tam olarak resimdeki gibidir. Neden mi?

1- Allah O’dur ki gökleri, sizin de görüp durduğunuz gibi, direksiz yükseltti (veya:  sizin görmediğiniz direklerle yükseltti).” (Ra'd, 13/2)

Aslında gök dediğimiz şeyin soyut bir kavram olduğunu, elle tutulabilir veya üzerimize düşebilecek bir şey olmadığını malesef 6. 7. yüzyılda bilmiyorlardı.

2- "Mûsâ, 'O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir.' dedi." (Şuara Suresi 28. Ayet)

Yuvarlak bir dünyada doğu ve batı sınırlandırılanaz. "Dünyanın en batısı" diye bir tabir kullanmak ancak düz bir dünya için geçerlidir.

3- “Güneşin dönmesinden, gecenin kararmasına kadar namaz kıl. Fecrin Kur’ân’ını (fecr vakti okunan Kur’ân’ı) ikame et (yerine getir)! Çünkü fecrin Kur’ân’ı şahitlidir.”(isra Suresi 78. Ayet)

Kutuplarda 6 ay gece 6 ay gündüz yaşandığını hepimiz biliriz. Ama eskiden bilinmiyordu.

4-5- Kehf-86 “Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar buldu. Orada bir kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın” dedik.”

Kehf-90 “Güneşin doğduğu yere ulaştığı zaman onu (güneşi), ondan (güneşten) korunacak bir örtü yapmadığımız bir kavmin üzerine doğarken buldu.”

Şimdi bu iki ayette güneşin battığı bir yerden bahsedilmiş hatta siyah bir balçığa battığı söylenmiş. Hayatına 1 kez bile fen dersi görmemiş birisi bile bunun saçmalık olduğunu bilir. Güneş dünyada bir yere batar mı?

Artık gözlerinizi yummayı kesin. Sorgulamaktan korkmayın. Kendinizi aptal yerine koymayın. Kul değil birey olun.