda kalıyor. yine benim yakındığım durum ortaya çakıyor.
    --
    kuranı kerim kesin hükümler içermez diye birşey söylemedim. elbette kesin hükümler de var. tarihi olaylar, kişiler ve yaptıkları vs.
    ama kuranı kerime genel olarak kesin hüküm diyemezsin. uygulama konusundaki neredeyse herşey yoruma açıktır.ve geleceğe yönelik haberler, mucizeler, bazı şeyleri anlayabilmek için yapılan tasfirler falan.
    bunlar kuranı kerimin bizden birşeyler beklediği kısımdır. ama bilgi verme amacıyla yazılan şeyler yoruma açık olmak zorunda değildir ve genelde şu oldu şöyleydi böyleydi gibi cümlelerdir.
    mesela bir peygamberin bir olay karşısındaki davranışını anlatırken olmuş birşeyden bahsediyo ve kesin konuşuyo.
    --
    he bide şu var:
    dedin ya kuranı okumamışsın genelde yoruma açık bir kitap değildir diye.
    sen kuranı kerimi hiç arapça okudun mu?
    kurandaki birçok kelime birden fazla anlama gelmektedir. bu kelimelerin bütün anlamlarını bilmeden nasıl olur da içinden aklına yatan anldıbını seçebilirsin?
    aldın kuranı kerimin mealini.
    adam okuduğundan ne anladıysa kelimelerin hangi anlamı mantığına daha uygun geldiyse onu yazmıştır ona göre çevirisini yapmıştır.
    kelimelerin bütün anlamlarıyla yazacak değil ya. o zaman yüzlerce kuranı kerim çıkar ortaya. çünkü bu bir kombinasyon gibidir.
    şifre de bireyin değer yargılarıdır. adam kendi değer yargılarına göre kelimenin ağır bastığını hissettiği anldıbını yazar. sen de bunu kesin hüküm verdi sanırsın. aslında gerçekten de öyledir. kesin hüküm verir kendince. ama sen onun verdiği hükmü kabul etmek zorunda değilsin. o kelimenin sana mantıklı gelen anldıbını seçmelisin ve kendi hükmünü kendin vermelisin.
    ···
  15. 15.
    0
    @40 bana ait panpa oturdum yazdım üşenmedim.
    ···
  16. 16.
    0
    @49 oku panpa pişman olmazsın
    ···
  17. 17.
    0
    @53 dalga geçme panpa.
    ···