korkudan altına sıçmak isteyen gelsin beyler

adrenalin.avi

bu mektubu şimdi cemreye ulaştırmam imkansızdı yaptığımın ne kadar yanlış olduğunu anlamıştım. aklımı kurcalayan sorular arasına şimdi de bir çocuk takılmıştı. cemreyi 2 haftadır tanıyordum ve bana anlatmadığı tonla şey olması muhtemeldi. ama ben onun hayatına burnumu çok fazla sokmuştum buna hakkım yoktu çok pişmandım. o gece düşünürken uykuya dalmam uzun zaman aldı. ertesi gün cemre ile öğleden sonra kafede buluşmak için sözleştik. cemre geldiğinde kolunda başka çanta vardı ve benim atak yapmam için güzel bir fırsattı. belki cemre olanları şimdi anlatabilirdi diye düşünüyordum. bu çantasının da güzel olduğunu ama dünkü çantasını daha çok beğendiğimi söylemiştim. cemre bi an duraksadı ama bozuntuya vermeden onu evde bıraktım cnm dedi. cemreden laf almak çok zordu. konuşurken laf arasında konuyu çocuklara getirdim. cemre yine çantayı söylediğimde verdiği tepkiyi vererek hafif bir irkilme yaşamıştı. bir şeyler biliyor olmamı tahmin etmesi imkansızdı bu yüzden rahat davranmaya çalıştı. çocukları çok sevdiğini bir gün mutlaka bir oğlan çocuğu istediğini söyledi. cemre bunları söylerken benim aklım mektuptaydı. acaba o çocuğun annesi gerçekten cemremiydi bunu nasıl öğrenebilirdim bilemiyordum.

- selam beyler dün akşam devam edecektim tam part yapıştırmaya çalıştığım sırada sözlük gri ekran verdi , bi sigara yaktım düzelesiye kadar düzelmeyince sinir oldum kapattım. bugün devam ederiz sıkmayın canınızı. -

söyleyecek hiç bir mazeretimiz yoktu , ne desek giremezdik artık cemilin gözüne. yaptığımız yanlışı biliyorduk o yüzden konuşamadık. erkan özür dilemeye çalışmaya kalktığında " onunda sırası değil " dedi cemil. bundan sonra ne tak yerseniz yiyin artık hayatınızda ben yokum diyerek bolca da küfredip çekti gitti. erkanla yanlız kalıp ne yapacağımızı şaşırmıştık. böyle olması en hayırlısı diye düşünmüştüm. cemil o olayları kolay kolay unutmazdı ve içine attıkça daha kötü sonuçlar doğuracaktı. inceldiği yerden kopması ne kadar arkadaşlığımızı bitirsede bi bakıma iyi oldu diye düşünerek kendimi avutuyordum. erkan bana bir sigara yakıp ayağa kalktı, elini bana uzatıp benide kaldırdı ve " hadi kardeş artık gitme vakti bu taku biz yedik böyle olacağı belliydi zaten " dedi. erkanı onaylayarak mahalleye doğru yürüyüp evlerimizin yolunu tuttuk.

derken bi ara işemeye gideyim dedim. tam tuvalate giderken arkadan bi pırıltı geldi döndüm baktım ama kaybolmuştu. sonra tam önüme döndüm gidicem derken çat baktım önümde yüzü belli olmayan pırıl pırıl bişey var. bi iki saniyelikti ama. sonra bi anda ruhum çekilmiş gibi oldu ödüm takuma karıştı o an amk. sonra çıkardım bi hışımla malafatı vurdum suratına çat çut kayboldu 2 dk da muallaktor.

senin ben ananın zütünnden gibim huur çocuğu 15 gün oldu bi hikayeyi bitiremedin amcık. okudumuzu unuttuk binin oğlu yazıcaksan yaz adam gibi bitir şu hikayeyi huurnun dölüü

aslında çantada cemrenin çığlık attığı kadar değerli hiç bir şey yoktu. demek ki bu zarf onun için önemliydi. içinde ne olduğunu merak ediyordum. zarfı açmadan önce cemreye bir mesaj göndermenin daha mantıklı olduğunu düşündüm. bakalım cemre bana yaşadıklarından bahsedecek miydi merak ediyordum. nasıl olduğunu sordum ve onu özlediğimi yazarak yolladım mesajı. çok geçmeden gelen iyiyim cnm evdeyim tv izliyorum bende seni özledim mesajıyla cemrenin benden bir şeyler saklamayı hobi edindiğini anlamış oldum. cemre ile aramızda ciddi bir güvensizlik vardı ve artık gözümden düşmeye başlamıştı. önce bana evini yanlış tarif ettiği için kendimi paranoyak gibi hissetmiştim ama artık cemre 2. bir yalan söylemişti ve ben paranoyak değildim. cemre iyi değildi bunu biliyordum. iyi olmamasının altında yatan sebep de zarfın içindeydi.

hikayemi anlatırken yorumlarınıza asla takılmayacağım beyler , sizle polemiğe girip hikayemi bin etmek istemiyorum. yaşadığım olaylar herhangi birinizin başına gelse şimdiye çoktan intihar etmiştiniz zaten. ha bu arada ilk ve orta dereceli okullarda okuyan yazarlar lütfen hikayemi okumaya başlamasın , gelişimleri açısından uygun bulmuyorum.

sonra hoca derse aniden girdi ve zütüme sandalye soktu acı çekiyordum ama..

alın ferre beyler boşverin bu başlığı

bi sigara yaktım ve düşünmeye başladım. o anda odamın kapısı açıldı. içeri giren erkandı. noldu karşim dedim. erkan sarhoştu ve soyunmaya başladı. napıyosun? dedim ama hiç tepki vermeden soyunmaya devam etti. baktım o soyunuyor ben niye soyunmıym amk dedim ben de başladım soyunmaya. sonra sabaha kadar gibiştik

2. biralar da bitmek üzereyken erkan söze atılıp pişkin pişkin cemreyle aramızın nasıl gittiğini sordu. bi yerlerden muhabbet açmaya çalıştığını anlamıştım iyi ne olsun hoş kız diyerek geçiştirmeye çalışırken cemil tekrar söze girdi ve " sırası değil " dedi. erkanla ikimiz bu sefer harbiden kıllanmıştık ve cemilin bize yeterince kurulduğu belliydi. sırasının gelmesi için yeterince içmeyi bekliyor olmalıydı. hiç konuşmadan ard arda sigara yakıp biraları çekmeye başladık. bir süre sonra cemil cebinden lazerini çıkarıp ışığını yaktı ve önce erkanın yüzüne sonra benim yüzüme tutarak " bunu hatırladınız mı lan " diye sordu.

kuytu bi köşeye geçip olacakları izlemeye başladım. kalbim deli gibi çarpıyordu hoşlandığım kızın kapkaça uğramasını izleyecektim ve bunu ben planlamıştım. tinerci çocuk cemrenin çantasını kapıp bana doğru koşmaya başladığında cemre perişan halde çığlık atıyordu. aramızdaki mesafe çok uzak sayılmazdı bu yüzden çocuk yanıma geldiğinde duramazdı ve çantayı bana atarsa da cemre farkedebilirdi. o yüzden yola doğru bir hamle yaparak çocuğa ilerideki parka koşmasını söyledim hava karanlık olduğu için bende yakalama maksadıyla koşarmış gibi yaptım peşinden. cemre beni görmüş olabilirdi ama karanlıkta tanıması imkansızdı. çocuğun yanına yaklaştığımda çantayı açmaya çalıştığını gördüm. napıyosun lan diye bağırınca irkildi kaçmaya yeltendi. bi salaklık yapmaya kalkma diyerek uyardım çocuğu. vazgeçti sonra o da çok korkmuştu belki de ilk defa hırsızlık yapıyordu.

bende hatirladigimi soyledim sonra beni domaltip lazer isigiyla gotumu yardi sira erkana gelmisti napcamizi bilemiyorduk cemil cildirmis gibiydi picler erkan kacmaya kalkti ama tutup yakasindan dusurdu ortam cok karanlikti bi cirpida pantolonunu acik erkana ayak ustu 2 posta atti o sirada cemre yine tesadufen yoldan geciyormus o da geldi meger bizim cemre emreymis gibini sivazlayarak beni gibmek istiyordun ama simdi ben seni gibecem dedi ve kaydi gotum follos olmustu o gunden beri onume gelen butun erkeklerle gibisiyorum meger ben ılıkmısım picler

rezerved

sözümü tutup çocuğa 100 lirasını verdim. eyvallah abi diyerek kayıplara karıştı. şimdi elimde çalıntı çantayla yalnız kalmıştım. üstelik polisin buraya damlaması da an meselesiydi. ne yapsam diye düşünürken taksiyle uzaklaşma fikrini mantıklı buldum. parkın arkasından hızlı adımlarla çıkıp gördüğüm ilk taksiyi çevirdim ve dosdoğru evin yolunu tuttum. çantayı daha açmamıştım bayan çantasıyla şüpheli gibi gözükmek istemiyordum. çaktırmadan eve girip odama çıktım. çantayı yatağıma bırakıp bi sigara yaktım. yaptığımın doğru olup olmadığını düşünüyordum. zarfta ne olduğunu da deli gibi merak ediyordum. artık olan oldu diyerek çantayı açtım. çantada cemrenin derste kullandığı defter bir zarf ve bozuk paralar vardı. kafelerde buluşmamızda hesabı hep ben ödemiştim. cemre hiç cüzdan çıkarmamıştı. çantasında da cüzdanı yoktu. cep telefonunun olmamasına şaşırmamıştım çünkü cemre genelde kot cebinde taşırdı telefonunu. hem cep telefonunun benim elimde olması daha büyük sıkıntıları doğururdu.

derse girdiğimde cemil'e renk vermeden yerlerimize oturduk. cemil ön sıramızda oturuyordu saçlarını dikkatle incelediğimde yara izi belli olmuyordu. cemilin bir şeyler biliyor olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda olduğumuzu hissettim ve bu gerçekle en iyi alkol alarak yüzleşebilirdik. cemil'e çaktırmadan erkana msj attım ve bu akşam üçümüz toplanıp alkol alalım dedim. alkolün etkisiyle cemil konuşurdu böylelikle sorunlarımızı çözerdik diye düşündüm. erkana da bu fikir mantıklı geldi. fikrimizi cemil'e söylediğimizde başıyla onayladı. akşam buluşup meyhaneye gideriz o zaman diyerek söze girdim. cemil meyhane fikrine sıcak bakmadı. mezarlıktaki kulübeye gitmek istiyordu. önceden hep orda içerdik yine orda içeceğiz diyip kestirip attı. erkan ve ben bir şey söylemedik ve kabul ettik. o akşam erkan ben ve cemil tüm olayların başladığı yere o kulübeye içmeye gidecektik. işler iyice taka sarmaz umarım diye mesaj attım erkana , erkanda tedirgindi kulübe lafını duydukça irkiliyordu zaten. neler olacağını zaman gösterecekti artık.

anlattıkları mantıklı gelmişti aslında fakat yaşadığımız o akşama dair cevaplanmamış çok fazla soru vardı ve cemil bize hiç soru sormamıştı. o konuyu tekrar açarsak toparlayamayacağımız cevaplardan korkuyorduk. biraz düşününce cemilin üstü toz toprak içindeydi , ayrıca yatağına değil salona yatırmıştık, ayakkabıları da ayağındaydı , bunlarla ilgili soru sorarsa ne cevap vereceğimizi söyledim erkana. bi şekilde geçiştiririz be oğlum dedi. tam o sırada aklıma öyle bir ayrıntı geldi ki korkudan irkildim. erkan " noldu olm lan" dedi. heyecan içinde mutfakta kanlı bez unuttuğumu söyledim. cemil onu bile sormamıştı. erkanda iyice tedirgin olmuştu bu hatayı nasıl yaptığıma sövmeye başlamıştı.

cemre söze girince benim anlattıklarımı erkana tekrarladı, erkanda başıyla onay vererek dinliyormuş gibi yaptı. fakat cemre en önemli noktaya gelmişti. cemilin kafası yarılmıştı ve biz bu konuyu geçiştirmiştik. üstelik cemil tek bir soru sormamıştı. bu erkanında ilk kez aklına geliyordu. bu anlatılanlardan sonra erkanda kıllanmıştı. acaba cemil birşeyler hatırlıyor olabilir miydi. bu erkanı oldukça tedirgin etti. birer sigara daha yaktık ve cemilin yanında nasıl davranmamız gerektiğini konuştuk. erkan her zaman ki gibi benim bir fikrim var abi dedi. ne olduğunu sorduğumuzda, başındaki yarayı yeni farketmiş gibi yapıp ne olduğunu soralım, böylelikle cemilin gözünde şüpheli olmamış oluruz dedi.

panpa bunun neresi korkunç

dersaneye vardığımda cemre de sınıftaydı. onu görünce şok olmuştum 2 gündür ondan haber alamıyordum üstelik yaşadığı evi de yanlış tarif etmişti. bu tedirginliğimi anlamaması için hafiften gülümseyerek selam verdim ve yerime geçtim. erkan cemreye hala kızgındı , cemilin ise hiçbirşeyden haberi olmadığını sanıyorduk sadece. benim cemreye gülümsemem erkanın canını sıktı. " ne zamandan beri arkadaşsınız lan bu huuryla " dedi. kaza yaptığımızda hastaneye geldiğini bizi çok merak ettiğini felan söyleyip yatıştırmaya çalıştım erkanı. ders arasında erkanla teras kata çıktık cemil kantinde kaldı. cemrede yanımıza gelip geçmiş olsun dileklerini iletti erkana. şimdi araları daha iyiydi. cemil konusunu açmak istediğinde erkan biraz tedirgin oldu. merak etme herşeyi anlattım dedim erkana bi yanlış anlama olduğunu biliyor dedim.