- 26.
-
27.
0game of thrones 2. sezon 10. bölüm
-
28.
0@19u açmayın kafa kesme var
- 29.
-
30.
0insanlığın yeryüzündeki serüveninin başlangıcından itibaren çeşitli coğrafyalarda farklı dil, din, ırk ve kültür üzerinde inşa edilmiş toplulukların varlığına şahit oluyoruz.Tümünü Göster
Bu topluluklar kuşkusuz her dem belli endişelerle hayatiyetlerini sürdürmüş, insanî, toplumsal ve moral bazı alanlardaki yozlaşmaların neticesi de tarihten silinip unutulmuşlardır. Arkeoloji ve antropolojinin önemli konusu olan bu alan, geçmişin “ibret” vegibalarını, üzerine serpilmiş ölü toprağını atarak gün yüzüne çıkarmaktadır. Yazılı metinlere sinmiş dönem kaygıları, topluluğun ortak sözleşmelerinden uzağa düştüğü zamanları işaret etmektedir. Sağlıklı bir toplumda, gelenek devam ederken yeni arayışlar ve güncel olanlar da varlığını ve hayatını sürdürür. ikisi arasındaki çatışma, “sentez”in doğumuna vesile olur. Ancak, “gelenek” mefhumu zaman içinde inkıtaa uğrayan ve bir sonraki nesle aktarılamayan toplumlar, güncel olanın hatalı yanlarına da açık hale gelir. Bir bayrak yarışı olarak düşünürsek toplumların bu koşusunu, her dem bir sonraki bayrağı teslim alan, en genç olandır. Yani nereye ve hangi hızla koşmasını bilen… Yani kendisine bayrağı teslim edenin hangi zorluklarla yol aldığından haberdar olan…
Küreselleşmenin bir çok toplumda olumsuz etkilerini görmek mümkündür. Ancak özellikle “popüler” kültür yansımaları ile önemli bir “modüler” etki yaptığını ve bir toplumun en büyük rezervi olan gençlik ile geleneğin arasını açtığını söylemek gerekir. Bu şu demektir ki, bayrak yarışında bayrağı devredenin yönü, ülküsü ve değerleri bir sonrakine aynı heyecanla geçmemekte, yön kavramı ciddi bir kaosun içerisinde kaybolmaktadır. Bireyler kadar toplumlar üzerinde de ciddi buhranlar oluşturan bu “küresel” etki, oluşturduğu illüzyon ile kendine özgü “sanal” bir aura oluştururken “kadim” alanın ya da “değer”ler sisteminin merkezkaç bir güçle sistemin dışına savrulmasına neden olmaktadır.
Bir bayram olarak kutlayıp önem atfettiğimiz gençlik; kurumlarda, toplumlarda, devletlerde enerjinin de sinerjinin de omurgasını oluşturan vazgeçilmez bir nimettir. Yöreden yöreye, ülkeden ülkeye “genç” tanımı değişiklik arzettiğinden UNESCO’nun gençlik, ’15- 25 yaş grubudur demesini, Birleşmiş Milletler Örgütü 12-25 arasındaki bireyleri genç, bu yaşlardaki süreç ise gençlik dönemidir” şeklindeki ifadesini, Türkiye’mizde ise gençlik yaşı genel olarak 12-24 yaşlarının sınır olarak kabul edileceği görüşü temel kabul ederek gençliği ele almaya çalışacağız.
Gencin kendisini aradığı, kişiliğinin şekillendiği, önemli kararların verilip, dev adımların atıldığı, geleceğini kurguladığı bir dönemdir bu vetire. Bu evrede gençler, sorumluluklarla yüzleşmekten, sorunlarla karşılaşmaktan kaynaklanan halet-i ruhiyeyle endişeli, ürkek yaşar ve sosyal baskı altında bir taraftan ezilirken diğer taraftan gün be gün olgunlaşırlar. Bütün bunların yanında gençlik bir toplumun imarını üstlenecek, gelecek ufuklarının tasarımında vazgeçilmez roller üstlenir.
Bu nazik ve önemli darboğazdan geçen gençliğin bilimsel, ruhsal ve sosyokültürel olarak ele alınması kaçınılmazdır. Küreselleşmeyle sıradanlaşan ve ruhen örselen yeryüzündeki genel gençlik durumu, kadim değerlerin önemsizleştirilerek reel hayatın dışına itilmesine ve yeteneklerin tek yönlü gelişmesine sebep olmuştur. Beden ve ruhun dengesinde “iyi insan” olmak ülküsüne yönelmeyen bu topluluğun yani gençliğin, Dünyamız ve ülkemiz adına da gelecekte önemli sorunların vasatı olacağı aşikardır. Popüler kültür deryasının medya destekli dev dalgalarıyla boğuşan insanlık, eskiye ait ne varsa aslından uzaklaşarak dönüşmesine sebep olmakta, kuşaklar arasında uçurumların oluşmasına ve aile içi onulmaz yaralar açan çatışma ve tartışmalara sebep olmaktadır.
Küreselleşmenin oluşturduğu “kalın” katman gençliği biraz daha özgürleştirmiş görülse de aslında her gün gençlerin önce beden ve ruhu arasında, akabinde ise kuşaklar ve katmanlar arasında gittikçe derinleşen uçurumlar oluşturmaktadır. Bir taraftan teknik ve teknolojik imkânlar bireyi çepeçevre sararken diğer taraftan, kozmopolitleşme, kentleşme ve çağdaşlaşma yalnızlaşan gencin ruhsal sorunlarla bir yumak şeklinde sarmalanmasına neden olmaktadır. Her geçen gün daha da artan çıkar odaklı bağlılık ve bağımlılık, aslında insanlığın karşıkarşıya kaldığı inkâr edilemez bir gerçeğini gözler önüne sermektedir. Küreselleşme, günümüzün gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarında insanların kullandıkları iletişim teknolojilerinde (cep telefonları, bilgisayarlar, e-postalar, internet), ikamet ettikleri mekânlarda, yedikleri yemek türlerinde, yaşamlarını kazanma biçimlerinde, kendilerini eğlendirme şekillerinde köklü bir değişim vaat etmektedir. Bu vaat ortdıbının büyüsü kuşkusuz küresel algının sunduğu imkanlar kadar vaat ettiği sanal “cennet” çağrısı ile de ilintilidir. Ancak toprakla halleşmemiş ve gelenekten tevarüs etmemiş her mutluluk çağrısı “truman Show” efekti ile yüzleşecektir.
Küreselden evrensele “farklar”?
Peki nedir, küreselin bittiği ve evrenselin başladığı nokta… Ya da hangi “turnusol” kağıdıyla ayırabiliriz bu iki tezatı… Aslında çokça karıştırılan bu iki kavramdan bir tanesi “değer”i öteki de “ürünü yani metaı” çağrıştırmaktadır. Küresel kültürün engellenemez yükselişi ve dünyayı sarmasının karşısına çıkacak akım insanın yüceltecek olan evrensel kültür olacaktır. Dolayısıyla bu iki kültür arasındaki farka göz atmakta fayda olacaktır;
Küresel kültür’de markalar vardır, gençler marka giyinmek ve marka kurumlarda zaman geçirmekle değer kazandıklarını zanneder, evrensel kültürde ise markadan ziyade bir insan olarak kendisine uyum sağlayacak mekân ve libasları tercih edilir. Küresel kültürün yayılmasının taşıyıcıları global kitle iletişim araçlarıdır, bilgilendirme iletim şeklindedir. Evrensel kültürde ise dilden dile gönülden gönüle yansıyan pozitif enerji ruhsal bağ kurar, bilgilendirme karşılıklı iletişim şeklindedir, “kalplerin te’lif edilmesidir”
Küresel kültürde benzer kültürleri aynı görme, aynılaştırma, farklı kültürleri ise merkezi kültüre benzetme dayatması ve çabası vardır. Evrensel kültürde ise “vahdet içindeki kesret” önem arzeder. Bütün kültürler saygıdeğerdir ve geliştirilerek yaşatılması gerekir.
Küresel kültürde katmanlar ve sınıflar arasında ayrışma vardır. Bu ayrışma kin, nefret, dışlama ve yok etme eylemlerini de beraberinde getirir. Evrensel kültürde ise “büyükten küçüğe şefkat, Altan tabakadan üst katmana karşı ise hürmet” anlayışı vardır. Karşılıklı empati ve sempati ile kaynaşma ve dayanışmaya önem verilir.
Nevzat Bayhan -
31.
0nevzat bayhan cezaevinde
-
32.
0
-
33.
0@8 okudum Ama bı tak anlamadim
- 34.
-
35.
0▲ ▲
[◕.◕]
/)__)
-"--"-
ccc gececi tayfa ccc -
36.
0Ya işim var bu gün gelemem kızım işte anlasana
-
37.
0tuttugunuz takım
-
38.
0vercen mi ?
-
39.
0anana golf sopası koyarım
deliği tutturmak için ammını oyarım
memeleriyle beatbox yaparım
bacını tutsam dıbına koyarım koyarım
rotarite geldi
bacının eteğini dalıp da deldi
kurdiş kayacak sana
`lave kuçuku kera bawe tenne
wekare rotari davakşera tenne kuze
cetta huta bıkıri kera`
anana kayacam walla
tam bir kürt burada
sokacak bacına
biraz stili bela
gibecek ananı toprak altı mezarda
mardinli serseri bacına sokacak anana attıra attıra (echo)
ulan orrospuçocukları mardinli serseriye diss mi attınız?
başınıza büyük bir bela açtınız
analarınız orda burda olmuş fahişe
sonra getirin biz de gibelim para kazandıralım size
senin ananı bacını karını kızını halanı teyzeni dayını dedeni nineni kundaktaki bebeni emesen arkadaşını hürriyetini cürrüyetini ilimini bilimini dilimini biran stili bela anana kayarak gibsin
eze kuze keta futbol tope dexı me
eze şımde hın bawe doksana kale mırkuzıdye tev hatenyo lave kuçuku kera tu çeva karış rotaride dıdı eze kuze hotane
tam bi kurtun damane eve kuze hotu cetene
biran stili bela bacına soksun (echo)
anana at yannanı koyarım
gerekirse bacına biner olta atarım
denizde kum ananda midye yerim
o midyeyi sindire sindire
ben tam bir kürt
biran stili belanın yeğeni
senin başını çıktığı yere sokarım
orrıspıçocuğu bir daha dayıma laf atarsan var ya
alayınızı giberim lan
orrıspıçocuğları
ananın dıbına ağaç diker
gölgesinde var ya bacınızı giberim
orrıspıçocuğları - 40.
-
41.
0shéLaM. ßéN qta vhiché chityh dhéqhi MaLußu qhLüßüNüN qharşıshıNdha qhi ßiNadha 0turaN adhaM. ßurdha ßir taNé MaL vhar. adhı t0MMyh. phshqh0phatıN téqhi 0r0shphu ç0chuğu. sh0qhağa çıqhaMaz 0Ldhuqh iphNéNiN yhüzüNdhéN. dhéLi Midhir Nédhir ? shahiLdhé qüNéşLéNéN iNshaNLarıN üshtüNdhéN... jiphLé qéçiyh0, 0 dha yhétMiyh0 ßiqhiNiLi qézéN çévhré shaqhiNLériNiN chiNshéL ßoLqéshiNé uzuN NaMLuLu shiLahLarLa atéş édhiyh0. ßidhé NashıL ßi faNtéziyhshé aLışvhériş MérqhéziNé araßayhLa qirdhiqhtéN sh0Nra éN üsht qhata çıqhıph MiLLéti tarıyh0. ph0Lish, ashqhér ,ozéL tiM, fßi faLaN işLéMiyh0 héphshiNi shiqhiph atıyh0 qh0dhuMuN ç0chuğu. aßi 0 dhéğiL chadhdhéyhé uçaqhLa iNiLir Mi dhiyhé sh0rMayhıN chadhdhéyhé uçaqhLa iNdhi qéçéN hafta. évhiNé ßaqhtıqh ßahçéshiNé taNqh pharqhétMiş dhéNqéshiz. hayhır, NérdhéN ßuLuyh0. qéçéN dhé ph0Lish héLiqh0phtériNi ßazuqhaLaMış MaNyhaqh. hashtaNédhéN aMßuLaNsh çaLıyh0 sh0Nra araßayhı Mahvhédhiph ßi yhéré ßıraqhıyh0. yhüqhshéqh ßiNaLardhaN qhéNdhiNé aşşağıyha atıyh0, az ßi yhüqhshéqhLiqh qorshüN araßayhLa uçMayha çaLışıyh0. araßa dhéMişqhéN dhéNizé dhé araßayhLa qiriyh0 dıbına qh0dhuMuN évhLadhı. qot qhadhar şéhirdhé Néréyhé qhaçachağıMızı şaşırdhıqh. iphNé ßi dhé şaNshLı Néréyhé qitshé 100$ ßuLuyh0. éN sh0N Mafyha 0LayhLarıNa qharışMış dhiyh0Lardhı. dhaha iLqh qorévhdhéN aLßayhıN qhızıNı shiqhMiş. 0rdhu phéşiNdhé phiçiN. ßir shürü taNqh qétirdhiLér shéN MishiN ßaNa taNqh qétiréN dhéyhiph 0dha taNqh qétiriyh0 hayhır NérdhéN ßuLuyh0sha artıqh ? sh0qhaqhLar shavhaş aLaNıNa dhoNdhü.
- 42.
- 43.
-
44.
0peygamber efendimizin hadisi, bu konuda şöyle der :
"erkeğin kıllısı rahmani, kadının kıllısı şeytanidir... " - 45.
-
helix mod oluyor
-
yav amg sirtlancanlar yoksa
-
yav bu nasi bişi amg
-
yav amg 35 yaşında adama
-
mekanda karilara descartesten camusdan bahsedersin
-
ışıklar içinde uyu burom benim
-
detonecan allahın aslanı
-
ucan kedi hastaya bakiyor su an
-
piyo kimin anasina sovdun laga luga yapma
-
mikropcann alfalığı
-
rabbim kimseyi mahkemelik etmesin
-
kozdesucugun biraktigi boslugu kim doldurdu
-
helix emmim benim
-
islak kopek yavrusu gibi
-
caylak aciklamasina ne yazdin
-
psipsi pgibopat
-
bana dava acagını soylıyenlerın lıstesı
-
dunden beri aklima geldikce
-
ucan kedi laik huu
-
bruce willis rick harrison a ne kadar çok benziyor
-
işten geldikten sonra yemek yapmak
-
kaptan sirk sus la
-
nist
-
helix damlar birazdan
-
agayi kayrayi gavat est u yi mader u uruspi
-
babam denen oeavladını bıçaklıcam
-
güldürmeyen
-
axento maksento toşak helix bunlar kim amg
-
batuhan abiniz geri geldi
-
ne isi ne amelesi hayal dunyani
- / 2