+3
-1
hayırlı günler dilerim,
burada tartışma konusu kur'an mucizesi değil ,mucizelerden falan bahsetmeyeceğim ,sade ve bambaşka bir bakış açısı ile bakıldığında kur'anın hz muhafazid (s.a.v) tarafından uydurulmadığının analizini yapmak ve anlatmak istiyorum ,
kur'an mealini baştan sona not alarak 3 defa okudum ,bazı sureleri rahat 10 defa okumuşumdur , ayrıca tam olmasada merak ettiğim bir çok ayetin tefsirlerini çeşitli kaynaklardan araştırdım ve okudum.
inanmayan kesimden şimdiden ricam azhap suresi 50. ve nisa 34 gibi ayetleri bana karşı delil olarak sunmayın burada amacım bu ayetleri haşa geçersiz görmek değil burada paylaşacağım konunun amacından sapmaması ve konun dağılmaması içindir , bu ayetler ile ilgili ayrı bir yazı allah nasip ederse paylaşacam ,
şimdi paylaşacağım surelere ait ayetleri iyi okuyun ve biraz düşünün:
abese suresi ile başlıyorum :
öncelikle bu ayet hangi sebepten inmiş öncelikle onu belirteyim:
bir gün peygamberimiz kureyş'in servet ve makam sahibi bazı büyükleriyle (onları hidayet etme amacıyla) sohbet ederken, a'ma olan bir kişi (abdullah) , meclise girmiş ve ısrarla peygamberimizden , allah'ın öğrettiği şeylerden kendisine öğretmesini istemiş; peygamberimiz ise, kureyş büyükleriyle olan sohbetini yarıda kesen abdullah'ın bu tavrından rahatsız olarak, ona surat asmış ve sırtını ona dönerek kureyşlilerle olan sohbetine devam etmişti.
bu durum yaşandıktan sonra bakın nasıl bir ayet iniyor:
abese suresi 1-3-8-9-10
kendisine o âmâ geldi diye peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
(ey muhafazid!) ne bilirsin, belki de o arınacak,
allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
bu ayette dikkat edilmesi gereken peygamber efendimizin hoş olmayan bir davranışının eleştrilmesi ve uyarı niteliği, kendisi uydurmuş olsa böyle bir ayet olurmuydu sizce kur'an da?
--- ---
devam edelim
peygamberimize(s.a.v) vahiy geldiği zaman heyecanlanıyor ve onları tekrar etmeye çalışıyordu böyle durumlar için şu ayetler inmiş :
kıyame suresi 16-17-18. ayet
(ey muhafazid!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir.
o hâlde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.
durup düşünmek lazım kim kendi uydurduğu bir kitaba kendi vahiy alma tarzını eleştiren bir yöntemi yazar?
---
isra suresi 79. ayet:
gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, rabbin seni makam-ı mahmud’a ulaştırsın.
bakın bu ayete dikkat ederseniz, diğer müminlere değil sadece peyamber efendimize (s.a.v) farz kılınmış bir ibadetten söz ediyor ? peygamber efendimiz bu kitabı uydurmuş olsa neden böyle bir ayeti ekleme gereği duysun? neden kendine fazladan zorunlu iş çıkartsın?
---
başka sure ile devam edelim
bakın yüce allah peygamber efendimize ne diyor?
eğer biz sana sebat vermiş olmasaydık, az kalsın onlara biraz meyledecektin.
işte o zaman sana, hayatın da, ölümün de katmerli acılarını tattırırdık. sonra bize karşı kendine hiçbir yardımcı bulamazdın.
isra suresi 74-75. ayet
---
---
hakka suresi 44- 45-46 . ayet :
eğer (peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizle yakalardık.
sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik.
bakın burada tehdit edilen kişi peygamberimiz (s.a.v) bir insan kendini bu şekilde tehdit eder mi?
---
devam edelim:
en'am suresi 52 .ayet
rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam o’na dua edenleri yanından kovma. onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. eğer kovarsan zalimlerden olursun.
bakara suresi 128. ayet:
andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. sen de onların kıblesine uyacak değilsin. onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.
maide suresi 67. ayet:
ey peygamber! rabbinden sana indirileni tebliğ et. eğer bunu yapmazsan, o’nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. allah, seni insanlardan korur. şüphesiz allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir.
isra suresi 86. ayet:
andolsun eğer dilersek, sana vahyettiğimizi senden tamamen gideririz de, onun geri alınması için, bize karşı sana yardım eden bir vekil de bulamazsın.
r'ad suresi 37. ayet:
böylece biz onu (kur’an’ı) arapça bir hüküm olarak indirdik. sana gelen bu ilimden sonra eğer sen onların heva ve heveslerine uyarsan, allah tarafından senin için ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu.
en'am suresi 35 .ayet.
eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse; bir delik açıp yerin dibine inerek, yahut bir merdiven kurup göğe çıkarak onlara bir mucize getirmeye gücün yetiyorsa durma, yap! eğer allah dileseydi, elbette onları hidayet üzere toplardı. o hâlde, sakın cahillerden olma.
son olarak buraya dikkat çekerim , burada yüce allah'ın peygamberimize geçmişini hatırlatan durumları anlatan ayetleri iniyor
o seni yetim bulup barındırmadı mı?
seni yolunu kaybetmiş olarak bulup da yola iletmedi mi?
seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi?
el açıp isteyeni de sakın azarlama.
duha suresi 6-7-9-10
soruyorum bu kur'an uydurulmuş olsa ,kim kendi kendine böyle bir ayetten söz eder?
---
eğer sıkılmadan sonuna kadar ve ön yargısız bir şekilde bu ayetleri okursanız sizde göreceksiniz ki bir insan bir kitap uydurmuş olsa bu şekilde kendi kendini tehdit etmez , kendini uyarmaz ve ya kendine yöntem söyleme gereği duymazdı.
hayırlı günler dilerim.