Bir kaç gün böyle devam etti.Her şey çok güzeldi mutluluktan uçuyordum.Her akşam selinle beraberdik yemeğe gidiyorduk sinemaya gidiyorduk doyasıya öpüp kokluyordum onu. Kafamdan evlilik planları kuruyordum nasıl yapsam falan diye sürekli düşünüyordum.Bir ara Can denen lavuğun söyledikleri aklıma geldi. Yalan söylediği için gidip dövsem mi diye düşündüm. Sonra değmeyeceğine karar verdim. Selinle mükemmeldik. Sanki dünyanın en uyumlu çiftiydik. Yaş farkı hiç hissedilmiyordu. Yeri geldiğinde ben çok olgun davranıyordum yeri geldiğinde o çocuklaşıyordu beni güldürüyordu. Zaten genelde de yaşıtlarımdan hem büyük gösterir hemde olgun davranırdım. Sonra araya ramazan girdi. Akşamları beraberdik ama bu ayda onunla birlikte olmayı doğru bulmuyordum. Zaten normalde de yaptığımın dini açıdan yanlış olduğunu biliyordum ama... Her neyse Ağustosun ortalarına geldik ramazan bitti. Selini cidden özlemiştim.Bir haftasonu yine sapanca'ya kaçamak yapıp bir gün kalmıştık.O gecede mükemmel geçmişti. istanbula geri döndük. Aradan tam üç gün geçti günlerden Çarşambaydı. Selinle en son pazar günü görüşebilmiştik diğer iki gün onu görmemiştim.Bu arada kafamdaki evlilik planlarını gittikçe şekillendirmiştim hayata geçirebilecek düzeye getirmiştim. Akşam buluştuk arabaya bindik. Yüzü asılmıştı belli bir şey olmuştu ne oldu selin canın mı sıkkın? dedim. Kendini topladı hayır aşkım iyiyim sorun yok dedi.Ama inanmamıştım bir şeyler vardı. Sorumu yineledim tekrar aynı cevabı verdi. Peki öyle olsun hadi gidelim dedim. Güzel bir mekana girdik yedik içtik eğlendik arabadaki mevzuyu unutmuştum bile onunda yüzü gülüyordu. Mekandan çıktık saat 00.30 falandı arabaya binecektik. Arkamızdan Selin! diye biri bağırdı. Döndüm arkama takım elbiseli bir lavuk topallaya topallaya geliyordu. Seline baktım yüzü bembeyaz olmuştu. Adama tekrar baktım selin ne oluyo? dedim. Kekelemeye başladı hadi master gidelim burdan dedi. Tuttum kolundan dur bakalım nereye gidiyoruz kim bu lavuk dedim. Cevap vermedi kafamı çevirdiğimde adamla aramızda 10 metre vardı. Yüzü tanıdık gelmişti gözlerimi kısıp hatırlamaya çalıştım. Sonra selin ağlamaklı bir ses tonuyla Mete.. dedi. Döndüm seline baktım gerçekten korkmuştu adama tekrar döndüm öfkeden gözü dönmüş bir haldeydi. Selinin önüne geçtim. Adamla burun buruna geldik.Çekil lan önümden dedi beni itmeye çalıştı bileğini tuttum. Ters bir hareket yaparsan kırarım elini dedim yere savurdum elini.Bir iki adım geri çekildi arkamdaki selini görmeye çalışıyordu.Sen benim hayatımı aldın bende seninkini alıcam dedi silah çıkardı.Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum selin lütfen diye ağlamaya başladı. Selin ağladıkça ben çıldırıyordum. Adam çekil önümden tak yoluna gitme derdim seninle değil dedi. Adamın gözlerine baktım.3 adım yürüyüp namlunun önüne geçtim. Göğsümle aramda 1 santim vardı. Gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum.Lan sen kimsin benim sevgilime silah çekiyosun bin! diye bağırdım. Adam çekil vururum! diye bağırdı.Çevremizde haraket başladı millet polisi çağırın falan diye bağırmaya başladı. Adam bana kararlı bir şekilde baktı son kez söylüyorum çekil önümden çekerim tetiği.. dedi. Selin için gözümü kırpmadan ölümü çoktan göze almıştım. Sıkıcaksan sık lan boşuna bekletme beni dedim. Dediğim anda namluyu bacağıma çevirip ateş etti. Bağırdım acının etkisiyle diz çöktüm. Ondan sonra selinin çığlıklarını duymaya başladım.Her şeyi bulanık görüyordum selin başımda ambulans çağırın diye bağırmaya başladı. Ellerim kan olmuştu, bacağım uyuşmuştu hissetmiyordum. Dayanılmaz bir acı vardı yanıyordu cayır cayır. Sanki bacağımın içine kibrit sokup yakmışlar gibiydi.Bir kaç kişinin adamı arkadan yatırmaya çalıştıklarını gördüm bir iki defa silah patladı. Bunların daha sonra mekanın güvenlikleri olduğunu öğrendim. Neden erken gelmedi dıbına kodumun çocukları diye sövmüştüm.iki dakika sonra ambulansla polis aynı anda geldi. Beni sedyeyle alıp ambulansa bindirdiler Selin başımda sürekli bağırıp ağlıyordu.