korkunçlu hikaye anlatıyom toplaşın

beyler amcamın ölümüyle başlayan berbat zamanlarımı anlatıyorum. büyü ve 3 harfli içerikli bi hikayedir. inanmayan şimdiden gitsin. rezervleri alın

binler yarın devam edecem zaten dinleyen pek yok gibi. ama 1 kişi bile olsa anlatıcam hadi iyi geceler. yarın geceyarısında devam

tekrar uyandım. başımda kimse yoktu. kapıya baktım kırık filan yoktu. bu ot bana birşeyler yapıyordu sanırım. çuvalın oldugu yere baktım, yerinde yeller esiyordu... derkeeen o da ne. yerde toprak gördüm. yaklaştıgımda yerde topraklar i.u. yazdıgını gördüm. hemek kafamda şimşekler çaktı. bu gibtigimin büyü kitabında bi büyüde vardı böyle birşey. eğer ölen kişinin mezarından toprak alıp baş harflerini o toprakla yazarsan... ee yazarsan? sonrasını hatırlamıyordum. bunu öğrenmek için önce konyaya gidip evden o kitabı almam lazımdı, sonra o büyüyü incelemem lazımdı

sabah uyandıgımı hatırlıyorum. etrafıma baktım ne saç kurutma makinesi ne laptop o dolapta vardı. yine hayal görmüşümdür diye temkinli bir şekilde halalarımın agızlarını aradım. gece konustugum halam beni gece hiç görmedğini söyledi. zaten köy yerinde laptop ne ararmış. ben bunları düşünerek bir günü daha geride bırakıyordum. gece mutfagın önünden geçerken o ot gözüme takıldı. düşündümde ne geldiyse basıma hep bu otu çiğnedikten sonra oluyordu. bu ot sanki bilinçaltındakileri ortaya çıkarıyordu. otu öğrenmek için evdekilere sormak istedim ama bu karmasada bu çok gereksiz bi hareket olurdu. otu alıp bi odaya gittim. yattıgımı rahatsız edilmek istemediğimi söyledim, eğer basıma birsey gelirse diye değil sadece beni aramasınlar diye. çünkü kapıyı kilitleyip anahtarı dısarı fırlatacaktım. sonra otu çiğnemeye baslayıp uzandım. kapıyı zorlamaya basladılar. iyi oldugumu söylüyordum ama ses gelmiyordu. sonunda kapıyı kırdılar. beni duymuyorlardı. köydeki komsular çizmeleriyle içeri girdiler. gecenin bi yarısı tarladan çıkmıs gibiydiler. içeri toprak dolu bi çuval fırlattılar depo gibi. sonra gittiler

Reserved ben dinliyorum

amk ben yine devam edim. bi site vardı profilde. siteye tıkladım. prof. doktor bilmem ne blmem ne. sitenin içeriği büyüyle ilgiliydi ama ben bu siteyi zaten biliyordum. zamanında sevgilim benden ayrılınca internetten böyle malca yollara basvurmustum ve konya merkezli bi adam bulmustum. adam büyüde kesin sonuç vaat ediyordu. değişik yollar vardı, adam bi cafede fal tarzı şeyler bakıyordu. yanına gitmiştim, bi randevu verdi. cafeden beni arabayla kendi işyerine zütürmüştü. orda çook basit bi büyüvari bişi yapmıstı. bikaç gün saonra kızla barıstık. başta büyüye bağladım ama sonradan arkadasımın dediğine göre kız benden ayrılınca kendini yalnız hissetmiş sadece. yani zaten sevmiyomus. 2 hafta sonra tekrar ayrılmıstık. tabi ben bu 2 haftada adamdan büyü materyalleri almayı ihmal etmemiştim. başta gibtiritaktan bi kitap olmak üzere...

https://www.youtube.com/watch?v=ucXaFqBwRFY

amk bi ses verin lan, hiç dinleyen yokmu

gece yine rahatlamak için o ottan çiğnedim, gün boyu dün ki yasadıklarım aklımdaydı çünkü. basım hafiften döner gibi oldu. yataga uzandım. kafamı sol tarafıma çevirdim. ufak bi dolap vardı, dolapta da normalde köyde bulamayacagım eşyalar vardı. bizim köyde saç kurutma makinesinin ne oldugunu bile bilmezlerdi. karıstırmaya basladım biraz, bi laptop buldum. açtıgımda wifi oldugunu gördüm. nerden geldiği kimin umrundaydı ki. internete baglanıp facebook a girdim. online olanlara baktım. ihsan u... onlineydi. nasıl böyle birşeey olabilirdi ki. hemen kapıyı acıp halamı çagırdım, inanmayınca gelmedi. yeminler ettim, yengen girmiştir şifresi onda vardır filan dedi. sonra kosarak geri döndüm. offline olmustu. profilini gezmeye basladım. bastan asagı allah rahmet eylesin tarzında seyler vardı

sabah güneş yüzüme vuruyordu. kan ter içinde uyandım. kafama sonradan dank etti. yengeme olayın aslını sormalıydım. dışarı çıktım babama, halamlara yengemi sordum. yengemin elazıgda olmadıgını söylediler. gece konusmustuk halbuki. nezaman gittiğini sordum. dediklerine göre yengem hiiç gelmemiş elazıga, hep konyadaymıs. nasıl kendi taziyesine gelmez diye sordum, agızlarını arıyordum kafam karısmıs olabilirdi. ama konyada da taziye kurulmus neden elazıga gelsin dediler. kafam allak bullak olmustu. herseyi net hatırlıyordum oysaki. elime baktım yara hala duruyordu. bunun hayal olmadıgına emindim, çünkü olaylar arasında bi kopukluk yoktu

dışarıdaki hengame sürüyordu. kapı açıldı içeri yengem girdi. o da hamile haliyle ve küçük çocuguyla ne yapacagına yanıyordu. durdu biraz, sohbet ettik. sonra birden aglamaya basladı. ben onu teselli etmeye calısırken bana ihsan senin yüzünden öldü dedi. bu da nesiydi şimdi. sinirlerim tavan yaptı ama o benden fazla acı çektiği için bişey diyemedim. benimle ne alakası vardı ki. bunun gibi sorular sormaya basladım. kapıdan çıkıp gitti, kalkmaya yeltendim ama hiç mecalim yoktu. kafamı kaldıramıyordum. direnmeyi bıraktım

bende canımın sıkkınlıgını bi nebze gidermek için kalkıp mutfaga gittim. köyde toplanan ve benim adını bilmediğim otlar vardı. bunlar yemege konur yada çignenirdi. bitanesini gözüme kestirdim. dal halindeydi, tanelerini almak için bıçak bulmam lazımdı çünkü henüz kuru değildi. bıçakla tanelerine ayırırken elimi kestim. kendi çapımda bi pansumandan sonra tohumları çiğnemeye baslayıp yataga geçtim

bi amcam da askerdeydi. babam komutanıyla bi şekilde irtibat kurup haber verdi ama amcama diğer amcamın öldüğünü söylemedi. babam bu görevi üstlendi. gece yarısı önce askerlik anılarını anlattı sonra babam bi şekilde söyledi. köyümüz dağların arasında kalır. doğu bölgesinde oldugundan kurtundan domuzuna eşkiyasına her tak vardır köyde. amcamın haykırısları tüm inasnları etkiledi. basına köyün koca karıları erişip evin arka odasına sakinleşmesi için zütürdüler

@2 amk çıkacak senin gibileri. bi dinlemeden atlamayn la

amcam 2011 yazında ölmüştü. geride hamile bi eş ve 3 yaşında bi çocuk bırakmıştı. dedemler yaşlı oldugundan köy yerinde taziye kuramadılar. babam hem bağ bahçe işlerine el atmak hemde taziyeyi halletmek için köye gitmeye karar verdi. bende yanında gittim

klagib soz inanmayan gibtirsin gitsin sen gibtir git huur cocu

(anlatmadı)