korkaklığa kalıcı çözümü buldum paylaşıyorum

Diğer insanların senin hakkında ne düşündüğünü çok umursar mısın?

Sürekli yapmak istediğin ancak, "garip görünebilirsin" diye yapmadığın şeyler mi var?

Genel olarak, kendini huzursuz mu hissedersin?

Bir kıza gidip onunla yakın olmak istediğini söylemeye bile çekiniyor musun?

Belkide minibüsten inecekken, "müsait biryerde" demeye bile çekiniyorsun.

O halde üzgünüm ancak, sen korkak bir oç'sun.
Ama şanslısın, çünkü bunun çözümünü ben buldum ve sana yardım edeceğim.

neredesiniz lan? liseliler heralde uyudular, yarın liseden gelmenizi beklerim bende, öyle başlarız...

hepiniz coşacaksınız beyler, çok şanslısınız amq. Bu arada birisi reklamımızı yapsında popülere yerleşelim???

ilk olarak, korkunun ne olduğu ile başlayalım. Nedir bu korku?

Geleceği düşünmek ve gelecekte olabileceklerden korkmak, bizi insan yapan etkendir.

Mesela hayvanlar, şuanda gerçekleşen ani bir tehlikeden korkabilirler ancak sadece insanlar "olabilecek", yani şuanda olmayan şeylerden korkarlar.

Bazıları insanların sahip olduğu bu gelecek korkusuna "gerekli" der. Bu korku bizi aptalca şeyler yapmaktan alı koyar derler. Fakat ben her bir gibimi araştırdım ve bulduğum şey şu: bu korkular gereksiz, anlamsız ve hayatta bizi isteklerimize ulaşmaktan alı koyan şeyler.

inanmayacaksınız ancak bu başlığı açmadan önce bu gün sokağa çıktım ve bir anket yaptım. insanlara sorduğum şey şuydu: Hayatta hangi korkularınız size köstek oluyor?

Milletin verdiği cevaplar şöyleydi:

Başarısızlık, terkedilme-reddedilme korkusu-yakın olma korkusu-başarı korkusu-fakir olma korkusu-yeterince iyi olmama korkusu.

Bence - yeterince iyi olamayacak olma korkusu - herkesin sahip olduğu ortak bir korku türü amq.

Hepimiz mükemmel olmaya çalışıyoruz ancak gerçekte birer maymundan fazlası olamıyoruz.

Yeterince iyi olmadığımız için başarısız olacağımızı düşünüyoruz. Daha başlamadan ne bu tavırlar amq?

Terkedileceğimizden korkarız, ilişkilerimizi kaybedeceğimizden korkarız, reddedileceğimizden korkarız... çünkü yeterince iyi değiliz.

Sorun etmeyin, çünkü bu korkuya sahip olmak doğal bir süreçtir. Yani korku, doğal bir süreç içerisinde ortaya çıkar. Ancak bunun bizi durdurmasına izin vermek, doğal değildir.

Olayda burada zaten, korkuyla nasıl baş edilir? Bunun tekniği nedir? işte, bunu ben çözdüm ve bunu size öğreteceğim.

Ancak bu "son nokta"yı koymadan önce, temel olarak bilmemiz gereken şeyleri paylaşmak zorundayım.

Bu "son nokta", dünya tarihinde ki -kişisel gelişim- de gerçek bir "son" olacak. Bundan daha ileriye kimse gelişemeyecek çünkü bu son nokta olacak. Ve ben, bu noktayı koyacağım. BU KADAR iDDiALIYIM. Burada, bu başlığa değer veren her bir inci evladının korkusunu yok edeceğim.

Gelecek konumuz, "korku gerçek değildir, korku bir seçimdir" olacak.

ilk olarak şunu anlamanız gerekiyor: korku gerçek değildir, korku bir seçimdir.

Korku, düşüncelerinizin oluşturduğu bir "ürün"dür. Ve bu ürünü kullanıp kullanmamayı biz "seçeriz."

Şimdi, illaki zütünden anlamak isteyenler çıkacaktır, ancak ben demiyorum ki "tehlike" gerçek değildir. Tehlike baya gerçektir ancak bu modern dünyada bir şeylerden korkarsınız ve inanın bana %99 zaman ortada hiçbir tehlike yoktur. Ortada olan tek şey, kafanızda kurduğunuz negatif senaryolar yani düşüncelerdir.

Korku geleceğe "odaklı bir düşüncedir." Muazzam sayılarda insan, hayatlarını bu şekilde yaşar ve asla kendilerini rahat hissedemezler. Çoğu insan size dışarıdan "korkmuyor" gibi görünsede gerçek çok daha farklıdır.

Eğer hayatını olabilecek olan şeylerden korkarak geçiriyorsan, sana verilen şu hayatını şuanda burada yaşayamazsın. Aldığın nefesi bile hissedemezsin.

Korku: yaratıcılığı, umudu ve sevinci öldürür. Korku sahibiysen, hiçbir ilişkin anlamlı olmaz ve zevk vermez.

eşini, çocuklarını, evini, arabanı... hepsini korkmamak için, kendini rahat hissedebilmek için "kullanırsın" ancak hala korkarsın ve hala huzursuzsundur. Afferim, korkaklığın yüzünden herşeyi heba ettin oç. Bu tür aileler, radyoaktif birer çöp ten başka birşey değil.

Neyse sakinim. düşünceyi, onunla savaşarak yok edemezsin.

Düşünce, bilinçaltına yerleşir ve oradadır. Bunu bilimsel olarak: "nöral ağ" diye açıklayabiliriz. Bu kötü birşey değildir, bu iyidir bu hatıralarımızın oluşmasını sağlar.

Ancak modern bilimin size anlatmadığı bir olay var. Bu "nöral ağ"lara sadece hatıralar yazılmaz. Bunlara duygularda yazılır.

Bilinçaltınıza, çoğu zaman sizin için negatif düşünceler yerleşiyor ve siz, sürekli bu düşünceleri "kullanmayı seçiyorsunuz". Yani aslında korku denen şey: bu düşünceleri seçmek oluyor.

Elbette büyük yardımım ile, sizi bu durumdan özgürleştireceğim. Her şey bu başlıkta olacak.

KORKU Bilinçaltından ortaya çıkar. bilinçaltı olmasaydı korkuda olmazdı... gelecekte olmazdı, geçmişte... sadece ŞUAN olurdu. sonsuz, herşeyin sadece şuanda yaşadığı ve herkesin bunu hissettiği bir ŞUAN. korkusuz bir hayat.

bilinçaltı = beyindeki nöral ağlar.

bilinçaltı = pozitif ve nagatif duygulanımlar oluşturan hatıralar.

kendine şunu sormalısın elbette: buna ne kadar ihtiyacım var? Kendi bilinçaltın, hayatın boyunca seni kötü hissettiren şeydi. Bu başka insanların teşviğiyle oldu ancak, ha onların bilinçaltı ha senin: ne fark var?

Bilinçaltının bir yüzü yok, bir vücudu yok. Bir kişiliği yok. Bu sadece bir "ağ sistemi".

Ve bu ağ sistemi, robotik bir yapıda işlev görüyor. Onun seçme şansı yok, özgür iradesi yok.

Büyüleyici değil mi?

Bilinçaltının gücü nereden gelir? Bilinçaltının üstümüzde ki hakimiyetini nasıl yok ederiz?

Bu sorulara cevap vereceğim.