korkunçlu hikaye anlatıyorum beyler toplaşın

anlat panpa

reserved

reservced

rezerve

girdik içeri. acayip karanlıktı bir adım ötemizi göremiyoruz.
amcağlu teli çıkarttı flaşı açtı. içerisi toz yumağı bir allah'ın kulu da girip temizleyim dememiş dışarda ulumalar geliyo ne dışarı çıkabiliyoruz ne içerde durabiliyoruz yerde bir parmak kalınlığında toz var. dervişin kabri ve biz varız içerde
seslerin kesilmesini bekledik kurtların gitmesini ama gidecekleri yok telefonun şarjı bitmesin diye içeriyi 5 dk bakıp ezberledik ne nerde diye sonra kapattık flaşı. yaklaşık bi 40 dk içerde kaldık sesler kesildi tekrar yaktık flaşı. kapının camından dışarıya bakıyoruz ama hiç bişey göremiyoruz buzlu cam. kapının kolundan tuttu amcaoğlu yavaş yavaş çekiyo kapıyı ama kapıda hareket yok. açılmıyor.
kapıya içerden vuruyoruz dışarda biri ve ya kurt köpek var mı diye ses seda yok kurtların gittiğini anladık ama dışarı da çıkamıyoruz.3 ümüz birden asılıyoruz kapıya,yok kıpırdamıyo yerinden menteşelerinden sıkıştıran bişey mi var diye bakıyoruz oda yok 15 20 dk da kapıyı açmak için çabaladık soğuk soğuk terler döküyoruz ölüyoruz resmen korkudan.
baktık kapıyı açamayacağız camı kırıp dışarı çıkalım dedik içeride cama vuracak bişey aradık, hiç bişey bulamadık en sonunda amcaoğlu cama tekme attı kırdı camın çevresini de elimizle temizledik. camdan geçip teker teker çıktık.
hatta benim bileğim kesildi olayı anlatıp bitirince kesiğin capsini de atacam.

dün fırsat olmadı yazamadım takip eden 2 kişi için yazıp bitiriyorum.

hızlı hızlı yolumuza devam ederken ilerde yol kenarında bi ışık gördük. ışık dediimde sokak lambası.yol boyunca tek sokak lambası olunca tuhaf geldi bize.o yolu fazla kullanmadığımız için pek bilmeyiz zaten 2 3 yıla bir gidiyoruz köye. ışığa doğru yaklaştık belki biriyle karşılaşırız diye. 4 5 tane mezar taşı ve türbe gibi bi ev benzeri bişey var. halaoğlu girdi söze malum anadolu dervişler veliler çok. bizim halaoğlunun sünnetinden sonra bu türbeye getirip dua falan okumuşlar.bi dervişin türbesiymiş.
şehiri de söyleyim. yozgat. yaz gecesi rüzgarlı olur yozgatta gündüzü kavurur gecesi üşütür. üstümüzde yazlık kısa kollular altta şort türbenin önündeyiz. saat 1 e geliyodu oturup kaldık sürekli dua okuyoruz.
kurt uluması duyduk biz korktuk birbirimize baktık gece gece olur öyle diye umursamadık. halaoğlu sesler yaklaşıyo dedi sustuk seslere kulak kesildik sonra toprak yolda birinin geldiğini anlarsın ya toprak sesi çıkar. kalktık yerimizden etrafa bakındık uzaktan tam seçemedik ama köpek benzeri 3 4 tane hayvan koşuyodu bize. korktuk hemen koşa koşa türbenin kapısını zorladık kilitli değilmiş zaten hemen açıldı .

hanı anlatacaktın

Anlat panpa ilgimi cekti

dinliyoruum

anlat sana

köyden çıktık sadece minarenin ışıkları gözüküyo ona güveniyoruz bi yandan kaybolmayız her yerden görünür minare sonuçta.ama öyle olmadı beyler arazi engebeli ağaçlar var yolun kenarında gece gece sıça sıça gidiyoruz bizim o minareyi görebilmemiz için bi tepe bulup çıkmamız lazım öyle söyleyim size. korka korka yürüyoruz yavaş yavaş .bizim halaoğlu çok korkar böyle gece gezmesi olsun korkunçlu hikayeler olsun altına sıçar ben pek inanmazdım beni korkutmak biraz zaman alırdı ama amcaoğlunu gibsen tepki vermez hatta çoğunlukla o korkutur bizi. ağaçların içinden yürüyoruz cızzz cızz sesler geliyo hala oğlu yusuf yusuf o korktukca ben de bi tuhaf oluyorum amca oğluna döndüm baktım çekirgedir o dedi. halaoğlunun o halini görünce muallakliği tuttu başladı 3 harfli leri anlatmaya gece gece bi başımızayız boş patikada yürüyoruz bi gelse kellemizi gövdemizden ayırsa sesimizi duyan olmayacak bende korkmaya başladım falan amcaoğlu yarıla yarıla gülüyo basıyo kahkahayı dıbına koyım sesinin yankısından bile korkar olduk.

rezerv et

bilen bilir kerbin evler kışın sıcak yazın serin olur kuzenlerle anlaştık akşam sıcağında oraya divana yere yatak yorgan serip yatacaz. damda yatmak bizim için daha iyi olurdu ama garajın damı yanda başka birinin evine baktığı için dedem izin vermedi onlarında karısı kızı gelmiştir gibinizi daşşanızı sallaya sallaya orda yatmayın diye. bizde aldık yatakları yastıkları girdik köy odasına. amcam bizi peşlerine takmamak için ayak bağı olmayalım diye yarın sabahtan gideceğiz hasata dedi bizde rahat rahat sevine sevine traktör sürcez yarın diye girdik yattık. köylerde öyle 12 ye 1 e kadar oturma olmaz da,saat en geç 10 da herkez uykuya dalmış olur.

@11 dıbına koduğum olaya giriyoruz size hikayenin ortasında köy odasının ne olduğunu mu anlatacam baştan aklınızda takılıp kalan bişey olmasın diye açıklıyoruz beğenmediysen gibtirolup gidebilirsin peluş kelepçelerle bağlamıyoruz kimseyi

devam et sapitirsan giberim

29 saniyemi çaldın bin. devam etme dıbına koyarım

evet beyler başlıyorum anlatmaya.

anadoluda aile akrabalık bağları çok kuvvetlidir 7 göbek öteden akrabanla bile kardeş gibisindir.
özellilkle bizim sülale aşiret gibi. köyde hasat zamanı küçüğüz ozamanlar 7.sınıfa gidiyorum yanımda 2 kuzen var 2 si de benden 1 yaş büyük. traktör sürme umuduyla zorla kendimizi de zütürttürdük kuzenlerle. köyde dedemin tek katlı bi evi var dır 5 odalı falan sırf 2 dönüm evin arazisi vardı yani ev de büyük bahçeside büyük. sülaleden bahsetmiştim aşiret gibi geniş bölgede tanınır falan saygın bi aile. eskiden köy odaları olurmuş köyün erkekleri biraraya gelip muhabbet ederlermiş falan.o odalardanda köyde ya 1 ya 2 tane olurmuş herkes yaptıramazmış öyle. oralarda toplanırlarmış ramazanda olsun bayramlarda olsun.tek odalı ev gibi düşünün öyle yani. temiz düzenli dedem ev gibi bakardı o köy odasına gelen herkesi misafir olarak gördüğü için. bizim orda da yazın sıcağı kışın soğu beter.yaz günü hasat zamanı gitmiştik babam amcam amcaoğlu bi de halaoğlu. hava cayır cayır çıplak ayakla yere basamazsın akşam bile. köy odasının duvarları kerbinten olduğu için serin oluyodu.

gözünü seviyim bir de sen başlama

başla panpa

reserved