/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +16
    içeri girdiğimizde yere çöktü ve bizi de karşısına oturmamızı söyledi ve devam etti:
    +Çocuklar şimdi ki yapacaklarım içerdekine acı verecek ve onu sinirlendirecek. Var gücünüzle tutun ve sakın ola bırakmayın diyerek elini Çağdaşın alnına koydu ve kafasını bir karıştan az bir mesafe kalana kadar Çağdaşın kafasına yaklaştırdı. Çağdaş ise tüm bunlar olurken sükünetini hiç bozmuyor o iğrenç gülümsemesi ile hocaya bakıyordu. Ta ki Hasan dede euzu besmele çekmeye başlayana kadar. Agzının içine kadar iyice yaklaşıp alnına bastırıp euzu besmele çektikçe Çağdaş ağzını sonuna kadar ayırıp hırıltılarla dedeye bakıyordu. Sanki bıraksak dedeyi yiyecekmiş gibi açık ağzıyla ihtiyara iyice yaklaşmaya başlıyordu. Dede ardından fatihayı okumaya başladı. Çağdaş hala aynı tepkiyi veriyordu. Fatiha bittikten sonra ihlasa başlayıp okudukça alnına vurduğu sırada Çağdaşın hırıltıları yerini ufak sesli çığlıklara bırakmıştı. Çağdaş hocaya yaklaşıp ağzını ayırarak bağırdıkça Hoca çağdaşın Bazen çenesine bazen ağzına attığı tokatlarla onu ekarte ediyordu. Sonrasında elif lam mim e geçti. Çağdaşın canının çok yandığı açıkça belli ediyordu. Tırnaklarıyla tuttumuz kollarımızı yüzüyordu. Ardından setçe alnından tutup başını tüm gücüyle geriye iktirerek ayetel kursi ye başladı Hasan dede. Biz ise Çağdaşı tutmakta zorlanır hale gelmiştik. Çıkardığı o sesler ve nefretle hocaya attığı bakışlar tüylerimi ürpertiyordu. Daha 10 gün önce sahilde eğlenen biz şimdi arkadaşımızın içindeki şerliyi çıkartmaya çalışıyorduk. Hoca ise hala Çağdaş yaklaştıkça tokat atıyordu. Sonrasında yanındaki kuranı açtı ve okumaya başladı. Ancak bir müddet sonra zorlanmaya başladı. Yüzü mosmor olmuştu. Nefes alamıyor gibiydi. Son gücüyle bağırrak okumaya başladı. Bu işe yaramış olmalı ki derin bir nefes alıp daha sesli okumaya başladı. Çağdaş ise artık acınacak bir duruma gelmişti. iyice aramıza büzüşmüş bu sefer dedeye saldırmak değil ondan kaçmak istiyordu. Kendi omzunu ve kollarını ısırmaya çalışıyordu. Daha sonra dede elindeki kuranı yere bırakıp cebinden çıkarttığı kibriti çakıp çağdaşın ağzına kadar yaklaştırdı. Anlamadığım bir dilde Çağdaşa sorular sormaya başlamıştı. işin ilginç tarafı Çağdaşta o hırıltılarla ona cevap veriyordu. Dede tüm kontrolü eline almış gibi gözüküyordu. Ancak düşündüğüm gibi olmadı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      panpa daha hızlı olursan seviniriz
      ···
    2. 2.
      +1
      ikitmek... iktirmek... ulan bunu yazabilcek tek bi eleman var bu sözlükte, arabada sevişirken cinlerin musallat olduğu bi eleman vardı sen misin yoksa
      ···
  2. 52.
    +16
    Bir müddet sonra elinde bir bıçakla geri döndü. Bu da neydi şimdi karşımıza çıkarlarsa bıçaklayacak mıydık şerlileri. içimden Hasan dede bizimle dalga mı geçiyor diye geçirirken bıçağı ve 2 adet muskayı Tolgaya verdi ve konuşmaya başladı.
    -Bu bıçağı ve muskayi sakın ola yanınızdan ayırmayın. Girdiğiniz her ortamda yanınızada blulnsun. Özelliklede arabadayken. Bunlar şerlileri rahatsız edicek ve size temaslarını önleyecektir. Bu yüzden çıkartmanız için ellerinden geleni yapacaklardır. Olabildiğince iyi muhafaza edin dedi. Tolga o sırada muskanın birini bana uzattı boynuma taktım. Dedeye herşey için teşekkür edip arabaya atladık. Bıçağıda tam ortamıza koyduk. Açıkcası bunlar artık benim için pek önem taşımıyordu. Biran önce Çağdaşın yanına gidip sağ olduğunu görmekten başka bişey istemiyordum. 2-3 gündür kendi telaşımıza düşmüş Çağdaşı unutmuştuk ancak bize bi bu denli musallat oldularsa ona yapabilecekleri aklıma geldikçe içim korkuyla doluyordu. Beni bu düşüncelerden sıyıran Tolga nın sesi oldu.
    -Aga biz ne kadarlık benzin doldurduk buna dedi. Fulledik cevabını verince ee bitmek üzere gösteriyor dedi. Gittiğimiz yol başına düşen yaktığı benzini düşündüğümde bitmesi imkansızdı. Buda onların oyunlarından biriydi anlaşılan. Ama bu sefer o kadar korkmadım zira hemen ileride benzinlik vardı. Oraya kadar yetmese bile yokuş aşağı gidiyorduk yani boşa alsak bile bizi zütürürdü. Bunları yapmaya gerek kalmadan benzinliğe vardık. Tolga depoyu fullerken bende tuvalete gittim. işedim yüzüme su çarptım ancak aynaya baktığım dikkatimi çeken bir şey vardı. Boynum kırkırmızı olmuştu. Muskanın ipini kaydırdığım anda ip izi halinde morlukla karşılaştım. Ama ne olursa olsun bu muskayı çıkarmayacaktım. Boynumada soğuk su çarpıp arabaya geri döndüm. Tolgada elinde su ve çikolatalarla marketten çıktı. Arabaya atladı tam çalıştıracağı anda

    -Bıçak nerde lann!! Diye bağırdı
    ···
  3. 53.
    +15 -1
    Burda misiniz beyler devam ediyim mi ?
    ···
  4. 54.
    +16
    Ben dünden kalan ekmekler ile yumurtalı ekmek kızartıp cay koyarken Çağdaş masayı hazırladı. Tolga da bu sırada laptopta hararetli hararetli bir şeylerle ilgileniyordu. Yolculuk uzun olduğundan tika basa yemiş ve bir an evvel bu evden gibtir olup gitmek için Usain Bolt gibi geçirmiştim lokmalari boğazımdan. Bizimkilerden once kalktığım için Tolga nin heyecanlı heyecanlı ne yaptığını öğrenebilirdim. Geçmiş e girdiğimde rüya yorumları, cin girmesi tarzında başlıklar gördüm. Biri çok ilgimi çekmişti çünkü bizim durumumuzla yakından alakaliydi eğer bir hayvanın yaşdıbına son verirseniz çok dikkatli olun ölmeden önce içerisinde 3 harfli varlıklar bulunuyorsa yaşdıbınız boyunca onlarla karşılaşacaksınız tarzı bir şey yazıyordu ve sallamasyon bir site olduğunu bildiğim halde kalbim korkudan mehteran davulu gibi atıyordu.
    ···
    1. 1.
      +4
      Yarin 3 sinav var seni bekliyom hadi aq 2 part daha at
      ···
  5. 55.
    +16
    Bir müddet sonra içeriden ayak sesleri geldi. Heyecanım iyice artmıştı. Kapı açıldığı anda iliklerime kadar o mükemmel rahatlığı hissettim ve sarılmak için öne doğru atılmıştım ki Çağdaş sert birt şekilde
    -‘’ Çabuk gidin burdan’’ diyip kapıyı yüzümüze kapattı. Bu da ne demekti şimdi. Neler oluyordu yine. Tolga da olanları anlamlandıramamış olacak ki saf saf yüzüme bakıyordu. Kendime gelip bir süre daha kapıyı çaldım. Ancak açan olmadı. Yüzüme kapı yemiş dahi olsam Çağdaşı sapasağlam karşımda görmüştüm bu bile yeterdi. Ancak yine de olanları öğrenmeliydik. Bunu Tolgaya da söylediğimde
    - Gidip babasına soralım aga dedi. Bu fikir kafama yatmıştı. Babasının olanlar hakkında illa ki bilgisi olmalıydı ve bize açıklayabilirdi. Arabaya atlayıp babasının oto galerisine sürdük. Ancak dükkan kapalıydı. Daha açmamış olmalıydı. Arabanın kaputuna yaslanıp beklemeye başladık. Aradan yarım saat kadar geçmişti ki yanda ki dükkanı açmaya gelen abi
    -‘’ Hayırdır gençler kime baktınız’’ dedi. Mesut amcayı bekledğimizi söyleyince onun bugün geleceğini sanmadığını eşinin cenazesini yeni kaldırdığını söyledi. Eşinin cenazesi mi !!! Beynimden vurulmuşa döndüm. Belki Çağdaş a bir şey olmamıştı ama annesini kaybetmiştik. Şerlilerin söylediği doğru çıkmıştı. 2 can almışlardı ve biri de kardeşimin annesiydi. Adam ruhsal çöküntümüzü anlamış olacak ki hayırdır yakınınız falan mıydı diye sordu. Tolga uzaktan tanıdığımızı söyleyip arabaya atlamıştı. Bende ona ayak uydurup zar zor kendimi koltuğa attım. Tolga
    -Çağdaşın neden böyle davrandığı belli oldu bu zor gününde yanında olmalıyız diyerek arabayı çalıştırdı. Ben ise onu tasdikleyecek gücü kendimde bulamıyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyonizm sayfa 16
      ···
  6. 56.
    +16
    Bana deli gözüyle bakmaları iyice sinirimi bozmuştu.  Masadan kalkıp odama geçtim ve bir sigara yaktım. Cigerlerimden çıkan sadece duman değil benligimdi ve odada başıboş dolaşıyordu. Beni bu dusuncelerden çalan telefonum çekip çıkardı. Arayan kankam Ezgiydi. Okul bittiğinden beri konusamamistik. Kahvaltıya çağırdı masadan bir hışımla kalktigim için hala açtım. Bu sebeple teklifini  seve seve kabul ettim. Bir çırpıda hazırlanıp dışarı çıktım. Ezgi ile buluşup keyifli bir kahvaltı yaptık. Kahvelerimizi içtik hoş bir sohbet ardından kalkmaya karar verdik. Tam hesabı odediyip ezginin yanına gidecektik ki telefonum çaldı. Arayan babamdi. Açtığımda aceleci bir sesle annemin dayisinin vefat ettiğini ve alelacele evden çıktıklarını söyledi. Ee ben gelmicek miyim dediğimde biz epey yol aldık. Sen yarin ki otobüsle gel namaza yetiş dedi. Anahtarlarida kırmızı spor ayakkabimin sol tekine koyduğunu söyledi. Tamam deyip kapattım. Az önce ki nedenden eser kalmamisti. Ezgide farketmiş olacak ki ne olduğunu sordu. Olanları anlattım. Anladım gel benimle dedi ve kafeden çıktık. Nereye desemde söylemedi süpriz diye. En son lunaparkin önüne gelince hadi gir dedi. Şaka mi yapıyorsun dediğimde hiç de öyle olmadığını beni içeri suruklemesinden anladım. Böyle bir günde nasıl buraya gelinir diye kızıyordum ilk başlarda Ezgiye ancak bir süre sonra çok doğru yaptığını farkettim. O aletler yükseldikçe ben icimdeki ağırlıkları yere birakiyordum sanki. Eğlenceli bir iki saat geçirdikten sonra karşıdaki sinemaya sürükledi ve ne olduğunu bile anlamadan bir komedi filminde buldum kendimi. Bu huyunu çok seviyordum Ezginin. Yanında ki insanın mutsuz olmasına asla izin vermiyordu.
    ···
    1. 1.
      +58 -1
      yerim seni ezgi...
      ···
    2. 2.
      +14 -2
      Ezgi memeni aç
      ···
  7. 57.
    +16
    Yüksek sesle bir küfür savurdum. Yanımdaki çalar saati karanlıkta parlayan o gözlere elimden geldiğince kuvvetli bir şekilde fırlattım. Saat parçalanmış ancak hiçbir tepki gelmemişti. Gözlerde tık yoktu. Ardından hafif bir kahkaha ile kanım dondu. Berbat bir gülüşü vardı şerefsizin. Tam o sırada babam kosturarak geldi sesleri duymuş ve yardıma gelmişti. Işığı açar açmaz babama döndüm ve orda baba işte orda öldürecek beni diye bir yandan ağlayıp bir yandan avazim çıktığı kadar bağırıyordum. Ama gösterdiğim yerde hiçbir tak yoktu. Artık şizofrene bağlamış olduğuma kanaat getirdim. Delirdim ben baba Deliyim Deliyim ben diye dizlerimi karnıma çekip cenin pozisyonu almış vaziyette hem titriyor hem one geriye sallanıyordum. Babam da korkmustu ama belli etmemeye çalışıyordu. Elinden geldiğince cesur görünerek beni teselli etmeye çalışıyordu. Annemin gürültüye uyanıp geldiğinde babamın verdiği suyu tek yudumda bitirip yavaş yavaş kendime geliyordum. Babam anneme olanları anlatinca kadın bir koşu Kur'an aldı geldi ve okumaya başladı. O okudukça huzur doluyordum ve paronayak düşüncelerim uçup gidiyordu. Acaba bizimkiler ne yapıyordur diye düşünüyorken uyuyakalmışım.
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      Yemin ediyorum aynısını yaşadım dıbına koyayım neyse devam
      ···
    2. 2.
      +1
      hocam suku atsana ayraç olsuın
      ···
  8. 58.
    +14 -2
    Ardında hoca ayağı kalkıp içeri geçti. Etrafa baktı ışığı kapattırdı. Çantasından tütsü ve mumlar çıkardı. Değişik bir şekilde yerleştirdi. Bize bakıp abdestsiz olan var mı dedi. Yok cevabını alınca geçin oturun karşıma dedi. Dedeyide yanına oturtup tütsüleri yaktı. Odaya kokularını salmasını bekledik bir müddet. Ardından bize dönüp:
    +Başlıyorum bu süreç içerisinde sakın ola ağzınızı dahi açmayın. Konuştukları dili bilmeseniz bile olanlar etkisiyle dediklerini anlayabilirsiniz. Özellikle Çağdaş sen. Ancak sakın hiçbir tepki vemeyin dedi. Hasan dedeye dönüp hocam sende sıkıntıya düştüğümü anladığın anda yardımcı ol deyip önüne döndü ve mumları tek tek yaktı. Bir müddet içinden birşeyler mırıldandıktan sonra kafasını hafif havaya kaldırarak anlamadığımız bir dilde bağırmaya başladı. O anda odadaki mumların gölgeleri uzayıp hareket etmeye başladı. Bu sırada ateşleri de yükselmişti. Hoca yüksek sesle konuşmaya başladı. Konuşuyor susuyor bir süre sonra tekrar devam ediyordu. Bir müddet böyle devam etti. En son bağırmaya başladı. Sanki bir şeyi reddedermişçesine sert bir üslupla bağırmaya bir süre daha devam etti. Bu sırada biz altımıza sıçmak üzereydik. Gözüm duvardaki gölgelerde ve mumun ateşindeydi. Hoca bağırdıkça gölgeler daha da hareketlenip mumun ateşi daha da yükseliyordu. O anda gözlerim Çağdaşa kaydı. Ağlamak üzereydi. Yüzünde bir acı bir çaresizlik vardı. Eğer Çağdaşa duyduklarının tesiri ile bu hale gelmişse iyi şeyler dönmediği ortada idi. Hoca bir müddet daha sert bir şekilde konuşmaya devam etti. Sonrasında sanki canını istemişler gibi gözlerini pörtletip olanca gücüyle bağırdı ve mumlar bir anda söndü. Bir müddet nefeslendikten sonra bize dönüp ışığı açın dedi.
    ···
    1. 1.
      +2
      Ne çağatayı ya
      ···
      1. 1.
        0
        Sansürlü kişi deşifre oldu.
        ···
      2. 2.
        0
        Eğer uyduruyosan çağataylar kovalasın seni. Çağdaşı nasıl çağatay diye yazdın hı utanmaz adam
        ···
      3. 3.
        0
        Rezzzzz
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      +2
      Aferin kardeşim ne güzel ifşa ettin
      ···
  9. 59.
    +16
    Verilen bu cevap kızlarda bizde ki denli büyük bir etki yaratmamis ya da merve istediği cevabı alamamış olacak ki hemen gecistirdiler. Ancak alkolün ve cagdasin son söylediğinin etkisi ile birlikte benim kafamda filler gibismeye başlamıştı. Tüm bu başımıza gelenler onun yüzünden miydi acaba. Daha öncelerden yediği bir takun hesabını hep beraber mi odeyecektik. Cagdas in bizden bunun dışında bazı şeyler daha sakladığını farkındaydım çünkü bunca yıllık arkadaslariyiz ama böyle birşeyi daha önce bizimle hiç paylasmamisti. Ah Çağdaş ah tak mu vardı da tekrar actin şu muhabbeti ne güzel kafaları dağıtmış güzel bir geceye doğru adım adım ilerliyorduk. Ama henüz bişey değişmiş sayılmazdı kizlar muhabbetten anlamamıştı nasıl olsa. Bir son dakika golü yemezsek gece bizim gecemiz olabilirdi. O anda sıra bana gelmişti ve Asli ya soruyordum. Bunları düşünmüş olmam etkili oldu heralde ki daha doğruluk mu diye bile sormadan kaç kişiyle sevistin deyiverdim bir anda. Tüm gözler ilk başta sorgular bir şekilde bana döndü aha sictin olum derken bastılar kahkahayı. O anda derin bir nefes aldım. Ancak cevabı istediğim gibi olmadi.
    ···
    1. 1.
      +6
      Çağdaş = (bkz: )zuzumbilesi
      ···
    2. 2.
      0
      Zuzum muallaksi
      ···
  10. 60.
    +15
    Bu gece herşeyi bitirme imkanımız vardı. Ben bunları düşünürken hoca da kenara çekilip telefonuna sarılmıştı bile. Yanılmıyorsam en az 2 saat birilerini aradı. Bizde o arada ailelerimizi arayıp herkesin iyi olup olmadığını teyit ettik. Babam çok endişelenmiş olmalı ki gelmek için çok diretti ancak pek önemli bişey olmadığını hocanın manevi açıdan tam olarak temizlenmemiz için bizi biraz daha burda misafir ediceğini söyledim. Telefonlar kapandığında herkesin yüzünde rahatlık vardı. Şükürler olsun korktuğumuz başımıza gelmemişti ama bu gelmeyeceği anldıbına gelmezdi. Elimizi çok çabuk tutmalıydık. O sırada hocada içeri geldi. Yüzü gülüyordu. Bana dönüp
    +Dediklerini bu akşam yapmayı deneyebiliriz 8 kişi buldum. Zamanında doğru dostluklar edinmişim demek ki dedi. Bunu söylediği anda umudum daha da artmıştı. Odada ki herkesin yüzü gülüyordu. Herkesin gelmesinin en az 2 saati bulacağını akşama da daha 6 saat olduğunu söyledi. Bu süreçte gusül yenileyip namazlarımızı kılmamızı söyledi. Dediği gibide yaptık sırayla girip gusüllerimizi aldık vakti geçmeden öğlen namazını eda ettik. Ancak daha hayli vaktimiz vardı. Çayımızı demleyip bahçeye çıktık. Hoş sohbet muhaabbet eşliğinde vakit öldürüyorduk. O sırada misafirlerimiz teker teker geliyordu. Gelenlerden 3 tanesi çehre olarak hocaya yakın tiplerdi 1 i hariç geri kalanları da normal tiplerdi. O bir kişi de allah affetsin ağzı yüzü biraz yamuk değişik bir insandı. Daha sonra çay suyu koymak için içeri gittiğimde banyodan çıkan hocayla karşılaştığımda öğrendiğim ki hocanın ölümden kurtardıüı biriymiş. Ölümden kurtarmış belki ama şuan ki halinin olmasına engel olamamış. Ama yine de adam hocaya çok düşkünmüş bir dediğini iki etmezmiş. ilkte de onu aramış zaten.
    ···
    1. 1.
      +5
      Abdest alip geliom knk yaz sen
      ···
    2. 2.
      +25
      Vay be karı kızdan namazlarımızı eda ettik olayına geldiniz demek hı
      ···
    3. 3.
      +1
      eee kardeş bin nasihat bi müsibet demişler ama bunların başına elmeyen kalmamış mübarek * Allah korusun geçmiş olsun . *
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 61.
    +15
    O sırada içerden sesler duydum ve hemen kapatıp yanlarına gittim. Çıktık balkona hep beraber bu evde ki son sigaramizi içmek üzere. içerken düşündüm de biz buraya gibiş sokus ve hayalleriyle gelmiştik ama şimdi canımızı kurtarsak yeter diyerek kaçmaya çalışıyorduk. Bunu hakedecek ne yapmıştık biz be. Bu düşüncelerin içinden beni Çağdaş in hiriltilari çıkardı. Sigara dumanını verirken hayvanlar gibi hirilti çıkarıyor ve bir daha ki çekişe kadar bunu devam ettiriyordu. Napiyon lan dedim oralı bile olmadi. Yavaşça durttum bunu bu sefer dönüp hiçbirşey den haberi yokmuş gibi Ne oldu kardesim dedi. Artık bu kadarı yeterliydi bu tür şeylerle uğraşmak istemiyordum. Elimde ki sigarayı söndürüp içeri hazırlanmaya gittim. Tolga ve Çağdaş a da hızlı olmalarını söyledim. Yarım saat içinde arabanın içinde gitmeyi bekliyorduk. Nitekim yola koyuldukta. Gelişte ki kadar eğlenceli bir yolculuk olmayacağı barizdi ama benim bu yolculuktan tek beklentim sağ saglim evimize ulastirmasiydi. Yolun yarısını uyuklayarak geçirdikten sonra bi tesiste sigara ve ihtiyaç molası verdik. Çağdaş uyuyordu onu uyandırmak istemedik indik çay sigaralarimizi yapıp yola çıkacaktık. Ben bi tuvalete gideyim deyip tolgadan ayrıldım. Tuvalete girdiğimde Çağdaşı pisuvara iserken buldum. Bende ihtiyacimi giderdim elimi yikadim tam çıkıyordum ama çağdaş hala isiyordu. Acele et aga çıkıyoruz dedim ve arabaya doğru yola koyuldum. Arabaya baktığımda beynimin ortasına sol krose yemiş gibi çekildim olduğum yere. Çağdaş arabada hala uyuyordu ve Tolga bana hızlı ol işareti yapıyordu
    ···
  12. 62.
    +15
    DEVAM MI BEYLER ?
    ···
    1. 1.
      -2
      Bunu 3 dkda yazdiysan ohooo
      ···
    2. 2.
      0
      devam kanka beklioz yaz hadi
      ···
    3. 3.
      +1
      DEV AM
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 63.
    +15
    Artan sese karşılık mumlarda daha da yükseliyordu. Hoca konuşup dinlemeye devam ediyordu anca bu sefer mumlar hiç alçalmıyor aksine hoca sakinleşse bile daha da yükseliyordu. O ara hocanın zar zor nefes aldığını farkettim. Daha fazla dayanamayacağını anlamış olmalı ki konuşmasını kesip olanca gücüyle bize bahsettiği kelimeyi söyledi. Söyler söylemez alevler neredeyse tavana değecek kadar yükselmişti. Gözlerimi kapatıp ezberlettiği kelimeleri bir çırpıda okuyup kâğıtları ateşle buluşturdum. Saman gibi birden alev alıp kül olmuştu. Yapmış olmanın mutluluğuyla gözümü diğerlerinde gezdirdim. Biri hariç hepsi yakmıştı kağıtları. Hoca!!!

    Hocaya baktığımda yüzü mosmor kalmış nefes alamıyor bir eli ateşte diğerini ateşele buluşturmaya çalışıyordu ancak bir gücün kendisine karşı koyduğu ortadaydı. Hoca eli gitgide insanın doğasına aykırı bir biçimde dirseğinin arkasına gidiiyor önündeki alev yükseldikçe yükseliyordu. Herkes korkulu gözlerle hocayı izliyordu. Ben ise çoktan pes etmiştim. Bu son anlarımızıd. Ve kendimizle beraber 8 kişiyi daha yakmıştık diye düşünürken hoca bir anda son gücünü toplayıp yükses sesle bir şey söyledi ve tüm vücuduyla eğilip ateşe elini ateşe yaklaştırdı. Bunları yaparken yüzünün şeklinin değiştiğini farkediyor ancak hiçbirimiz o dehşetle bir şey yapamıyorduk. Tüm gücüyle bir anda kolunu indirip kağıdı ateşe değdirmesiyle ürkütücü bir ses geldi. Hocanın kolu olması gerekenin tam tersi yöne dönmüştü. O ise bunları umursamaz biçimde yere düşüp küle dönüşen kağıda bakıyordu gülen gözlerle. Kül tamamen yandığı anda da gözleri kapandı. Hasan dede ayağa fırlayıp hemen ambulansı arayın diye bağırdı. Ama ambulans gelene kadar çok geç olabilirdi. Hep beraber tutup sarmadan arabaya bindirdik.
    ···
  14. 64.
    +15
    Size musallat olanlar 80 lv çağadaşa musalat olan 26 lv hoca tabi sizinkini çıkaramaz amk
    ···
    1. 1.
      -7
      kahkaha attım amk asDAs.ADS:AS:D
      ···
  15. 65.
    +13 -2
    lan olum evde tektim pizza söyledim bunu okurken geldi adam akpı caldı actım adam akrmaskeli ben bagırdım adamda bagırdı
    ···
    1. 1.
      +3
      bi 10 dk bagırdıktan sonra tmm abartma borcum neydi dedim parasını ödedim aldım suan pizza yerken okuyom devam et pnp
      ···
    2. 2.
      +4
      ahahahah dıbına koyayım ya sizin yüzünüzden korkamıyorum bi türlü havaya giremedim gibicem yapçanız işi : )
      ···
    3. 3.
      +2
      gitti sonunda mk bagıra bagıra iniyordu
      ···
    4. diğerleri 1
  16. 66.
    +15
    Gecenin bu saatinde kalacak bir yer bulamayacagimiz için burada yatmamiz gerektiğini ama yarın başka bir yer bakacağımizi söyledim ve ayriyetten söz verdim. Annem sağlıkçı olduğundan biraz bu işten anlıyordum. Elindeki sargıyi açtım kegiblerin dikislik olmadığına karar verip marketten her ihtimale karşı aldigimiz ilk yardım çantasından betadin ve sargı bezi alıp eli güzelce temizledikten sonra tekrar sardım. Korkudan titriyordu. Basını omzuma koydu biraz teselli verdikten sonra içkinin ağırlığı kendini gösterdi ve sızdı. Sığır ölüsü gibi bir bedeni sırtlayip belimin orta yerine bir dik acı yerleştirmeye niyetim yoktu bu yüzden yatağında değil de kanepede yatacaktı bu gece. Üstünü örtüp odadan çıkarken Tolga geldi. 30 dakika kadar olayları tartışıp yarın buradan gitmeye karar verdik. Belki tatili bitirip geri dönecektik. Iyi geceler dileyip odalarimiza -tabi ben salona amk- yol aldık. Aklımda bugünkü olaylar birbirini giberken uykuya dalmisim.
    ···
  17. 67.
    +15
    Işığı açıp Hocaya baktığımız anda yüzünün kıpkırmızı kalmış olduğunu farkettik. Eliyle alnındaki terleri silip onuşmaya başladı.
    +Çocuklar maalesef güçlü bir kabileye zarar vermişsiniz. Hem de çocuklarına. Odada ki mumların tamamı doluydu( Odada en az 10-12 tane mum vardı.) Yani bu gerisinin de olduğunun göstergesi. Kaç tane daha olduğunu bilemediğimiz için yakmamız mümkün değil ki denesek bile tamdıbını yakamadan bize zarar verebilecek kadar güçlü bir kabile. Gelelim konuştuklarımıza. (Bunu söylediği anda Çağdaş kafasını öne eğdi) Olayın cereyanında sizin si ikinizin bir kabahatinin olmadığını Çağdaş için ise ne istediklerini sordum. Sizin suçsuzluğunuzu kabullenmediler. Hepimizin sonunun diğer giden 2 si olacağını bunu yapana dek durmayacaklarını söylediler dediği an lafını bölüp atladım
    -Pardon hoca hepimizin mi ??
    +Maalesef hepimizin. Karışmasından dolayı Hasan dedenin ve onları bunu yapmalarına izin vermeyeceğimi söylediğim için benimde. Ulan su günahsız iki adamında başını derde sokmuştuk. Her yanımız zarardı. Hoca sözlerine devam etti.
    +Şu an 5 imizde aynı mekndayız bu onlar için bulunmaz bir nimet. Hepimiz bir aradayken gelip zarar vermek isteyeceklerdik. Onların girmesini önlemek için evi koruma altına almalıyız. Hasan dede uzun süredir sürdürğü sükûneti bozdu.
    -Ev koruma altında ben zaten almıştım. Tüm kapı eşiklerinde ve camlarda muskalar var. Onlar buraya giremeyecek ancak bizi çeşitli oyunlarla güçsüz gördüklerini çıkartmaya çalışacaklardır. O yüzden en azından sabaha kadar bir arada durup kurup okumamızı söyledi. Bize dönerek tekrar uyardı. Bakın evlatlarım çeşitli kılıkları bürünebilirler. Aklınız gitmek istemesede ayklarınız sizi eşiğe itebilir. O yüzden etrafa hiç dikkat etmeyip ya önünüze ya da kurana bakın dedi.
    ···
    1. 1.
      +2 -2
      Hasan dede dudu peri çıkmazsa binim
      ···
    2. 2.
      +3
      Maalesef bin oldun panpa
      ···
    3. 3.
      0
      Buradan devam et
      ···
    4. diğerleri 1
  18. 68.
    +15
    Hakikaten koyduğumuz yerde yoktu. Sadece siyah plastiğe bıraktığı sigara yanığı gibi izi vardı. Dakika bir gol bir diye geçirdim içimden. Adam 30 kere uyardı bizi gittiğiniz her yere zütürün yanınızdan ayırmayın diye. Biz ise ilk durağımızda kaybetmiştik. Tolga koltukların altına sağa sola falan bakıyordu hala. Ben ise orlarda olmayacağından emindim. Bunu Tolgaya da söyleyip zütürmüşler işte kardeşim yola devam et sen muskalarımıza sahip çıkalım yeter dedim. Bunu duyunca eliyle muskasını yokladı varlığını hissedince tamam deyip arabayı çalıştırdı. Tolgaya biraz kestireceğimi 1 saat sonra uyandırmasını söyleyip koltuğu yatırıp uyumaya çalıştım. Çok geçmedende uykuya daldım. Rüyamda Tolga ben Çağdaş antalyada ki plajda yüzüp su topu oynuyorduk. Ancak çevremiz boboştu. Bizden başka kimse yoktu. Hafif uzaklaşan topu çağdaş almaya gitti. Ancak yolun yarısında durdu ve hiç hareket etmiyordu. Çağdaş hadi oğum al gel artık şunu diye bağırdım. O anda mosmor bir yüz ve pörtlemiş gözlerle arkasını dönerek kulakları sağır edecek yükseklikte kalın titreyen bir sesle
    -‘’ Sonumuzu kendi ellerimizle hazırladık şimdi o sona doğru ilerleme vakti’’ diye bağırdı. O anda içinde olduğumuz masmavi deniz bir anda kan deryasına döndü ve ve bizi içine çekmeye başladı. O güce dayanamayıp Kanların derinliklerine doğru gidiyordum. Nefesim bitmişti ve alamıyordum tam boğulmak üzereyken Tolganın uyan lan uyan diye boynumdaki cevşeni gevşetmeye çalıştığını farkettim. Gözlerimin açıldığını görür görmez bana sarıldı. Ben ise onu üstümden atıp kafamı camdan dışarı çıkarıp nefes almaya çalışıyordum. Havayı adeta yutuyordum. Nefesimi az buz düzene sokup Tolgaya neler olduğunu sordum.
    -Bilmiyorum aga ben araba kullanmaya devam ederken artık uyandırmak için bir döndüm kü yüzün mosmor kalmış nefes almaya çalışıyor ancak alamıyordun. Hemen el frenini çekip muskanı genişletmeye çalıştım. Allaha şükür erken geç kalmamışım diyerek bir kez daha sarıldı. Bu sefer bende ona sarıldım. Dedenin dedikleri doğru çıkıyordu. Anlaşılan bu muskalardan hiç haz etmemişlerdi. Ve onlardan kurtulmak için en güçsüz olduğumuz anı bekliyorlardı.
    ···
    1. 1.
      +7 -1
      vay amk cinler atatürk tarafından kurulan cumhuriyet türkçesi ile konuşuyor. bizimkiler hala arapça namaz kılsın...
      ···
      1. 1.
        0
        Canina yanidigimin o ve sizleri
        ···
    2. 2.
      0
      Ahahahah
      ···
  19. 69.
    +14
    Filmde bittikten sonra sabah ki ruh halimden eser kalmamıştı. Kolumun altına aldım Ezgiyi ve yemek ismarlamak üzere restaurant katına çıkardım. Aldık menulerimizi afiyetle yedik. Ezgiye bugün ki herşey için teşekkür edip otobüsüne bindirip ugurladim. Benim evimde yürüyerek 25-30 dakika mesafedeydi ancak otobüse binmek istemedim. Acilirim diye düşünmüştüm. Düşünceler içinde eve yürürken birden bu akşam o evde nasıl yanliz kalacağım aklıma geldi. Ufaktan bir tirsmayla beraber hiç istemesemde eve git gide yaklasiyordum. O sırada kaldırımlarda simsiyah bir kedi gördüm. Hasgibtir yine başladı hemde şimdi ruya değil tek çıkar yolum kosmakti diye düşünüp yardirmaya başladığım anda kedi korkup bahçe duvarından atlayarak kaçtı. Allahım cidden paranoyak olmuştum. Herşeyden korkar bi hale gelmiştim. Deliriyor muydum yoksa ? Babam haklı miydi gitmeli miydik hocaya. Hayatımın geri kalanını bu şekilde yaşamak istemiyordum. Ah Çağdaş ahh ne hallere soktun be beni. tak mu  varda oldurdun ne yedugu belirsiz birşeyi. Geçmişinde de neler yaptın Allah bilir. Ancak niye bizim başımıza sardin bu olayları. Bu düşünceler eşliğinde havanın karanlık olmasının da etkisiyle koşar adım yol alıp eve vardım.
    ···
  20. 70.
    +14
    Sırtımda 6-7 tane incin şekilde atılmış pence izi tarzı yaralar vardı. Bunun dusmemle bir alakası olamazdı cunku rastgele olabilecek yara izleri değillerdi. Elimi yüzümü yıkayıp sırtıma pansuman yaptırmaya karar verdim zira buyuk kegiblerdi. Bunun için kordidora çıkmam ile birlikte bir sok daha yaşadım. Koridorun halısı tamamen kaymış ve halinin sonundaki kapı açık halde duruyordu. Allahım ben bayildiktan sonra ne olmuştu burda böyle. Bana bunu yapanlar dışarı mi çıkartmıştı beni. Hemen kapıyı kapattım haliyi düzeltip içeri geçtim. Buradada kur'an yerdeydi. Bunu yapmaya güçleri nasıl yetmişti. Hemen opup eski yerine kaldırdım. O arada aklıma bizimkiler geldi. Bana bunu yapmislarsa onlara neler yapmışlardır diyerek telefona yapistim ve hemen Çağdaş i aradim. Korktuğum basima gelmişti.

    Çağdaş telefonunu acmiyordu..
    ···