Skolyoz, omurgadaki yan tarafa doğru gerçekleşen eğriliğe verilen addır. Omurganın arkadan olan görünümü dümdüz olmalıdır. Yandan yandan görünümü ise boyunda çukur, sırtta tümsek bir görüntü ve belde tekrar çukur bir görüntü olacak şekildedir. Skolyoz omurganın arkadan dümdüz görülemediği bir durumdur. Skolyozda omurga sağa ve sola doğru bükülür. Skolyozun kas ve sinir hastalıklarına bağlı olarak da ortaya çıkabileceği bilinmektedir. Bunun yanı sıra bağ dokusundaki birtakım hastalıklar da skolyoza neden olabilir. Skolyoz doğuştan da ortaya çıkabilir. En sık görülen tipi idiyopatik skolyoz ergenlik dönemindeki çocukların gelişimi esnasında ortaya çıkar. Çoğu hastada omurga eğikliği gözle fark edilemezken bazı hastalarda dikkat çekecek boyutlara ulaşır. Böyle bir görünüme ulaşmadan skolyozun fark edilip tedavi edilmesi gerekebilir.
Korse ile skolyoz tedavisi açınının çok fazla olmadığı durumda mümkün olmaktadır. Bununla birlikte çok küçük açılarda gözlem, yüksek açılarda ameliyat tedavileri uygulanmaktadır. Skolyoz tedavisindeki en etkili tedavi yöntemi ameliyattır. Ancak unutulmamalıdır ameliyat skolyoz tedavisinde en son tedavi olmalıdır. Ameliyat tedavisine ait riskler ve ameliyat sonrası omurga hareketlerinde oluşan azalma ameliyatın mümkün olduğunca mecbur kalındığında yapılmasının gerekçeleridir. Hangi hastaya ameliyat tedavisi uygulanacağına yapılan muayene ve tetkikler sonucunda karar verilmektedir. Ameliyat etkili bir tedavi şekli olsa da korse tedavisi şansı olan her hastada denenmelidir. Literatürde ameliyat korkusu olan hastalar, ameliyat sonrasında iş gibi sebeplerle zorluk yaşayacak hastalar için korse ile skolyoz tedavisi kullanılmakla birlikte etkisi tartışmalıdır.
Ergenlik çağından sonraki dönemlerde de ilerleyen skolyoz mevcutsa birtakım önlemler alınması gerekir. Skolyoz eğer tedavi edilmezse hastanın yaşam kalitesini oldukça düşürecek bir durumdur. Bazı hastalarda çok yüksek açılı skolyoz kalp ve akciğer problemine bağlı hayati tehlike dahi oluşturabilir. Dolayısıyla skolyozun ilerlemesine izin vermeden korse ile tedavi edilerek kontrol altına alınması ve daha fazla artması engellenmelidir. Bu şekilde ameliyat tedavisine gerek kalmama ihtimali de artar. Skolyozun kontrol altına alınabilmesi için ilk olarak doktor tarafından muayene olunması gerekir. Muayene sonucuna göre hastaya uygulanabilecek tedavi yöntemlerine karar verilir. Eğer hasta henüz gelişme çağındaysa ve sırtta ve bel bölgesinde meydana gelen eğrilikler 50 dereceden fazla ise korse ile tedavi etkisiz kalır. Bu durumda hastaya ameliyat yöntemi ile tedavi uygulanması önerilir. Tedavi için dikkate alınacak en önemli unsur hastanın dengesi olacaktır. Eğer hastada aşırı bir denge bozukluğu varsa çoğunlukla ameliyatla tedavi yöntemleri tercih edilebilir. Hastadaki denge bozukluğu aşırı ölçüde değilse korse ile tedavi edilmesi mümkün olabilir. Hastanın omurgasındaki bozukluk ve dengesizlik daha fazla efor sarf etmesine neden olur. Bu da yaşam kalitesini düşüren etkenlerden biridir. Bu durumdan kurtulmak için hastaya mutlaka bir tedavi uygulanmalıdır.
Korse ile skolyoz tedavisi için hastada aranan en büyük özellik omurga eğriliğinin 20 ila 50 derece arasında olması gerektiğidir. Ayrıca hastanın gelişme çağında olması da korse tedavisini kolaylaştıran bir etkendir. Ergenlik çağına girmiş olan bir hastada 50 derecenin üzerinde omurga eğriliği varsa bu durumda hastaya korse tedavisi uygulanmaz. Ancak yaşı küçük olan hastalarda cerrahi operasyonun tarihini ötelemek adına geçici olarak korse tedavisi uygulanabilir. Bunlar nadir durumlardır.
Korse ile skolyoz tedavisi için korsenin kullanım şartlarına mutlaka uyulması gerekir. Aksi halde hasta korseden faydalanamayacağı gibi zarar görebilir. Bu durumun yaşanmaması için omurga eğriliklerinin 20 ila 50 derece olduğu hastalara korse tedavisi uygulanmalıdır. Hastanın henüz gelişim çağında olması gerekmektedir. Korse, gün içerisinde tercihen en az 20 saat takılmalıdır. Aksi takdirde tedavi etkisiz kalacaktır.
Eğer skolyoz zamanında etkili bir şekilde tedavi edilmezse birçok farklı hastalığa neden olabilir. Bunlar arasında en yaygınları kalp hastalıkları, akciğer – solunum hastalıkları, pgibolojik problemler, kozmetik problemler, yeti kaybı, omurilikte bası meydana gelmesi, çok nadir de olsa felç gibi hastalıklar yer almaktadır.
http://korsetedavisi.com/