0
''Bu şeyi nereden buldun?" diye sordu. Boğazım kurumuştu, konuşmadan önce soğumuş kahvemden bir yudum aldım.
"Sence Merve bunu nereden bulmuş olabilir?" dedim. Sesim ciddi ama kısık çıkmıştı. Arda'nın şaşkınlığı katlanırken istifimi bozmadım.
"Dün gece bununla neredeyse beni vuruyordu, bununla. Kendinden geçmiş gibiydim. Sanki Merve, Merve değildi, sanki karşımda bambaşka biri duruyordu. Yaptığım şeyden gurur duymuyorum, ama onu etkisiz hale getirmem gerekiyordu, bunu anlıyor musun?'' dedim.
Bunları anlatırken daha çok kendi kendime konuşuyor gibiydim. Gözlerimi yumdum ve derin bir nefes aldım. Merve'yi bu gece yatağa zütürürken sırılsıklamdı ve ateşi çıkmıştı. Bu yetmezmiş gibi, bir de ensesine aldığı darbe sonucu boynu tutulmuş, kocaman bir çürük, ben buradayım dercesine göze batıyordu. Güçlü biriydim ama gücümü sadece çaresiz kaldığımda şiddet için kullanıyordum. Ve bu gece zorunda kalmıştım.