/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +3
    Asansörde Lucy ile beraberdik. Asansör hareket ederken Lucy'nin boynuna bir öpücük kondurdum. Dönüp bana hoşlanmış bakışını attı. Bu bakışı daha önce çok görmüştüm arkasından hep iyi şeyler olmuştu.
    Elimi beline attım ve onu kendime doğru çektim.
    Asansörü durdurmayı düşünüyordum. iyi bir fırsattı ve bu saatlerde genelde insan olmazdı. Fakat ben elimi tuşa zütüremeden asansör yavaşladı ve durdu. Kapı açıldığında karşımızda laboratuvar önlüklü bir adam vardı. Lucy hemen korkup geri çekildi. Çok stressli gözüküyordu. içimden kıkırdıyordum. Lucynin dersine giren profesördü sanırım. Adamın üzerindeki önlük oldukça pisti ve kolunda bazı yara izleri vardi. Şu kendi üzerinde deney yapan çılgın bilim adamlarından olmalıydı. Lucy bu durumdan bayağı utanmış olmalıydı. Profesörüne erkek arkadaşıyla yakalanmıştı. Hem de üniversitenin içinde. En alt kata indiğimizde asansör kapısı açılınca Lucy kolumdan tutup beni dışarı sürükledi. Bi süre hızlı adımlarla yürüdükten sonra profesörün yavaş yürüdüğü için geride kaldığını farkettim. Lucy'e döndüm hala yüzünde kötü bir ifade vardı. Kahkaha attim.
    "O senin öğretmenindi öyle değil mi?"
    Lucy durup kolumdan sıkıca kavradığında ciddileşmiştim.
    "Hayır, o adam bugün derste incelediğimiz kadavraydı"
    ···
  2. 102.
    +3
    Herkes aile planlamasını yaparken kendini de düşünür. Bazıları 1 çocuk ister... Onlar bütün bildiklerini ve hobilerini aktivitelerini çocuklarıyla paylaşmak isterler. Bütün dikkatlerıni bölmeden çocuğun üzerine vermek isterler. Bazıları 2 çocuk isterler. Onlar insanların kardeşsiz büyümelerinin zor olduğuna inanırlar. Ya da biri kız biri erkek olur Baba erkekle ilgilenir anne kızla diye düşünürler. Ya da en basitinden tek çocuk şımarık olur diye iki çocuk isterler. Bazıları ise 3 ve 3 ten fazla çocuk isterler. Bunlar kendilerini düşünen insanlardır genelde. Yalnız kalmaktan korkarlar yaşlanınca ona bakacak insanlar olmasını isterler. Ya da çocuk yetiştirmekten zevk aldıkları için isterler. Ya da en basitinden kondom kullanmayı bilmezler.
    Peki ben mi?
    Benim cevabım çok basıt.
    Bence ideal çocuk sayısı 2.5'tur.
    Fakat neden çığlık attıklarını anlayamıyorum.
    ···
    1. 1.
      +1
      Nası bi manyaksın aq
      ···
  3. 103.
    +5
    Yeni taşındığim apartmanda bir şikayet kutusu olduğunu farkettim. Bulunduğum kattaki ampul bozulmuştu ve ben de bir şikayet mektubu yazdım. 3 gün sonra ampul yenilenmişti. Bu durum çok hoşuma gitti. Başka bir zaman kapının önündeki çöplerin kokusu beni rahatsız etmişti. Bir mektup daha attım. 3 gün sonra çöpler yokoldu. Apartman yöneticimiz oldukça duyarlıydı bu konuda.
    Eve yeni taşınmıştım. Henüz interkom yoktu dairemde. Ben de pazartesi günü bir tamirci çağırdım. Bu hafta içi geleceğini söyledi.
    Ertesi gün akşam daireme girmeye çalışırken. Üst kattaki kadının köpeği havlamaya başladı. Bu duruma sinir olup şikayet kutusuna bunun hakkında bir mektup attım. Elim deymişken alt komşunun da fazla gürültülü müzik dinlediğinden bahsettim. 3 gün sonra ne köpek sesi vardı ne de müzik. Gerçekten çok mutluydum. Sonunda ağız tadıyla kafamı dinleyip sigaramı içebilecektim. Günlerim mükemmel geçiyordu. Fakat perşembe akşamı dışarı çıktığımda apartmanın girişindeki çöpte kan izleri olduğunu gördüm. Yaklaşıp çöpe bakınca üst kattaki komşumun köpeğinin cesedi olduğunu farkettim. Gelen polisler apartman sakinleriyle sırayla konuşurken alt komşumun cesedini buldular. Aynı gün öldürülmüştü. Benim için fazla korkunç bir gündü. Ertesi gün ister istemez yaşamaya devam ettim. Yine işe gidip geliyordum. Pazar günü dairemdeki interkom tamir edildi. Akşam üzeri televizyon izlerken kapı çaldı. interkomdaki konuşma tuşuna bastım.

    -"Kim o?"
    +"2. Katta oturan bayan, apartman içinde tütün içmeniz hakkında bu size 3. Uyarımızdı. iyi günler."

    Yaşadığım şoku ancak atlatmıştım ki kapı kolunun zorlandığını farkettim.
    ···
  4. 104.
    0
    Yavrum benim be yaz gardaşım yaz
    ···
  5. 105.
    0
    Olum gittikçe efsaneleşiyor. Nası kimse bakmıyor bu başlığa
    ···
  6. 106.
    0
    Geri gelmiş okuyayım hemen.
    ···
  7. 107.
    0
    yaz kardo yaz :D entryi yer imlerine ekliyorum :D
    ···
  8. 108.
    0
    Kardo dün ilkine göre az yazdın bugün bi 10 tane felan yazsana
    ···
  9. 109.
    +3
    Merhaba. Bugün nasılsın? Ben iyiyim. Konukseverlik bölümü burda sona erdi.

    Ben hakemim. Bu testin kaliteli olması için buradayım. Kalite gerekli. Kalite önemli.

    Test şimdi başlıyor

    Soru 1: isminiz nedir?
    Soru 2: Ay mı yoksa Ray mı? Kaz mı yoksa Saz mı? Tel mi yoksa Kel mi?
    Soru 3: Bu cümLedeki toplamyedi hata ha'tanın? taməmını bulun.
    Soru 4: Düşünmek hakkındaki düşüncelerin nelerdir?
    Soru 5: Teste devam etmeden önce en sevdiğin rengi düşün. Şimdi onu unut. Gergin misin?
    Soru 6: Bu testin içinde cevaplamaman gereken bir soru var. Hangisi?
    Soru 7: Soru 7: Soru 7: Soru 7
    Soru 8: Yalan söylemek asla kabul edilemez, doğru mu yoksa doğru mu?
    Soru 9: Aşağıdaki boşluğu uygun kelimeyle doldurunuz.
    "Teste başladığımdan bu yana _________ beni seyrediyor."
    Soru 10: Bir sonraki soruyu okuma. Bu bir tuzak.
    Soru 11: Bir önceki soruyu önemseme. Bu bir hile.
    Soru 12 : NiYE SADECE GiDiP GEBERMiYORSUN?
    Soru 13: Aşağıdaki iki kavram arasında anlamlı ve kayda değer bir ayrım var mı?
    "Sanal ve Gerçeklik"
    Soru 13: Aşağıdaki iki kavram arasında anlamlı ve kayda değer bir ayrım var mı?
    "Gerçeklik ve Sanal"
    Soru 14: Aşağıdaki iki kavram arasında anlamlı ve kayda değer bir ayrım var mı?
    "Soru 13 ve Soru 13"
    Soru 15: isminiz nedir?

    Lütfen test sonuçlarınız işlenene kadar bekleyiniz.
    Kalite kontrolü an itibariyle tamamlandı.
    Kalitesini uygun gördüğümüz kişilerle ilerleyen zamanlarda iş görüşmesi yapılacak.
    Cevapları tatmin etmeyen veya kaliteden yoksun kişilerin 5 iş yılı boyunca şirketle bağlantısı koparılacak.
    Testi tamamladığınız için teşekkür ederiz. iyi günler.
    ···
    1. 1.
      0
      Soru 3'te 6 tane hata buldum ben.
      ···
      1. 1.
        0
        Kanka işte bu cümlede 7 hata var dediginde aslında 6 oldugu icin 7 demesi de hata oluyor. Onla beraber 7 oluyor. Ama o zaman hatalı olmuyo. gibeyim bune aq
        ···
    2. 2.
      0
      10. alttaki tehlikeli soru diyor 11. Üsteki ssoruyudikkate alma diyor halbuki ikiside soru değil
      ···
      1. 1.
        0
        Onları bi şekilde değiştirip sonuna soru işareti koyabilirdim ben de. Öyle düşünürsen. Boşlukları doldurunuz. Dogru yanlislari yaziniz dedigimiz zaman da soru olmuyor.
        ···
  10. 110.
    +3
    Evimde uzun bir koridor var. Koridor ışığın anahtarı koridorın başında. Her gece koridorun ışığını kapatıp koridorun sonundaki yatak odama giderken 5 saniye kadar karanlıkta yürüyorum.
    Komik gelicek fakat bazen bu 5 saniye içerisinde birisi arkamdan beni izliyormuş gibi hissediyordum. Biliyorum biliyorum yetişkin biriyim. Zaten o yüzden hiç bir zaman arkamı kontrol etmedim. Her seferinde yavaşça odama yürüdüm ve sakince kapıyı kapattım.
    Ancak bugün beni takip etmedi ya da izlemedi. Işığı kapattığım an arkamdan bana doğru koşmaya başladı. Ayak seslerini duyabiliyordum. Hemen odama firlayıp kapıyı kapatmamla beraber o da kapıya çarptı. Kapıya vurmaya başladı. Gardropu zar zor kapının önüne çektim.
    Odanın penceresinde parmaklık vardı. Dışarı çıkmam imkansızdi. Polisi de arayamazdım çünkü telefonumu salonda unutmuştum. Pencereden uzun süre bağırdım fakat beni duyan olmadı.
    Uyuyamıyacak kadar korkuyordum, fakat ayakta duramıyacak kadar da yorgundum. Her 5 dk da bir kapıdaki şeye "Git Burdan" diye bağırıyordum.
    O her neyse, bu tavrım hoşhna gitmiyordu. Her bağırmamla kapıyı bir kez daha zorluyordu. Buna tüm gece devam etmem gerekiyordu. Hayır, aslında onun gitmesini istemiyordum. Tam aksine tüm gece kapımın önünde kalmasını istiyordum. Çünkü ben daha iyi bir plan düşünürken , yaratığın koridorun öbür ucuna koşup bebeğimin odasına girmesindense burda kalması daha iyiydi.
    ···
  11. 111.
    +4
    Buldu.
    Hastasının durmadan çığlık atma nedenini buldu.
    Suratındaki kocaman yarıktı bu. Yüzünü buruşturarak yarayı inceledi. Yüzündeki etler ayrılmıştı ve baktığın zaman iç taraftaki beyaz renkli yeri görebiliyordun. Neydi o .. Kemik mi? Berbat gözüküyordu. Fakat yaranın hemen kapatılması gerekiyordu. Önce dezenfekte edilmeliydi. Eline spreyi alıp yarın etrafına sıktı.
    Oldukça acıtmış olmalıydı dezenfektan, hastanın çığlıkları yükselmişti.
    iğnesini aldı ve ayrılmış et parçalarını dikmeye başladı. Hasta başta bağırsa işini bitirdiğinde rahatlamış gözüküyordu. Açıklık kapatılmıştı.
    iyi bir şey yaptığını biliyordu. Ona yardım etmişti.
    Masada yatan adamsa korkuyordu. Uzandığı yerin yanında duran uzun boylu ve suratı olmayan yaratığı gördü. Yaratık, onun suratında bir yara daha farketmişti. Onu dikmek için hazırlanıyordu. iğneyi gözüne doğru zütürürken adam çığlık atmak istedi.
    Fakat atamadı.
    Çünkü ağzı dikilmişti.
    ···
    1. 1.
      0
      Kemik dediği dişleri miymiş aq oha
      ···
  12. 112.
    0
    Hocam süper gidiyosun aynen dev
    ···
  13. 113.
    0
    3 tane şey yazdın bugün daha yazsana la
    ···
  14. 114.
    0
    Beyler en az iki tane daha yazıcam merak etmeyin. Bitanesi uzun olucak biraz atsam mı emin olamadım sadece.
    ···
  15. 115.
    0
    Hocam yaz çekinme iki sayfa olsun yine okuruz
    ···
  16. 116.
    +13
    "Evlat, internetin tehlikeleri hakkında konuşmalıyız"
    Yavaşça oğlumun yanına yaklaştım. Bilgisayarın ekranına kilitlenmişti. Çevrimiçi bir serverda Minecraft oynuyordu. Aksiyona dalmıştı.
    "Öhm, oyunu bir dakikalığına durdurabilir misin?"
    Serverdan ayrıldı. Oyunu kapatıp. Leptopun ekranını indirdi.
    "Baba, yine uyduruk korku hikayelerinden anlatmayacaksın öyle değil mi?"
    "Neeee!" üzülmüş gibi yaptım. "Hikayelerimi beğendiğini sanıyordum"
    Oğlum benim korku hikayelerimi dinleyerek büyümüştü. Küçüklüğünden beri bi konu hakkında onu bilinçlendirmek için cadılar, kurtadamlar hayaletler ve vampirler hakkında hikayeler anlatırdım.
    Benim gibi yalnız bir ebeveynin elindeki her fırsatı kullanması gerekiyor. Bu yüzden ne zaman onu uyarmak istesem yeni bir korku hikayesi anlatırdım.
    Yüzünü biraz ekşitti "Hikayeler fena değil ama artık büyüdüm. Eskisi gibi etkili olmuyorlar. Eğer internet hakkında bir hikaye anlatacaksan gerçekten korkunç olsa olur mu?"
    küçümser bir bakış attım,
    "Baba, 11 yaşındayım, kaldırabilirim"

    "Tamam o zaman, elimden geleni yaparım"

    "Bir zamanlar Colby adında bir çocuk varmıs"
    Yüz ifadesine bakılırsa hikayemizin kahramanı onu pek korkutmamıştı. Derin bir iç çekti ve babasının çocukça hikayesini dinlemeye hazırlandı.
    Ben devam ettim.
    "Colby diğer çocukların takıldığı sitelerde takılıyormuş. Ve zamanla ordaki diğer çocuklarla konuşmaya başlamış. Bazen oyun içi mesajlarda bazen sohbet odalarında. Kendisine Healer10 adında bir arkadaş bulmuş. Onunla aynı oyunları aynı filmleri seviyorlarmış. Birbirlerinin esprilerine gülüp, yeni oyunlar keşfediyorlarmış."
    "Bir kaç aylık arkadaşlıktan sonra çok yakın arkadaşlar olmuşlar, hatta oyunda Healer10, Colby'e 6 elmas hediye göndermiş. Bu gerçekten cömert bir hediyeymiş. Colby'nin doğum günü yaklaşıyormuş ve Healer10 O'na gerçek hayatta
    bir hediye göndermek istiyormuş. Colby de ona adresini vermesinin bir sorun yaratmayacağını düşünmüş, tabi kimseye söylemeyeceğine söz verirse. Healer10 adresi hiç bir arkadaşına hatta ailesine bile söylememeye yemin etmiş. Colby ona güvenmiş."
    Hikayeyi duraklattım ve oğluma sordum.
    "Sence bu iyi bir fikir miydi?"
    "Hayır!!" dedi kafasını kararlı şekilde iki yana sallarken...
    Görünüşe göre hikayenin içine çekiliyordu.
    Devam ettim.
    "Colby de daha sonra senin gibi düşündü. Adresini tanımadığı birine verdiği için kötü hissediyordu. Gece yatmadan önce pijamalarını giyerken suçluluğu gittikçe büyüdü büyüdü ve büyüdü. En son dayanamadı ve ailesine durumu anlatmaya karar verdi. Belki cezalandırılacaktı fakat en azından vicdanı rahatlayacaktı. Yatağına girdi ve ailesinin ona iyi geceler demek için gelmesini bekledi."
    Oğlum hikayenin korkunç kısmının geldiğini anlamaya başladı ben sesimi kısıp yavaşladıkça yorganına daha fazla sarılıyordu.
    "Colby evdeki sesleri duyabiliyordu... Çamaşır makinesinin zıplama sesi. Çocuk odasında ağlayan küçük kardeşini, ve tam olarak anlayamadığı bir ses daha var vardı.
    Sonunda babası yukarı geliyordu. Ayak seslerini duyunca seslendi.
    "Baba, sana soylemem gereken bir şey var"
    Babası garip bir açıyla kafasını odanın kapısından uzattı.
    "Evet evlat?"
    Sesi garipti. Daha da garip olan, konuşurken ağzı hareket etmiyor gibiydi. Karanlıktan dolayı olsa gerek. Colby tereddütle sordu
    "Baba, iyi misin?"
    Sesi iyice garip ve tiz bir hal aldı. Palyaçolarınki gibi bir ses tonuyla cevap verdi.
    "Hayıııırr, hayır hayır, hayır, korkarim ki babacık iyi değil Colby"
    Colby tek savunması olan yorganını üzerine doğru çekti.
    "Aa... annem orda mı?"

    "Burdayım tatlım" Babasının kafasının hemen altından Annesi de kafasını uzattı. Annesinin sesi çok daha korkunçtu. Hiç ona benzemiyordu.
    Çirkin sesiyle devam etti..
    "Yoksa bize internette tanıştığın çocuğa adresimizi verdiğini mi söyleyecektin?"
    "Bunu yapmamalıydın, bunu yapmaman gerektiğini sana SÖYLEMiŞTiK"
    ikisinin de kafası oyuncak bebekler gibi sağa sola sallanmaya başladı.
    "O gerçek bir çocuk bile değildi, sadece öyleymiş gibi davranıyordu. Bize ne yaptı biliyor musun? Evimize zorla girdi ve bizi öldürdü. Hem de... hem de sadece seninle daha fazla vakit geçirmek için"
    Sesi gittikçe kalınlaşıp erkek sesine dönen annenin cümlesi bittiğinde odaya yağmurluk giymiş şisko bir adam girdi. Annesi ve babasının kafalarını odanın diğer köşesine attı. Bıçağını çıkarttı ve üzerinde kullanmak için yanına doğru yavaşça yaklaşırken Colby'e gülümsedi.
    "iYi Ki DOĞDUN COLBY"
    Colby derin bir çığlık attı."

    Ve tabiki oğlum da öyle. Yorganını üstüne çekmiş dikkatle beni dinliyordu. Ben de tempomu düşürüp sesimin tonunu azaltarak anlatmaya devam etttim. Henüz hikaye yeni başlıyordu.

    "Saatler sonra Colby neredeyse ölmüştü, artık çığlıkların yerini inlemeler almıştı. O sırada katil yan odadaki bebeğin sesini duydu. Bıçağını Colby'nin vucüdundan çıkartıp onu ölüme terk etti ve bebeğe doğru yöneldi. Bu onun için bir ilk olacaktı. Daha önce hiç bebek öldürmemişti. Odaya girdi beşiğe yöneldi. Daha iyi bir açı ayarlamak için bebeği kaldırdı. Gözleri ağlamaktan morarmış bebek tavana doğru baktı ve gülmeye başladı. Healer10 daha önce hiç bebek sevmemişti. Fakat bir profesyonel gibi onu kucaklayıp sallamaya başladı. Elindeki bıçağı bırakmıştı artık. Bebeğin yanağını okşayabilmek için kanlı ellerini beşik örtüsüne sildi.
    "Merhaba, ufaklık"
    Onca öfke ve sadizm eriyip daha sıcak ve yumuşak duygulara dönüşmüştü.
    Şişman adam bebeği alıp evine zütürdü.
    Bebeğe "William" adını verdi ve onu kendi çoçuğuymuş gibi büyüttü."

    Hikayeyi bitirdiğimde oğlum görülür şekilde korkudan titriyordu. Düzensiz soluklarının arasında kekeleyerek konuştu.
    "Aa... ama b..b..baba, benim adım William"
    Elimi kafasına atıp saçını okşadım.
    Ona klagib bakışımı attım göz kırptım ve gülümsedim.
    "Elbette öyle evlat, elbette"
    William yatağından fırladı ve yatak odasına koşup kapıyı içerden kitledi. Ağlamasını burdan duyabiliyordum.
    Ama bence...
    derinlerde bir yerde..

    Hikayemi beğendi.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Hacı naptın sen ya. Of of of
      ···
    2. 2.
      +1
      Kesinlikle favorim
      ···
    3. 3.
      0
      Hocam kötü olarak algılama ama bunun üzerine yazmayı bıraksan yeridir daha iyisi olmaz
      ···
    4. 4.
      0
      Kardeş bu nedir sen naptın ya
      ···
    5. diğerleri 2
  17. 117.
    0
    Olum manyaksın sen
    ···
  18. 118.
    0
    Valla delircem bu başlık nasıl tutmuyor aq
    ···
  19. 119.
    0
    Sen nesin aq nası bi hayal gücüdür
    ···
  20. 120.
    +1
    Yemin ediyorum stephen kingden sonraki favorimsin
    ···
    1. 1.
      0
      Eyv kardeşim. O kadar da değil ama :D
      ···