Ertesi sabah işyerine hergün yaptığım makyajı özenerek, üzerimde yine diz üstü, dar bir etekle gittim. Ona,

“Bugün nasıl olmuşum giyim uzmanımız Berk bey?” diye sorduğumda baştan aşağı, beğeniyle süzdü beni… Bakışlarından ürperdim elimde olmadan,

“Her zamanki gibi afetsin Gül hanım! Ama lütfen işkence yapma bana, ben bekar bir erkeğim!” dedi. Ben de gülerek,

“Ama sen evli seversin!” dedim.

“Evet, evli seviyorum. Öbür kızlara baksana… Çoğu bekar, ama sen onların yanında pırlanta gibisin benim için… Hastayım sana kız…” dedi gülerek, şakayla karışık…

Bu konuşmalar, birbirimize flört edercesine takılmalar böyle bir süre devam etti. Günler geçtikçe, evdeki huzursuzluk, tartışmalarda kocamın annesinin tarafını tutması vesaire, her şey beni Berk’e itti resmen… işyerinde Berk’le sürekli muhabbet, sohbet, gülüşmeler, iş dışında da mesajlaşmalar falan derken, farkında olmada çok yakın olmuştuk birbirimize.

Pazar günü uyandığımda kocam yoktu yatakta… Ben uyurken sabaha karşı çıkıp arkadaşlarıyla balık tutmaya gitmiş olmalıydı. Bunu sık sık yapardı. Sonra da tuttukları balıkları gece geç vakte kadar balıkçı arkadaşlarıyla rakı eşliğinde zıkkımlanır, eve sarhoş gelirdi.

Pazar sabahı, yatakta tek başıma kalakalmıştım. Pazar günüm bile iğrençti. Oysa ki annesi de kızına gitmişti. Evde kocamla yalnız, baş başa, yataktan çıkmadan, ciks dolu güzel bir pazar günü geçirebilirdik. Nerdeyse iki aya yakın zamandır ciks yapmıyorduk kocamla… Yanıyordum resmen… Elim durmadan bacak arama gidiyordu.

Telefonuma uzanıp dert ortağıma, Berk’e mesaj attım. Durumumu anlatıp pazar gününü evde yalnız yatarak geçirdiğimi yazıp, biraz mesajlaştık. Berk de,

“istersen geleyim, bugün seni alayım, gezelim biraz!" dedi. Fakat ben kabul etmedim. Kaynana falan gelir, beni bulamazsa bu da tartışma konusu olabilirdi. Nereye gittin, kiminle gittin, bir sürü çene çekemezdim. Berk biraz buna bozulmuştu. Gönlünü almak için,

"Anla beni Berk. Özgür bir kadın değilim ben. işte neler çektiğimi, nelere göğüs gerdiğimi gör. Bugün gelemem. Olmaz. Ama istersen başka bir gün, bir fırsat yaratır, beraber gezeriz!" dedim, ama yine de soğuk davranmaya devam etti. Bu nedenle fazla mesajlaşmadık.

Yataktan kalktım, kahvaltıdan sonra evi temizledim. Yapacak iş kalmayınca internetin başına geçtim. Erkeklerle okey oynayıp, sohbet ediyordum, ama onların sohbetleri Berk’inki kadar güzel değildi. Berk’e mesaj atıp, MSN’e gelmesini söyledim. Nazlandı ama ben üsteleyip yalvarınca kıramadı beni… MSN’e girdi ve karşılıklı webcam açtık.

Hal hatır falan sorduk, konuştuk biraz ama hala sabahki nazını sürdürüyor, bana surat asıyordu. Onun bu haline üzülmüştüm.

“Yapma ama Berk” dedim. “Zaten canım sıkkın, bir de sen surat asıyorsun bana, kaynanamdan farkın yok” deyince gülümsedi biraz…

“Yok canım, kaynananın eline su dökemem ben…” dedi.

“Niye surat asıyorsun peki?” diye üsteledim. “Gelmedim diye mi? Yoksa evli kadının biriyle sanal ciks yapıyordun ben mi engel oldum? Baksana üstün çıplak…”

“Hayır canım, senin adın Gül. Senin üstüne gül koklar mıyım ben? Sıcakladım biraz, ev hali, çıkardım üstümde ne varsa…” Üstümde tayt ve ip askılı bir tişört vardı. Kameranın karşısında ayağa kalkıp,

“Ben de öyle yaptım valla… Bir tişört bir tayt… Oh, ne rahat… Baksana giyim uzmanı, taytım nasıl, yakışmış mı canım?” dedim. Gülerek,

“Of Gül… Çok fenasın, belden aşağı çalışıyorsun! Bir tişört bir tayt mı dedin? Başka bir şey yok mu yani?” dedi.

“Of Berk… Sen de çok fenasın, muzur şey… Evin içinde yalnızım, koca yok, kaynana yok. Bir de sütyen külodla mı uğraşayım canım?” Arkamı döndüm bu kez kameraya, hafif eğilip ellerimi popoma koydum. Yuvarlaklarımı ona gösterdim. incecik kumaştandı tayt, külotlu çorap gibi bir

“Senin eserin!” deyip boxerin önündeki yarıktan dışarıya çıkardı eliyle tuttu yarağını. Çok güzel, irice bir şeydi tahmin ettiğim gibi… Ben çıldırmıştım resmen,

“Şimdi orda olsaydım, ağzımla rahatlatırdım seni!” diye karşılık verdim.

“Şimdi şu anda rahatlatsana! Hatta karşılıklı rahatlayalım. Hadi soyun sen de… Lütfen…”

“Olmaz bebeğim. Öyle hasretim ki, kendimizi dağıtırız, kocam her an gelebilir! Ama şöyle yapalım istersen… Sen hep söylüyordun ya, evim bekar evi, çok pis, kadın eli lazım diye… Yarın öğle molasında senin bekar evine temizliğe gelmek istiyorum!” dedim gülerek, fazla konuşmadan MSN’i kapattım.

Amımı okşayarak, Berk’in ekranda gördüğüm yarağını hayal ederek yattım, uyudum. Kocamın ne zaman geleceğini bile bilmiyordum. Hoş bilsem ne olacaktı ki? Gene arkasını dönüp yatacaktı.

Sabah erkenden kalktığımda kocam halen uyuyordu, işe benden sonra gidiyordu. Her zamanki gibi kocamın kahvaltısını hazırlayıp, duşumu aldım, parfümümü sıktım.

Bugün özellikle ciksi olmalıydım, içime tanga külot, dantelli bir sutyen, üstüne de dar diz üstü elbisemi giydim. Uzun bacaklarıma da ince siyah çoraplarımı giydim. Tam bir afet olmuştum. Topuklu ayakkabılarımı giyip çıktım evden. işyerinde Berk beni öyle görünce,

“Offf, harikasın!” dedi. Bir an önce öğlen yemek molasının olmasını deli gibi istiyordum. Heyecan içinde kıvranıyordum. Berk de öyle… Sürekli bakışıp durduk.

Öğle yemek saati olduğunda Berk’le birlikte çıktık. Alt otoparka inerken asansöre bindik. Asansörde elini kalçama atıp sıktırdı. ilk defa kocamı aldatacağımdan biraz çekiniyordum, ama arabaya binmemle çekingenliğimi attım. Etek kalçama kadar sıyrılmış, ama umurumda değildi.

Berk bir eli direksiyonda, diğerini bacağıma atmış, çorabın üzerinden okşuyordu. Durmadan harika olduğumu, onu kudurttuğumu söyleyip duruyordu. Ben de elimi önüne atıp pantolonun üstünden yarağını avuçluyor, çocukcağızı kıvrandırıyordum.

Kısa sürede eve gelmemizle içeri girmemiz bir oldu. Bir saatlik yemek molamız vardı ve ben bir an önce o yarağı mümkün olduğu kadar çok yemeliydim. Kapıdan girer girmez kemerini çözüp pantolonunu yere düşürdüm. Kazık gibi olan yarağını boxerdan çıkarmamla delirmiştim, yarağı adeta ‘Ye beni!’ diyordu. Temiz, büyük başlı ve uzun bir yarağı vardı.

Hemen önüne çömelip ağzıma aldım. Kendimi kıtlıktan çıkmış gibi hissediyordum. ‘Cork Curk!’ sesleri eşliğinde yarağını emiyordum. Berk kendinden geçmiş inlerken, ben durmadan işime devam ediyordum. Yarağının hepsini ağzıma almaya çalışıyor, bir yandan da taşaklarını avuçluyordum.

Daha fazla sabredemiyordum, o yarak biran önce yanan amıma girmeliydi. Kalkıp salonda gördüğüm masaya gidip domaldım, eteği belime topladım, çorabımı indirip tangayı kenara çektim. Berk azgınlığıma şaşırmış olmalı ki,

“Offff! Sen nasıl bir kadınsın!” diye mırıldanıyordu.

Arkama çöküp, amıma yumuldu ve yalamaya başladı. Amım zaten sırılsıklamdı, ama yalaması harika gelmişti. ilk orgazmımı bu şekilde olurken,

“Yarağını sok amıma!” diye inliyordum. Arkamda doğrulup, yarağını yavaşça amıma köklediğinde, derin bir ‘Ohhhhh!’ çekip belimi iyice kırıp masaya ellerimle tutundum.

Parayla Dilenciyi Kandırıp gibtim

Bir gün evde oturmuş takılıyordum, sıkıntıdan patlıcaktım, evde boş boş dizi izliyordum, kapı çaldı kalktım gittim delikten baktığımda 17 18 yaşlarında bir kızdı, kapıyı açtım, kir pas içinde, etekli bir dilenci. Para dileniyor, elinde de selpak var, benimde zaten yedi sekiz aydır sevgilim yok kuşda ötmüyor neredeyse, çıkardım cebimden 100 lira gösterdim buna, başladı abim sağolasın, abim ne istersen olsun demeye, dedim öyle kolay değil gel iki dakika içeri, ne yapacaz abi demeye başladı sen gel dedim, bu girdi içeri, kız kokuyor resmen, sana 100 lira veririm ama bir posta atarım dedim, abim olmaz ben yapmıyom falan demeye başladı, iyi çık dedim evden gibtir git, tamam abim tamam sakin ol dedi, gir dedim şu duşa yıkan ilk önce her yerini temizle yarım saat çıkma ordan çıktığında tertemiz istiyorum dedim, kız sevindi, yıllardır duş almıyor sanki, bu girdi yıkanmaya başladı, bende yatağı hazırlıyorum kısa günün karı gibcem bu yavruyu, neyse bu 20 dakika sonra falan bi çıktı, kızın rengi açılmış, güzel güzel şampuan kokuyo dedim geç iceri, havluyu bir indirdi kızda ne mal var görmeniz lazım, hala ıslak, geçtim bunun arkasına, öpüşmücem sadece gibip göndercem, yannanımı züt deliğinde gezdirmeye başladım, abi çok büyük seninkide he diyip gülüyo, hiç çingene gibmemiştim bugün sana kısmetmiş 100 lira vermem normalde dedim, gülüyo kaşar, yannanımı iyice kaldırdım, elimi dıbına attım onu okşamaya başladım, cıvık cıvık oldu amı, yannanımı sokmamla kızın kendini çekmesi bir oldu, tuttum belinden çektim kendime başladım sokmaya, kızın amı daracık yanıyor heyecandan galiba, başladım diblemeye buna, bir iki üç, pat pat, pancar motoru gibi çalışıyorum, tavşan gibiyim, kıza saniyede 2 3 kere dibliyorum, tamdıbını alamıyor ama yarıya kadar giriyor alet, dıbınıda yeni traş etmiş banyoda, temiz temiz gibiyorum kızı, hadi abi hadi boşal diye yalvarıyor ama gelmiyor bende, bunu soktum banyoya açtım suyu, suyun altında koyuyorum, kız inliyor zaten binadakiler duymasın, derken eğil eğil dedim, bu eğildi hemen, çıkardım aleti attırdım suratına, verdim parasını gitti, dedim bu binayı iyi ezberler, her geldiğinde 100 lira veririm, gelir duşunu alırsın giberim seni dedm, her hafta geliyo şimdi kaşar.

http://hikayece.com/Adult...ciyi_Kandirip_gibtim.html