çok var tabii de özellikle muhafazid'e seslenilen ayetler hep tuhaf gelmiştir bana.
mesela:
ahzab suresi 30. ayet: Ey Peygamber’in hanımları! içinizden kim apaçık bir çirkinlik yaparsa, onun cezası iki kat verilir. Bu, Allah’a göre kolaydır.
ahzab 51: Ey muhafazid! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah, kalplerinizdekini bilir. Allah, hakkıyla bilendir, halîmdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)
mücadele suresi 12 ayet: Ey iman edenler! Peygamber ile başbaşa konuşacağınız zaman, başbaşa konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şâyet (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
mücadele 13: Baş başa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve Resulüne itaat edin. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
...
daha da çoğaltılabilir.
özetle, insan aklının eremeyeceği kadar büyük, yüce, olağanüstü, tamamen bambaşka özelliklere sahip koskoca allah sadece 610 ile 632 yılları arasında insanlığa seslenmiş. 23 sene. 1000 seneden fazla olmuş son kelamından beri. son keldıbını 632 yılında aktarmış ve bitirmiş olayı, daha da haber alınamayacak kendisinden. böyle bir durumda allah'ın tüm insanlığı ilgilendirmesi gereken şeylerden bahsetmesi gerekmez miydi sevgili dostlarım?
yani peygamberin kadınlarla olan ilişkisi, kendisine sadaka verilmesi gerektiği gerçekten çok mu mühim? bunların gerçekten de tüm insanlığı ilgilendirmesi gerektiğini mi düşünüyor yüce allah?