-
1.
+2evet hikayemizin adı russian sleep olmaktadır belki bunu bilenler vardır içinizden, konusu rusyada yapılan bir deneydir anlatıyorum dinleyen varsa devam edicem
-
2.
0klişe hikaye bir rus arkadaşım baya ayrıntılı anlamıştı sen anlat panpa ben arada unuttuklarını düzeltirim
-
3.
0Anlat bakalım
-
4.
0bu olay rusyada 1940lı yıllarla 50ler arasında geçiyor. amerkiyle rusya rakip gibiler hep bi yarış içersindeler ozaman amerika phidelpia deneyine karşı yapılıyo bu deney herneyse giriyorum konuya bu ruslar (savaş gibi bişi var ozamanlar)politikacılar ellerine esir düşüyor bunlarda deney yapalım diyolar alıyolar adamları hücrelere 4-5 kişiler deneyler bunlara uyarıcı gazlar veriyolar odada oksijen yok sadece gaz soluyolar
-
5.
0herneyse deneyi 15 gün boyunca devam ettirmeyi planlıyolar hücrelerinde 1 ay yetecek kadar yemek var kamera yok mikrofon ve camlardan izliyolar denekleri
-
6.
+1ilk 5 gün her şey iyi gidiyordu; denekler 30 gün boyunca uyumadan teste dayanırlarsa serbest bırakılacakları konusunda anlaşmılardı. Günden güne onların her hareketlerini ve aktivitelerini izlerlerken, zaman geçtikçe, geçmişlerindeki travmatik olayları konuştuklarını fark ettiler. 4 gün boyunca bu durum giderek karanlık bir hal aldı.
-
7.
0reserved çetin
-
8.
0okuyosanız devam etcem
-
9.
0Ulan huur çocuğu kopyala yapıştır yapıyon zaten seri yap okuyoz bin
-
10.
0devam et lan
-
11.
0Rezerve
- 12.
-
13.
05 günden sonra, Koşullar hakkında şikâyet etmeye ve onları yönetenlerin nerede olduğunu araştırmaya başladılar. Birbirleriyle konuşmayı kestiler ve mikrofonlarla tek taraflı camlara fısıldamaya başladılar.(ben onların yerinde olsaydım sıçardım) işin garibi, bu deneyi diğer deneklerin üzerlerinden kazanabileceklerini düşünmeye başladılar. Araştırmacılar başta bunun gazın bir yan etkisi olduğunu düşündüler (seri yazamıyom saniye engeli gibi bişi var)
-
14.
0(işler kızışmaya başlıyo)9 günden sonra ilk denek çığlık atmaya başladı. 3 saat boyunca, odanın içinde koşarak bağırdı. Denek bağırmaya devam ediyordu ama çoğu zaman çıkan ses gürültüden ibaretti. Denek hiç bir şey söylemeden bağırıyordu. Araştırmacılar, deneğin ses tellerini parçaladığını ileri sürdüler. Daha ilginç olan şeyse diğer deneklerin buna nasıl tepki verdiği, ya da tepki vermedikleri idi. ikinci denek de çığlık atmaya başladı, geri kalanı ise mikrofonlara fısıldamaya devam etti. Diğer çığlık atmayan denekler kitapları parçalara ayırdı, sayfaları tek tek yüzlerine sürüp sakince gözlem camlarına yapıştırdıklarında, çığlıklar hemen kesildi.
-
15.
0Rezerve
-
16.
0Bu ne şimdi amk bu ne fantigibim iştir kağıdı cama yapistirinca ses kesiliyo mikrofonla konuşup kem açıyolar bune amk
-
-
1.
0harbiden burda bi mallık var amk
-
1.
-
17.
0(özet geç binçiler hiç okumasın çok uzun)3 gün daha geçti. içerideki 5 deneğin sesi kesildiğinde araştırmacılar mikrofonların çalışıp çalışmadığını kontrol etti. Mikrofonlarda sorun yoktu. Odadaki oksijen seviyesi, hepsine yetecek düzeydeydi. 5 denek ağır egzersizler yapınca oksijen seviyesi düşüyordu. 14. günde araştırmacılar deneklerden hiç bir veri alamayınca odaya girmeye karar verdiler. Onların ölmüş olmalarından endişeleniyorlardı. Veya bir tür bitkisel yaşama girdiklerinden…
Anons ettiler: “Mikrofonları kontrol etmek için içeri giriyoruz, kapılardan uzak durun ve yere yatın. Aksi hâlde vurulacaksınız. itaat edeninizden birisi özgürlüğüne hemen kavuşacak.”
içeriden sakin bir Ses cevap verince şaşırdılar: “Artık özgür olmak istemiyoruz.” Askeri güçler ve araştırmacılar arasında bir tartışma patlak verdi. Daha fazla tepki alıp kışkırtmamak için 15. günün gece yarısı odanın kapısının açılmasına karar verildi. Oda birden temiz havayla doldu ve uyarıcı gaz dışarı boşaldı. Mikrofonlar anında çalışmaya başladı. 3 farklı ses yalvarmaya başladı; dışarıda onları bekleyen aileleri, sevdikleri olduğunu yakarıyorlardı. Askerler denekleri almak üzere odaya gönderildi. Şimdiye kadarki en yüksek çığlık, içeriye giren askerlerden geldi. 5 denekten 4′ü hâlâ yaşıyordu, tabii buna yaşamak denirse. -
18.
+2Yiyecek erzaklarına çok dokunulmamıştı. Deneklerden birisi ölmüştü. Kalçasında ve göğsünde topat topak et doldurulmuştu. Odanın ortasındaki giderin üstünde duruyordu, suyun geçmesini engellediği için oda 4 inç suya kaplanmıştı. Su sandıkları sıvının kan olduğu o an farkedilemedi. “Kurtulan” 4 deneğin sakalları uzamış, derileri adeta paramparça olmuştu. Tırnaklarındaki parçalar bu yaraları kendilerinin yaptıklarını gösteriyordu, araştırmacıların düşündüğü gibi dişlerle değil… Yaralar ve oyukların açıları, konumları hepsini kendilerinin yapmadığını gösteriyordu. Birbirlerine de saldırıyorlardı.
4 deneğin de karın bölgesindeki organlar ve kaburgaları hemen hemen yok gibiydi. Kalp, akciğerler ve diyafram yerine, deri ve kaburgaya bağlı kasların çoğu akciğerlerle beraber göğüs kafesinin dışına sarkmıştı. Kan damarları ve organlar sağlam kalsa da, diğerlerini çıkarıp yere atmışlardı. Fakat denekler hâlâ ”yaşıyorlardı”. Dördünün de sindirim sistemleri çalışıyordu. Günler sonra istifra ettiklerinde, aslında yediklerinin kendi etleri olduğu ortaya çıktı. Çoğu asker Rus özel servisinde çalışmıştı fakat hiçbiri odaya girip denekleri kaldırmaya cesaret edemedi. Askerler odadan çıkarılmaları için yalvarıp bağırırken gaz geri geldi, uykuya daldılar…(arada bi ses verin) -
19.
+1Amk Allahtan hikâye seviyorum okudum verdim şukunu
-
20.
-1Yaz yaz seri