kuranı kerim yalanlar üstüne kuruludur

beyler kanıtlarımla geliyorum siz de öyle yaparsanız iyi ederseniz. neymiş muhafazid yaralandığında savaşta kanı bir damla olsun yere düşseymiş dünya yerle bir olrumuş, muhafazid ayı ikiye bölmüşmüş peki beyler böldüyse neden ayda hiçbir ize rastlanmadı, allah kuranda herşeyden bahsetmiş ya güya neden herşeyi gavurlar bulmuş onu da gibtir ettim neden bir tane işe yarayan şeyi bulmayı müslümanlara layık görmemiş?
allah o kadar işsiz mi söyle bir ayet yollasın:
ahzab 53
Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler), size izin verilmedikçe Nebî'nin evlerine girmeyin! (Girmişseniz oyalanıp) yemeğin pişmesini beklemeyin. Fakat davet edildiğiniz zaman girin. Yemeğinizi yeyince hemen dağılın ve sohbet etmek istemeyin, söze dalmayın (izinsiz konuşmayın). işte bu durum gerçekten Nebî'ye eziyet oluyordu. Fakat sizden hayâ ediyordu (utanıyordu). Allah, haktan hayâ duymaz (gerçeği açıklamaktan çekinmez). Onlardan (Peygamber Hanımları'ndan) bir şey sorduğunuz zaman perde arkasından sorun. Bu, sizin ve onların kalpleri için daha temizdir. Allah'ın Resûl'üne eziyet etmeniz ve bundan sonra O'nun zevcelerini nikâh etmeniz ebediyyen (helâl) olmaz. Muhakkak ki bu, Allah'ın katında çok büyük (günahtır).

Allah o kadar işsiz mi veya gerizekalı mı ki bir cümlede kuracağı şeyi elli kez tekrar ediyor? O zaman yarattığı şeyleri de gerizekalı olarak görüyor değil mi? bu kadar mükemmel bir varlık neden mükemmel şeyler yaratmasın ki?
Kafirün 109
De ki: Ey kâfirler, Sizin taptıklarınıza ben tapmam. Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz. Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadır.

ahzab 50
ey peygamber, biz, özellikle sana şunları helal kıldık: mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden sahibi bulunduğun cariyeyi, amcanın kızlarından, halalarının kızlarından, dayının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret etmiş olanları; birde inanan bir kadın eğer kendisini peygambere bağışlar da, peygamber de onunla evlenmek isterse onu, sadece sana, diğer müminlere değil. onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neleri farz kıldığımızı biliyoruz. bunlar, sana bir darlık olmaması içindir. allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

adam gibişmek için neler yazmış kendiniz görün.

NAHL 15 16
Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirdi. insanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.
ENBiYÂ 31
Onları sarsmasın diye yere de sabit dağlar yerleştirdik ve (varacakları yere) yol bulabilsinler diye ondan geçitler, yollar meydana getirdik.( ENBiYÂ - 31)

Allah dağları deprem olmasın diye yaratmış. Eh muhafazid de Arap yarımadasında pek deprem görmemiş olsa gerek. Oysa bir yer dağlıksa orda deprem olmaz diye bir şey yok. En basitinden Doğu Anadolu bölgemizi örnek verelim, dağlık bir bölgedir ve depremler görülür.

kehf 90
Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki, onlar için güneşe karşı örtü yapmamıştık.

bunlar güneşin dünyada olduğunu söylerler kısacası.

Nisa 24
Sahip olduğunuz cariyeler müstesna evli kadınlar (ile evlenmeniz) da haram kılınmıştır. Allah'ın farz kıldığı hüküm-lere bağlı kalın. Bunun dışında kalanı iffetli olmak, zina etmemek üzere mallarınızla aramanız size helâl kılındı. O hâlde, ne zaman onlarla müt'a nikâhı yaptınızsa, (ona karşılık kesilen) ücretlerini bir farz olarak (kararlaştırılmış şekilde) verin. Mehir kesiminden sonra, (ücret veya süre hususunda) karşılıklı anlaşmanızda size bir günah yoktur. Allah, hiç şüphesiz bilendir, hikmet sahibidir.

Imam Bakır (as)'dan çarpıcı bir rivayet... "Allah bunu Kur'an'da ve Peygamberin dili ile helâl kıldı. Buna göre bu uygulama kıyamet gününe kadar helâldir'... "

Imam Bakır(as)'dan başka bir rivayet... "'Sahabeler Peygamberimiz ile çıktıkları savaşta Peygamber onlara müt'a nikâhını helâl kıldı, onu yasaklamadı."

Imamlar (as) "Mehir kesiminden sonra, karşılıklı anlaşmanızda size bir günah yoktur."

Imam Cafer Sadık (as)'dan başka bir rivayet... "Müt'a nikâhı, hakkında ayet indiği gibi.."

Sahih-i Müslim'de:"Biz gerek Peygamberimizin günlerinde, gerekse Ebu Bekir döneminde bir avuç hurma veya un karşılığında müt'a nikâhı yapardık."

Sahih-i Müslim'de:"Bize Resulullah'ın (s.a.a) müt'a nikâhına izin verdiğini söyledi."

Sahih-i Müslim'de Ebu Nadra'dan:"Resulullah'ın (s.a.a) döneminde her ikisini de yaptık. Fakat sonra Ömer ikisini de yasakladı."

Kenz-ül Ümmal adlı eserde:"Ben bu işi Peygamberimizin (s.a.a) zamanında yaptım. O vefat edinceye kadar bunu bize yasaklamadı. Arkasından Ebu Bekir'in döneminde... "

müta para karşılığı kadınla yapılan nikahtır, anlaşmalıdır. işiniz bitince boşanırsınız. savaş sırasında gibişmek isteyen müminler birbirini gibmesin diye bu nikahla tek kadına günde 100 kişi vurmuştur siz düşünün kısacası bu da huurluğun yasalaştırılmış, kutsallaştırılmış halidir. Bak bak bak uyanıklara altın felanı da boşverip unla gibiyorlarmış.

beyler sanırım bu kadar saçmalık yeterlidir sizler için. he son bir şey daha saygı, sevgiyi ekgib etmeyelim, hepimiz insanız, sevgilerle...

@1 ciddiysen geçmiş olsun. bu kadar cahilce lafları birarada yazmayı birde sanki ayet bunu söylüyor gibi yapabilmeyi becerdiğin için sana gülüyorum.

ahzab 53 : burada edep öğretiliyor.neyi ne zaman yapabileceğini bilmeyen birçok kişiye birçok şey öğretiliyor.

eğer biraz araştırırsan bu birtek peygamberin evi için değil diğer evler içinde uygulanmamıştır. sana abdulfettah ebu guddenin kitabını öneririm.(edeple ilgili olanı) orada çok güzel açmış bu konuyu.bir eve 3 kere vurulur.bu 3 kere vuruluşların her birinde bir namaz vakti 5-6 dakika beklenir.eğer açılmazsa geri dönülür.bunların hepsini hadislerle ortaya koymuş ebu gudde.

özet: burada terbiye ediliyor.

kafirün 109: burada çok güzel birşey açıklanıyor. ben sizlerin taptıklarınıza tapmam çünkü ben hakikati buldum. sizde sapıklıktasınız bu yüzden benim Allah'ıma tapmassınız.o halde ben kendi Allah'ıma sizde kendi Allah'ınıza. bundan güzel bir uslüp olabilir mi?

bu ayet için 1-2 sayfa rahatlıkla tefsir edilir.ilmi daha çok olan daha fazla sayfa harcayabilir.çok mükemmel bir ayet.ve o günde bunu söylenen kişiler asla ayeti yalancı çıkarabilmek için ben inandım bile dememiştir.yani onlara inanmayacaksınız bu kesin diyorsun ve onlar inandık bile demiyor.bu bile ilah-i bir vahiy olduğunu ortaya koymaktadır.

ahzab 50: burada bir açıklama var. peygambere ayrıyetten mehir vermeme özelliği konmuş ki peygamber her malını Allah yolunda harcamak zorundadır zaten. öldüğünde geriye hangi mallarını bıraktığı zaten ortada.
diğer insanlarada böylece neyin helal neyin haram olduğu açıkça ortaya konmuş.

enbiyâ 31: dağlar depremde güçlüdür.dağlar depremde sarsıntıyı azaltır. depremin olduğu yerde dağlar oluşur.dağların olduğu yerde dağın varlığından dolayı deprem olmaz. bu yanlış değildir ve seninde söylediğin üzere dağın olmadığı yerde bu hakikatin söylenmesi büyük bir ilim sahibi tarafından geldiğini ortaya koyar.

kehf 90: buradaki (arapçasında yani Kuran-ı Kerim'de)mağrib kelimesi zamanıda ifade eder.yani güneşin battığı yere varınca derken öyle bir yer varki orada güneşin batma zamanı geldi anlamı çıkar. imamlara sorarsan mağrib kelimesinin zaman ve mekanı ifade ediyor mu diye evet diyeceklerdir.

nisa 24: biraz daha meali kendince açıklamaya çalışsan direk muta nikahı farzdır yazacakmışsın.doğruları saklamak için bu kadar uğraşmayın. muta nikahı haramdır.ilk zamanlarda cevaz verilmiş lakin sonra yasaklanmıştır.

http://www.sorularlaislam...m/article/1525/mut-a.html

inşAllah anlaşılır ve açıklayıcı olmuştur.herişinde hikmetler saklı olan ve hüküm sahibi olup ilmin sahibi olan ve ilmi veren yalnızca Allah Teala'dır.