1. 1.
    +1
    korkudan altına sıçmak isteyen, tuvalete giderken evin tüm ışıklarını açmak zorunda kalmak isteyen varsa gelsin..
    rezerveleri alın birazdan başlıcam anlatmaya.
    bi çay koyayım kendime.
    ···
  2. 2.
    0
    test bir iki!!
    ···
  3. 3.
    0
    beyler toplaşın amk. korkudan sıçırtma garantisi veriyorum.
    ···
  4. 4.
    0
    tuvalete gidecek varsa hikayeyi okumaya başlamadan halletsin işini. *
    ···
  5. 5.
    0
    @8 gelince haber et. *
    ···
  6. 6.
    0
    evet beyler başlıyorum..

    1. Yıl 2010 okuldan mezun oldum ve ailemin evine geri döndüm. Bir işe girdim. Sıradan bir ailem var, öyle aşırı dindar da değiliz, aşırı imansızda. Birgün, işten eve geldiğimde annemi ağlarken gördüm. Hayırdır anne, ne oldu? dedim. Bana kekeleyerek “Kardeşine bak, delirdi sanki... " diye korku dolu gözlerle bakınca yerimden fırlayıp kardeşimin bulunduğu odaya girdim. Bana tuhaf gelen hiçbir şey fark etmedim. "Ahmet ne oldu birşey mi var kardeşim?" dedim. Bana, "Hayır abi, gayet iyiyim." dedi. Ben de fazla üstüne gitmek istemedim.

    Ertesi gün yine eve geldiğimde, merdivenleri çıkarken sanki bizim evin kapısı benden uzaklaşıyormuş gibi tuhaf bir korkuya kapıldım. Tam ne oluyor diye düşünürken, annemin çığlığını duydum. Hızlı adımlarla evin kapısına ulaştım. Elimi cebime atıp anahtarlarımı bulmaya çalıştım.
    ···
  7. 7.
    0
    2. Birden içerden annemin hıçkırığının dışında, hırıltılı ama insana ait olamayacak bir ses duydum. Köpek hırıltısına benziyordu. Bunu duyunca, evde biri acaba anneme mi saldırıyor diye düşünüp eve hışınla girdim. Annem ve küçük kardeşim, holde bana bakıyorlardı. "Anne, ne oldu?" dedim. "Yine Ahmet çıldırdı. Küçük kardeşin Füsun'la bana saldırdı." Çok sinirlenmiştim. Ya annem bana yalan söylüyor, yada kardeşim delirdi diye düşünmeye başladım. Annemin suratına tekrar baktığımda, korku dolu gözlerle yine karşılaştım. Füsun da çok korkmuştu; ama hala şaka yapılıyor sanmıştı. (Füsun 5 yaşında)
    ···
  8. 8.
    +1
    3. Sinirlenmiştim. Tam hızla Ahmet'in bulunduğu odaya girecekken, Ahmet birden kapıda belirdi. (inanırmısınız, ufak kardeşimden ilk defa ürkmüştüm.) Bana bakıyordu sanki düşmanca. Sonra arkasını dönüp odasına girdi. Peşinden gidip "Ahmet!" dediğimde tekrar bana bakıp, "Beni rahat bırak abiiiiiiii!" diye bağırdı. Sinirlenmiştim. "Seni öldürürüm oğlum! Babam, az sonra gelecek. Ya anlatırsın herşeyi yada çok fena olacak. Babama anneme saldırdığını söylerim." "Tamam abi ama bana biraz zaman ver. Sana herşeyi anlatacağım." dedi. ilk defa kardeşimin bana yalan söylediğini hissettim. Sinsi adamları sevmem. Bu muallakde son zamanlarda bi sinsilik belirtileri görmeye başlamıştım.
    ···
  9. 9.
    +1
    4. O gece, herkes yatmıştı. Ben de kardeşimi izlemeye başladım. Odasına gittim, baktım uyuyordu. Tam arkamı dönmüştüm ki izleniyormuşum gibi hissettim. O hissi bilirsiniz işte amk. ve aniden döndüm; ama bakmıyordu. Sonra, "Lan oglum, manyak mısın!" dedim kendi kendime. O gece yattım ama ne yatış! Sabaha kadar uyuyamadım. Sanki gözümü kapatınca Ahmet yanımda... Acıyorum. "Yok arkadaş, bu böyle olmuyacak." dedim. "En iyisi mi, yarın tüm günümü kardeşime ayırayım, onu sesizce takip edeyim." dedim.
    ···
  10. 10.
    0
    5. Sabah olmustu. Ben, erken kalktığım için, anneme, "Ben, saat 10 gibi dönerim." deyip çıktım. Ahmet de uyanmıştı. Bana candan yakın olan kardeşim, şimdi çok uzaktı. Yanıma bile gelmedi. Tam çıkarken, "Gece iyi uyudun mu?" dedi. irkilmiştim. Ona bakmadan hemen çıktım ve kahveye gittim.

    Saat 10'a doğru gelirken hızlı adımlarla eve gittim. Sessizce mutfağa girdim; çünkü ordan kardeşimin odası gözüküyordu. Beni görmesin diye, daha önceden mutfağın perdelerini sıkı sıkı örtmüştüm. Sadece minik bir delik kalacak şekilde bırakıp, odayı tamamen görür bir haldeydi. Kardeşim, odadaydı ve tek başına kanepeye oturmuş, dizlerini ovuyordu. Deli gibi ovuyordu dizlerini ama. Sonra birden durdu. Benim de kanım sanki cekiliyor gibi hissetmeye başladım. Sonra birden göz göze geldik. Minicik delikten baktığımı hissetmişti.
    ···
  11. 11.
    +1
    -- başka hikayeler gibi olmayacak merak etmeyin. --
    ···
  12. 12.
    0
    6. Çıldıracak gibi oldum. Hızlıca odasına girdim. Gözüm dönmüştü. "Lan noluyor!" dedim, hiç tepkime yok! Ona dokununca, kaskatı oldugunu hissettim. Anneme, "Anne, koş!" dediğim anda, elimi öyle bir tuttu ki kırılıyor sandım. Sonra hırıltılı bir sesle, "Seni öldüreceğim!" dedi ve yere düştü. Sallanıyordu yada titreme gibi birşeydi. Tüm vücudu zangır zangır sallanıyordu. Sesi değişmişti. Çığlık mıydı yoksa hırıltı mı, anlayamamıştım.

    Annem, koşa koşa içeri girdi. "Ahmet, oglum! Ahmet'im!" Ben, donmuş gibiydim. Sanki ayakta öylece kalmıştım. Annem bana, "Oğlum, tut! Kendine zarar verecek!" diye bağırdıgında kendime geldim. Annemle bile tutamıyorduk sanki kardeşimi. Sonra birden kaskatı durdu. Sanki kilitlenmiş gibiydi. Kafası geriye düşmüş, gözü simsiyaha dönüşmüş gibiydi. Sanki, parmakları dönmüş, kırılmış gibi duruyorlardı. Bir noktaya bakıyordu.
    ···
  13. 13.
    0
    7. Tam elimi uzattım ki Annem, "Dokunma!" dedi ve dua okumaya başladı. Ayetel kürsi okuyordu ama o sahne aklıma geldikçe tüylerim ürperiyor. O arada bir defter fark ettim. Elime aldım. içini açınca değişik bir yazı stili ile birşeyler yazılı olduğunu gördüm. Sonra, insana ait olamayacak bir sesle Ahmet bana birden, "Sakın dokunma!" diye bağırdı. Defter, elimden düştü. Korkmuştum. Bana saldıracak sandım. Nefes alıp verişi değişmişti. Bana bakıyordu. Gözlerinin beyazlığını fark edemiyordum.
    Sonra kafasını sağa sola savurmaya ve garip ses yada cığlıkla, "Abi niye baktın, abi niye baktın!" sürekli bunu rekrar ediyordu ama aralarda başka dillerde sözcüklerde duyuyordum.. Birden kaskatı kesildi. Kolunu yavaşca kaldırdı. işaret parmagı ile pencereyi gösterdi. Sonra bana bakarak, "Geliyor, geliyor!" diye ağlamaya başladı. "Ne geliyor, neeeeeeeeeee!" diye bağırdım. Sinirlerim alt üst olmuştu amk.

    Annem, durmadan sureler okuyordu. Birden, "Allahu ekber, Allahu ekber!" diye hoca ezan okuyunca, kardeşim iyice çıldırdı. Sara krizine benzer gibi yere düştü. Sarsılıyordu. Hoca, her "Allahu ekber!"deyişinde kardeşim cığlık atıyordu. Ve bayıldı.
    ···
  14. 14.
    0
    9. Annemle ben şok olduk. Ne yapabiliriz, bu işi nasıl çözebiliriz diye düşünmeye başladık. "Babama söyliyelim." dedim. Annem, "Onun inancı yok ki, inanmaz!" "Anne, inanmıyor da bu ne! Hadi göstersin doktorluğunu!" dedim.
    Sonra kardeşim, "Abi, abi... " diye sayıklamaya başladı. "Ahmet'im, canım kardeşim! Ne oluyor sana? Ne olur söyle!" "Abi, ben yatakta değil miydim? Ne işim var burda? Bana ne olmuş ki???" dedi. "Hatırlamıyor musun?" dedim, "Hayır." dedi. "Abi, annem niye ağlıyor, niye abi?" dedi. O sırada kapı sesi duyuldu. Babam gelmişti.

    "Anne, babama herşeyi anlatalım. Saklama!" O gece babamla konuşmaya karar verdik. Tuhaf olan şey, Ahmet hiçbir zaman babamın yanında garip olmuyordu. Gayet normaldi. O gece, babam viskisini yudumluyor, hasta raporlarını inceliyordu. Kapıya vurdum, yanına girdim. "Ne oldu Murat?" dedi. Babama, "Ahmet... " dedim. Ama bir kere nefes alıp verdim. (Babamla sakin konuşmak istiyordum. Yaşım 25 olmasına rağmen, hala ondan çekiniyordum.)
    Babama, "Seninle birşey konuşmak istiyorum." dedim. O, "Şimdi olmaz. Önemli bir ameliyatım var ertesi gün. Raporları incelemem gerek!" dedi; ama ben anlatmaya kararlıydım. "Ahmet... " dedim.
    ···
  15. 15.
    -1
    10. "Lütfen baba, sadece dinle. Çok önemli... " deyince, "Tamam, ama kısa tut!" dedi. Babam sert bi adamdı. içten içe uyuz olurdum ama saygıda kusur etmezdim. Babam o akşam baya sakindi. Bugünki tüm olanı biteni anlattım. Beni sakince dinledi. Sonra birden, "Hadi ordan, ben öyle şeylere inanmam! Tamam, bu kadar yeter! Çık dışarı, çalışmam gerek!" dedi.
    Çok sinirlenmiştim. Tam kapıya yönelmiştim ki, Ahmet'in odasından korkunç bir çığlık yükseldi. Evin ışıkları gidip gidip geliyordu. Ürkünçtü. Ev, sanki kolonlardan çatırdıyordu. Dönüp babama baktım. "Buyur baba, hadi açıkla bu olayı." dedim. "Kötü bir rüya görmüştür." dedi. Sonra Ahmet'in odasına yöneldik. Babama, "Peki ışıklar niye gidip geldi?" dedim. Bana,"Bu kadar salak olma. 21. yüzyılda yaşıyoruz." Dedi amk imansızı.
    ···
  16. 16.
    0
    11. Ahmet'in odasına yaklaştığımızda, acık olan kapı birden kapandı ve içerden kilitlendi. Babam, "Neler oluyor böyle!" dedi. Sonra kardeşimin çığlıkları odadan yükselmeye başladı. Korkunçlu karı var ya. Ha işte onun çığlıklarına benziyordu.. Babamı ilk defa paniklemiş gördüm. Bana, "Kapıyı kır!" dedi. "Kır şu kapıyı, ne bakıyorsun!" Kapıyı kırdım.

    içeri girdiğimizde, Ahmet duvarın köşesine çömelmiş, sırtı bize dönük oturuyordu. Hırltılı hırıltılı, "Sizi öldürecem, sizi öldürecem!" diyordu. Görüntüyü aklınıza getirin işte amk. Annem de gelmişti. Kadıncağız, sesli olarak sureler okumaya başladı. Babam, "Ne yapıyorsun sen!" dedi. Ahmet, sureleri duydukça cığlık atıyordu. Sonra sırtının üstüne yere düştü. Ağzından köpükler geliyordu. Babam, "Sara krizi geçiriyor." diye yanına gitti. Ben, Ahmet'i tutmaya çalışıyordum. Krizi geçmişti. Uyandı. "Baba, abi... Ne oluyor? Ne işim var benim yerde!" diye ağlamaya başladı. Babam bana, "Sen, bu gece kardeşinle yat. Yarın, bi pgiboloğa gösteririz." dedi. Babama, "Baba, bu piskologtan öte!" dedim. Bana, "Konuşma, ne o zaman söyle!" dedi. Onunla tartışmaya giremezdim.
    ···
  17. 17.
    0
    12. Herkes odadan cıktı. "Ahmetim, canım kardeşim. Ne oluyor sana!" dedim. "Abi, bana birşey mi oluyor?" dedi. Unutmuş gibiydi. "Tamam, birşey yok." dedim; ama unuttuğunu sanmıyordum. "Hadi gel, yatalım." dedim. Biraz sohbet havası yaratmaya çalışıyordum. Kardeşimi koynuma alarak yattık ve konuşmaya başladık. Ben, ona, "Hani bana herşeyi anlatacaktın." deyince, "Abi, sana herşeyi söylemek isterim; ama söylersem beni öldüreceklerini söylediler." "Kim onlar, kim?" dedim. "Lütfen abi, beni zorlama!" dedi. Yatmadan önce üç beş dua okudum.

    Kardeşim, uyumuştu; bense hala düşünüyordum. Bir ara gözümü kapattım. Odada sanki hafif bir rüzgâr estiğini hissettim. Korkuya kapılıp hemen sağa sola dikkat kesildim. Kardeşimin yere düştüğünde işaret ettiği pencere tarafına baktım. "Acaba açık mıydı?" diye. Açık değildi.
    ···
  18. 18.
    0
    13.Odada sağı solu inceleye inceleye, aklıma güzel şeyler getirmeye calışarak ve yine sağa sola bakarak tam uyuyacaktım ki bir şey dikkatimi çekti. Kardeşimin duvarda bir resmi vardı. Güzel bir resim... Hep bir noktaya bakıyor gibi durur, yani yatarken gözlerine bakıyor gibi gözükmez; ama sanki beni izliyor gibiydi. Rahatsız olmuştum. Kalktım, resmi kaldırdım. Tekrar kardeşimin yanına yatarak bildiğim duaları daha çok tekrar tekrar okudum.

    Oda sessizdi. Gözümü kapadım. Sonra kapının açıldığını hissettim. Yine dikkat kesildim. Kapı yönüne baktım. Kapı, gerçekten açıktı. Sonra yine dua okumaya başladım. inancım, o gece doruk noktasındaydı. içimden bir şey, "Sakın korkma!" diyordu.
    Sonra gözümü yumdum. Ayak tarafımda bir ağırlık hissettim. Sanki yatağa biri çıkmıştı. Yavaş yavaş göğsüme doğru çıkıyordu. Ama korkmuyacaktım. Sonra bedenimi sıkıştırdığını hissettim. Gözümü açtım ama kafamı çeviremiyordum.
    ···
  19. 19.
    0
    14.. Birden, "Senden değil, seni Yaratan'dan korkarım." dedim. O korkuyu düşünün beyler. O an böyle şeyler söyleyebiliyorsunuz. Bunu deyince ağırlık sanki iyice arttı. içimden, "Lütfen anne gel, lütfen anne gel!" diye ağlamaya basladım. Birinin kapıdan girip beni kurtarması için dua ediyordum. Sonra kapı açıldı. Ağırlık kayboldu. Kafamı kaldırdım ki annem. "Anne, anne! iyi ki geldin." dedim. Annemde ise hiç ses yok. Duvar gibi ama. "Anne," dedim. "Oğlum, sen istersen odana geç. Ben, kardeşinle kalırım." dedi. "Yok, ben kalırım." dedim. "Oglum," dedi. "Hemen kalk!" Şöyle bir anneme baktım ama annem gibi değildi o karşımda duran şey. Ses çıkarmadı. Öylece bakıyordu. Terliklerimi giymek için yere doğru baktığımda ayaklarını gördüm. Ters değillerdi ama düz de değillerdi. Bi garipti. Dua okumaya başladım. Sonra nasıl oldu anlamadım, bir şekilde kayboldu.

    Kardeşimi o gece yanlız bırakmamam gerektiğini anlamıştım. Ne yapmam gerektiğini düşünürken uyuya kalmışım. Çok ilginçti. Rüyamda, uzun karanlık bir koridorda yürüyordum. Sonra önümde Ahmet'in olduğunu fark ettim. Ona doğru koştukça, o uzaklasıyordu. "Ahmet, dur! Ahmet, dur kardeşim!" diye bagırıyordum. O, "Abi, yardım et abiiiiiiiiiiiii!" diye birden kayboldu. Ben, daha hızlı koşmaya basladım. Yetişemiyecegimi anlayınca durdum. içimden bir şey, "Geriye dön!" diyordu. "Geriye dön... " Nefes nefese idim. Arkama doğru döner dönmez Ahmet birden önümde belirdi ve boğazıma sarıldı. Sıkıyordu. Resmen boğuluyordum.
    ···
  20. 20.
    0
    15. Gözlerimi açtığımda Ahmet'in beni boğuyor olduğunu ve annemin beni hıçkırıklar içinde kurtarmaya çalıştığını fark edince, Ahmet'i üstümden attım. Bana bakarak gülüyordu. "Seni boğacağımı söyledim, seni boğacağımı söyledim!" diye gülüyordu. Ama tipi tip değildi bunları söylerken.

    Duvara doğru dönerek duvarı tırnakları ile kazımaya başladı. Bunu görünce üstüne atladım. Anneme, "Onu yatağa bağlayalım." dedim. Annem'le kardeşimi yatağa bağladık. Kardeşim, iyice çıldırdı. Bana, "muallak, amk muallaksi diye küfür etmeye başladı. “sakın hocayı getirme, sakın! Yoksa seni giberim" diyordu. Nerden çıkarmıştı hocayı.

    Babam, sabah erken gitmişti işe. Saat 7:00 gibi ameliyata girecekti. Gitmeden anneme, "Ahmet'i hastaneye getir. Onu pgiboloğa gösterelim." demiş. Anneme, "Ben şimdi geliyorum." diye evden çıktım. Bir hoca bulacaktım. Arkadaşımın tavsiyesi ile bir hoca buldum. Ona her şeyi anlattım ve bizim eve getirdim. Beraber merdivenleri cıkarken, hoca dua okumaya basladı.
    ···