+46
-14
Kendi yazdığım bir hikayedir arkadaşlar. Şukunuzu ekgib etmeyin.
Bir zamanlar bir krallık varmış. Bu krallığın kralı ; şişman, kısa boylu, uzun sakallı, kalın kaşlı ve sigara tiryakisi bir adammış. O kadar çirkinmiş ki kraliçe bununla sevişmiyormuş. Sürekli içinden, mastürbasyon yapmaktan bıktım, diyormuş.
Krallık, her iki senede olan büyük savaş için hazırlanıyormuş. Askerleri "Üstün Kalıp Eğitimi" denen eğitimi alıyor ve daha da güçleniyormuş.
Halk açmış. Tüm paralar askerlerin eğitime gidiyormuş. Ve halk her gün şatonun kapısının önünde toplanıp bağırıyormuş :
"Ulan dıbına koyduğum açız aç!"
"Şişman zütünü gibeyim kral!"
"Yemek ver dıbına korum." gibi sesler çıkıyormuş halktan.
ilk gece kral bunları "Ekmek yok, pasta da yok. gibtirin gidin." diye göndermiş. Sigarasını her kelime sonunda içmeyi ihmal etmemiş tabi.
Halk her gece toplanmaya devam etmiş. Kraliçe ara sıra kralın yanına gelip "Halkın gürültüsünden mastürbasyon yapamıyorum bile! Yolla şunları." demiş ve kral yine balkona çıkmış. Halk bağırıp çağırıyormuş. Bazıları penisini açıp gösteriyor, bazıları el hareketleri çekiyormuş.
Kral tabiki tepkisiz kalmayıp askerlerine emretmiş : "giblerini kesin! Ellerini doğrayın!"
Bunu duyduklarında halk, koşarak evlerine gitmiş. Bazıları o kadar hızlıymış ki pantalonları yırtılmış.
Büyük savaşa iki gün...
Halk hala aç ve susuz imiş. Aralarında toplantılar yapıyor ve kralı öldürmek istiyorlarmış. Tabiki bu kralın kulağına gitmiş. Kral o gece halka şunu duyurmuş : "Balkonumun önünde toplanın, konuşma yapacağım."
Halk koşa koşa şatonun balkonuna doğru koşmuş ve beklemeye başlamış. Tam olarak dört saat beklemişler. Çünkü kral zengin arkadaşlarıyla ziyafet çekiyormuş.
Ve sonunda beklenen an gelmiş. Kral yavaş yavaş -az önceki yemekten dolayı- balkona gelmiş. Şu konuşmayı yapmış :
"Evet! Biliyorum, beni öldürmek istiyorsunuz çünkü ben size askerlerime verdirdiğim eğitimden dolayı yemek, su veremiyorum. Ama emin olun ki yakında olacak büyük savaşın ardından, yemeğinizi, suyunuzu vereceğim. Hepimiz mutlu olacağız!"
Bunları duyunca halkın gözleri açılmış. inceden gülümsemişler. Mutlulukları gözlerinden okunuyormuş. Büyük savaşı beklemeye başlamışlar.
Büyük savaşa bir gün...
Halk ertesi gün kralın balkonunun önünde toplanmamaya karar vermiş. Çünkü kral onları doyuracağına inandırmış. Ama aç bıraktığı günlere lanet etmeye devam etmişler :
"Onun ta anasını gibeyim, bizi bu günlere kadar aç bıraktı."
"Doğru. muallaknin evladı kral! Şu büyük savaş gelip bitsinde, bizde rahatlayalım."
Ve evet. Gece bitmiş. Savaş günü gelmiş ve bazıları coşku dolu iken bazı savaştan etkilenen insanlar, çöküntü içindeymiş.
Savaşa dünyanın dört bir yanından insan katılıyormuş. Zaten büyük savaş demelerinin sebebi de buymuş.
Savaş o kadar büyümüş ki uzaydan dünyaya bakınca, üzerindeki toz dumandan dolayı gözükmüyormuş.
Savaş bitmiş. Halk o zamana kadar mutluymuş fakat savaşı kaybettiklerini duymuş. Kral işi batırmış ve zarara uğramış. Halk o sırada plan kurmaya başlamış. Aralarında örgütlenme başlamış. Kahvehaneye gidip milleti gaza getiriyorlarmış :
"Onun yüzünden savaşı kaybettik ve aç kalacağız. Anasını gibmeliyiz."
"zütünü çat çut gibmeliyiz bu gece!"
"Hey! Duydun mu, kralın annesi ferre sitelerinde görülmüş. Herkes üç posta atıyormuş."
Gaza getirme işe yaramış. Ve bir örgüt kurulmuş ; adı da "HALK" olmuş. O günün öğlesinde silahlar, oklar, yaylar yapmışlar. Geceye hazırlanıyorlarmış.
Gece gelmiş çatmış. Halk tasarladıkları uzay mekiğiyle, yürümek zorunda kalmadan, uçarak kralın balkonunun önüne gitmiş. Ve bağırmaya çağırmaya başlamışlar :
"Gelsene ulan dobişko bin!"
"işte şimdi ananı gibtik!"
"Gelmezsen ifşanı, dünyada geri kalan tüm krallıklara atarız!"
Kral korkusundan balkona çıkmış. Elindeki sigarasını tam ağzına zütürürken, HALK kralın anasını gibmiş. Oklar havada uçuşuyormuş. Kraliçe de havada kaynamış ve ölmüş. Halktaki bazı abazalar hemen gidip kraliçenin ölüsünü gibmiş. Kralın ölüsünü gibenler de ölmüş. Canlısını giben de...
Zafer Halkın olmuştu artık. Kralın askerlerine işkence yapıp, analarını gibiyorlarmış derken dıbına kodumun şatosu çökmüş ve tüm halk yannanı yiyip ölmüş.
Tümünü Göster