komşumuzun kızıyla yaşadığım ibretlik seks

lan olum aklıma gelmiyo da değil bişeyler ama ne bileyim yılların vermiş olduğu mallık anazalık sonuçta. yanlış bişey de yapmak istemiyorum kıza. bu çıkış diğerinden farkılı yani diğeri gibi resmi ve birbirimizi tanıma amaçlı değil kıza açılmışım kız ağlamış bu iş iyi gidiyor ama olayı tak etmemeye çalışmalıyım. sapık ve abaza yüzümü kıza gösterirsem olay bi daha hiç açılmayacak şekilde kapanabilir sonra ev arkadaşımla 31 partilerine devam ederiz. ben bunu istemiyorum. dikkatli olmalıyım..

senem o kadar sıcak ve cana yakın yaklaşıyor ki bu sefer sanki herşeye açık gibi. şunu anlıyorum beyler kendime güvendirebilmişim kızı yani bu taku yiyebilmişim en azından bu çok iyi bişey. saat daha çok erken. öküz gibi zaman var. zamanı iyi değerlendirmeliyim. eğer gerekli zamanda uygun adımı atarsam sonlara doğru elle tutulur bişeyler yakalayabilirim. ve en azından bundan sonraki aşamalar için bir köprü niteliği taşır yaşadıklarımız. öğleden önce bi cafeye oturduk bu seferki muhabbetimiz daha çok yalnızlıkla alakalıydı senem yalnızlık dedikçe ben gözlerinin içine bakıyordum. ben varım ya diyordum. bana bakıyor gülüyordu. yanımda olman benim şansım diyordu

kız beni cafede nasıl doldurdu bilemiyorum beyler. ama demek ki bana öyle bir özgüven vermiş ki kalkar kalkmaz kızın elini tuttum. kız hiç bozuntuya vermedi. kendisi de sıktı elimi önce. sonra hafifçe tutmaya devam etti. biraz yürüdükten sonra hayalimi gerçekleştirmek için artık önümde hiçbir engelin kalmadığını düşündüm ve derin bir nefes alıp senemin incecik belini kavrayarak senin hep yaınında olmak istiyorum dedim. bu cümle bana senemin zarif belini, sarmalama hakkını vermişti. bir an olayın erotizmiyle benim dalgada hareketlenme oldu ama sonra toparladım zaten altta kot vardı yani no problem. senemin incecik belini kavrıyor arada ettiğim sıcak ümleler eşliğinde hafif hafif okşuyordum belini. ne yalan söyliyim sekten daha zevkliydi sanki. senem hiç rahatsız olmuyordu bir süre sonra o da elini belime doladı çekingen bi şekilde ... tek vücut yürüyorduk.

beyler konak pieri bilen bilir. alsancaktan oraya kadar bu pozisyonda geldik artık benim başım ağrımaya başladı abazanlıktan. lan diyorum acaba bu kızı sinemaya atmaya çalışsam çok belli olur mu. bu düşünce içerisindeyim. ama diyorum kız da istiyor lan sanki. yani bi rahatsızlığı yok hatunun elimin altında bebek gibi yürüyor. deli edici bir kokusu var. saçlarından geliyor .. bir an yüzüne bakıyorum.. gözlerinin altındaki çilleri öpmek istiyorum. zor tutuyorum kendimi. ben bu düşünceler içerisindeyken. garip bi şeyler oluyor. konak piere giriyoruz. hangi filmler var acaba bugün diye panolara bakmaya başlıyor. işte diyorum.. işte bu..

hayatın oyunu işte dedim ya beyler. siz hiç ummadığınız anda bişeyler oluverir ibre tersine döner diye. benim atamadığım adımı kız atmıştı amk. ben de buna karşın hemen yanına sokuldum romantik gibim bişe seçtik ama benim aklımda şahsen film falan yoktu umarım kızın da yoktur diye düşünüyorum. biletleri almaya koyulduk. önümüzde görünüyor sıralar. senem arkalardan olsun dedi .. sonra bana dönüp önde olunca izlemesi zevkli olmuyor de mi dedi. aynen dedim. iç sesim ise hasgibtirr rhasgibtir hassktir..

neyse beyler filme yarım saat gibi bişey vardı napalım falan dedim gel bişeyler içelim şurda. bi yarım saat muhabbet ettik kızı iyice kıvama getirdim. çok yakın davranıyorum artık kaybedecek bişeyim yok. senem masaya koyunca elini tutuyorum ne kadar yumuşak ellerin var diyorum. hafif hafif okşayınca kızarıyor senem içi gidiyor adeta.

çok fazla bi plan kurmadım kafamda. zaten bu noktada yapılacak pek de bişey yoktur. iki kişi arasında oluşan bir şey. sözlerle desteklenmez havadadır. elektriği aldığın an devam edersin. yani düşünecek pek birşey yoktu. zaten önemli de değildi. bugün olan olmuştu zaten bu sadece olayın artısı olurdu daha fazla değil. seneme bakıyordum. güzel olmadığını söyleyemezdi kimse. görüntüsü buğulu sesiyle birleşince sanki çok derinlerden hitap ediyordu bu kız. sadece hayvani bir duygu değil. ya da sadece aptal bi romantizm değil. bunu başka birine anlatamazsınız. sadece o ve gözlerine baktığı kişi bilir.

yerimize oturduk. hiç bir şekilde seneme karşı bir harekette bulunmak istemiyordum. o an nirvanaya ulaşmıştım sanki. bir an değişmiştim. burnuma gelen sadece senemin cezbedici kokusu elimi sıkan ellerinin tatlı yumuşaklığıydı. film başladı. sadece izliyordum. yanımdaki kıza o an için sahip olmanın verdiği zevkle sadece izliyordum. 10 dakika sonra falan senem üfleyerek kafasını omzuma dayadı. elimi de hafifçe sıkmaya başladı.. hafif bir kıvılcım.. böyle bişey miydi ihtiyacımız olan

o an tekrar döndüm beyler. 3 dakika önceki sadece izleyen adam olmaktan çıktım bir an. sıkıldın mı diye fısıldadım senemin kulağına. hıhııı diyerek elimi sıktı tekrar. hafifçe kafamı çevirdim. ne yapacağımı düşünmüyordum. hafif hafif öpmeye başladım senemin yüzünü. alnı burnu gözleri nere denk gelirse yavaş yavaş öpüyordum. sonra senem de kaldırdı kafasını. dudakalrımız buluştu birden. senemin yumuşacık dudaklarına ilk öpücüklerimi konduruyordum. yavaş yavaş ıslanmaya başladı öpüşlerimiz. senemin ıslanan dudaklarının sıcaklığı ve verdiği ılık nefesin içime dolması kadar güzel bir haz yoktu. yavaşça elimle boynunu kavradım. kafasını kendime doğru çektim. öpüşlerimi daha sert bi hale getirdim. senem diliyle destekliyordu öpüşlerini.

senem yavaş yavaş kontrolden çıkıyordu beyler. ben senemi öptükçe hafif hafif inlemeye başladı. o inledikçe ben daha da çıldırmaya başladım. elimi boynundan indirip bacaklarına zütürdüm. yavaş yavaş okşamaya başladım bacakalrını. baldırlarına doğru yumuşacıktı ve ben derinlere doğru gittikçe sıcaklık artıyor senemin inleyişleri daha da derinden gelmeye başlıyordu. bacağından içeriye doğru kaydırıken hemen elimi tuttu. dur burda olmaz dedi. bişey yapmıcam dedim. tekrar dudaklarına yapıştım. ufff diye inledi takrar. öpüşmeye devam ettik. yavaş yavaş seviyordum baldırlarını. ve dıbına doğru kaymak istiyordum.. kontrolden çıkmak üzereydim. senem ellerini enseme atmış öpüşmeye vermişti kendini. sıcacık dudaklarıyla deli gibi öpüşüyordu..

artık duramazdım beyler. bu noktadan sonra triplerini çekemezdim kızın. dilini emmeye başladım senem inlemelerdeydi. bacakalrını sertçe sıkmaya başladım. yavaş yavaş slow wotion dıbına doğru zütürdüm elimi. dıbına geldiğim her bir santim senem biraz daha kasılıyordu ve inlemesi bana endişe veriyordu.. senemi 1990 ların pembe dizilerindeki aşıklar gibi öpmeye başladım kafasını geriye doğru attı senem dıbına doğru da kesin bir hamle yaptım.. derin bir nefes verdi.. sıcacık nefesini içime çektim.. dıbını külodunun üstünden yavaş yavaş hazmederek okşamaya başladım. iyice ayırdı bacakalrını. elimi içeri atmak istiyordum. sıcacık amıyla kesin temas sağlamak..

neyse beyler o an garip bişe oldu. senem birden kendini geri çekti. ama kesin bir çekiş yani naza falan yer yok. nooldu aşkım iyi misin dedim. devam etmeyelim dedi. burda olmaz. rahatsız oldum ben. iyimisin diye sordum tekrar. iyi değilim dedi. kanamam var heralde gibi bişey söyledi amk. benim beyne pek oksijen gitmiyor tabi o ara.. tamam dedim amk benim gib öyle kaldı... sinemadan çıktıktan sonra bu tuvalete gitti amk 15 dakka ne tak yedi bilmiyorum. geldikten sonra da o konuda hiç konuşmadık. yürürken yine sarıldım beline. eğer kaba davrandıysam özür dilerim dedim. önemli değil dedi. ben istemeseydim zaten yapamzdın..

tamam beyler az kaldı bitiriyorum. bu olaydan sonra senem 2 gün mesaj atmadı bana. 2. günden sonra eğer cevap vermezsen çıkıyorum yukarıya dedim. blöfümü yedi. kafam çok karışık diye cevap geldi. neden ne oldu dedim. görüşelim dedi. seninle konuşmak istiyorum. senemin annesi de bbabası da memur beyler. yani mesai saatleri var anlayacağınız o yüzden senemi eve atabilmem pek de sıkıntı olmazdı. benim eve gel dedim. kimseye görünmeden gelirsin. ya da ne bilim başka bi yol varsa sen söyle dedim. senin ev olur diye cevap geldi. şimdi ne zaman ve nasıl ayarlıcaktık bunu sorun buydu..

valla beyler ben hiç kafamı yormadım bu işe. sen bana zamanı söyle ben herzaman müsait olurum dedim. ama beni önceden haberdat et. zaten kızla görüşemiyoruz e o da ben de okulu kırıp hergün takılamayız amk. neyse bu mesaj attı ben sana haber vericem ama konuşmak için yanlış anlama diye. tamam dedim. sen bana önceden haber et de ben de ayarliyim evi.

dediğim gibi beyler kız triplerde olduğundan üstüne gitmedim pek. 3 gün hiç aramadım. 4.gün bu mesaj attı. yarın bizde kimse yok. bi kaç saat vaktim var. sende durum ne diye. ben müsaitim diye mesaj attım. saati söyledi. bizim malı da evde postalarım sorun değil zaten. ama komşular falan sorun işte gören falan olursa o zaman yarağı yeriz

belli dönemler vardır beyler. insanın gibinde hiçbişey olmaz. aslında mevzu bahis olay kişi için önemlidir ama gibinde olmaz işte. bi rahatlama vardır. bende de öyle bir durum vardı. neyse ertesi gün bizim adamı evden postaladım. evi de hazır ettim. sıkıntı kızın eve nasıl geleceğiydi. kız bir üst katta çok hızlı bir şekilde gerçekleşmesi gerek olayın biri görürse girdiğini vetya çıktığını yarağı yeriz. o an gibi tutarız. buna mesaj attım. kapıyı açık bırakıcam. aşağı in ve hızlıca gir oyalanma diye.

neyse geliyorum diye mesaj geldi kızdan. ben tamam dedim kapıyı araladım bekliyorum. durumu bi analiz ediyorum kafada. nerden baksan kızın bi kaç saati var. yani bu iş olur diye geçiriyorum kafamda. neyse beyler. 3 dakka sonra kapının kapanma sesi geldi. kısık sesle yiğiit diye fısıldadı. o fısıldamayla zaten garip hissettim kendimi. kız ürkek bir ceylan gibi aslanın inine girmişti işte. geldin mi dedim. geldim işte görmüyo musun dedi. belini kavradım hemen. konuşmamız gerek ama dedi. seni çok özledim ya ne konuşucaz dedim. ben de seni özledim dedi. ee o zaman diye sordum. şöyle baktım seneme. üzerinde beyaz bi bluz vardı altında da gri renkli bir eşofman . eşofmanın sıktığı kalçası çok ciksi görünüyordu. gelsene içeri dedim. odama zütürdüm. fazla zamanım yok dedi. ne kadar var dedim. 2 saat falan maksimum dedi. seni özledim dedim tekrar. çevresine bakındı. çekingen tavırlar sergiliyordu. otursana dedim. yatağa oturdu. ya beni yanlış anlama dedi. ben konuşmaya geldim buraya. seni seviyorum diyerek yanına oturdum. ben de dedi. e daha ne o zamn dedim. birbirimizi seviyorsak konuşulacak daha ne var ki.

saçlarını okşadım kulaklarının arkasına doğru attım. yere kaydırdı gözlerini. kıpkırmızı oldu suratı. yavaşça dudakalrına yanaştım. ürkek bi şekilde bana doğru hamle yaptı. sıcak nefesine kavuşmuştum senemin. yavaş yavaş öpüşmeye başaldık. senem ellerini omzuma koydu ben de ince belini kavradım. kendime doğru çektim. senemin hafif inlemeleri kendini göstermeye başladı. bir ara gözlerimi açtım. senemin gözleri kapalıydı, kendini olaya iyice vermişti. bundan cesaretle bacakalrını okşamaya başladım .. eşofmaının üstünden yavaşça dıbına doğru gidip gelerek okşuyordum bacaklarını.

artık sınıra dayanmıştık. ikimizde ortamdan soyutlandık sanki. senemi yatağa doğru ittim. önce zorladı beni ama sonra uzandı. üzerine çıktım. dudakalrından başladım. dudakalrını yalarken alttan de dalgayı seriyordum dıbının üstüne. giysiler olmasına rağmen her darbemde ıhh ıhhh inlemeleri içime doluyordu. aşağıya doğru inmaya başladım. kulak memesini emdim biraz sonra yavaşça boynuna doğru indim.. bembeyaz boynunda dans ediyordu adeta dilim. boynunu yalarken eliyle kafamı kendime çekiyordu.. elinden kurtulup tekrar dudakalrına yapıştım. vıcık vıcık öpüşme seslerimize dişlerimizin değmesiyle çıt çıt sesler ekleniyordu... yavaşça tişörtünü yukarıya doğru kaldırdım. sanki herşey yavaş çekim ilerliyordu. tatlı bir karın. sevimli bir göbek deliği. bemm beyaz bir ten. ve sütyenin ardına gizlenmiş bir çift dolgun beöbeyaz ve taptaze göğüs.. bu manzarayı izlemek çölde susuzluktan ölmek üzere olan bir bedevinin serap görmesi gibiydi

göbeğinden başladım yalamaya. yumuşacık karnını yalamak beni benden alıyordu. yavaşça göğüslerine doğru geldikçe o ten kokusunun aromasını daha bir kuvvetli alıyordum. giysinin altında nemlenmiş sıfır kilometre memelerin ten kokusunu koklamak ve bunu tatmak. suyun üzerinde yürümek gibi..