bu hikayeyi her anlattığımda 'oha abi be çüş' diyenler 'abartma amk' şeklinde ters düştüğüm çok arkadaşım oldu
anlatayım..
burda tek yapman gereken yatağına geçmen
ve yerse.. dediğin ne varsa düşünerek üzerine gitmen..

iran..
1998 ağustos sıcağında insanların nefesini hava koşullarından daha çok kesen ilginç bir tarikatın taaa türkiyede mersinden giriş yaparak başlattıkları olağanüstü güçler..
etkileri..
günümüz..
ve sonrası..

hizbullah gibi terör örgütlerini hemen herkes duymuştur az çok fikirleri vardır sonuçta
terör..
katliam..

fakat beslendikleri birçok güç olmalı

maih doğar doğmaz öyle bir pisliğin içerisine doğmuştu ki annesinin başını ayrı gömecek şekilde kesip yalnızca kaburga kemikleri (çünkü rahim ve bebek evini kapayan alan) kalacak şekilde vahşice öldürmüşlerdi
babası onu hemen herkesten saklayıp seçilmiş bir doğurgan kadın olacakmış gibi yetiştirecek iki kaşının ortasına kendi ahir simgelerinden olan dövmelerinden yapacak hatta birçok kişi bunun maih'e doğuştan bahşedildiğine inanacaktı.. ilerde

ilk defa hakan günday okuyunca ben

babaannesi öyle yaşlanmış mendebur bir kadındı ki babası çok zaman gidip zamanının para birimi ile zavallı kerhanelerden gelmezken maih onun esaretinde tam 14 yaşına gelmişti öylesine güzel yemyeşil gözleri vardı ki sanki o bulundukları iğrenç çölün ortasında bir çift yonca tanesi gibi hiçbir susuzluğa aldırış etmeden yetişivermişti

fakat ayakları büyümemişti gelişememişti
bu yüzden babaannesi onun anlaşmada olduğu onların bu dönem gibi cin adını verdiği birçok varlığın laneti olduğuna inanıyordu
çünkü biliyordu ki maih'in babası doğurgan soyundan olmayan bir kızın yaşamasına izin vermişti

abisi kaif 17 sinde daha şimdiden birçok terör grubunun kamplarında yetişen eli kanlı uyuşturucu bağımlısı biri idi kara çirkin çok kez babası gibi tecavüz etmek istemişti korkuyordu
babaannesinin söylediği gibi o lanetli biri ise diye yürüyemeyen ayaklarını gördüğünde fazladan ürküyordu zaten bu da yeterdi

https://www.youtube.com/w...CrcQIUw&start_radio=1

seni bir şarkıya zütüreceğim imkanın olursa mutlaka dinle;

iran.. küçük çocukların daha yeni doğmuşken sırf kız doğdular diye ağır katliamlar ile diri diri toprağa gömüldüğü üstelik bilim şöyle bir yanıt verirken: çocuğa cinsiyetini veren kromozomlar babadan gelir!!

Maih adında ağır bir günah, gizlilik içinde büyüyen bir kız
babasının makhunik isimli (bkz: https://www.ntv.com.tr/ga...ik,5PLJL3jwdkyFOP5af0OA4g) köyünde ikinci evladı olarak doğmuş abisine göre çok daha uygun kilo ve boyda dünyaya gelmişti.

fakat bize göre babannesi olan garip yüzü dövmeli bir kadının ellerine doğmuştu, kanını bile yıkamamışlardı çünkü seçilmiş isen Kur'an da geçtiği gibi cin büyüleri ile onlarla ancak evlenebiliyor bu mühre sahip isen 1 ya da 2 kadından biri olarak yaşıyabiliyordun, çünkü doğurganlık
doğurganlık kesilemezdi..

Testere maskesine geldim by

çok fazla kerbin evin bulunmadığı bir yerde beton bir binayı yıkabilecek bir güç vardı maihin üstünde ara ara bilinci geliyor gerçek yaşamla içinde bulunduğu esrarengiz şeyin içinden çıkmaya çalışıyordu
artık yemek yemiyordu
suyu gördüğünde sanki bir denize girecekmiş gibi içini garip telaşlar alıyordu içinde bulunduğu ev çürümeye başlamıştı tam 17 gün tamıtdıbına 17 gün geçmişti
kimsenin gelip uğramayacağı bir yere akşamın bir saati ahalinin önde gelen bir imam-ı aza neler olduğunu hissetmiş olacak ki bu sessizce evdeki tek başına kalan kötürüm kızı merak ediyordu

maih'in babaannesi öyle yaşlanmıştı ki artık bir yerden bir yere bile uzanamıyordu çaresizce hergün kaşıkla su ve sebze çorbaları içiren maih içten içe onun ölmesini o kadar diliyordu ki hem bu işkenceden kurtulacak hem de biraz olsun onun yaşattıklarından biraz olsun uzaklaşacaktı

babası abisinin ölümü ile birlikte öyle bir kaybolmuştu ki herhalde iğrenç bir pazarlığın ortasında inşallah ki gebermişti

ve son nefesini verirken yaşlı mendebur bir cümle söyledi من نمی توانم اینجا متوقف کنم
bu farsçada artık burada kalamam demekti maih anlam veremedi bir anda yere düşüp bayılmış kendine geldiğinde ise babaannesi çoktan meftasını bulmuştu

Yerimi ayırtıyorum

https://www.youtube.com/w...RDNlofCrcQIUw&index=2

işte aradığın şarkı henüz derinleşmedik..

maih'ten bahsediyordum ya sana hani o babasının biricik olacağı kanlı bir ayın üzerinde doğan bebek
henüz 7 yaşındaydı.. babası olacak o şerefsiz daha şimdiden ona ilk tecavüzü etmişti bile

kahverengi saçları vardı öyle kumral falan değil ilginç bir çift yeşil de gözleri..
bağırsakları enfeksiyon kapmış olacak ki 9 yaşına geldiğinde yürüyemiyor mosmor kaskatı kapkara çıplak ayakları ile sıcak güneşin ortasında yulaf taneleri eliyordu fakat ayakları üzerinde yürüyemiyordu neredeyse kötürüm kalacaktı..

Seri seri

yahmurau nefes almasına gerek yok diye maih in önce burnunu kesti gören gözlerini..
o gecenin sonunda içerde deli saçması bir olay her tarafta akın akın gelen insanlar cesetleri topluyordu
hizbullah yine terör estirmişti..
maih e defalarca tecavüz edilmiş çıldırmış birinden farklı değildi
birleşmiş milletler ortakları ve diğerleri maih i mersin şehir devlet hastanesine göndermiş en yakın yerde tedavilerine başlanmıştı
bu bir başlangıçtı..
dilini yutmuş bir kız 19 undan 21 ine 2 yıl birçok tedavi gördü
mersin hastanesinin çoğunluğunu araplar oluşturduğundan (günümüzde de öyledir bilen bilir)
kimsenin yadırgayacağı bir durum ortada yoktu

ya rabbel alemin
ey alemlerin rabbi

رتفاع مظلم من الأماكن التي نسمعها
airtifae muzlim min al'amakin alty nasmaeuha

yerlerden bir karanlık yükseliyor duy sesimizi

bu kadar kolay olacağını kimse düşünmemeliydi
çünkü insanlar yıllarca ama yıllarca kendilerine görünmediği için onların varlığından habersiz gibi yaşadı..
kur'an inancı olsun olmasın iyi bir müslüman olsun veya olmasın bakınca görülür şeyler olduğunu kimse söylemedi
haydi birine telefonundan yaz ya da sor yahut bir aynaya bak sesi dinle
sessizliği

aza beraberinde getirdiği birçok ileri gelenle şu duayı okumaya başladı

Allahım! iyilikleri sadece Sen verirsin; kötülükleri yalnız Sen giderirsin. Günahtan kaçacak güç, ibâdet edecek kuvvet ancak Sen’in yardımınla kazanılabilir

bu Hz. Ebubekir'in pazarlıkları bitiren duasıydı ve yahmurau duyar duymaz binlerce yıllık hapsin büyük yaratıcı ve efendinin yalnızca minik bir parıltısının ışında çağlayanlar boyu dile gelen o duayı duyar duymaz kendinden geçti
ölüm kurtarabilirdi onu ancak
ki kendisi için değil buna cürret eden insan müsveddelerinin diplerinde önlerinde bitiverdi duayı başlatan Aza-yı oracıkta maihin bedeni ile arkasında küçük bir kara duman bulutuyla alıverdi adamın nefesini

müşrik insanlar ve müşrik cinler arasındaki bu anlaşmada her iki tarafta güçlerini ortaya koyacak kimse kendi paylamasına çalışmayacaktı
çünkü insandaki akıl ve irade cinlerdeki üstün yaşayış ahir hayatında sonunu getirebilirdi
birçok meleğin ihanete düşmesi dünyadaki savaş ve acı son olarak maih in bedeninde toplanmıştı
insanlar ve şeytanın arasındaki tek gözle görülür kapıyı açabilen ise yahmuraudan başkası değildi

(Cinler, dediler ki): \"Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçiler ve alevlerle dolu bulduk.\" 72. sure 5.ayet

düğüm sözü verilmişti
hz. ebubekir döneminde mekkeli müşrikler islamın bir hak din olduğunun çoktan farkına varmışlardı fakat bu dinle beraber köle ticaretleri haksız pazarlarındaki birçok şey de ortaya çıkacaktı bu kabul edilemezdi müslüman olmadan da farkettikleri birçok bilgi edindiler bunlardan ilki şeytan ve onun emrinde hizmet veren cinlerin var olmalarıydı
farklı bir boyut farklı bir iletişim..
yanık kuş yumurtaları fare pislikleri ölü kemikler..
bunlar bir araya geldiğinde kendi büyük büyülerini ya da büyü yaptıklarını sanıyorlardı
şeytan ile olan pazarlıklarında bir gün (bkz: yahmurau) adında bir aracı cin pazarlıklar bitmesine rağmen insanların arasında kalmıştı onları anlamaya çalışmış aynada kendi bedeninin olmadığını farketmişti..
O Allah ki sevginin de lanetlerinde yaratıcısıdır.
Yahmaru.. yahmaru..

Yahmaru pazarlığın ortasında küçük bir kız olan Ulias'a aşık oldu yıllarca o bedenden bu bedene 1998 yılında tekrar ortaya çıkana dek acılarını ve kafirliğini yaşattı herkese

maih o kirlenmiş kalplerin elinde çoktan bedenini aklını fikrini yitirmişti bedeni öyle zayıf düşmüş ki ayakları hiç büyümemesine rağmen onu kolaylıkla kaldırabiliyordu
sidik kokuları sinmişti her yere
insan ki en farklı varlık evrende fıtratı gereği akıl bahşedilmiş fakat maih kurtarılmalıydı
aza birkaç ileri geleni alıp o geceden hazırlıklara başladı bu kötü ruh defedilmeliydi aksi halde tüm halkı bir gecede yerlebir edebilecek kadar güçlenebilirdi
kimse bilmiyordu
O Allah ki cinleri insanların beraberinde yaratmıştı,
iyisi de vardı elbette
ama kötüsü..

kapının ardında kapkara dumanlar yangın yeri desen alevler yok tövbe haşa içerden çığlık sesleri kapının ardında neyi bekliyor derken imam-ı aza birden nefesini soğuktan buz gibi dudaklarında hissediyor çöl sıcağında dudakları kor gibi yanarken içine buz gibi nefesler düşüyor sanki bayılacak gibi bu o olmalıydı
bu o..

Allah yalnızca insanları yaratmadı, bizim göremediğimiz etrafımızda onca evrenler vardı ki bu ne akıl ne de sır erebilir tövbe ettiğinde insan en çok yaklaşırmış bir başka evrenin sınırına çünkü en arı anını bilirmiş melekler ve cinler..

gözleri kendiliğinden kapanıverdi adamcağızın..
ve başladı okumaya..

bu anlamsız cümleyi sanki bir şekilde içinde bir yerlerine yutmuş gibiydi maih..
gözleri artık yalnızca kırmızı görüyordu her şeyi, korkuyordu hem yalnız başına olduğundan hem de anlam veremediği içindeki bu anlamsız güç yüzünden

bir sabah..
korkulu ve ağlamaklı gözleri güçsüz ayakları yerine dimdik ayakta bir mucize ile kalkıvermişti maih
hayırdır inşalllah..
şaka mı bu
gerçek!

Holy imamoğlu