+1
Her şey tamamlandı. Eve yerleştim, şimdi yapmam gereken bir şey kalmıştı: bir iş bulmak. Kendime asgari ücretle de olsa bir iş bulmam lazımdı. Zaten tek başımayım, sosyal hayatım yok. Asgari ücret yeterdi bana. Keyfi harcamalarım da yok denecek kadar azdı.
Bu arada bir pgibolojik rahatsızlığımdan bahsedeyim. Ben sokakta yürürken birisinin beni izlediğine inanıyorum. Bunun saçma olduğunu biliyorum aslında oyle birinin olmadığının da farkındayım ama bir tarafım bunun saçmalık olduğunu kabul ederken diğer tarafım buna sonuna kadar inanıyor ve temkinli davranıyor, korkuyordu
Bir restoranın önünden geçerken camında eleman aranıyor yazısını gördüm. Girip konuşabilirdim, etrafıma bir baktım. Hava yağmurluydu o ara. Sokağın en ilerisinde bir paltolu adam gözüme çarptı. Tam kapıdan girerken gördüm onu. Gülüyordu. Pgibolojik rahatsızlığım nedeniyle bu dükkanın benim için bir felaket olacağına inandı bir tarafım yine ve beni buraya girmekten vazgeçirdi.
O gün başka bir yer bulamadan eve döndüm. Ertesi gün tekrar çıktım iş aramaya. Bir oto yıkamacı, bir market derken bana iş çıkmadı hiçbir yerden. Tam eve dönerken yol üstünde daha önce dikkatimi hiç çekmeyen bir yapı gördüm. Yapı diyorum çünkü ev desem ev değil, dukkan desem hiç değil. Tek katlı hafif eski bir yer. Camları siyah bir perdeyle kapalı. Bir kağıt asılı kapısında: bizimle çalışmak ister misiniz? -xxx Kilisesi
Arkadaşlar dinleyenler varsa anlatmaya devam edeyim