1. 226.
    0
    anlattıkları beni çok etkilemişti korkuyordum ancak bu korkuyla beraber biraz rahatlama ve şaşkınlık gelmişti, aslında bu duyguyu şöyle anlatayım, tıpkı sınıfta yaramazlık yapınca hocam onlar da yaptı diyen cocuk durumundaydım, cünkü bunları tek ben yaşamamıştım aksine akif benden farklı olarak kendi suretini görmüştü ki bu benim gördüklerimden cok daha korkunc geliyordu bana, ben en azından onları farklı şekillerde gördüm, düsünmesi bile ürkütüyordu, akifin dudaklarından kelimeler döküldükce şaşkınlığım arttı, sabaha kadar gülüşmeler duymuş pencereyi tıklatmışlar, sadece yere bakmış bu şekilde saatler gecirmiş, bunu anlamak zordur, o anda titreyip yere bakmaktan baska birsey yapamıyor, dısarı cıkamıyor zira dısardan cama vuruyorlar kacacak yer yok bunları duyunca o an aklıma atakan'ın akif'e de birşeyler yapabilecegi fikri geldi, dedim ki yatak odanı görebilir miyim, gittik beraber yatak odasına, parkelere baktım hicbirsey yok, pencere kenarlarında da birşey yok, lakin dolabının arkasında kalan duvarın gözükmeyen kısmının en altında bir delik var elimi soktum, bir kabuk ve icinde benim üniversite okudugum sehirdeki evimden cıkan seylerin aynısı, akifle babam şaşkınlık içinde bana bakıyordu
    ···
  2. 227.
    0
    atakan'ı kovduğunun gecesinde yatmaya yatağa gitmiş, pencereden biri tıklatmış, dönmüş bakmış kimse yok, pek bu tür şeylere kafa yormadığı için üstünde durmadan tekrar uyumaya koyulmuş, ancak kısa süre sonra tekrar pencere tıklatılmış, gitmiş pencerenin önüne açmış camı kimse yok camı kapatmış, banyoya elini yüzünü yıkamaya gtmiş, aynaya bakarken alnında birşey görmüş bunun birkaç saniyelik birşey olduğunu söylüyor, arapça birşey yazıyormuş kül gibi siyah birşeyden, gözünü kapatıp actıgında hicbirsey yazmıyor, titriyormuş banyoda olduğu yerde kendini odaya zor atmış, girdiğimde pencere açıktı diyor, kendim açık bırakmadığıma da eminim diyor, o gece sabaha kadar oturmuş, sigara içmiş, o gün staj yaptıgı yere gitmiş akşama kadar o gece olanları düşünmüş akşam mecburen geri eve gelmiş, kapıyı açmış, koltuğunda biri oturuyor, gözlerimi kapatıp açtım diyor yine gitmedi diyor, koltukta oturan kişi yüzünü buna dönmüş, kendisini görmüş o anın korkunçluğunu tarif edemem diyor, bir süre kendine bakmış ancak gördüğü suretinin gözleri alev gibi ayakları tersmiş saniyelik diyor öyle iğrenç birşey ki diyor saniyelik ama cok uzun geliyor diyor, çıglık atmış komşular filan gelmiş, halüsinasyon gördün falan demişler rahatlatmaya calısmıslar da adam rahatlarmı bu durumda, komşuları bir müddet yanında durduktan sonra gece yarısı herkes evine gitmiş, ancak boş ögüt vermişler akif'e, onun o anda ihtiyacı olan sabaha kadar yanında olacagı birileri, ancak komşuları gittikten sonra tekrar başlamışlar
    ···
  3. 228.
    0
    3 gün boyunca hoca evinde kal, hoca ekmeği ye, hoca suyu iç dedi, susuyordum sadece, ben susuyordum, babam susuyordu, bezmiş bir vaziyette oturuyorduk sadece, peki dedim aileme bir zarar verirlerse ne yapacağım, başka çaremiz yok dedi, hayır ailene zarar vermezler demesini beklerken beni derin bir endişeye sevk etti, babama dönüp baktım, sadece yalandan bir gülümseme vardı suratında, ah baba ah içinden neler geçiyordu o an ne korkular ne ızdıraplar kimbilir, babamla konuştuk, oğlum dedi merak etme kimse bize birşey yapamaz sen 3 gün boyunca hocanın evinde kal 3 gün sonra almaya gelirim dedi, gözleri dolu doluydu, ben babamı öyle görünce ağlamaya başladım, babam ağlamadı sadece sarıldı bana ve çıkıp gitti, arabada ağlıyor olmalıydı, aklım ondaydı, bir taraftan annemi düsünüyordum, hep evde dursaydım okumasaydım, yada sanayide işçi olsaydım daha mutlu olurdum diye düsündüm, milli egitime sövdüm, üniversiteye sövdüm, evden ayrımama sövdüm, o cocukla hic tanısmasaydım bunların hicbiri olmazdı diye düsündüm, kendime sövdüm insanlara cabuk güvendigim icin, bu düsüncelerle gözlerim dalıp gitmişken hocanın sesiyle irkildim, ne düsünüyorsun dedi, gözlerim dolu dolu cevap verdim hocaya, neden ben dedim neden ben, anlayacağız oğlum dedi anlayacağız
    ···
  4. 229.
    0
    bir odada benim ve hocanın görüp babamın göremediği bir varlık olması, gördüğüm rüyalardan daha korkunçtu, rüyalarımda gördüğüm şeyi bu sefer rüya olmadığına emin olduğum bir zaman diliminde görüyordum, tıpkı rüyanızda uçurumdan düşünce uyanırsınız da oh be rüyaymış dersiniz ya, lakin gerçekten bir uçurumdan düştügünüzü düşünün, uyanamadığınızı, o zaman dilimine sıkışıp kaldığınızı, gerçekle rüyayı ayırt edemediğinizi, bunu kimseye söyleyemediğinizi düşünün, uyumadan kabusu yaşamak bu olsa gerek, olayın gerçekten vehametini, durumun ne kadar vahim olduğunu anladım, hoca yüzüme bak dedi, baktım, anlat dedi, içimde bir yerde biri bana herşeyi anlatma diyordu, kitabı anlatma, diyordu, ancak bu sefer o sesi dinlemedim, hocaya bu olayları ilk öğrenci evinde kaldığım arkadaşımın yüzünden yaşadığımı, onun kolyesini bulduğumu, benim odasına girdiğimi hiçbir kanıt olmamasına rağmen ayrıntılarıyla bildiğini anlattım, onun verdiği şeyi boynuma asmak yerine, atakan'ın verdiği kolyeye kendi resmimi koyup onu yanımda taşıdığımı söyledim, rüyalarımdan bahsettim, hoca 1 kelam dahi etmeden dinledi dinledi, en sonunda gözlerimin içine bakarak, oğlum dedi, durumun vahim olduğunu biliyordum lakin vehametin bu derece büyük olduğundan bihaberdim dedi, içimdeki korku çukuru daha da derinleşti, bu uzun bir süreç dedi, kurtarmak için herşeyi yapacağım ancak, başına, 5 tanesini vermişler dedi, hiçbirşey diyemiyorum gözlerim dolu dolu sadece dinliyorum, lakin bu 5 tanesi dedi çok çok tehlikeli hayatı ömrümde gördüklerimden çok daha güçlüler dedi, bunun sebebi onların çocuklarını öldürmen dedi, şu kapının dışında seni bekliyorlar, her yerde yanındalar, lakin bu eve giremezler dedi
    ···
  5. 230.
    0
    Yolla pamka
    ···
  6. 231.
    0
    Yaz
    ···
  7. 232.
    0
    odaya girdim, her yer simsiyah, aslında odaya girince yine bana bir oyun oynayacaklarını düşündüm, eskisi gibi korkmuyordum onlardan, çünkü okulumu mahvettiler, ailemi mahvettiler, en fazla ne yapabilirlerdi ki, herşey harabeye dönmüştü, ayağımın altında bir fazlalık hissettim, ayağımı kaldırıp baktığımda kolyem yerde duruyordu, ancak simsiyah olmuştu, kitabı arıyordu gözlerim ama o yangından yanmadan cıkması imkansızdı, kolyemin kapağını açtım, resmim hala duruyordu ancak, o ana kadar yaşadıklarımdan en ürkütücüsüydü belki de, resmimin alın kısmında o yazı vardı bu sefer rüya degildi herşey bizzat oluyordu, rüya ile gerçegi karıstırıyordum sanki, yazı kül ile yazılmıştı, kolyem kapalıydı, resim sağlamdı peki o yazıyı oraya kim yazdı neden yazdı, artık bu soruları sormuyorum, cünkü biliyorum onlar yaptı, hatta ismiyle söylersem 5 inin arasından yapan *** olmalıydı kesinlikle, bu kolyeyi hocaya zütürmeye karar verdim, cebime koydum, babama hocaya gitmek istedigimi söyledim tamam oğlum dedi, benden cok o bıkmıstı ama birsey söyleyemiyordu iste, ne yapabilirdi ki, onlardan kime bahsedebilirdi, deli damgası yerdi belki de
    ···
  8. 233.
    0
    fazla ayrıntı vermeyeceğim, kendimi kötü hissettiriyor, ayrıca sizin için de uygun olmaz, ben katil değilim dedim, sen katilsin dedi 7 sülalene geleceğiz, 7 sülalenden intikam aldıktan sonra seni rahat bırakacağız diyor, katil değilim dedim, sadece 7 sülalene geleceğiz diyor, sizi öldürürüm dedim, hepimizi mi dedi, mumlar öyle bir alev aldı ki o korkuyla hepsini devirmişim, perde tutuştu, babamgil koştu kurtardı beni dışarı zor attık kendimizi
    dışardan odamın yanışını seyrediyordum, hersey o odadaydı, kitap, kolye hepsi içerde kalmıştı, elbiseler falan umrumda değildi, son umudum olan o kitap cayır cayır yanıyor ben onu seyrediyordum, alevler öyle şiddetliydi ki, sanki alevlerin üzerine biri sürekli benzin döküyordu, sanki bir ateş topu odayı kaplamıştı, sadece izliyordum, yanımda babam ve annem ile, konu komşu dışarı çıkmıştı, itfaiye geldi uzun uğraş sonucu söndürmüştü odayı, diğer yerlere sıçramamış kimseye zarar vermemiş sadece benim odam alevlerin arasında kalmıştı, sevinsem mi üzülsem mi bilemiyordum, yorgun bir halde eve çıktık, aşagıda 1 kelime etmemiştik ne babam sormuştu yangının nedenini ne annem, sadece kaygılı, bitkin gözlerle odamın yanışına bakmışlardı, yukarı çıkınca sordum babama merak etmiyormusun neden çıktıgını diye, sadece başını öne eğdi hiçbir şey söylemedi, oturduk salonda ücümüz, ne zaman kurtulacagım baba dedim aglıyorum bir taraftan, bilmiyorum oğlum dedi, bilmiyorum, odaya hiç girmedim o gece, sabaha kadar uyumadım, sabah ezanıyla beraber odaya girecek cesareti kendimde buldum ve son durumunu görmek için odaya girdim
    ···
  9. 234.
    0
    size bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum, kendi kendinizle konuşmak gibi bir duygu bu, bir rüzgar sizinle konuşuyor gibi diyeyim ya da, öyle duyduğunuz gibi arapça falan konusmuyor, siz onu anlıyorsunuz, cünkü sizin icinizden konusuyor sanki, ancak dısardan bu ritüeli izleyen birisi sizin kendi kendinize arapça konustugunuzu zanneder, tıpkı köpeklerin kendi aralarında anlastıkları ama bizim sadece hav hav sesi duymamız gibi, siz onlarla iletisime gecince dısarısı sizin arapca konustugunuzu zannediyor, kitaptaki yazıları okudum 1. yi *** kabilesinden *** oglu kendini tanıt dedim, gel dedi sadece, sus dedim, sadece kendini tanıt
    ···
  10. 235.
    0
    tek tek çevirdim o sayfayı, malzemeleri ayrıntılı vermek ne kadar doğru bilmiyorum ama yine de söylüyorum, 28 tane mum, ifritler tarafından lağvedilmiş bir kolye, herhangi bir kolye olabilir bu sadece boynunuza takacagınız ve üzerine resminizi koyabileceginiz bir şekli olsun yeter, ve o kitapta yazan sözler ile, çagırmak istediginizin adının yazılı oldugu kagıtlar, bütün mumları hazırladım ve kitapta belirtilen ayrıca atakanda bizzat şahit olduğum şekli yaptım, ortasına kendi resmimin olduğu kolyeyi koydum, isimleri yazdım, ışıkları kapattım, mumları yaktıkça tekrar atakanın evinde olan şey olmaya başlıyordu, yani bir hayli boş olan odamda, istemsizce dolaşan binlerce gölge vardı sanki, ama sadece mumlara odaklanmalıydım, başka yere bakmamalıydım, bu tehlike arz ederdi, kitaptaki sözlerin türkçe okunuşlarını da bir kagıda yazdım yani türkçe anlamlarını değil sadece nasıl okunduklarını türkçe olarak yazdım ve ordan okumaya başladım, o sözleri okuyup arkasından birinci ismi okudum, sonra sırasıyla aynı işlemi diger isimlere de uyguladım
    ···
  11. 236.
    0
    Yas bakalım ganka bem okuyon
    ···
  12. 237.
    0
    reserved
    ···
  13. 238.
    0
    hoca devamlı içinden birşeyler okuyor ben kenardaki minderde oturmuş başım eğik düsüncelere dalıyorum, yatsı vaktine kadar bu böyle devam etti, yatma vakti gelince hoca odanın birini bana gösterdi, zaten kücük sayılacak bir ev vardı girişte oturulan salon gibi yer, 2 tane bundan farklı oda vardı, biri hocanın odası idi, diğeri misafirler içindi zannedersem çünkü ben orda kaldım, hoca gelinini işaret ederek arapça birşey söyledi, gelin tepki vermedi, verdiyse dahi ben anlamadım, hoca bana döndü senin kapına *** yı koyacağım, evin içine şerli varlıklar giremez, lakin pencereden seni çağıran biri olursa sakın o tarafa dönme dedi, tamam dedim, yatacağım odaya gittim, *** kapıda bekliyordu, ayaklarına baktıkça ürperiyordum, evin tavanı hasırdandı tavana gözlerimi diktim, camdan bir gölge geçti gibi oldu, başımı hemen o yöne çevirdim, kimse yoktu, kaldığım odanın penceresi dağ tarafına bakıyordu, zaten çok ev olmayan bu yerde, kapkaranlıktı dışarısı, tekrar tavana bakarken pencereden birinin bana baktığını gördüm, kesinlikle emindim bu sefer, boynumu çevirmemle şok oldum, dünya üzerinde görmediğim kadar güzel bir kadın bana bakıyorudu, büyülenmiştim sanki, gel diyordu parmağıyla işaret ediyordu, ayağa kalktım, pencereye yöneldim, pencereyi açıyorken, o arkamdaki gelin birden önüme geçerek, o güzel kıza il şerrin ifrütün *** dedi böyle yılan gibi tıslayarak söylüyor, o güzel kız rüyalarımda gördüğüm pis uzun yağlı saçlı siyah dişli şeylerden biri olmuştu sanki bir anda, öyle bir irkildim ki, bir çığlık attım hoca koşarak geldi, ne oldu oğlum dedi, konuşamadım kekeledim, su getirdi hoca, anlattım penceremde çok güzel bir kadının belirdiğini sonradan, *** ın beni kurtardığını söyledim, hoca birşeyler okudu pencerenin yanına gitti
    ···
  14. 239.
    0
    hoca pencerenin önüne gitmişti, birşeyler orda dolanıyor, sesler geliyor, gülüşmeler geliyor, ben evde ve üniversitede oldugum zamanlarda her zaman onların yanımda olduklarını bilmek korkunç birşeydi, kendi kendine düşündüm bunlar hep yanımdamıydı diye, gözlerimden yaşlar aktı, bir rüzgar uğulduyordu sanki, gırtlaktan gelen arapça olduğunu tahmin ettiğim bir lehçeyle sesler bağırışmalar, nefret uyandıran bir ses geliyordu, hoca gözlerini pencereye dikti gözlerini kapattı birşeyler okuyor, bu sefer sesli, bağırıyor, dışardan hocaya gülüyorlar, hoca bağıra bağıra okuyor, dışardan daha sesli gülüyorlar, ama bu gülme normal bir gülme değil, nefretle dolu korkunç bir gülme, şiddetli bir rüzgar var dışarda, sesler seslere karışıyor, hoca okumaya devam ediyor, arkamı dönüyorum, hocanın gelini yok, hocam diyorum bağırıyorum beni duymuyor sadece pencereye bakarak okuyor, o okudukça dışardan gelen gülüşmeler artıyor, gelini arıyor gözlerim, odamın kapısından bakıyorum, dış kapının açık olduğunu görüyorum, kapıdan bana bakıyorlar
    ···
  15. 240.
    0
    akif'in evinin önüne geldik babamla, akifin evi bizim üniversite okurken kaldığımız eve uzaktı, şöyle düşünün şehrin bir ucu bizim ev diğer ucu olmasa da diğer ucuna yakın yerde akif'in evi var, 3 katlı bir apartman, bayağı salaş bir bina, daha önce 2 kere gitmiştim, benim fazla samimiyetim yoktu ancak atakan'ın benden başka takıldığını bildiğim tek kişi bu çocuktu, geldik kapısının önüne çaldık kapısını, açan akifti, beni görünce gözleri büyüdü, telaşlandığını ve korktuğunu hissettim, kekeleyerek hoşgeldiniz kardeş buyrun içeri dedi, hoşbulduk bilader fazla kalmayacağız içeri de girmeyelim sadece atakan nerde dedim, bir müddet sustu, sonra gözlerini bana dikerek, sana anlatacaklarm var lütfen içeri geçin ayaküstü konuşulacak şeyler değil dedi, içeri girdik babamla, bir taraftan akif bize kusura bakmayın ev dağnık falan diyordu, o an sadece atakan hakkındaki şeyleri öğrenip bir an önce bu sorunu çözmek vardı aklımda, akif içeri hiç geçmeden direk mutfağa gitti, çay koyuyordu tahminime göre, gerek yoktu diye içeriden bağırmamıza rağmen, ısrar etti, çayı ocağa koyup geldi oturdu karşımıza, atakan evden eşyaları getirip bir müddet akifin yanında kalmış, bu kaldığı müddet boyunca, benle ilgili, uğraştığı şeylerle ilgili birçok şey anlatış akif'e, akif onun aklını kaçırdığını düşünmüş, atakan dışarı çıktığı bir gün akif atakan'ın bütün eşyalarını kapının önüne koyup içerden perdenin arkasına sinip izlemeye koyulmuş, atakan gelmiş, dışardan akifi görmesi imkansız olduğu halde bunun olduğu tarafa bakıp bir müddet gözlerini dikmiş ve biliyorum akif demiş sonra anlamadığı birşeyler söyleyip eşyalarını alıp gitmiş asıl olaylar bunu dışarı attıktan sonra başlamış, akif bunları anlatırken gözleri dolu dolu oldu, o sırada ocaktaki çayı almaya gitti, getirdi ince belli bardaklara çaylarımızı koydu, çaylarımızı yudumlarken ilk olarak kendi yaşadığı şeyleri sonra atakan'ın benim hakkımda söylediklerini anlatmaya başladı
    ···
  16. 241.
    0
    vardık şehre, babam ev sahibini aradı anahtarı istemek için, adamla buluştuk, hayırdır eşyalarınızı toplamıştınız dedi, birkaç şeyi unutmuşum dedim, adam pek yemedi ancak mecburen verdi anahtarı, birkaç saate getirriz dedik, eve vardık, kapıyı açtık, ilk gözüme çarpan atakan'ın odası olmuştu, kapısını açtım, bomboştu, toplayıp zütürmüştü eşyalarını, biraz ürperdim herşeyin başladıgı yer orasıydı çünkü, kendi odama rüyalarımı gördügüm yere gittim, burası da bomboştu, dışarı baktım, rüyalarımdaki sokaklar, ancak bu sefer insanlar dolaşıyor, gökyüzü mavi, rüyalarımı hatırlamaya çalışıyorum, tam olarak nasıl başladığını, yataktan kalkıyordum, dışarı bakıyordum, ilk pencerenin önünü inceliyordum, hiçbirşey yoktu, odanın kapısının altını inceledim orada da birşey yoktu, son olarak yatak koyduğum yerin altındaki parkelere baktım, parkelerden birinde ufak bir delik vardı, elimi soktum, elime bir kabuk geldi, içinde ölü bir kurt vardı, birazcık toprak, birde kücük kagıda arapça harflerle birşeyler yazılmıştı, o an beynime dank etti, bu şerefsiz onları bana bulaştırmak istemişti, niye böyle birşey yapıyordu peki, her zaman yüzüme gülen adam bunu niye yapmıştı, hemen babama dedim, atakan'ı bulalım diye, ilk hastanaye gittik, doktor taburcu olalı çok olduğunu söyledi, ailesini aradık, ailesine üniversite okuduğumuz şehirde çalıştığını, herşeyin yolunda olduğunu söylemiş, aklıma bir kişi geldi o anda, atakan'ın benden başka çok takıldığı bir çocuk vardı, akif diye, onun evine gittik babamla
    ···
  17. 242.
    0
    Yaz ben okuyorum
    ···
  18. 243.
    0
    quantumun hikayesi laa bu
    ···
  19. 244.
    0
    sofraya oturduk, kimseden çıt çıkmıyor sadece yemek yiyoruz, yemekten sonra da dedemden pek ses çıkmıyor, sanki benim orda olmamı istemiyor gibi, yatsı vaktinden sonra üst kata çıktık, annem babam ben, oturuyoruz üçümüz üst katta, annem hocadan alıp ona verdiğim kağıdı deriyle kaplatıp zincir takmış al oğlum tak bunu dedi, aldım taktım, atakanın verdiği kolye ise elimde duruyor, annemin dizine yattım, babam karşımda oturuyor, herkes kafasından birşeyler düşünüyor, bu huzurla uyuyakalmışım, uyandım, üzerimde bir ağırlık var, yine üniversitedeki evimizdeyim direk kalkıp pencereye koştum, hava kırmızıya çalan bir kızıllıkta, dışarda heryer alev alev yanıyor, sokaklarda hiç insan yok, arkamı dönüyorum, atakan bana bakıyor, ancak bu sefer benden çekiniyor gibi, boynumdaki hocanın verdiği şeye bakıp, eliyle çıkarmamı işaret ediyor, hayır diyorum, arapça bana kızıyor bağırıyor anlamıyorum sadece anladığım hocanın verdiği şeyi çıkarıp onunla gitmemi istediği, kapıdan bana bakıyorlar gel diyorlar, boynumdakini çıkar gel bize katıl diyorlar, o kadar cezbedici ki, çıkarıyorum, onlara doğru gidiyorum, babamın sesiyle irkildim, uyurken boynumdakini çıkarmaya çalışıyormuşum, arapça yine kendi kendime bağırarak konuşuyormuşum, ter içindeydim yine, babama şunu söyledim, defalardır kendimi üniversitedeki evimde kendi odamda görüyorum baba dedim, o odayla alakalı olabilir bu yaşadıklarımız dedim, üniversite okuduğum şehre gidip odayı iyice inceleyecektim, çünkü hep aynı kabus hep aynı odadayım, tekrar uykuya daldım rüya görmeden uyandım, babamla yola çıktık
    ···
  20. 245.
    0
    sabaha karşı uyuyakalmışım, hiç rüya görmedim ilk defa iyi bir uyku çektim, uyandığımda babam başucumda oturuyor hoca ortalıkta yok, babama baktım güldü, iyi uyudun oğlum dedi, cok iyi uyudum dedim, babam hiç uyumamış, hoca da hiç uyumamış, hoca dışardan bize seslendi gittik, hocanın koyunlarının hepsi telef olmuş, yardım edin şunları gömelim dedi, hocam dedim durup duruken niye telef oldu bu koyunlar, boşver oğlum hastalanmışlardır dedi, bu sırada gözüm koyun ağılına takıldı, ağılın duvarlarında tırnak izleri vardı, bildiğiniz tırnakla her yeri birileri boydan boya çizmiş, hocam dedim bu izler nedir, yüzüme baktı, seni alamayınca hırslarından yapmışlar oğlum dedi, babamın kulağına eğildim, hocanın telef olan koyunlarının parasını nasıl ödeyeceğimizi sordum, hoca bunu duymu, bana baktı, bu senin suçun değil oğlum dedi, artık burda durma dedi, gelininin zütürülmesinden çok etkilendiği belliydi, belki söylemiyordu üzmemek için ama bunda benim payımın olduğunu biliyor belki de onun başına gelenlerden beni sorumlu tutuyordu, burası güvenli değil dedi, kolyeyi bana verdi, artık kendi evinize gidin dedi, koyunları gömdük hocayla vedalaştık arabaya bindik, arkamı döndüm hocaya bakıyorum, hoca bana bakıyor, ordan uzaklaştık, dedemlerin evine gittik babamla köye annem de ordaydı, sanki gizli gizli iş yapıyoruz gibi hemen girdik dedemin evine, pek memnun olmadı dedemle babannem beni görünce, sadece annem sarıldı, onlar hoşgeldin demekle yetindi
    ···