-
12.
0okudum..
-
11.
+1 -9anani kogusta gibtim
-
10.
+3 -9internetten araştırdım böyle bir şey yok
-
-
1.
0internette yazmıyor zaten kardeşim Ahmet Tahir Can'ın Ülkücülük Tarihi isimli kitabında geçiyor
-
-
1.
+1 -3Masal bunlar inanmayın ülkücüleri kim asmış
-
2.
+2 -1https://www.google.com.tr....tr/amp/yasam/401554.aspx
Yalanını gibeyim senin böcek kadar olamayan huur çocuğu selami -
3.
0Kaynak nerde lan değişik değişik sitelere gönderiyorsun beni ulan ülkücüler cezaevine bile girmedi yalan söylemeyin
diğerleri 1 -
1.
-
2.
+1Yazık dıbına koyam devletin seni okuttuğu eline internet verdiği paraya yazık böcek bile değilsin sen aq onlar senden daha fikirlidir
-
-
1.
-1Ağla kendi uydurduğunuz masallara inanın ağlayın
-
1.
-
3.
+1Ya aptal huur çocuğu hadi yaşın 12 anladık sana cevap verdim diye sevinmen lazım dıbına kodumun anteni bu ülkede ülkücüler yada solcular ne zamanlar asıldı 45 olayları nedir 80 ler nedir bi oku öğren daha 30 yıl önceni bilmekten acizsin
diğerleri 1 -
1.
-
9.
0Up up uppp
-
8.
0Up up upppp
-
7.
0Uplayın tüm kardeşlerimiz görsün
-
6.
+11 -7Yaşanmıştır beyler
-
-
1.
0Tüylerim diken diken oldu lan
-
1.
-
5.
+10 -1Gercekse etkilendim
-
4.
0Okuyorum,, bjr dakika..
-
3.
+5Okudum sayende aydınlandım
-
2.
+5 -2Okudum sayende aydınlandım
-
-
1.
-1Bahçeli de köpeklik etsin
-
1.
-
1.
+88 -27Koğuşta 22 tane Ülkücü var, ceplerindeki para bir kefen almaya bile yetmiyor. Ceza evi terzisi geliyor "bu gece Halil Esendağ ile Selçuk Duracık'ı asacaklar, haberiniz olsun!" diyor. Koğuş sessiz, çıt çıkmıyor ; diller lal olmuş, yüzler donuk. Toplanıyor tüm koğuş, ellerde Kur'an, dillerde Kur'an, gönüllerde iman. Bir ses geliyor dışarıdan, "hafif bir yağmur çiselercesine" bir ses. Ne büyük bir iman. Eğer Halil Esendağ o gün Allah'tan güneşleri yağdırmasını isteseydi, Allah güneşleri de yağdırırdı. Yürüyorlar darağacına, yan yanalar; savaşırken de, ölürken de, Kur'an-ı Kerim okudu ikisi de, helallik istediler, tekbirler getirdiler. Sonra Selçuk'a döndü Halil: "Önce seni assınlar Selçuk, sen bana dayanamazsın!" diyordu. Önce Selçuk yürüdü yağlı urgana: mertçesine, yiğitçesine, Türk'çesine, dirilircesine. Tabureye çıktı, yağlı urganı geçirdiler boynuna. Arkasına döndü, helallik istedi celladından. Sonra vurdular altındaki tabureye. Sallanıyordu Selçuk, ölürken dirilircesine, dirilirken yiğitleşircesine, sallandı, sallandı ; Kıble'ye doğru dönmüştü ki yüzü, o an durdu. Herkes şaşkın, tesadüf diyenler, dalga geçenler çoğunlukta.. Sonra Halil geldi, dilinde "Allahu Ekber" sesleri, yürürken attığı vakur adımları. Yağlı urganı geçirdiler boynuna, sonra Kelime-i Şehadet getirdi. Cellatına döndü, o da helallik istedi. Ve bir tekmeydi bir yiğidin daha ebediyete göç etmesine sebep olan. Sallanıyordu Halil de, Başbuğ'u görürcesineydi yüzündeki tebessüm. Sallandı, sallandı; Kıble'ye döndü yüzü ve bir bıçak gibi kesildi hareket edişi. Kıble'ye dönmüştü artık, Selçuk gibi durmuştu cansız bedeni. infaz erkanı şaşkın, titrek, tedirgin.
"Nasıl olur bu!" sorusu inliyor her yer, içlerinden birisi çıkıyor bir adım ileri, işaret parmağını kaldırıyor havaya ve avazı çıktığı kadar bağırıyor, meraklı gözlerle bakanların suratına: "Vallahi bunlar Şehit, Vallahi bunlar şehit!"