1. 1.
    +2 -2
    öteki tarafta affedilmeyecek tek günahtır. ancak karşı taraf affederse allahta kulunu bağışlar.
    ···
  1. 2.
    0
    evet... 2009 aralığında açılmış başlığa entry giriyorum
    ···
  2. 3.
    0
    aynen öyle
    ···
  3. 4.
    0
    http://bit.ly/neid2v
    ···
  4. 5.
    0
    türkiye'de yaşayan hemen herkesin yediği hak, ben dahil. hangimiz internetten full program, oyun indirmedik. hangimiz internetten film izlemedik. hangimiz korsan windows kullanmadık.bu adamlar haklarını haram ettiği an hepimiz kul hakkı yemiş oluyoruz. bunun dışında banka, otobüs, kantin, bilet vb kuyruklarda yenen hakları saymıyorum bile. bilmiyorum, bu günahlar affedilmiyor ise hesap günü hepimiz bu adamların ağzından çıkacak sözlere bakacağız demektir. sonuç olarak kul hakkı sadece birinin parasını yiyerek alınmıyor.
    ···
  5. 6.
    -1
    yıl 2012 kul hakkı yemeyen kaldı mı?
    ···
  6. 7.
    0
    bugün yedim. umarım affolur

    affoluv mu samet?
    ···
  7. 8.
    0
    reserved
    ···
  8. 9.
    0
    bû Katâde radıyallahü anhü diyor ki:
    Sahabelerden biri 'Ya Resûlallah! Eğer ben Allah yolunda öldürülür
    (şehit olur) sam, bu benim günahlarıma kefâret olur mu?' diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu:
    'Evet, eğer sen (düşman karşısında) sabrederek, mükâfatını sadece Allah'tan bekleyerek ve arkanı dönüp kaçmadan Allah yolunda
    öldürülür (şehit olur) san, 'kul hakkı hâriç' bütün günahlarına kefâret
    olur. (Müslim)
    Allah'ın dinini egemen kılmak için din düşmanları ile savaşırken ölen şehitlerin bütün günahları bağışlandığı halde kul haklarının bağışlanmaması,
    kul hakkından arınmadan hiç kimsenin cennete giremeyeceğinin açık kanıtıdır. Kul hakkından arınmadan cennete girilemeyeceğine göre, her çeşit kul hakkından titizlikle kaçınalım
    ve bunları âhiret âlemine taşımamak için dünyada
    helâllik almaya çalışalım.
    Yüce Allah af etmeyi sevdiği ve çok af edici olduğu halde, bu konuda af etme yetkisini sadece hak sahiplerine vermiş ve onların dışında hiç kimseye
    af ya da şefaat etme yetkisini vermemiştir.
    Ebû Hureyre radıyallahü anhü diyor ki:
    Resûlullah (s.a.v.): 'Müflis kimdir, biliyor musunuz?' diye sordu.
    Sahabeler: 'Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kişidir'
    dediler. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdu:
    'Kuşkusuz ümmetimden müflis olan şu kimsedir ki, kıyâmet günü
    (mahşere) namaz, oruç ve zekât sevapları ile gelir. (Ancak) şuna hakaret etmiş, buna iftira etmiş, şunun malını yemiş, bunun kanını
    dökmüş (öldürmüş, yaralamış) ve şunu dövmüş. Bu nedenle şuna, buna sevaplarından verilirken üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse,
    hak sahiplerinin günahlarından ona yüklenir, sonra cehenneme
    atılır. (Müslim - Tirmizî)
    işte gerçek müflis, varlıktan bir anda yoksulluğa düşüş! Mahşer yerine namaz, oruç ve zekât gibi sevaplarla geldiği halde, yaşam boyu elde ettiği bu sevapları bir anda yitiren ve üstelik eğer yetmezse başkalarının günahlarını
    da yüklenip cehenneme giden kimse! ..
    Yüce Allah buyuruyor:
    Zâlimlerin yaptıklarından (baskı ve zulümlerinden) sakın Allah'ı
    habersiz sanma! Onları (cezalarını) ancak gözlerin (korkudan) dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. (ibrahim - 42)
    Sonsuz ve sınırsız merhamet sahibi olan Yüce Allah, tevbe etmeleri ve hak sahipleri ile helâlleşmeleri için zâlimlere bile zaman tanıyor ve onları bu
    dünyada hemen cezalandırmıyor.
    Ancak! Mahşer günü sevaplar, günahlar tartılınca ve sıra kul haklarına gelince;
    Dünyada haksızlığa uğrayanlar, dövülüp, sövülüp aşağılananlar ve malları, mülkleri ellerinden alınanlar, haklarını almak için sevinip koşuşurken, Üzerinde kul hakları olanlar da pişmanlıktan çılgına dönecek ve korkudan
    gözleri yuvalarından fırlar gibi korkunç bir şekil alacak.
    Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
    Kuşkusuz Allah zâlime mühlet verir ama tuttuğu (hesaba çektiği)
    zaman da kaçmasına (kurtulmasına)
    fırsat vermez. (Buhârî - Müslim)
    Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
    Kıyâmet (mahşer) günü insanlar arasında görülecek olan ilk hesaplaşma, kan davaları olacaktır. (Buhârî - Müslim - Tirmizî)
    Haksız yere bir kimseyi öldürmek, Allah'a şirk koşmaktan sonra en korkunç zulüm olduğundan, kul haklarına kan davaları ile başlanacak ve öncelikle
    Hâbil, Kâbil'den hakkını alacak. Sonra bütün fâili meçhul cinayetler
    ortaya çıkacak ve akan bir damla kanın bile hesabı sorulacak.
    Bir zerrecik sevabın milyarlarca ton altından çok daha değerli olduğu mahşer gününde, hiç kimse
    annesine, babasına, yavrusuna ve kardeşine
    bile hakkını bağışlamayacak ve tüm haklarını en küçük
    zerresine kadar sevab olarak alacak.
    Şehitler, sâlihler gibi mahşer zenginleri (sevabı çok olanlar), hak sahiplerine haklarını verdikten sonra kalan sevapları kendilerine bol bol yeteceğinden,
    hiç sıkıntı çekmeden cennete giderken,
    Mahşer fakirleri (sevabı az olanlar) ise, hak sahiplerine yetecek kadar bile sevapları olmadığından, hem kendi günahlarını hem de hak sahiplerinin
    günahlarını yüklenip cehenneme gidecekler.
    Değerli okurlarım!
    Kul haklarından arınmak için, iki seçeneğimiz var.
    Dünyada hak sahipleri ile anlaşıp, helâlleşip bunları âhiret âlemine taşımamak. Mahşer yerinde hak sahiplerine haklarını verdikten sonra, kendimize
    de yetecek kadar sevabımızın
    kalması için, öncelikle her çeşit günahlardan
    kaçınalım, ibâdetlerimizi çoğaltalım ve her çeşit
    hayırları bol bol yapalım.
    Yani âhirete az günah ve çok sevapla gidelim!..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    0
    cesitleri neler ? birisi ben kapi acsam sen girsen kul hakki dedi bence mantiksiz gibi geliyor dogru mu? nelerden kul hakki olur anlatin aydinlanalim
    ···
  10. 11.
    0
    Kul hakkına girdim nasıl çıkarım bi yol gösterin panpalar.
    ···