-
1.
+1Rezerv yarida keseni cinler gibsin
-
2.
0bir gün üniversitede dersim bittikten sonra eve geldim ve ev ekibiyle kalacağımı en azından gürültü çıkmayıp kafamı dinleyeceğimi zannederken eve geldiğimde yığın dolusu insanla karşılaştım. ikinci öğretim olduğum için eve akşamları geliyordum. fakat ben gürültü patırtıyı pek seven bir karakter olmadığım için her zaman ki gibi odama çekildim ve internette takılmaya başladım. neyse beni içeriye çağırdılar ve konu gırgır muhabbetinden dini muhabbete ve üç harfli muhabbetine dönmeye başladı.
-
3.
0anlat panpa
-
4.
0panpalar devdıbını isteyen olursa anlatıcam yoksa burada bitiricem.
-
5.
0Rezerve amk korktum sabaha okucam
-
6.
0hüseyin bana doğru ayak lan ayak demesiyle ayaklarına baktım ve sanki ayakları yere değmiyordu ve tersti. üstelik gölgeleri de bizim ki gibi değildi. artık kaçma vakti gelmişti. neyse ki artık şehre yavaş yavaş adım atmak üzereydik. ışıklar binalar gözükmeye başlamıştı. korkarak ve kalbimin sanki çıkacakmış gibi atması ile eve girdim. arkadaşlar gülmeye başladılar ve bize kağıdı veren arkadaşım ne oldu altınıza mı sıçtınız ulan diyerek kahkaha atmaya başladı. biz sadece koştuğumuz için böyle oldu donduk falan dedik ama bize hiç inanmadılar.
-
7.
0biz koştukça sanki sesler ensemizde yankı yapıyordu. artık yola çıkmıştık ve bildiğimiz tüm duaları okumaya başlamıştık. hızlı bir şekilde telefona sarıldım ve arkadaşı aradım. bize hızlı bir şekilde yol boyu yürüyüp büyük mazı ağacının oraya gelip beklememizi söylemişti arkadaşım. ve dediğini yapmak için yola koyulduk. fakat etrafımızdan ne araba geçiyordu ne de bir insan vardı. hızlı adımlar ile ağacın oraya gelmiştik. sesler kulağımızda yankılanmaya devam ediyordu ve biz sağımıza solumuza dikkatlice bakıyorduk. üç tane yaşlı adam vardı ve bize doğru geliyordu. belki de bizim için kısa süreli de olsa bir umuttu. yanımıza doğru gelmeye başladılar ve bizde selam verdik. ne işiniz var buralarda tenha değil buralar demişti içlerinden birisi ve diğer ikiside kahkaha atarak gülmüştü. biz de arkadaşlarımızdan birinin burada beklememizi ve bizi alacağını söyledik. kahkaha atan yaşlılardan birisi, evlat boşuna bekleme onlar buraya gelmez siz bittiniz çünkü demişti. amcaya doğru dönerek ne demek yani şimdi bu dedim. aynı lafları tekrarlamaya devam etti. içim artık iyice ürpermişti. yıldırım ile hüseyin'in o an dikkatini çeken bi olay vardı fakat ben farketmemiştim. beni dürtmeye çalışıyorlardı ama ben muhabbeti anlamaya çalışıyordum...
-
8.
0kadına doğru artık tamamen yaklaşmıştık. sırtı bize doğru dönüktü ve sim siyah bir kıyafeti vardı. siz kimsiniz, ne işiniz var burada dedim ve kadının omzuna elimi attım. o an belki de hayatımızda görmeyi istemeyeceğimiz bir an olmuştu. kadın bize doğru döndü ve değişik bir yüzü ve alev gibi gözleri vardı. bize doğru arapça ve farsça karışımı bir dil ile konuşmaya başladı ama konuşması normal değil ve ses tonu da gayet korkutucu idi. bize bittiniz diyordu resmen. oradan çığlıklarla kaçmaya başladık arkamıza bile bakacak cesaretimiz yoktu.
-
9.
0yerde suratı çarşafla örtülü ağlamaklı bir kadın vardı. bir yandan üzgün ses tonu ile yaklaş diyor bir yandan da çocuğum diyordu. bu olaya ilk başlarda anlam verememiştik. kadına yavaş adımlarla yaklaşıyordum. hüseyin ve yıldırım biraz tedirgin bir şekilde arkamdan ilerliyorlardı. bu saatte bu kadının ormanda ne işi vardı. içimde şüpheler, bin bir çeşit sorular dönmeye başlamıştı. o ses gel dedikçe ben gidiyordum. fakat o kadın kimdi ?
-
10.
0karşıdan değişik bir ses bize doğru yaklaş diyordu... artık kaçmanın vakti gelmişti. kendi aramızda göz göze gelmiştik fakat birden koşmak belki de her şeyi mahvedebilirdi. gece vakti sanki hiç geçmiyor ve zaman durmuş gibiydi. telefonu çıkartıp hemen mesaj atmaya karar vermiştim. başımıza gelebilecek en kötü olayı yaşamıştık o an. çünkü hiç birimizin hattı çekmiyordu ve sanki rehberimizde ki numaralar silinmişti. korkumuz git gide artıyordu ama tek kişi değildim. bir birimize kenetlenmişcesine yola doğru çıkmak için yürüyorduk. bir yandan garip gölgeler, bir yandan garip sesler gelmeye devam ediyordu. yaklaş buradayım diye bir ses gelmeye devam ediyordu sürekli. bana yardım et lütfen seslerini hepimiz duymuştuk. ama ses sanki dört bir yanımızdan geliyordu. bu bir hayal olamazdı. içimde ki anlık cesaretle bir an kendime en yakın hissettiğim sesin o tarafa doğru yöneldim.
-
11.
0içimizde bir taraftan korku, bir taraftan ise gelmiş olduğumuzun gazın etkisi vardı. hepimizin zütü üç buçuk atmaya başlamıştı bile. çünkü hepimizde aynı ve ona benzer sesleri duymuştuk. tesadüf olması imkansızdı. arkadaşlara doğru döndüm ve bu işte bi takluk var ama hadi hayırlısı zaten geldik sayılır dedim ve yürümeye devam ettik. elimizde ki kağıtlar duruyordu. ilk noktaya varmak üzereydik ve garip sesler eşliğinde tırsarakta olsa birinci hedefe varmıştık. arkadaşların bizim için yapmış olduğu bir oyun olduğunu düşünüyorduk. olma ihtimali az da olsa vardı. ilk kağıdı birinci hedefe doğru bir taşın altına koyup bıraktık. yarın olduğunda gelip hep beraber bakacaktık. sohbet ede ede 2. hedefe doğru yürümeye devam ediyorduk. ne de olsa taş çatlasın 5 dakikalık bir mesafemiz vardı. hafif yokuş yukarı doğru çıkmak sadece işimizi zorlaştırıyordu. yavaş yavaş yürüdükten sonra artık hedefe varmıştık fakat hafifte olsa yokuş yürümenin etkisiyle biraz da olsa yorulmuştuk. her zaman ki geldiğimiz, yürüdüğümüz yollar hiç bu kadar itici olmamıştı. kağıdı taşın altına koyduğumuz sırada karşı taraftan hızlıca geçen bir gölge silüeti görmüştüm. hüseyin ve yıldırım'a doğru dönerek gördüğüm şeyi sizde gördünüz mü lan bakın şuraya dedim. hüseyin de aynısını görmüştü. yıldırım kardeşim ben görmedim yoruldun ondandır her halde dedi. ama bu yorgunluktan olacak birşey değildi. sağa sola bakınıyorduk. yıldırım birden has... diyerek bizi dürtükledi ve bizim gördüğümüz değişik gölge silüetini o da görmüştü. daha önce hiç bu kadar hızlı geçen bir gölge ve bu kadar değişik bir yapıya sahip olan bir gölge görmemiştik. zaman geçtikçe herşey daha da kötüye gidiyordu...
-
12.
0hüseyin,ben ve yıldırım ormanda yürümeye devam ettik. fakat içimizde bu güne kadar hiç görmediğimiz, hissetmediğimiz bir sıkıntı vardı. elimde ki telefondan müzik açmaya karar vermiştim ve rastgele bir müzik parçası açmaya başladım. maksat kafamızı dağıtmak ve gece güzel bir anımız olsun diye aksiyon yaşamaktı. müziği açtıktan yaklaşık bir dakika içinde müzik bir anda sustu ve garipçe bir haykırış sesi gelmeye başladı. telefonu kapatmaya çalıştım ama kapanmadı. telefonu da üstelik yeni almıştım. nasıl kapanacak derken, arka kapağını açıp bataryasını söktüm. ses kesilmişti. hüseyin'e dönerek kanka bari sen açta senden dinleyelim yoksa gece vakti boş boş yürülmez dedim. hüseyin'de tamam kanka açayım dedi ve müziği açtı. ama ortada kötü bi durum vardı. aynı sesler ve haykırışlar tekrardan hüseyin'in telefonunda da olmuştu. içimiz daha da bir daralmaya başlamıştı. birbirimize bakıyorduk ama tesadüftür diye bişe demiyorduk. yıldırım gülerek sizin telefonlarda sorun var dıbına koyayım, bari ben açayım dedi ve açtı. ilk defa tam anlamıyla müzik dinleyebilmiştik. fakat yıldırım'ın telefonu ismi cismi bilinmeyen ve numarası gözükmeyen biri tarafından aranmaya başlamıştı. merak dolu edalarla aç belki bizimkilerdir dedim. yıldırım telefonu açtığında bizim duyduğumuza benzer sesler duymuş ve telefonu o korku ile yere düşürmüştü. artık birşeylerin ters gittiğini hepimiz anlamıştık...
-
13.
0fakat içimizde bir kuşku vardı. düz yürümek varken içinde arapça harflerle yazılmış veya ona benzer harflerle yazılmış yazılar neydi. anldıbını sorduğumuzda korkunuzu yenmeniz için bir ilaç dedi ve değişik bir gülümseme ile bize tebessüm etmişti arkadaş!
-
14.
0neyse bu iş mezardan orman işine döndü bi şekilde. çünkü mezarlık şehre yakın bi yerdeydi. bizde 3 arkadaş erkeğiz korkmuyoruz ya. ulan ne var burada dıbına koyim edası ile yaparız dedik. arkadaşım hüseyin ve yıldırım'dan da arkalanarak tamam ulan yapıcaz diyerek ufak çaplı kendi aramızda bi bahis koyduk ortaya. neyse saat gece 23.00 - 00.00 civarları ve bizi ormana bıraktılar. orman ile şehir arası yürünecek bir mesafe değil hele ki gece yarısı. telefonlar yanımızda, bizi araba ile bıraktılar ve birşey olduğu durumda aramamızı veya mesaj atmamızı söylediler. neyse araba ile geldik ve arkadaşlar bizi bıraktığı gibi çekip gitti. ilk hedef ile ikinci hedef arasında nereden baksan bi 100m mesafe vardı. bu civarlarda neredeyse hiç yabani hayvan görmemiştik. yavaştan yürümeye başladık...
-
15.
0gerek üç harfliler olsun, gerekse ruhlar olsun herkesin bir şekilde ilgisini çekebilecek konulardı.
arkadaşlarımdan bir kaçı beni kendi aralarında korkutmaya karar vermişcesine üstüme yükleniyorlardı. her ne olduysa oradan sonra olmaya başladı...
bana dediler ki, mezarlıkta bir gün sabahlayamazsın. ormanda hiç sabahlayamazsın. bende dedim ölüden korkulmaz ki, diriden korkulur dedim. neyse arkadaşın birisi atladı ortaya ve konuşmaya başladı. bana bir tane boş kağıt getirin onu iki ye yırtın dedi. neyse getirdik, kağıdı da bir güzel ikiye böldük. bunların içine iki tane yazı yazıcam ve mezarda yer belirleyeceğiz oraya koyacaksın diğerini de elinin içine koyup sıkıca tutup bekleyeceksin dedi. -
16.
0dinliyoruz
- 17.
-
sağdaki neyse de
-
tylerr dursun burayaa gel
-
bu elaman akil hastasi hayalinde ulke
-
cccrammsteinccc günaydın başlığı cügü rekoru
-
türkiyenin dünyadan övgü aldığı video
-
nurten ve elmas hanimlar evde vakit geçiriyor
-
beyler en son ağladığınız filmin adı neydi
-
sözlük sayfaları neden sıfırlanmamiş
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 15 01 2025
-
uzun sure inciye giremiyen memati
-
lahana haşlamiştim kendime
-
baslik acmicaksaniz yatacam
-
gapdan girk beri bag hele
-
evvel zaman içinde kalbur 560bin olan mal
-
kafkas manla teke tek çıksak acaba
-
kendimle ilgili beklentileri baya dusurdm
-
bazı bayanlar başına gelenleri hak ediyor
-
beyler bu sene antalya manavgata gittim
-
ilk önce iş
-
hey incici oç
-
buyuk fontla yazi yazan
-
insanlar doğuştan taşaklarını
-
560 bin iti
-
neyse yarın mesai var
-
wow girl olarak meme uçlarim
-
ne oldu lan gotunuzmu titredii dava
-
atatın neden hiç erkek evlatlığı yok
-
başı açık bayanların namusu
-
kargo da kağıt göndericem
-
oç incici yurda kaydolursa
- / 2