konserde tanıştığım gothic kız ile

ya kendini ifşa edersin yada omüye gelir meltemide senide bulurum lan

Yarım saat sonra kapı çaldı. Açtığımda elinde simitler ile gözünün altı mor kesilmiş, yüzünde bir kaç sıyrık olan bana doğru gülümseyen gökten düşmüş bir melek vardı karşımda.

M: Buyur etmeyecek misin?
T: Aaa tabi tabi buyur gel içeri, incintır bizim Çağan'ın işi. Kusura bakma.
M: Ne kusuru canım. Al bunları da bi tabağa koy gel hadi.

Mutfağa girdim ve elimde çaylar ve simitlerle geri döndüm. Elimden tepsiyi aldı masanın üstüne koydu.

T: Bu yüzünün hali ne böyle Meltem?
M: Aslında bende o konuya girecektim. Tutancomeon31 bir kaç gün sizde kalsam sorun olur mu?

Aradığım ilaç ayağıma geldi geri çevirir miyim?

T: Olur mu canım ne sorunu. Elbet istediğin kadar.
M: Çünkü erkek arkadaşım arkadaşlarımın evlerini biliyor. Beni bulabilir.
T: Bunları da o mu yaptı?

Lan huur çocuğu, bu kız için can vermeye hazır olanlar var sen nasıl kıydın?

M: Biraz öyle oldu, boşver.
T: Adam seni dövecek sen boşver mi diyeceksin?
M: Bu ilk değildi ama son olacak. Evini de onu da terkettim, bir daha karşıma çıkarsa polise vereceğimi söyledim. Valizim Güliz'lerde. Bir süre onla karşılaşmamalıyım.

helal sana be ne güzel hikayen var be aga (OKUMADI)

küçük bir sahil kasabasından çıkmıştım samsun yoluna. Toyduk o zamanlar herkes gibi. 1 sene de uzatmalı gidiyordum üniversiteye, aile baskısından 1 yıl daha hazırlanmıştık. Tüm arkadaşlar kampüslerde fink atıp resimlerini bana yollarken içten içe yemin etmiştim üniversite hayatımı deli dolu yaşayacağıma. içime kapanık biriydim. Ara sıra inciye girer açılan başlıkları okurdum tabi o zamanlar Serkan Allah'ın her günü yazar alımı yapmazdı ayda yılda belki bir.

yalanına sokuyum

kanser diye okudum

yanına doğru kıvrıldım. yine masumca bir gülücük attı. bu kızda beni çeken ilginç birşeyler vardı ama anlayamıyordum. başını göğüsüme koydu, elimi saçlarına attım ve okşamaya başladım. nefes alış verişleri değişmişti, bana doğru döndü vucudumu sardı, omzuma bir öpücük kondurdu.

M: yanımda bu şekilde yatmayı düşünmüyorsun değil mi? dedi

üstümdeki siyah tshirtümü çıkardım sadece eşofmanım kalmıştı üstümde. yarı çıplak bedenimi iyice sarmıştı sımsıkı. omzuma öpücük kondurdu, başını kafam hizasına doğru yatırdı, yanağıma bir öpücük kondurdu sonra kulağıma fısıldamaya başladı.

M: bu gece çok uzun olacak.

rezervelerinizi alın birazdan başlıyorum bu gece bitirmeye çalışacağım.

bir uçtan bir uca gittim neredeyse. içimdeki sıkıntı daha da büyüyor daha da çoğalıyordu. mesaj bıraktım hem sesli hem text olarak. hala dönmemişti kurtlar sofrasında bağırsaklarımı kemiriyorlardı sanki. sigara üstüne sigara, bu kız neden cevap vermez ki amk? merak içindeydim bir banka oturdum bir çağrı daha bıraktım, yine açan yok. soluklandım tekrar yürümeye başladım, belki eve gelmiştir telefonu da evde unutmuştur beni bulamamıştır diye eve koyuldum. saat 4 e geliyordu. açtım kapıyı kimse yok. çağan'da yok en iyisi buna sorayım.

t: abi eve hiç uğradın mı bugün?
Ç: yok hayır uğramadım hayrola?
t:önemli birşey değil kanka ben sana dönerim tekrar.

dedim ve kapattım. bu kız neredeydi amk neredeydi? ya başına bir iş geldiyse?

hadi rez hızlı yaz

bekle allah bekle. saat bildiğiniz 8'e geliyordu. yaklaşık 10 çağrı bıraktım ve dönen olmadı. hava kararmaya başlamıştı, çağan'ı arayıp eve gelmesini söyledim. yarım saate geldi.

T: abi otur şöyle. dedim, oturdu durumu izah ettim.

Ç: bende geliyim lan tek başına gitme.

t: ben yokken eve gelirse sen bana haber edeceksin, senin evde kalman lazım.

Ç: doğru lan. tamam kanka sen çık o zaman gelirse ben sana haber ederim.

biraz eski günlerden bahsetmişti meltem, bir arkadaşı vardı adı irem. bilmemne kafesinde garsonmuş (ifşa olayı yüzünden kafenin ismini söyleyemiyorum), belki onun yanındadır diye düşündüm. bu arada evin her yerine baktım telefonunu yanına almış. sahilden hızlı hızlı yürüdüm kafe ortalama 10 dakika var ya da yoktu bizim eve, ev ise tramvayın üstünde hemen çok merkezi yer değil ama öğrencilerin çok konakladığı bir mahalle diyebilirim (samsun'u bilen bilir) her neyse cafeye vardım.

bu oydu. tahmin etmek hiçte zor olmadı. ayaklarıma resmen kelepçe vurmuşlar kalkamıyordum. arkamdan sağlam bir tekme savurdu, yüzükoyun yere serildim.

zx: lan it. sen kimsin benim kapıma gelip bana dayılanıyon? birde kalkmış benim manitayı almaya geldiğini söylüyon?

tam bi kroydu, bu kız nasıl bunla tanışıp birlikte olduğunu hala anlamış değilim. daha sonra öğrendiğime göre bunlar ortamda tanışıp elemanın eli bol olduğu için onunla takılmaya başlamış daha sonra birlikte yaşamalar vs. siz siz olun beyler böyle tuzaklara düşmeyin, dünyanın hali belli olmuyor gün gelir hayatınız kararır.

ben hala yerde yatıp ağlama devam ediyordum, arada ağzımdan sadece meltem'' kelimesi çıkıyordu.

elini kamaşullaha attı, eşofmanın üstünden ileri geri yapmaya başladı. daha da zevkleniyordum. hafif hafif boynuma doğru yalayarak kaymaya başladı. boynumu iyice sömürdükçe daha da zevkleniyordum. ellerimi kalçasına atıp sıkmaya başladım, iş çoktan çığırından çıkmaya başlamıştı. tam ağzımı açmaya çalışıyorken eliyle ağzımı kapatıyordu. göğsüme kadar indi ine ine boxerıma kadar gelmişti, dişleri ile eşofmanımı esnetti.

M: kurtulalım artık bundan. dedi ve çıkarttı. boxerim ile kalmıştım. aralık kısmından doğru ufaklığı çıkarttı yerinden. aletim ise her türk erkeğinde olduğu gibi ortalama standart boylarda öyle abartılacak bir kısmı yok. atıp tutanlara da inanmayın amk sadece bazı istisnalar dışında hepimizinkilerin boyu standart aynı. neyse iki eli ile avuçlayıp diliyle başında gezinmeye başladı. gibim taş gibi olmuştu zaten daha da sertleşmesine yol açtı. sonra emmeye peşinden saksoya girişti. o gidip geldikçe ben ayaklarımı daha da sıkıyor ilk ciks deneyimimin keyfini çıkarıyordum. gerçekten çok iyiydi, ilkler hiç bir zaman unutulmaz.

her erkek sevişme anında sevdiği kadının önceden sevişmiş olduğunu anlayınca içinde bir burukluk olur, o duyguları da ben yaşadım o an. insan üzülmüyor değil bir bedenden kopup sana gelmesi. içime bir öküz oturmadı değil o an. tabi bu duygular kızlar içinde geçerli beyler onlar da aynı şeyleri düşünüyor bizim için.

kulak memelerime dil atmaya başladı, darbeler gittikçe hızlanıyordu. kulak mememi emdikçe ayaklarımı sıkmaya başladığımı farketti. gülerek

M: bu gece kendini bana bırak, biraz uzun olacak.

kendimi sıkıyor kayıtsız kalıyordum, yılların verdiği açlıkla bir anda karı görmemiş abaza gibi saldırırsam benden tiksinecek diye düşünüyordum, en iyisi ağır ağır gitmekti.

rezo aldım amk

benimde sınavım var amk senin

iyi geceler

sağa sola bakınıyorum meltem yok, en iyisi irem'i bulmak. kafede 3 tane kız çalışıyordu şansımı deneyeyim dedim. kızıl saçlı olana yöneldim.

T: merhaba irem sen misin?

i: evet benim noldu?

t: ben meltem'in arkadaşıyım, kendisine ulaşamıyorum. yanına hiç geldi mi?

i: hayır gelmedi, sen nesi oluyorsun daha önce seni görmedim.

T: erkek arkadaşı.

kız dondu kaldı, bir şey de diyemiyor sanırım olanları bilmiyordu o yüzden ses etmedim, o da soru sormadı zaten.

i: sen karşıdaki boş masaya otur ben arkadaşları tek tek arayayım. ama başına bir iş geleceğini sanmıyorum.

aklımda deli sorular. bunca sene kadınlara yaklaşamamın verdiği eziklik acaba belli olur muydu bilmiyordum. ilk ciddi ilişkimdi beyler ya da ben öyle sanıyordum bilmiyorum. sigaramı içtim ve odaya girdim. odamda her zaman hazır bulundurduğum mumlarım vardır bakkal işi. 99 düzce depreminden beri hep baş ucumda bi kenarda hazır bulunur. çok etkilenmiştim o günden beri huy edindim dünya hali belli mi olur? bunları bulmuş bir de yakmış, çöp konteynırını ateşe verse yanında beni beklese yine romantik olurdu amk, bu kız elini neye atsa ayrı bir güzellik katıyordu. odada mumlu bir ortam beni bekliyordu. meltem yarı çıplaktı siyah südyen ve boxeri ( bilirsiniz dantelli felan oluyorlar) beni bekliyordu yatağa uzanmış.

gözlerim fal taşı gibi açıldı sadece bakmakla yetindim. eliyle gel gel işareti yapıyordu. kapıyı kilitledim ve usulca yanına doğru sokuldum.

beyler yarın önemli bir finalim var gelince hikayeyi bitireceğim iyi geceler.

ön sevişmeye devam ederken odanın içinde birden bir gölge belirdi. meltem hiç oralı değildi ama göz ucuyla baktığımda çağan tam karşımızda pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. hemen doğruldum meltem de olayı anlamış olacak ki kendini benden çekti.

Ç: özür dilerim, eve gelmiştim de.

şoktaydım, ev arkadaşım resmen bizi iş üstünde yakalamıştı. gözlerimle git artık der gibi baktım. güldü bin, odasına çekildi.

M: geleceğini biliyor muydun? dedi

hayda nerden bileceğim adamın tam da iş üstündeyken geleceğini.

t: hayır, bilsem zaten vaziyet halindeyken yakalanmazdık.

lafıma inanmış olacak ki rahatlama hissi oluştu yüzünde. kalktı bir sigara yaktı, sigarası ile filmin sona erişi birbirine denk geldi.

m: benim uykum geldi yatıyorum. senin uykun gelmedi mi?

t: uykum geldiğinde yatarım ben.

suratı düştü.

M: gelmiyor musun?

iş mi atıyordu lan bana yoksa? belki de yarım kaldığına üzülüyordu. farkında değildim hiçbir şeyin. acemiliğimi daha atamamıştım besbelli o da farkındaydı.

t: bi sigara içeyim geliyorum.

gitti odanın kapısını kapattı.