/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +116 -16
    Evet beyler okuyunca biraz şaşırdınız ama bahsettiğim kişi gerçekten vardır ve adı da Kuran'da Hz.Zülkareyn olarak geçer. Asıl adı iskender olan peygamberin, babası Hz.Nuh'un oğlu Yafesdir. Bazı arkadaşlar bilir bilmeyenler için söyleyim Hz.Yafes Asyadaki ırkların atasıdır asyada Çin,Moğol ve TÜRK gibi ırklar Hz.Yafesden gelmiştir.Bir hadis-i şerifde Efendimiz şöyle der ''Yeryüzüne iki kişi hakim oldu. ikisi mümin ikisi kafir idi Mümin olan ikisi Zülkareyn ve Süleyman (Buda peygamber).Kafir olan ikisi de Nemrut ile Buhtunnasar idi. Yani Hz.Zülkareyn bu kadar kudretli bir insandı zaten adı 124.000 peygamber arasında Kuran'da yazan 25'in arasında ise siz düşünün neyse gelelim bu dünyaya hakim olmuş 4 insandan biri olan kudretli peygamberin Türklüğüne:

    -Babası Türk ırkının da atası olan Hz.Yafes idi.

    -Kuranda Türklere bir sed yapımında yardım ettiği ve yakın ilişkide bulunduğu bilinmektedir buda zaten onun da Türk olma ihtimalini güçlendirir.

    -ORHUN KiTABELERiNDEN ALINTI- Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim
    Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için dört yöndeki milleti derleyip topladım.
    Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!
    Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…

    bilge kağan sözleri ile kuran-ı kerimde geçen kehf suresinde;

    –alıntı–
    Kehf Suresi 86. Ayet: NiHAYET GÜNEŞiN BATTIĞI YERE VARINCA, ONU KARA BiR BALÇIKTA BATAR BULDU. ONUN YANINDA (ORADA) BiR KAVME RASTLADI. BUNUN ÜZERiNE BiZ: EY ZÜLKARNEYN! ONLARA YA AZAP EDECEK VEYA HAKLARINDA iYiLiK ETME YOLUNU SEÇECEKSiN, DEDiK.
    ve Kehf Suresi 90. Ayet: NiHAYET GÜNEŞiN DOĞDUĞU YERE ULAŞINCA, ONU ÖYLE BiR KAViM ÜZERiNE DOĞAR BULDU Ki, ONLAR iÇiN GÜNEŞE KARŞI BiR ÖRTÜ YAPMAMIŞTIK.
    –alıntı–

    Yani Hz.Zülkareynin TÜRK olma olasılılığı neredeyse kesindir. Zaten hadis-i şeriflerde Türkler övülür ve sevilirler inanmayan araştırsın.
    ···
  1. 2.
    +30 -2
    Yafes'in bildiğim kadarıyla Türk adında bir oğlu var yazılanlar doğru olabilir
    ···
    1. 1.
      0
      Hll et pnp üstte drsn die yazym

      Panpa o hz.süleyman degilmiydi
      ···
      1. 1.
        +3
        Yahu çok ilginç onbinlerce yil önce olmuş olayları nasil bu kadar kesin ve net tartisabiliyorsunuz. sanirim gozlerinizle görüp kulaklarinizla duydunuz?
        Daha hz. Peygamberin azından cikmis gibi gösterilen binlerce uydurma hadis kitabi varken çok daha önce olmuş belkide olmamis seyleri konusmaniz baya komik
        ···
      2. 2.
        0
        Gerekli araştırmasını yapmış ve çok büyük benzerlikler bulmuş. Söylediklerine hakimin ve bir yanlışı yok. Bütün kavimlere peygamber gönderilmiştir.
        ···
    2. 2.
      +5
      Orhun Kitâbeleri Türk dünyasının bilinen ilk yazılı belgeleridir. Fakat yüzyıllardan beri gözden kaçan ya da kaçırılan bir gerçek var ki, bu gerçek de o kitâbelerde gizlidir. Nedir bizim için çok önemli olan bu gerçek? Bu gerçeği meydana çıkarabilmek için Kurân-ı Kerîm'in Kehf Sûresi'ne bakmamız gerekir. Çünkü asıl sır, Yüce Vahiy Kitabı Kurân-ı Kerîm'dedir.[1] Bazı müfessirler Kurân’da adı geçen Zülkarneyn’in Oğuz Kağan olduğunu söylemektedirler.[2] Şimdi Orhun Kitâbeleri'ne şöyle kısaca bir göz gezdirelim:

      "Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim. Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için 4 yöndeki milleti derleyip topladım. Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!"

      Bilge Kağan meâlen ve orijinaldeki aslında şunları da anlatmaktadır:

      "Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…."

      Şimdi buraya kadar anlattıklarımız, asıl anlatacağımız konuya hazırlık için ön bilgilerdi: Şimdi, Kehf Sûresi'ne bir göz atalım: [1]

      فَأَتْبَعَ سَبَباً

      "O da bir yol tutup gitti."

      حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِندَهَا قَوْماً قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَن تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَن تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْناً

      "Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca, onu kara balçıklı bir gözeye batar (görünümünde) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine ona: “Ey Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin!” dedik."

      (... )

      ثُمَّ أَتْبَعَ سَبَباً

      "Sonra yine bir yol tutup gitti."

      حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْراً

      "Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara güneşin önünde bir siper yapmamıştık."

      Kehf Sûresi incelenirse açıkça: Bilge Kağan'ın anlattıklarının birebir aynısı olduğu ve Yüce Kitabımız Kurân-ı Kerîm'de bu konunun aslının nakledildiği görülecektir.
      Bilge Kağan Kitâbelerinde şöyle devam etmektedir:

      "Rahat hayata, zenginliğe, Çin'in ipeğine kanma! Milletime, altını, beyaz gümüşü kazandırdım. Hükmettiğim milletlere hakem olup, madenler erittim."

      Şimdi: Kurân-ı Kerîm'de Zülkarneyn'den bahsedilirken; Zülkarneyn'ın Allah'ın emriyle (buyruğu ile) bir ordu kurduğu, güneşin doğduğu yere bir yol tuttuğu, yine güneşin battığı yere, dünyanın öbür ucuna bir yol tutup gittiği, Allah'ın, O'na bu kavimler üstünde; ister adalet ile hükmet, ister azap et yetkisi verdiği açık açık belirtilmektedir. Yine Zülkarneyn kıssası nda; Yecüc ve Mecüc isminde bozgunculuk yapan kavimden bahsedilmekte, bu bozguncuları Zülkarneyn madenleri eriterek, set çekerek, engellediği anlatılmaktadır.

      Zülkarneyn'ın özelliklerine baktığımızda; büyük bir orduya sahip olması, kendisinin büyük bir komutan olması, ordusuyla tüm dünyayı gezmesi ve Allah'ın emriyle gittiği her yere iyilik, adalet ayrıca Allah bilgisi ve töre zütürmesidir. Özelliklere lütfen dikkat buyurun: Kudretli bir komutan, büyük bir ordu ve tüm dünyayı gezmesi…Özelliklere devam edecek olursak; Güne şin en doğduğu ve en battığı yere ve kuzey ve güneyin uçlarına kadar gitmesi. Ve aynı zamanda Allah'ın buyruğuyla gittiği yerlerdeki kavimlere adalet ve iyilik zütürmesi…

      Şimdi bir de Bilge Kağan'ın yazıtlarda anlattıklarına bakalım: Aynı şekilde Bilge Kağan'ın (Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.) Bilge Kağan da, tıpkı Zülkarneyn gibi bir komutan olup, büyük bir orduya sahiptir. Ordusunun tıpkı Kehf Sûresi'ndeki gibi (O da bir yol tutup gitti ordusuyla) âyeti gibi güneşin en doğduğu ve en battığı yere, kavimlerin üzerine gittiği (bu bir Tanrı buyruğudur demesi) yine adaletle hükmetmesi ve gittiği yerleri milletine kazandırması, buralarla beraber buraların değerli madenlerini ve zenginliklerini yine milletine kazandırması ve "Ey Türk Milleti, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, (ki burada da Kıyamete atıf yapılmaktadır.) ilin tören bozulmayacaktır, " diyerek, Türklerin Allah buyruğuyla hareket ettiklerini ifade etmesi tıpkı Kehf Suresiyle neredeyse birebir örtüşmektedir.

      Türkler, aynı zamanda genel millet olarak; Hz. Ali'nin hiç puta tapmamış olma sırrında bir kavimdir. Atilla yazıtlarında geçen, Atilla Romalıları tarif ederken; "PUTA TAPAN KAViMDiR" der ve şöyle devam eder; " IRKIMDAN OLAN PUTA TAPMAZ!" Sanıldığı gibi Türkler Şaman olmamışlardır. Puta da tapmamışlardır. Var olduklarından beri tek Tengri, tek Allah inancına sahip olmuşlardır. Yine yazıtlardan öğrendiğimize göre Türkler; Allah'ın en büyük Kudret olduğuna, yeri göğü yarattığına, yeri yeşerttiğine, öldüren ve dirilten O olduğuna inanmışlardır... Biz burada konuyu kısaca ele alıyoruz.

      Tarihin gizlediği ve bilerek gizlendiği bir sırdır. Peki Bilge Kağan gerçekte kimdir? Biraz sonra o konuya geleceğiz, konumuza devam edelim: Şimdi, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe…Sözlerinin anlamlarına bir göz atalım. Bu sözü söyleyen Bilge Kağan'dır. Şimdi Kehf Sûresi'nde geçen Zülkarneyn'in özelliğinden bahsedelim. Zülkarneyn Yecüc ve Mecüc isimli kavimin arasına set çeker. Yecüc ve Mecüc kıyamete yakın en büyük işaret olarak, yine Kurân'ın ifadesine göre, seddi delecek ve bu kıyametin büyük alameti olacaktır. (Seddi delmek ve yerin delinmesi.) Bu ifadeler, daha öncede söylediğimiz gibi Kurân-ı Kerîm'in birçok âyetinde kıyamet tarifinin neredeyse birebiridir. (Gök çökerse, yer delinirse kıyamet olmaz mı? Kurân ifadesiyle yer beşik gibi sallanmaz mı? Güneş dürülmez mi?)

      Bilge Kağan'da aynı ifadeyi o günkü anlayışa, o günden bugüne adeta kelimelere bir zaman yolculuğu yaptırarak anlatmıştır. Zülkarneyn de, kendi yaşadığı dönemde, çağına hükmetmiş, kendi döneminde yapmış olduğu sed, kıyamete yakın delinmesi nedeniyle, bu çağa da hitap etmektedir. Konu çok daha detaylı olup mümkün mertebe biz kısaca anlatmaya gayret etmekteyiz.

      Bu anlattıklarımızdan sakın bir ırkın öne çıkarılması yapılıyor sanılmasın. Anlatılmak istenilen açıktır. Türk ırkının, Türk Milleti'nin Rahmani olduğunun
      vurgulanmasıdır. Önemli bir not düşecek olursak: Zülkarneyn; ordusuyla dünyanın her yanına gittiğinde, oradaki kavimlerden de ordusuna asker ve komutanlar katmıştır. Tıpkı Bilge Kağan'ın yaptığı gibi. Türk milleti de içinde barındırdığı tüm unsurlarla bir millettir. Oğuz, Öğüz, Öküz: Güçlü, dev boynuzlu anldıbına gelmektedir. Zülkarneyn ise Arapçada; çift boynuzlu anldıbına gelmektedir. Oğuz Kağan; Kendi döneminde, başına giydiği, boynuzları olan başlıklarıyla ünlüdür. Oğuz denmesinin bir nedeni de, çok güçlü olmasındandır. (Türk gibi güçlü!) Kurân-ı Kerîm'de; Allah'a kurban edilecek kurbanlıklar arasında; keçi, koyun, deve, sığır sayılmaktadır. Bunlardan en makbulü, gücünden dolayı sığırdır. Koyun, keçi vs. göre daha güçlüdür... ilahi esrariye de Allah'a kurban millet (gücünden dolayı); TÜRK MiLLETiDiR! (Ariflere) Bilge Kağan acaba Oğuz Kağan mıdır? (Unutmayalım ki, bilge lakabî bir isimdir, az önce de söylediğimiz gibi; Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.)

      Şimdi gelelim ilahi mesaja: Türk Millet'i kıyamete yakın bir zamanda büyük rol oynayacaktır. (Ordusuyla, milletiyle, mayasıyla…) Gazi Paşa; bu sırrı, ariflere, birkaç kelimeyle şöyle ifade etmiştir:

      "ihtiyaç duyduğun kudret damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır!"

      Burada anlatılmak istenen, üstte de anlattığımız gibi Türk Milleti'nin mayasıdır. O mayanın; bu milletin genlerinde, karakterinde –unutulmuş bile olsa- yukarıdaki sırrın, kudretin Allah'tan olduğu bilgisidir. Orhun Kitâbelerinde tek Tanrı için; "Yeri yarattı, Gök'ü yarattı, ikisinin arasında kişiyi yarattı. Kişi Gök'teki Tanrı'ya yakardı, yakındı" der. Tek Allah inancını ve Kurân-ı Kerîm'deki yaradılışı ve Hz. Adem'i bu cümlelerde görmek çok açık. Türk Millet'i var olduğundan beri Tek Allah'a inandı.

      -Oktan Keleş
      Tümünü Göster
      ···
    3. 3.
      0
      Ayrıca Zülkarneyn cift boynuz demektir. Oğuz Kağan ın tasvirinde de cift boynuzlu bir başlıktan bahsedilir
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 3.
    +1 -30
    Zaaaaaaaaaaaaaa
    ···
    1. 1.
      +2 -4
      Lan ne salak adamlarsiniz yillardir su savasi şöle kazandik sunu şöle gibtik vs vs...
      Ama farkinda değilsiniz bunlar sadece sizi oyalamak için yapiliyor. dünyanın geri kalani nelerle ugrasiyor haberiniz bile yok
      Almanyada yasayan bi türk öğretmenin yazisindan bi kisim paylasayi(tam olarak hatirlamasamda);
      Türk okullarına gittiğimde her saat bir savasi kazaniyor bir yerleri fethediyorduk. sanki savaştan başka ilim bilmeyen vandallardik, ancak alman okullarında almanlar Einstein i Marx i lavoiseri vs vs birçok bilim adamini yetiştiriyorladi.
      Sanirim durumunuzu bundan iyi anlatan başka bisey yok sayin savasci ve gibisken kafatasci bagnazlar
      ···
    2. 2.
      +1
      helal et. panpa iskender deniyor ona ama iskender tüm dünyayı fethetmemişti. Zülkarneyn daha çok oğuz han ile bağdaştırılır ki en doğrusu budur.
      ···
  3. 4.
    +5 -1
    Zaten kitaplarda Türk'lerin Hz.Yafes in soyundan geldiği yazıor.
    ···
    1. 1.
      0
      PEYGAMBERIN ILKOKULDA MATEMATIGI KACMIS ACABA? IKI KISI DIYIP 4 KISI SAYIYOR

      AYRICA YALANLARINA SOKUYUM. BIZIM ATALARIMIZ GOK TANRIYA INANIYORDU , GOTUNDEN DIN UYDURAN ARAPLARA DEGIL
      ···
      1. 1.
        +1
        Ulan huur evladı sen gördün mü atalarını gördün mü hiç yalan konuşmayan peygamberimizi? Peygamberimizin hiç yalan konuşmadığı konusunda dost düşman ittifak etmişler. Sen burda ona yalancı diyorsun. Bu en büyük hainliktir. Kurtuluş savaşında bizi satan araplardan daha fena bi haldesin. Ayrıca atalarımızın tevhid inancına sahip olup sonradan dinin bozulmadığı ne malûm? Ben herşeyi bilen Allah ın dediklerine inanıyorum senin bi tak bildiğin yok konuşuyorsun.
        ···
      2. 2.
        0
        ulan mal
        1. ben bu yaziyi @1 e ithafen yazdim , niye ustune aliniyorsun ?
        2.peygamber hepinizi gibmis amk , din uydurmus , kitap yazmis , hepiniz de yemissiniz , daha ne yalan soyleyecekti?
        3.ben zaten yalanci demedim , matematigi kotu dedim.
        4.ne tevhidinden bahsediyorsun amk , gibtir git burdan biraz tarih oku
        ···
      3. 3.
        0
        1. Benim peygamberime yazıyon lan üstüme almama bi sebep daha gerekiyor mu?
        2. Senin dıbına koyarım kafir pekekent madem inançsızsın sus yerinde otur kimsenin dinine peygamberine sövme
        3. Sen mankurtsun artık kendine Türk falan deme bin.
        ···
      4. diğerleri 1
  4. 5.
    +11
    🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
    ···
    1. 1.
      0
      iq su 70in uzerinde bi tane ulkucu yok mu birader 1 tane ya.
      bi bunlar bu de koministler boyle boyle gazi ver birbirini oldursun amk salaklari sen de usulca kenardan izle
      ···
  5. 6.
    -1
    Olabilir mantikli
    ···
  6. 7.
    +3 -4
    III. GÖKTÜRK-iSLAM KAĞANLIĞINI kurma yolunda önemli bir mihenk taşı olacak bu.
    ···
  7. 8.
    +25 -1
    HiRA DAĞI KADAR MÜSLÜMAN, TANRI DAĞI KADAR TÜRKÜZ.
    ···
    1. 1.
      +3 -2
      Hira dağ değil mağara Nur Dağı demek istedin herhalde
      ···
  8. 9.
    +6 -16
    Kuranda hadislerde nerde turkler seviliyor ovuluyor oc. Kuran ve dinimiz irkciliga sonuna kadar karsidir ve bu dedigin sey sacma kalkip ta bi irk yuceltilmez mantikli konusun aminakoyim
    ···
    1. 1.
      +4
       Türkler size ilişmedikçe sizde onlara ilişmeyiniz.
      Çünkü milletimin mülkünü ve ALLAH’ın ona olan ihsanını
      en evvel Kantura (Türk) nesli alacaktır.
      ···
    2. 2.
      +3
      Habeşliler sizle uğraşmadıkça siz de onlarla uğraşmayınız.
      Hele Türkler size dokunmadığı sürece
      siz de Türkler’e (sakın) dokunmayınız!
      ···
    3. 3.
      +2
      Türklerin dilini ogrenin.
      ···
    4. 4.
      +2
      Bu hadisler ne o zaman
      ···
    5. 5.
      0
      gibtirin gidin olum cocuk mu kandiriyonuz kaynak ney gotunuz mu
      ···
    6. 6.
      +1
      (Kaşgarlı Mahmut, Divanı Lügat-it Türk,
      C.1.,s:3 –1333 ist basımı)
      ···
    7. 7.
      +2
      imam Taberani (Mu’cem’ül-Kebir ve Mu’cem’ül Evsat isimli eserinde)
      ···
    8. 8.
      +2
      Ebu Davud (Sünen-i Davud, IV.s:112)
      ···
    9. 9.
      +1
      Hıfz, on kısma ayrılmıştır:
      Dokuzu Türkler’de, biri diğer insanlardadır.
      (Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi (Ramuz’ul-Ehadis 4140 nolu hadis)

      Hıfz kelimesi bazı kitaplarda hafızlık,
      kavrama kabiliyeti olarak tercüme edilmiştir.
      Merhum Mehmed Vani Efendi’ye göre ise
      muhafazakârlık yani dinini, milletini, vatanını,
      maddi ve manevi değerlerini,
      örf ve âdetlerini, namusunu koruma duygusunun
      her milletten çok Türk milletindedir
      ···
    10. 10.
      +1
      Al lan huur evladi
      ···
    11. 11.
      0
      Helal olsun sana kardeşim züt oldu ibine
      ···
    12. 12.
      0
      Amina koduma bak hele kuranda bana ayet gosterin bana turk irki ustundur diyonuz hadiste namus koruma diyonuz olum ben rus ermeni degilim bende turkum sinir oldugum ayeti kitabi yalanlariniza ortak etmeyin picler
      ···
    13. diğerleri 10
  9. 10.
    +3
    Arkadaşım yanlış biliyorsun. Hz. Zülkarneyn peygamber DEĞiLDiR. Kur-an da peygamberlerden üstün tutulmuştur ve yecüc mecüc ten insanları koruyacağı geçer.
    edit: http://imgim.com/0DjjBW.jpg
    o seddi yecüc mecüc yüzünden çekmiştir.
    ···
    1. 1.
      0
      Peygamberlerden üstün kul mu var
      ···
    2. 2.
      0
      Abisi iyice araştır istersen evrende bulunuyor bir insan değil yani insanlar ondan yardım istiyor
      ···
    3. 3.
      0
      Aga peygamber olup olmadigi acikca bildirilmiyor kuranda ama internette genellikle peygamber kabul ediliyor ama olmasa bile cok yakin.
      ···
    4. 4.
      0
      O seddi kuran insan olabilir mi sence?
      "insanlar" ondan yardım istediğine göre?
      ···
    5. diğerleri 2
  10. 11.
    +1
    Pazartesi sohbet konumuz Allah razı olsun kardeşim
    ···
  11. 12.
    0
    Rezzzzz
    ···
  12. 13.
    0
    bilgilendirdin sagol
    ···
  13. 14.
    0
    Reserved
    ···
  14. 15.
    +8 -1
    Zulkarneyn diye bilinen bir Türk peygamber yoktur, hatta Türk peygamber diye bir şey yoktur. Kuran'da Türklerden bahsedilmez. (hz ibrahim'den itibaren yahudi ve araplardan çıkıyor peygamberler nedendir bilinmez.)
    hz. Nuh ve oğulları, milletlerin Nuh peygamberin soyundan gelmesi, bunlar yahudi tezidir ve kaynağı tevrattır ki orda da direk olarak Türklerden bahsedilmiyor. tevrat dışında da bunlarla ilgili bir kayıt yoktur. o dönem yahudilerin Türkleri tanıdığını da pek sanmıyorum. yani tevratı yazanlar "şu millet şunun soyundan gelir" diye yazarken(artık nasıl yazmışlarsa) muhtemelen hititlerden, asurlardan, babillilerden vs bahsetmiştir. çünkü çevrede onlar var.
    Türkler islamı kabul edince tevrattaki bu ifadelere araplar tarafından böyle bir anlam yüklenmiş olabilir. çünkü öncesinde aynı araplar Türkleri yecüc mecüc olarak kabul ediyordu. (Zülkarneyn'in yecüc mecücle mücadele ettiğini de unutmayın. yani bu arapların mantığına göre Zülkarneyn Türklerle savaşmış.) "ticaret" hususunda kardeşleri yahudilerle birlikte bir numara olan araplar Türklere şirin görünmek için böyle bir palavra ortaya atmış olabilir.

    bizim "dünyayı fetheden lider" olarak nitelendirebileceğimiz ulusal kahramanımız Oğuz Kağan'dır. Oğuz Kağan Kuran'da anlatılan Zülkarneyn midir? belki buna evet diyebilirsiniz, burdan yürüyebilirsiniz ama bu da biraz zorlama olur. Oğuz Kağan destanını okursanız mevzuyu daha iyi anlarsınız. (ama islam sonrası yazılmış, Oğuz Kağan'ı mücahit * gibi anlatan martavalı değil. orjinal destanı okuyun.)

    Zülkarneyn daha çok Büyük iskender'i anlatıyor gibi. pers kralı Kiros olabilir diyen de var. Başına taktığı çift boynuzlu taç, Gordion düğümünü çözmesi, o dönem bilinen dünyanın neredeyse tamdıbına hakim olması vs iskender'le ilgili bir çok olay Kuran'da yazanlarla örtüşüyor. Zaten genel kanı Zülkarneyn'in Büyük iskender olduğu yönündedir.

    Olayı dünya dışı varlıklara bağlayanlar bile var. o iddia bile "Türk peygamber" iddiasından daha makul.
    ···
    1. 1.
      +1
      Vay amk. Ne kadarda bilgili.
      Am züt meme
      ···
    2. 2.
      0
      Pampa araştıracağım hanginizinki doğru
      ···
    3. 3.
      0
      Pampa araştıracağım hanginizinki doğru
      ···
    4. diğerleri 1
  15. 16.
    0
    Kardesim muhafazid pezdevi isimli bir alimin 1000 li yillarda yazdigi bir kitapta TURKlerden kafir diye bahsedilir sonrasinda sultan ALPARSLAN ile birlikte muslumanligi kabul etmistir.
    ···
    1. 1.
      +1
      Hz.muhafazid neden Dunya hakimiyeti cok yakinda onlarin(Türklerin) eline gececek dedi o zamn?
      ···
    2. 2.
      +1
      Sultan ALPARSLANdan sonra TURKLER isllamiyetin kılıcı olmustur. Araplardan daha fazla sahiplenmistir. Turkler etnik olarak islam altyapisina uygun bir kokenden geliyorlsrdi.
      ···
  16. 17.
    0
    Bence Hz Zülkarneyn Hz Hızır gibi ölümsüz ve kıyamet vakti mehdi o olabilir
    ···
    1. 1.
      0
      Mehdiye ihtiyac kalmicak kiyamet vakti Hz.Isa gelecek
      ···
    2. 2.
      0
      Ona mehdi diyende var
      ···
  17. 18.
    -1
    Vay mk şuku
    ···
  18. 19.
    +5 -2
    Oğuz Kağan zülkarneyn peygamberdir.
    Orhun Kitâbeleri Türk dünyasının bilinen ilk yazılı belgeleridir. Fakat yüzyıllardan beri gözden kaçan ya da kaçırılan bir gerçek var ki, bu gerçek de o kitâbelerde gizlidir. Nedir bizim için çok önemli olan bu gerçek? Bu gerçeği meydana çıkarabilmek için Kurân-ı Kerîm'in Kehf Sûresi'ne bakmamız gerekir. Çünkü asıl sır, Yüce Vahiy Kitabı Kurân-ı Kerîm'dedir.[1] Bazı müfessirler Kurân’da adı geçen Zülkarneyn’in Oğuz Kağan olduğunu söylemektedirler.[2] Şimdi Orhun Kitâbeleri'ne şöyle kısaca bir göz gezdirelim:

    "Ben Türk Bilge Kağan; doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına kadar, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar hep milletler bana bağlıdır. Bunca milleti hep düzene soktum, ilerlettim. Doğuya ordu sevk ettim. Bunca yerlere gittim. Tanrı (Tengri) yardım ettiği için milletime; gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen yerler kazandırdım. Tanrı buyruğu olduğu için, Devletli olduğum için size Kağan oldum. Tanrı yardım ettiği için 4 yöndeki milleti derleyip topladım. Ey Türk Milleti; Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini, töreni kim bozabilir? Ey Türk Milleti, titre ve kendine dön!"

    Bilge Kağan meâlen ve orijinaldeki aslında şunları da anlatmaktadır:

    "Gittiğim yerlerde güneşin kavurduğu, güneşin battığı son millete gittim. Onların arasında hüküm verdim. Sonra dünyanın öbür ucuna, güneşin doğduğu yere vardım. Orada bulduğum milleti boyunduruğum altına aldım. Birbirileriyle olan çekişmelerine son verdim. Ordumla Tengri buyruğu olarak adalet getirdim. Tengri buyruğu olarak bunları yaptım…."

    Şimdi buraya kadar anlattıklarımız, asıl anlatacağımız konuya hazırlık için ön bilgilerdi: Şimdi, Kehf Sûresi'ne bir göz atalım: [1]

    فَأَتْبَعَ سَبَباً

    "O da bir yol tutup gitti."

    حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَغْرِبَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَغْرُبُ فِي عَيْنٍ حَمِئَةٍ وَوَجَدَ عِندَهَا قَوْماً قُلْنَا يَا ذَا الْقَرْنَيْنِ إِمَّا أَن تُعَذِّبَ وَإِمَّا أَن تَتَّخِذَ فِيهِمْ حُسْناً

    "Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca, onu kara balçıklı bir gözeye batar (görünümünde) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine ona: “Ey Zülkarneyn! Onlara azap da edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin!” dedik."

    (... )

    ثُمَّ أَتْبَعَ سَبَباً

    "Sonra yine bir yol tutup gitti."

    حَتَّى إِذَا بَلَغَ مَطْلِعَ الشَّمْسِ وَجَدَهَا تَطْلُعُ عَلَى قَوْمٍ لَّمْ نَجْعَل لَّهُم مِّن دُونِهَا سِتْراً

    "Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğuyor buldu ki, onlara güneşin önünde bir siper yapmamıştık."

    Kehf Sûresi incelenirse açıkça: Bilge Kağan'ın anlattıklarının birebir aynısı olduğu ve Yüce Kitabımız Kurân-ı Kerîm'de bu konunun aslının nakledildiği görülecektir.
    Bilge Kağan Kitâbelerinde şöyle devam etmektedir:

    "Rahat hayata, zenginliğe, Çin'in ipeğine kanma! Milletime, altını, beyaz gümüşü kazandırdım. Hükmettiğim milletlere hakem olup, madenler erittim."

    Şimdi: Kurân-ı Kerîm'de Zülkarneyn'den bahsedilirken; Zülkarneyn'ın Allah'ın emriyle (buyruğu ile) bir ordu kurduğu, güneşin doğduğu yere bir yol tuttuğu, yine güneşin battığı yere, dünyanın öbür ucuna bir yol tutup gittiği, Allah'ın, O'na bu kavimler üstünde; ister adalet ile hükmet, ister azap et yetkisi verdiği açık açık belirtilmektedir. Yine Zülkarneyn kıssası nda; Yecüc ve Mecüc isminde bozgunculuk yapan kavimden bahsedilmekte, bu bozguncuları Zülkarneyn madenleri eriterek, set çekerek, engellediği anlatılmaktadır.

    Zülkarneyn'ın özelliklerine baktığımızda; büyük bir orduya sahip olması, kendisinin büyük bir komutan olması, ordusuyla tüm dünyayı gezmesi ve Allah'ın emriyle gittiği her yere iyilik, adalet ayrıca Allah bilgisi ve töre zütürmesidir. Özelliklere lütfen dikkat buyurun: Kudretli bir komutan, büyük bir ordu ve tüm dünyayı gezmesi…Özelliklere devam edecek olursak; Güne şin en doğduğu ve en battığı yere ve kuzey ve güneyin uçlarına kadar gitmesi. Ve aynı zamanda Allah'ın buyruğuyla gittiği yerlerdeki kavimlere adalet ve iyilik zütürmesi…

    Şimdi bir de Bilge Kağan'ın yazıtlarda anlattıklarına bakalım: Aynı şekilde Bilge Kağan'ın (Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.) Bilge Kağan da, tıpkı Zülkarneyn gibi bir komutan olup, büyük bir orduya sahiptir. Ordusunun tıpkı Kehf Sûresi'ndeki gibi (O da bir yol tutup gitti ordusuyla) âyeti gibi güneşin en doğduğu ve en battığı yere, kavimlerin üzerine gittiği (bu bir Tanrı buyruğudur demesi) yine adaletle hükmetmesi ve gittiği yerleri milletine kazandırması, buralarla beraber buraların değerli madenlerini ve zenginliklerini yine milletine kazandırması ve "Ey Türk Milleti, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, (ki burada da Kıyamete atıf yapılmaktadır.) ilin tören bozulmayacaktır, " diyerek, Türklerin Allah buyruğuyla hareket ettiklerini ifade etmesi tıpkı Kehf Suresiyle neredeyse birebir örtüşmektedir.

    Türkler, aynı zamanda genel millet olarak; Hz. Ali'nin hiç puta tapmamış olma sırrında bir kavimdir. Atilla yazıtlarında geçen, Atilla Romalıları tarif ederken; "PUTA TAPAN KAViMDiR" der ve şöyle devam eder; " IRKIMDAN OLAN PUTA TAPMAZ!" Sanıldığı gibi Türkler Şaman olmamışlardır. Puta da tapmamışlardır. Var olduklarından beri tek Tengri, tek Allah inancına sahip olmuşlardır. Yine yazıtlardan öğrendiğimize göre Türkler; Allah'ın en büyük Kudret olduğuna, yeri göğü yarattığına, yeri yeşerttiğine, öldüren ve dirilten O olduğuna inanmışlardır... Biz burada konuyu kısaca ele alıyoruz.

    Tarihin gizlediği ve bilerek gizlendiği bir sırdır. Peki Bilge Kağan gerçekte kimdir? Biraz sonra o konuya geleceğiz, konumuza devam edelim: Şimdi, Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe…Sözlerinin anlamlarına bir göz atalım. Bu sözü söyleyen Bilge Kağan'dır. Şimdi Kehf Sûresi'nde geçen Zülkarneyn'in özelliğinden bahsedelim. Zülkarneyn Yecüc ve Mecüc isimli kavimin arasına set çeker. Yecüc ve Mecüc kıyamete yakın en büyük işaret olarak, yine Kurân'ın ifadesine göre, seddi delecek ve bu kıyametin büyük alameti olacaktır. (Seddi delmek ve yerin delinmesi.) Bu ifadeler, daha öncede söylediğimiz gibi Kurân-ı Kerîm'in birçok âyetinde kıyamet tarifinin neredeyse birebiridir. (Gök çökerse, yer delinirse kıyamet olmaz mı? Kurân ifadesiyle yer beşik gibi sallanmaz mı? Güneş dürülmez mi?)

    Bilge Kağan'da aynı ifadeyi o günkü anlayışa, o günden bugüne adeta kelimelere bir zaman yolculuğu yaptırarak anlatmıştır. Zülkarneyn de, kendi yaşadığı dönemde, çağına hükmetmiş, kendi döneminde yapmış olduğu sed, kıyamete yakın delinmesi nedeniyle, bu çağa da hitap etmektedir. Konu çok daha detaylı olup mümkün mertebe biz kısaca anlatmaya gayret etmekteyiz.

    Bu anlattıklarımızdan sakın bir ırkın öne çıkarılması yapılıyor sanılmasın. Anlatılmak istenilen açıktır. Türk ırkının, Türk Milleti'nin Rahmani olduğunun
    vurgulanmasıdır. Önemli bir not düşecek olursak: Zülkarneyn; ordusuyla dünyanın her yanına gittiğinde, oradaki kavimlerden de ordusuna asker ve komutanlar katmıştır. Tıpkı Bilge Kağan'ın yaptığı gibi. Türk milleti de içinde barındırdığı tüm unsurlarla bir millettir. Oğuz, Öğüz, Öküz: Güçlü, dev boynuzlu anldıbına gelmektedir. Zülkarneyn ise Arapçada; çift boynuzlu anldıbına gelmektedir. Oğuz Kağan; Kendi döneminde, başına giydiği, boynuzları olan başlıklarıyla ünlüdür. Oğuz denmesinin bir nedeni de, çok güçlü olmasındandır. (Türk gibi güçlü!) Kurân-ı Kerîm'de; Allah'a kurban edilecek kurbanlıklar arasında; keçi, koyun, deve, sığır sayılmaktadır. Bunlardan en makbulü, gücünden dolayı sığırdır. Koyun, keçi vs. göre daha güçlüdür... ilahi esrariye de Allah'a kurban millet (gücünden dolayı); TÜRK MiLLETiDiR! (Ariflere) Bilge Kağan acaba Oğuz Kağan mıdır? (Unutmayalım ki, bilge lakabî bir isimdir, az önce de söylediğimiz gibi; Bilge denmesi; bilgili, âlim, erdemli bir insan olmasındandır.)

    Şimdi gelelim ilahi mesaja: Türk Millet'i kıyamete yakın bir zamanda büyük rol oynayacaktır. (Ordusuyla, milletiyle, mayasıyla…) Gazi Paşa; bu sırrı, ariflere, birkaç kelimeyle şöyle ifade etmiştir:

    "ihtiyaç duyduğun kudret damarlarındaki asil kanda bulunmaktadır!"

    Burada anlatılmak istenen, üstte de anlattığımız gibi Türk Milleti'nin mayasıdır. O mayanın; bu milletin genlerinde, karakterinde –unutulmuş bile olsa- yukarıdaki sırrın, kudretin Allah'tan olduğu bilgisidir. Orhun Kitâbelerinde tek Tanrı için; "Yeri yarattı, Gök'ü yarattı, ikisinin arasında kişiyi yarattı. Kişi Gök'teki Tanrı'ya yakardı, yakındı" der. Tek Allah inancını ve Kurân-ı Kerîm'deki yaradılışı ve Hz. Adem'i bu cümlelerde görmek çok açık. Türk Millet'i var olduğundan beri Tek Allah'a inandı.

    -Oktan Keleş
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Şamanlık yapmadı diyor ama şamanizm din değildi be kardeşim
      ···
  19. 20.
    +1
    Yaz baba yaz helal olsun anlatıyoz inanmıyolar yaz
    ···