-
126.
+1Rez lan devam et
-
127.
+1çeto elinde kağıtlarla geldi..
- al bunlar burda oynanan oyun kağıtları..bu kağıtların hepsi masa gördü.. dedi çeto.
aldım kağıtları elinden "as" ve "papaz" ları incelemeye başladım..
yüzüme bakıyordu murat endişeyle..
evet tamda sami dayıdan öğrendiğim yerdeydi işaretler..tek ve ufak çizgi halinde kağıtlar belliydi..
bunları ancak kurnaz kumarbazlar bilirdi..ve bende aslında kurnazdım..
işaretli kağıtlarla oynamak demek 40 kağıtla oynanan bir oyunda 8 kağıdı biliyorsunuz artık demektir..
hemde en çok para kazandıran kağıtları "as"lar ve "papaz" lar..
buda size inanılmaz bir kolaylık sağlar..
kapalı kağıtları görebilmek.. kapalı bir kağıdın ne olduğunu bilmek..
çeto'ya aşağıda kumar oynayanları göndermesini söyledim artık kendimden emin bir tavırla..
elimde bir adamın infazı duruyordu.. -
128.
+1çeto aşağıya indi.. kumar oynayanlara artık alışverişi bitirmelerini ve oyunu sonlandırmalarını söyledi.. fazla ürkütmeden..
gerekçe olarakta ihbar yedik polis basabilir diyordu koftiden..
böyle yapmasını ben söylemiştim çetoya..
o gün oradakiler zaten yeterince olağandışı olaya tanık olmuşlardı.. eğer bu mekanda birşeylerin döndüğünü anlarlarsa
asla bir daha gelmezlerdi..ve bizim adımızda kirlenebilirdi..
herkesin canı tatlıydı tabi ki sicilide temizdi.. kimse kumardan mahkemeye çıkıp leke yemek istemiyordu..
mekan 10 dakika içinde bomboş kaldı..
çeto , murat ve ben.. -
129.
+1çeto lafa girdi..
bana bakarak - ne istiyorsun swiss murat 'tan dedi..
çeto'ya neden bu muratın lakabı swiss diye sordum??
çeto : çünkü sürekli swiss kartlarla oyun oynar başka kartlarla oynamaz.. bende ona bu lakabı taktım dedi ve güldü..
swiss kartlar yani şu plastik olan , kolay işaretlenen kartlar mı dedim?
çeto birden ayıldı..az buçuk biliyordu bişeyleri çünkü babası eski kumarbazdı..ve oda babasının yolundan gidiyordu..
elini telefona attı. -
130.
+1aradığı kişi metin abisiydi. duymuştum metin ismini fakat kendisini görmemiştim..
çeto : metin abi çabuk mekana gel ! acele et..
ölüm sessizliği vardı..
herkes metin i bekliyordu.. kimse konuşmuyordu..
mekandan içeri metin girdi. -
131.
+1çeto yani çetin ve metin bunlar iki kardeşti..ama sadece isimlerinin benzediğini farketmiştim metin abiyi görünce..
metin abi iri yarı birisiydi baya bi yapılıydı , çeto ise normal standartlardaydı benim gibi..
metin abi :selamun aleykum beyler !
ve aleykum selam.. dedi odada ki herkes..
metin abi : mevzu nedir beni bu saatte buraya getirten diye sordu???
çeto bana bakıyordu.. swiss muratta bana bakıyordu. -
132.
+1inkar etmesi kurnaz bir adamın yapacağı en mantıklı şeydi ve onu yaptı swiss murat..
fakat bilmediği birşey vardı.. inkar ettiği şeyin kanıtı masanın üzerinde duruyordu..
kurtulması için en kurnazın o olması gerekiyordu..o ortamda..
malesef en kurnaz o değildi. -
133.
+1ayağa kalktım ..
swiss murat'a ayağa kalkmasını söyledim ..tereddütsüz kalktı kendine güvenerek.. mecburdu kendinden emin olmak zorundaydı..
cebinden yüzüğünü çıkarmasını istedim..
ne yüzüğü ?bekar adam yüzük mü takar?? ben yüzük takmam , hiç kullanmam dedi ellerini uzatarak..
parmakları bomboştu çetoya ve metin abiye boş parmaklarını gösteriyordu..
kurnazdı çünkü masadan kalkar kalkmaz yüzüğü cebine indirmişti bende uzaktan kesmiştim bu hamlesini.. -
134.
+1metin abi birden bağırdı !!
--çıkar ulan o yüzüğü !! ...
elleri titreyerek cebine girdi swiss murat'ın ,aldığı avanta paraların arasında arıyordu yüzüğü..
çıkardı cebinden ve hemen parmağına taktı.. yüzük işte abi normal bir yüzük dedi..ne var bunda dedi..
çaresizdi.. ıslak bir tarla sıçanı gibi titriyordu.. -
135.
+1uzat dedim elini swiss murat'a ..
elini uzattı yavaşca.. uzattığı elini sol elimle tutarak kapatmaya yumruk haline getirmeye başladım..
saniyeler kalmıştı bir efsanenin çöküşüne..
yumruğu kapandıkça swiss muratın yüzü değişiyordu.. dişlerini sıkıyordu bağırmamak için..
sıktıkça sıkıyordum swiss muratın yumruğunu ... iğne iyice girmişti etine.. avucundan kan damlamaya başlamıştı artık..
yüzüğü çıkart ve masaya koy dedim -
136.
+1söze girdim hemen...
bu swiss murat mekanınızda hile yapıyor dedim..
çeto ve metin abi şaşırmışlardı bu lafımın üstüne..
ama ispatla der gibilerdi..
swiss murat'a direk neden hile yapıyorsun diye sordum..
anında inkar etti..
yapmıyorum ben hile falan nerden çıkartıyorsun bu saçma şeyleri.. çeto beni iyi tanır diye ekledi..(çetonun suratına bakarak)
biliyordum inkar edeceğini.. bende sami dayıdan öğrenmiştim..
sami dayının sözleri beynimin içinde yankılanıyordu.. aynı anda..
"inkar et yeğen" inkar et , sakın kabul etme.. kabul edersen o anda işini bitirirler -
137.
+1kapalıda papaz geldi bana ..üstüne direk papaz düştü.
"iki papaz öpücük" derler bu kağıtlara..
garip adam da ise görünüründe as parlıyordu..
kağıdı yaparken görmüştüm kurduğunu farketmiştim fakat belli etmedim...
son kağıtlara doğru inanılmaz vuruşlarla geliyordu.. amacı önümdeki bütün parayı tek oyunda indirmekti.ve masadan kalkıp gitmekti.. farketmiştim..
kağıdını biliyordum emindim.. tabanında kapalı kağıdında as vardı garip adamın..ama bilerek atıyordum parayı.. benim üzerine dönmem saçmalık olacaktı elbette kabul edecekti.. hatta bir vuruş hakkı daha doğacaktı.
"arının deliğine çöp sokmayacaktım" -
138.
+1azad etme şartları konuşulacaktı. bende dahil olmuştum bu şartları belirleyen konseye..
ilk kural bu şehirde sana ekmek yok !! gibtir olup gideceksin buradan..
başka yerde ne yapıyorsan yap.. bizi hiç ilgilendirmez demiştik..
ikinci kural bu yaşananlar aslında yaşanmadı sen bizi hiç görmedin tanımıyorsun bizde seni tanımıyoruz bu şehir haricinde.
fakat bu şehirde oyun oynadığını duyarsak bu sefer bu kadar kolay kurtulamazsın diye uyarmıştık.
ancak swiss murat ın birden ortadan kaybolup gitmesi herkesi kıllandırabilirdi.. arabasınıda kesinlikle kullanamazdık.bir kişinin
bile görmemesi lazımdı arabayı bizde..
bi kaç gün daha swiss murat arabaya binecekti..
arabasını satıp parayı bize getirecekti swiss murat..bu daha mantıklıydı..
swiss murat bir kaç defa mekana gelecek ; oyunlarda sürekli bilerek kaybedecekti..
arabasını sattığını söylecek oyun oynadığı kişilere ve son parası olduğunu belirtecekti..
"duraklama gerileme çöküş" -
139.
+1çetonun evinde kalıyordum artık..
geceleri mekandan sonra evde gün içinde olanları konuşuyorduk..
çetonun mekanı altın dönemlerini yaşıyordu.. oyun oynamak isteyenler sıra bekliyordu..
emniyetle arasını iyi tutuyordu.. diyeti neyse veriyordu.
mekanın sağlığı için..
ara sıra polislerden gelip kumar oynayanlar dahi vardı. nede olsa insandı sonuçta onlarda.. -
140.
+1büyük oyunlar dönmeye başlamıştı arka bahçede..
çevre illerden hatta köylerden gelenler oluyordu..
köylü deyip geçemezdik çünkü hasat parasını cebine koyan kumara iniyordu..
adamlar ilkokul mezunu bile değildiler..ama zütlerinde kumar kaşıntısı vardı.
çarpım tablosunu bile bildiklerinden şüphe ettiğim köylü moruklar iş poker ve para hesabına gelince, gayet güzel beceriyorlardı -
141.
+1kafamda bir plan vardı ama nasıl söyleyebilirdim bunu çetoya..
her gün bu gece kesin söyleyeceğim diyordum ama başaramıyordum..
kendime çizdiğim yol için bunu söylemem lazımdı.
yoksa kahve köşelerinde geçecekti ömrüm -
142.
+1peki ya mekan nolucak dedi?
ya bilen birileri olursa kurtulabileceğimizi sanıyorsun bu işten..
merak etme adamları sürekli izliyorum hiç kimse birşey bilmeyecek,
tek oyunda almayacağım nefeslerini,
yüzlerine gülerek alacağım paralarını bana güven sadece güven demiştim.
çeto :seni kardeşim gibi severim ama bilmiyorum düşünmem lazım bu teklifini. -
143.
+1direk hayır dememişti çeto..
düşünmem lazım demesi bile umutlandırmıştı beni..
alacağımız paralardan haberi vardı çünkü..
mekan sadece komisyon alıyordu.. benim ona söylediğim paraların yanında devede tüydü..
"iştahlanmıştı" çeto -
144.
+1çetoya belli başlı , büyük oyun seven ,ensesi kalın ve sorun çıkarmayacak adamların ismini verdim..
hedefte bu isimler vardı..
petrolcü nauf : kendi parasının hesabını bilmez. oyundan kalkmamak için tuvalete bile gitmezdi. pisliğin tekiydi.bir telefonuyla
çanta içinde 30bin - 50bin arası para getirtirdi. akaryakıt istasyonu vardı.
pavyoncu yılmaz : tak gibi parası vardı.. deli gibi iş yapan bir pavyonu vardı.. yabancı karı ticaretide yapardı gizliden..
bildiğiniz "pekekent" ti..ama bizim için "yılmaz bey" di.36 saat kumardan kalkmadığını duymuştum.o kadar hastaydı yani..
kel tuncay:beton gibi birisiydi. kuruşun hesabını yapardı. acaip pintiydi.ben parayı 5 lira 10 lira topluyom haberiniz var mı?
derdi kendisine kızanlara. evet gerçekten de öyle topluyordu.."otopark mafyasıydı".
şarapçı necip:alkoliğin önde gideniydi. deli gibi alkol alırdı. kağıtları bile göremezdi. köylüydü üzüm bağları vardı. hasat zamanı paranın
dıbına koyar kumarhanelerin yolunu tutardı..
midyeci tefo :bildiğiniz midyeciydi ama toptancısı bütün lüks restoran ve marketlere sadece o veriyordu malı. başka kimse veremezdi.
türkçesi yok denecek kadar azdı. oyunu ise iğrençti. gözümü bağlasalar gene alırdım bütün parasını ..
"milli takım kadrosu belli olmuştu"
pardon unutmuşum o masada bir kişi daha olacaktı..ben yani "junior sami" -
145.
+1çeto çalışmalara başlamıştı bu isimleri aynı gün aynı masada toplayabilirse,
işlem tamamlanacaktı..
haber salmaya başladı.. mekana davet etmeye başladı.
çok başarılıydı.. herkesin zaafını biliyordu.
mekana çekmek için sürekli uğraşıyordu.
bende o sırada büyük güne hazırlık yapıyordum
başlık yok! burası bom boş!