kritik bir soru yardımınıza muhtacım ciddi

beyler, entrylerde hikayeyi de anlatcam. özeti kısaca şu: bir kız sevgilim olduğunu bilmesine rağmen, ara ara günün farklı saatlerinde ve sürekli olarak da msn'den işgal ediyor. o sırada oyun oynuyorsam, sanki manitammış gibi görmedim diye tribe giriyor. hatta bir iki kez bir yere de çağırmıştı. sizce durum nedir? ne yapmam lazım?

bu kızla birkaç sene öncesinde beraber olmayı denedik, ama sürekli bir kendini geri çekme, sonra yeniden olayı alevlendirme durumu mevcuttu. sonrasında da bu iş olmayacak dedi ve muhabbeti de kesip attım. sonra arkadaşca muhabbet gene başladı

@2 ahaha haklısın panpa, haftaya görüşmem var, hem de çok istediğim bir sektörde, inşallah olur. dua et benim için

ve ben şimdiki kız arkadaşımla çıkmaya başlamadan önce, ufaktan gene bir şeyler olacak gibiydi ama ben güvenmediğimden bir iki kez buluşmamıza rağmen, daha da ileri taşımadım mevzuyu. ve sonrasında çıkmaya başladığımda da, bana bayağı damar, bunalım parçalar gönderdi art arda msn'den, önce hayırlı olsun dedikten sonra

@5 işte kafamı giben de orası panpa, @6 az sabret panpa, anlatıyorum işte yavaş yavaş, he

parçalar (hepsi yabancıydı bu arada) cidden gibiciydi, ve sözlerine bakıp dinlediğimde beynim gene allak bullak olmuştu, ama seviyordum kız arkadaşımı, ve kesinlikle irademe, nefsime aman vermeyecektim

gece gece hikaye anlatıyoruz amk üşenmeden, kimsenin gibinde değil. ama olsun, reytingle çalışan binlerden değiliz, bir kişi bile olsa devam ediyorum, başlıkta da dediğim gibi, akıl fikrinize, yardımınıza muhtacım. çıkamıyorum bu işin içinden

neyse ara kısımları pek uzatmayacağım, bu olanlar yaz sonu, sonbahardı iki sene önce ve o sene işteki ikinci senemdi. nefret ediyordum herkes gibi ben de, özellikle mezuniyet sonrasında. başka hayaller, başka uğraşlarımız vardı ama olmuyordu. burası türkiyeydi çünkü, sevdiğin işi yapman mümkün değildi, yetenekliysen de ailen,vs zengin olacaktı ki yapasın... bizde de o yoktu, uzatmiyim, baydım işten ve askere gitmeye karar verdim yaz gelirken. ağustos celbinde (329 kd) gidecektim ve işteyken biriktirdiklerimle biraz da borçlanıp master yapacak, akademisyen olmak için uğraşacaktım

askerdeydim, o da bir dönemliğine yurtdışına gitti exchange hesabı, ama biz sürekli muhabbet halindeyiz tabii. bu arada dönem dönem kız arkadaşımla da sorunlar oluyor ama ben kesinlikle binlik yapmıyorum, amann biterse bitsin modunda değilim, çünkü dünyanın en iyi, en temiz insanlarından biri o benim için

askerlik sürecinde önemli sayılabilecek bir gelişme şuydu, bir süre sonra artık netten her akşam işgal ediyordu, gurbet, hasret,vs diye düşünüp ters davranmıyordum asla. ve bir gün, ne istersin buradan, göndereyim (ülkeyi ve ünlü olduğu şeyi söylemiycem, ne olur ne olmaz, gizli kalsın bazı şeyler. ama okuyup da inanmayanlar için gönderdikleri içinden bazı şeylerin caps'ini atabilirim) falan dedi, dedim ne gerek var, uğraşma boşver, zahmet olur. istemiyorum çünkü öyle bir şey, bu baya ısrar etti, adresini ver ordaki falan. bu arada askerlik de şansıma yedek subaylık çıktı, ankarada bir sene liseden iki arkadaşla bahçelievler 7.cadedede ikamet ettik

neyse bu gönderdi dediği gibi, 5 6 paket tüketilebilir diyim artık, birkaç kartpostal arkasına yazı döşenmiş,vs.. bu paket gelince ben mahçup oldum tabii. bir yandan ev arkadaşlarım ne ayak falan diyorlar, kız arkadaşım olduğunu zaten biliyorlar, gelmişti de yanıma çünkü askerdeyken. bu kızla öyküyü de içlerinden biri biliyordu. neyse uzatmiyim, bunlar senin niyetin kötü olmayabilir ama dikkat et, bozma ilişkini durduk yere dediler. ok dedim, eyvalla dedim, ne diycem başka. ama belki de insanlık yapacağız diye bir hata yaptık belki de kendimize, kimbilir

ben de iade-i ziyaret olsun diye bir kitap alıp, yine bir kartpostal ve küçük bir şeyle gönderdim aynı adrese. o süreçte artık ben de tezkere almayacağım ama izinleri kullanmadığımdan fiili olarak askerlik bitcek. plan da şuydu zaten, birikmiş paralarla master yapıp devdıbını getirmek, bu da ayrı bir hikaye ya gerçi, ara ara değincem yine de burada

bunun tabii hoşuna gitti, kimin gitmez ki hele bir de gurbetteyken muhtemelen bu tür duygular tavan yapıyordur, boşluktan yokluktan. ara ara oradaki ortamı da anlatıyordu, hiç hoşuna gitmediğini bazı şeylerin. kendisi açık görüşlü, muhafazakar olmayan birisiydi ama kadın erkek ilişkilerinde, muhabbetinde bakışı, bunların çok da teklifsiz yürümesinden rahatsız olurdu. bir gün kampüste konser,vs bir etkinlikte millet bira, şarap,allah ne verdiyse içerken, öpüşenler, yiyişenler gırla gidiyordu, hatta dallamanın biri yanıma yaklaşmaya yeltendi, direk yerinden kalkmadan durdurdum, sonra da döndüm falan. allahtan, bu tür şeyler gelmedi başıma, sakındım tarzında, aslında alttan alta bana mesaj verdiğini düşünerek ben, şeyler anlatmıştı

sonrasında askerlik bitti benim, memlekete gitmeden önce istanbula geldim, baya uzun süre kız arkadaşımla takıldık sonra kısa bir tatil yapıp, ordan da memlekete geçtim. tatildeyken can sıkıcı bir şey oldu, laptoptaki msn log'larından kızla konuştuğumu gördüğü için sevgilim, bir süre ciddi trip attı, trip mevzuu değil ama üzülmüştü. bana da bu koyuyordu, ama vicdanım kendimce rahattı, en enteresanı bu tam bu olayı farkettiğinde yurtdışı numaralı bir mesajın gelmesiydi, çünkü msnden konuşuyorduk ama telefondan irtibat kurmamıştı dışardayken hiç o ana kadar, telefonu sevgilim verdi ve kim o numara dedi

@18 eyw panpa, vazgeçmeyecektim ama dinleyen birini görünce anlamsız gelmiyor en azından anlatmak

ben de okuyana kdr gerçekten bilmediğimden kim diye, ya askerlik yaptığım yerden, otomatik dağıtılan bir mesaj, tezkere alma tarihini duyuruyor,vs diye salladım ve direk sildim. sonrasında gene bir iki kere msj atmıştı, dönene kadar. pardon, o ilk mesaj değildi ama feci denk gelmişti, ilk dünya kupası finali için iddialaşmıştı benle, ben de gaza gelip girerim demiştim iddiaya, o da yeniköyde balıkçıya zütürür kaybeden demişti, ben de şans vermemiştim hiç iddia kaybetmiyorum diye, büyük konuşmak her zaman haram amk. maç biter bitmez tak mesaj bundan, allahtan maçı izlediğimiz kadroda sevgilim yoktu (çünkü kızlı erkekli bir arkadaşın evindeydik) yalan, ekgib bir şey olmasın diye girdim bu ayrıntıyı

@21 ince görmüşsün, şukuyu zekana verdim panpa.
hikaye devam, ben tatilden sonra tezkereyi alıp memlekete geçtim, normalde master başvuruları yapcaktım, ama yalan oldu, üşendim istemedim,vs. tipik panpabella kafası yani. çalıştığım yer de normalde dönmek istemiyordum ama başka bir yer olana kdr rahatımız bozulmasın diye ben döndüm diye görüşmeye gittim. burası da türkiyenin en fazla kar eden şirketi diyim,siz tahmin edin işte, isim vermiyim gene. ama çalışana para yok tabi amk. ve kurumsallık gereğince askerden döndüğünde direk alıyorlar, giderken tazminatını da ödüyorlar, neyse. bu binler dedi ki krizin 2. dalgasını bekliyor genel müdürümüz, biz de yabancı bi firmayla proje yapıyoruz, işgücü verimliliği diye

@23 bir değil üç tane senaryo yazıyorum panpa, ikisi film biri tiyatro oyunu için, böylece üniversitedeki, hayattaki esas uğraş ve sevdamız da ortaya çıktı, olsun. neyse, devam. amerikan filmlerinde, dizilerde görmüşsünüzdür, dışarıdan iki tip gelir çalışanları tek tek çağırıp, sen bu şirkette napıyon, ne işe yarıyon derler. bunlar da onu yaptılar, ve baya kişiye yol verdiler. proje bitene kdr da yeni eleman almıycaz diyorlar.

kaldık tabii gib gibi ilk başta. bir de öyle lanet bir sektör ki, başka bir yere başvururken engel oluyor ayağına dolanıyor. zaten şirketteki ik'ya da demiştim, eski birimi istemiyorum, ik biriminde çalışmak istiyorum. beni tekrar ik ile görüşmeye çağırmaları kasımı buldu, görüşme de aralıkta oldu, bence iyi geçmişti, zaten kendi elemanlarıyım, ama aramadılar, ben de hala aramadım gibikleri. aradaki süreçte yakın bir tanıdığımız maden mühendisi, kendisi dow jones endeksine hisseleri kote edilen bir maden firmasında iş bulurken beni de araya sokmuştu, onlar da 3 ay deneme süresiyle alalım sonuçta sektörde tecrübesi yok diyerek kabul etmişlerdi.

bu mevzu ağustosta gündem olmuştu, ama hernekadar ayarlayan eleman kesin mesin, sadece gecikecek bir süre dese de bu iş de olmadı, ben askerlikten bugüne kadar boştayım. önümüzdeki hafta iki farklı yerle görüşcem, artık ikisi de olacak gibi olduğundan birini seçmem gerekecek, bir yandan da üzülüyorum tabii burada eskisi kadar takılamayacam diye, ama sonra akıllı ol gibik, nereye kadar boşluk diyorum işte. esas öyküye dönecek olursak,