/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    0
    Aynen la yaz artık
    ···
  2. 77.
    0
    Dün öğlen gibi girmişti yazar bence birazdan
    ···
  3. 78.
    0
    Beyler her hikayenin sonunda bi şaşırtma var. O yuzden eger anlamassaniz bir ters köşe olduğunu dusunup bidaha okuyun
    ···
  4. 79.
    0
    Millet anlamıyo kuzenime okuttum o da anlamadı
    ···
  5. 80.
    0
    Ya aslında biz de paylaşabiliriz bir şeyler sonucta her hikaye farkli entry
    ···
  6. 81.
    +1
    Baslayacağım birazdan beyler
    ···
  7. 82.
    0
    yolla hacı
    ···
  8. 83.
    +5
    Halüsinasyonların ne zaman başladığı hatırlamıyorum fakat ilk büyük etkiyi yaratanı hatırlıyorum. Yerde yatmış şekilde çığlık atarken etrafımdaki alevlerden korunmaya çalışıyordum. Ve babam gelip beni kurtardı. Bunların gerçek olmadığını söyledi. iyi olacağımı söyledi.
    ilerleyen zamanlarda halüsinasyonlar arttı. Babam beni kriz halindeyken arka bahçeden bodrumdan toplamaya başladı.
    Sürekli bana bir doktora görünmemi söylüyordu babam. Doktora görünürsem problemin çözüleceğini söylüyordu. Kendimi hasta hissetmiyordum fakat halüsinasyonlar asırı fazlalaşınca bir doktora göründüm.
    Bir saat kadar konuştuktan sonra doktor teşhis koydu.
    "Küçükken geçirdiğin trafik kazasinda aileni kaybettiğin için sende post travmatik stress bozukluğu oluşmuş"
    Bana bir kaç ilaç verdi. Zamanla halüsinasyonlar kayboldu... Babam da öyle.
    ···
  9. 84.
    +5
    [Birini öldürebilmek için ne gerekir]

    Bu düşünce korkunç bir çığlık şeklinde kafatasımın duvarlarında yankılanıyordu.

    [Birini öldürebilmek için ne gerekir]

    Üzerine derin bir şekilde düşündüm.
    Bazıları için kolaydır. Elinde bir bıçak ve öfke dolu bir kalp yeterlidir onlar için. Bazıları için yutulmuş yanlış tansiyon hapıdır. Bazıları profesyoneldir. Onlar için gereken bir çanta dolu paradır. Ancak bazıları içinse sadece bir bozuk para yeterlidir. Ya da bir sarım uyuşturucu.
    Bir yanım neden kendine işkence ediyorsun diye soruyordu.

    [Birini öldürebilmek için ne gerekir]
    [Birini öldürebilmek için ne gerekir]
    Durdum.
    [Peki benim birini öldürebilmem için ne gerekir]

    Masum bir çocuk, iyi bir anne, sorumlu bir baba, koca bir aile... Hepsi gitti. Ve arkadaşlarım... vucutları ezilerek öldüler.
    Bazılarına bir çok şey gerekebilir öldürmek için...

    Bana mı?
    Sadece 3 şişe bira ve araba anahtarları yeterli oldu.
    ···
  10. 85.
    +6
    Evim ormanın ortasındaki bir kulübe. Yine içkiden sızmış şekilde koltuğumdaydım. Karım beni sarsarak uyandırdı.
    "Birisi verandamıza vuruyor"
    Kontrol etmek için yerimden kalktım. Dış kapıyı açtığımda 10-11 yaşlarında bir erkek çocuğu gördüm. işini çok ciddiye almış gibi görünüyordu. Dikkatle tahtaya tıklayıp ses cıkartıyordu. Beni gördüğünde irkilde ve kaçmaya başladı.
    Arkasından koştum. Ormanın derinlerine kadar koştum. Çocuğu yakalayamacağımı anlayınca pes ettim. Benden 20 metre ilerde bana sırıtan çocuğa bağırdım.
    "Niye beni rahatsız ediyorsun!"
    Uzaktan bağırarak cevap verdi.
    "Amcalarım öyle yapmamı söyledi!"
    Artık kızgın değildim, daha çok şaşkındım.
    "Ama neden?"
    Çocuk tekrar koşmaya başlarken bağırdı.
    "Seni evinden uzaklaştırmak için"
    ···
  11. 86.
    +3
    Asansör kapısı açıldı. Koridora doğru yürüdüm. Işık yoktu. Kapkaranlıktı hatta . Bu her gün yaptığım bir şeydi aslında. Sadece genelde elektrik olurdu. Ve bugün biraz daha farklıydı. Etrafta ağır bir koku vardı. Ne olduğunu anlamamıştım. Korkmaya başladım. Koridordan sola döndüm ki onu gördüm.
    Korkunç gözleri. Çizikler içindeki suratı. Şekilsiz ve parmakları ekgib elleri. Ve kan. Her yer kanla doluydu. Korkunç şey bana doğru sürünerek geliyordu. Tırnaklarının metal zemine sürtüşünü duyabiliyordum. Arkamı dönüp kaçmaya başladım. Arkamdan geliyordu. Oldukça hızlı sürünüyordu. Geçtiği yerde bıraktığı kan izleri neredeyse bir nehir gibiydi. Telefonumun ışığını açıp asasöre girdim. Kapı yavaşça kapanıyordu. Bir şeye takılır gibi. Işıkla baktığımda kapı aralığında kopmuş parmaklar olduğunu farkettim. Tekmeleyerek çıkarttım. Asansör kapısı kapanırken yaratık tam kapının önündeydi. Gözlerini gördüm. Benden nefret ediyorlardı.

    Olay olduğundan bu yana tam 1 ay oldu. Artık hayaletlere inanıyorum.
    Hayalet diye bir şey var. Olmak zorunda.
    O gördüğüm şey bir hayalet olmak zorunda.
    Hayaletlerin var olduğuna inanmak zorundayım.

    Haberlerde gördüğüm, asansöre sıkışıp uzuvlarını koptuğu için kan kaybından ölen kadın hakkındaki haberi görmezlikten gelmek zorundayım.
    ···
  12. 87.
    +6
    Akşamüzeri eşim Emily ile film seyrediyorduk ve kapı çaldı. Bakmaga gittim kapıyı açtığımda kapkara saçları olan ama çok yaşlı bir adam vardı. Kendisinin ölüm olduğunu söyledi.
    Benimle bir anlaşma yapmaya gelmiş. Bir ruha ihtiyacı varmış. Anlaşmaya göre bana 1 milyon dolar para ve genç güzel bir eş vericekmiş. Tek yapmam gerekense eşim Emilyi canlı canlı gömmek.
    Başta çok cazip gelmişti. Fakat para sıkıntısı çekmiyordum ve karımı da çok seviyordum. Ölüm'ün teklifini reddettim ve kapıyı kapattım. O anda doğru şeyi yaptığımı düşünüyordum fakat şimdi bakınca keşke teklifi kabul etseydim diyorum.
    Çünkü şuanda lanet olası evin arkabahçesinde bir tabuttayım ve birisi üzerime toprak atıyor.
    AMINAKOYAYIM EMiLY
    ···
  13. 88.
    0
    okuruzz
    ···
  14. 89.
    +1
    Sokakta bezgin şekilde dolaşan yaşlı kadln. Çığlık atarak koşmaya başladı.
    "OĞLUM NEREDE!!"
    "CARL NERDESiN"
    Etraftaki herkes kadına acıyarak bakıyordu. Geçen hafta oğlu kaybolmuştu ve hiç bir iz bulunamamıştı. Zavallı kadın o zamandan beri hergün dışarı çıkıp kapı kapı dolaşıyordu.
    "Oğlumu gördünüz mü?"
    Kimse kadına kötü davranmak istemiyordu. Ona sarılıp güçlü olmalarını söylüyorlardı.
    "Oğlumun yerini biliyor musunuz?"
    Bazıları ise kadına umut vermek istemiyordu. Buruk bir suratla yavaşça kapılarını kapatıyorlardı.
    Ama o yine de soruyordu.
    "Lütfen, oğlumun yerini söyler misiniz?"
    "Oğlum nerede? Carl nerede?"
    Hava kararana kadar bütün mahalleyi üzüntüye boğan kadın son çare olarak polise gitti, 4.kez,
    "Lütfen oğlumun yerini bulabildiniz mi?"
    "Üzgünüm bayan hala arıyoruz"
    Yaşlı kadın etraftaki herkesten hayır cevabını alana kadar durmuyordu. Hava karardıktan sonra vazgeçip evine döndü. Aynanın karşısına geçti.
    Yorgunluktan bitmiş tükenmiş haline baktı, ağlamaktan solmuş gözlerine. Yüzündeki o buruk ifade yavaşça yerini şeytani bir gülümsemeye bıraktı. Ve kendi kendine fısıldadı yaşlı kadın.
    "Demek ki cesedi iyi saklamışım"
    ···
  15. 90.
    0
    Panpa son yazdıkların ilk yazdıklarından iyi aq. Benim açımdan süper ama başta iyileri koysan başlık tutardı
    ···
  16. 91.
    +1
    kardeşim hikayelerin çok iyi başından itibaren okuyorum attıkça da okucam beklemedeyim. Bu arada oturup roman yaz bence ya da bura uzun hikayeler yaz full okurum ben
    ···
    1. 1.
      0
      Eyvallah kardeşim. Uzun soluklu yazamıyorum ben böyle kısa kısa yazdıkça atıcam
      ···
    2. 2.
      0
      tamam kardeşim farketmez sen yeter ki yaz *
      ···
  17. 92.
    +1
    çok iyi gidiyosun
    ···
    1. 1.
      +1
      Saol kardeşim. Takıldığın yer varsa çekinme
      ···
    2. 2.
      +1
      yok güzel gidiyorsun sarıyo hikayeler
      ···
  18. 93.
    +4
    +"911, acil durumunuz nedir?"
    ...
    +Bayım??
    -Evet, merhaba. Eee... bu biraz garip gelicek fakat bir adam ön bahçemde daireler çiziyor.
    +Efendim tekrar eder misiniz... Yanlış mı anladım?
    -Deliye benziyor... Ya da sarhoş. Kaybolmuş olabilir ya da ona benzer bir şey.. Bilmiyorum. Sabah kalktığımda dışardaki "kar ezilme" sesini duydum pencereden baktığımda onu gördüm. Beni bayağı ürküttü, şuanda ona bakıyorum. Kapımdan yaklaşık 6-7 metre uzakta. Fakat içimde kötü bir his var.
    +Adresinizi öğrenebilir miyim efendim.
    -1428 Quarry Lane.
    +Oraya bir ekip göndericem bayım. Fakat buradan oldukça uzakta. Evde yalnız mısınız?
    -Evet yalnızım
    +Bütün kapı ve pencerelerinizin kilitli olduğundan emin olur musunuz? Benimle telefonda kalın lütfen.
    -Pencereler kapalı, ön kapıyı da kilitlediğimden eminim. Gidip arka tarafı kontrol edeyim.
    ...
    +iş birliğiniz için teşekkürler bayım, insanlar genelde bu gibi durumları önems...
    ...
    +Bayım? Orda mısınız?
    -O.. O hala bahçede... Fakat.. hagibtir.. Adam ters duruyor.
    +Efendim lütfen benimle kalın? Neler oluyor?
    -Adam hala ön bahçemde fakat ellerinin üzerinde duruyor. Ve... Ve bana bakıyor. dıbınakoyim doğrudan bana bakıyor. Kusursuz şekilde amuda kalkmış halde bekliyor ve bana bakıp gülümsüyor. Lanet olsun.
    +A... a... Amuda mı kalkmış dediniz?
    -Evet.. Evet hala öyle herif son 30 saniyedir bu şekilde ve titremedi bile. Mükemmel bir şekilde duruyor. Suratında korkunç bir gülümseme var. gibtir.. Lütfen birilerini gönderin.
    +Bayım lütfen sakin olun. Çoktan merkezi aradım bir memurumuz yolda.
    -Dişleri.. devasa dişleri var gibtir.. gibtir, lütfen yardım edin!
    +Efendim, sizden arka kapınızın kilitli olduğundan emin olmanızı istiyorum. Eve hiç bir şekilde girilemeyeceğinden emin olmalıyız fakat bir gözünüzü ondan ayırmayın.
    -Ta..tamam şuanda yavaşça geri geri gidiyorum ve ona bakıyorum... Tanrım çok garip bir şey bu.
    Şuanda kapı kolunu tutuyorum... Evet kilitli. Sürgünün çekili olduğundan emin olmak için bir saniyeliğine gözümü ayırıcam.
    +Tamam bayım, panik yapmaya gerek yok. Yardim yolda. Sadece telefonda benimle konuşmaya devam ettiğinizden emin olun.
    ...
    +Bayım?
    ...
    ...
    +Bayım? Hala orda mısınız?
    -O.. O yüzü... Yüzünü cama dayamış.
    +Efendim, durumu açıklamanız gerekiyor. Lütfen benimle konuşun.
    -Sadece bir saniyeliğine gözümü ondan ayırmıstım. Suratını pencereme yapıştırmış halde bana bakıyor. Dişleri kocaman... Ve hala gülümsüyor. Gözleri renksiz... bembeyazlar. Tanrım bana yardım et... Niye hiç kıpırdamıyor lanet olsun.
    +Efendim, şimdi sizden en güvenli odanıza girip kapıyı kitlemenizi istiyorum.
    -Hala dik dik bakıyor.. Bana zarar vericek..
    +Efendim, beni dinlemeniz gerek. Sizden kendinizi güvenli bir bölgeye almanızı ve görevli memur gelene kadar ordan çıkmamanızı istiyorum.
    -Ben... Evet... evet.. Tamam. Odaya girip kendimi kitliycem anladım.
    +Ayrıca.. Evde yalnız olduğunuzdan eminsiniz öyle değil mi?
    -Evet... evet, kesinlikle yalnızım.
    ... DUR BiR DAKiKA...
    hareket ediyor. Kafasını sallıyor. Evet.. Evet kafasını sağa sola sallıyor...
    Bana hayır diyor.. Beni duyabiliyor... Aman tanrım. Bana hayır diyor... Evde yalnız olmadığımı söylüyor.
    ...
    ...
    +Bayım?
    ...
    ...
    +Bayım? Bayım orda mısınız? Bi gürültü duydum. Beni duyabiliyor musunuz?
    ...
    ...
    ...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      En etkileyicilerinden. Ama panpa ilk yazdıkların gerçekten daha dikkat çekici ve daha etkileyiciydi. Bugün yazdıkların biraz daha sıkıcı ve basit okumak istemiyo insan. Sanki her konuda okuyanı ters köşe yapmaya odaklı gibisin bu da bir sure sonra hikâyelerinin tahmin edilebilir olmasını sağlıyor ve insanın okuyasi gelmiyor. Kendi zorlama yanı yazmış olmak için yazma yine de tebrik ederim
      ···
    2. 2.
      +1
      Kardo haklısın. Ama sebebi bugün fazla zaman ayırmayıp acele etmiş olmam.
      Önceki hikayeleri okuduğun için bunlar sıkıcı geliyo başta bunları yazsaydım gittikçe geliştiriyosun derdin. Burda bir yazar olduğumu felan kanıtlamıyorum ben zaten. iyi zaman geçirmeniz önemli okurken benim için
      ···
    3. 3.
      0
      @charlydengelen Kardeşim adam zaten başlıkta belirtmiş sonları ilginç olacak diye. Ve neden ekşiciler gibi boş yapıyosun. Adam bu efsane hikayesinde ters köşe yapmadan da kralını tanımam demiş zaten. Bunun gibi daha çok yaz desen yeterdi
      ···
    4. 4.
      0
      memati bu son hikayeyi bana anlatırmısın son kısmı anlamadım da
      ···
      1. 1.
        +1
        Panpa anlayacak pek bişey yok sanki. Atmosfer odaklı bi yazım
        ···
    5. diğerleri 2
  19. 94.
    +1
    Çoğu insan benim iğrenç olduğumu düşünür. Çünki benim insan etine karşı zaafım var. Yamyamlık kimse tarafından hoşgörülmez. Herkes yamyamların vahşi hayvanlar olduğunu düşünür. Ama ne yapayım, kendime hakim olamıyorum. Beni etkileyen sadece insan etinin tadı değil, avımı öldürürken aldığım haz aslında.
    Kendimi avını etkisiz hale geçirmiş bir aslan gibi hissediyorum onları yerken.
    Bu sefer kurbanımın evine gizlice girmiştim. Arkasından dolaşıp onu bayılttım. Neye uğradığını bile bilmiyordu. Beni sıradan bir katil ya da hırsız sanacaktı uyandığında taki tabağımda kendi baldırını görene kadar.
    Uyandığında kan kaybından bitkin haldeydi. Zar zor nefes alıyordu. Ben lokmalarımı çiğnerken konuşmaya çalıştı.
    -hgh..mn..it
    +Ne "it" mi? Kahkaha attım, şuanda bana hakaret edebilecek durumda değilsin ahbab.
    -heph... e... it, bende hepatit c vargh..

    Harika
    ···
  20. 95.
    +3
    Küçüklükten beri hep çocuklarla iyi anlaşmışımdır. Bu yüzden de içinde çocukların olduğu bir meslek isterdim. Ve bu dileğimi yerine getirdim. Bir çocuk hastanesinde çalışmaya başladım. Gerçekten çok heyecanlıydım. Bu mesleğin hayatımın mesleği olduğunu biliyordum fakat herkesin tahminin aksine bir hafta bile dayanamadım ve istifa ettim. Herkes bu duruma çok şaşırdı tabi. Daha sonra bir sohbet esnasında arkadaşlarım bana neden işi bıraktığımı sordular.
    Onlara o kadar çok çığlık ve ağlama sesini kaldıramadığımı dayanamayıp kaçtığımı söyledim. Arkadaşlarım kahkaha attılar ve eğer çocuklarla bir arada bulunmak istiyorsam bu tarz şeylere alışmam gerektiğini söylediler. Kahkaha atıp gülmeleri gayet normaldi, çünkü onlara henüz hastanenin morg bölümünde çalıştığımı söylememiştim
    ···