Seri panpa

Açtım telefonu,

Mustafa: Napıyon kanka?
-
Ben: iyyim pekekent, sen napıyon?
-
Mustafa: Nasılsın demiyorum dıbına koyim, napıyon diyorum?
-
Ben: Napacam lan, kapının önünde oturuyorum.
-
Mustafa: Geliyorum kanka
-
Ben: Tamam
-
Kapadım telefonu, 3-4 dakkaya Musti geldi. Baktım marlboro almış, hemen sordum, karı mı satmaya başladın lan pekekent? diye. ikram etti,
-
Mustafa: (gülerek) yok dıbına koyim, o gün amcama yardım ettiğinde harçlık verdi.
-
Ben: aferrim çalış oğlum, bizim gibi olma
-
Mustafa: ahahahahahaa
-
Ben: gülme lan sana gıcığım!
-
Mustafa: Ne var lan yarram?
-
Ben: Hayatımda gördüğüm en büyük yavşaklardan biri abim, diğeri sen.
-
Mustafa: Ne oldu lan?
-
Ben: Oğlum dün Meryem'in feysine girdim, niye beğenmişsin lan fotoğraflarını!?
-
Mustafa: Ne olacak oğlum ahahahahaa?
-
Ben: Ben senin manitanı beğeniyom mu lan?
-
Mustafa: Feyse girdiğin mi var amk, herkes birbirinin fotoğrafını beğeniyor kanka. Git hepsine aynı şeyi mi diyeceksin? Ayıp ediyon.
-
Ben: Lan bana 45 yaşında interneti yeni çözmüş dayılar gibi muamele yapma, biliyoruz herhalde amk. Sen yinede fazla şey yapma, giberim.
-
Mustafa: dıbına kodumun malı, tanıdıkları beğeniyoruz oğlum erkekleride beğeniyoruz? Sana göre hahahahah?
-
Ben: Tamam lan neyse gibtir et, sen yine fazla beğenmemişsin. Abim denecek muallak tüm fotoğraflarını beğenmiş.
-
Mustafa: Ne olacak oğlum abartma gibecem beynini
-
Ben: Lan oğlum birde bu antepli binin biri Meryem'in fotoğraflarına yorum yazmış cins cins. Ona gece mesaj yazdım, sövdüm bine. Engellemiş beni yavşak.
-
Mustafa: ee?
-
Ben: Oğlum bu antepli barzo, Meryem'i nereden tanıyorda ekli onda?
-
Mustafa: Ne bileyim kanka, bir yerden tanıyordur illa ki. Bir şey olmaz.
-
Ben: Hay gibeyim ya
-
Mustafa: Oğlum seni onu bunu gibtir et, sen kendine bak önce. Meryem'e dediklerinden sonra, sana sümüklü peçetesini vermez amk.
-
Ben: Aynen bir de o var.
-
Mustafa'yla kapının önünde oturmaya devam ettik. Başka konulardan, mevzulardan konuştuk. Sonra kalkıp, Salih abi diye bir avukat var mahallemizde, iyi bir abidir. Onun yanına gittik, adam güvercin hastası. Damında sürekli güvercinlerle ilgileniyor. Onları uçuruyor, besliyor falan filan. Onu damda gördüğümüz zaman yanına gider sohbet ederiz. Mustafa'da kuş meraklısıdır. Neyse kalkıp yanına çıktık Salih abinin.

20 dakika oldu amk hizli yaz sunu

Kutsal gibecem ebeni huur çocuğu bin yaz da bitir artık yannan bin

Salih abiyin yanına çıktık, bize kola aldırmaya gönderdi amk. Tekrar in 3 kat aşağı, Mustoyla kolayı alıp tekrar çıktık. Kola içip, sohbet ediyoruz, Salih abi bize gibtiği karıları anlatıyor. Mustafa muallaksi ağzı açık dinliyor. Ulan dedim, yıllardır yanımda bir playboy salih abimiz var dedim kendi kendime. Ama adam yalan söylemiyordu beyler, fazla yakışıklı olmasada adamda dil vardı, avukat zaten adam. Çok güzel konuşuyordu bin, ne zaman yanına çıksak Mustafa'yla onun konuşmalarını pür dikkat dinliyorduk. Akıcı bir konuşması vardı kısaca, Salih abi'de bizim mahalleden ama öyle herkesle muhattaplığı yok, adam evli birde amk.

Neyse Salih abinin konuşması bitene kadar bekledim. Meryem'i nasıl geri kazanabilirim diye soracaktım. Tabi Salih abinin Meryem'den falan haberi yok amk, ona bunu anlatsamda bir şey demez. Diğerleri gibi değil, farklı bir adam vesselam. Neyse Salih abi'nin yine gevezeliği tuttu sonunda lafını bölüp, abi seninle çok önemli bir şey konuşacam. Ama aramızda kalsın olur mu? dedim. O da gülüp, bana evlenme teklifi mi edecen lan'dedi. Bende güldüm amk, neyse hemen ne olup bitti anlattım Salih abi'ye, herşeyi anlattım.

Önce bana çok salaklık ettiğimi söyledi, tekrardan seninle konuşmasını istiyorsan eşşekler gibi pişman olduğunu belli etmemi söyledi. Kıza hediyede al, kuru kuru özür dileme dedi. Ulan bende Salih abimiz, tecrübelidir, ayık adamdır dinleyelim dedim. Ve dediklerini Meryem'in üzerinde uygulamaya karar verdim. Biraz daha başka şeylerden konuştuk, sonra Mustafa'yla indik aşağıya. Tekrar bizim evin önüne oturmaya gittik. Aklıma yatmaya başlamıştı, Salih abinin dedikleri. Lan dedim ben bu kıza ne alacağımı sormadım diyip, tekrar Salih abinin yanına çıktım. O da ben ne bileyim lan, onuda kendin bileceksin. O kadar yıldır sen tanıyorsun pekekent.'dedi. Sonra tekrar aşağı inip, Mustafa'nın yanına gittim. Mustafa'ya sordum, o da bilmem dedi. Ulan bende bilmiyordum, ben bugüne kadar anneme bile hediye almamış bir insanım. ilk defa bir hediye alacaktım anlayacağınız beyler.

Abi daha cok part yaz bukadar adami kac gundur bekletiyon be guya dun gece bitcekti

Lan sanki okuman çok gibimde, okumazsan okuma yarram. Ben içimden geldiği için yazıyorum, yoksa bende meraklı değilim mal gibi tüm gün buraya bunları yazmaya. Ne zaman istersem o zaman bitiririm, binlere bak dıbına koyim. Sanki para verip okuyor at yannanları, okuma lan züt çokta gibimde.

hikaye sardı lan sehataydemir diye bi yazar vardı ona çok benziyo uslüp

61 rezz

Ne ayarmis anasini satiyim kac zamandir bitiremedi

Pnp şunu biraz hızlı yaz amk

Biz okuyoruz panpa sen yaz

Biraz daha düşündükten sonra, aklıma yine bir tak gelmedi. Gittim Mustafa'yla birlikte bir çiçekciye, en iyisi çiçekti. Çiçek herkese verilebilir. Karanfiller aldım, bilmiyorum niye karanfil aldım o'an sadece onlar güzel geldi gözüme. Güller kıro gibi kaçar diye düşündüm. 3,5 demet karanfile çok çekti amk, ama ben indirim yaptırdım bine. Sen kimsin bizi gibiyon dayııı, adamın dıbına koruz, amk kayserilisi. Bizi gibecekti, indirim yaptırdığım halde yinede gibti beyler. bin iyi kazıkladı. Neyse ellerimde karanfiller, mahalleye doğru gittik Mustiyle tekrar, bizim eve geçip yemek yedik. Birazda bilgisayara geçip, Mustafa'nın feysini açtırdım, mesajlarına baktım muallaknin. Herkese selam yazmış züt, ama yinede 3 tane kızla konuşuyordu. Vay geleceğin playboy'u diyip taşşak geçtim. Feyste 3 kızla konuşuyor ama dışarda bi kızla konuşmuyor, internet böyle değişik bir yer işte beyler.
-
Neyse saat 5 gibi tekrar çıktım kapının önüne, karanfilleri soteye koydum. Meryem'i gördüğümde verecektim. Mustafa'yı göndermedim, çünkü heyecanlıydım beyler. Neyse saat 6 gibi Meryem'i gördüm. Yavaş yavaş geliyordu, yine kulağında kulaklık geliyor tek başına. Mustafa'yı hemen içeri yolladım. Zaten kız benle konuşmuyor, bir de yanımda Mustafa'yı görürse hiç konuşmazdı. Soteye koyduğum karanfilleri çıkarttım, elimle arkamda tuttum. Onun gelmesini beklemeye başladım.

Amuga koddumuunn romantigiii

Olum en güzel yerindd entry yi bitiriyon amk bu kadar heyecana nasıl dayanalim

Hadi la pezegenk merak ettik

Ver rezi gelsin

Meryem'in gelmesini bekleyene kadar, neredeyse karanfiller solacaktı. Kaplumbağa gibi yürüyordu anasını satayim. Beyler abartmıyorum, Salih abi pişman olduğunu belli et diyince, gözlerimi yaşarttım. Gözümü ebesinin ammı gibi açıp parmaklarımı hafifce değirdim gözlerime. Gözlerim yaşarmaya başladı haliyle, biraz duygusal badboy gibi görünmeliydim. Parmaklarımı değirince gözlerim yanmaya başladı, amk kaşınıyordu gözüm sanki. Ama çok iyi olmuştu, iyice sulanmıştı gözlerim. Meryem karşı kaldırımdan gidiyor bu arada, normalde bizim evin önünden geçerdi. Ama beni görünce geçmiyor artık tabi onun yerine karşıdan geçiyor. Bizim eve yaklaştığı vakit, hemen hızlı hızlı karşıya geçtim. Meryem'in yolunu kestim. Yüzüme bakmıyor amk, yine kulaklığı çıkartmadı, Dur dedim seslice. Gitmek istesede müsade etmedim.
-
Meryem bu sefer kulaklığı kendi çıkarttı. Bağırarak,

NE VAR?'dedi.
-
Ben: Niye durmuyorsun kuzum?
-
Meryem: Kuzum?? | Kuzum diyince şaşırdı beyler, benden böyle bir kelime beklemiyordu.
-
Ben: Evet, ne var?
-
Meryem: Hiiiiçççç, neyse çekil.
-
Ben: Çekilmiyorum..
-
Meryem: Arkanda ne saklıyorsun sen?
-
Elimi arkadan çekip, Karanfilleri ona doğru uzattım;

Bunlar sana Meryem'dedim. Özür hediyem.
-
Meryem bi bana baktı, birde karanfillere.
-
Bende, elimi havada mı bırakacasın Meryem? dedim.
-
Meryem: Niye alıyorsun bana karanfil?
-
Ben: Meryem senden tekrar özür diliyorum, yine sadece eskisi gibi olmak istiyorum.
-
Meryem, aldı elimden tüm karanfilleri, teşekkür etti. Kokladı karanfilleri, 1 tanesini diğer eline aldı. Gerisini yere atıp çiğnedi. Lan bende baka kaldım, napıyon oç diyorum içimden. Elinde diğerlerinden ayırdığı tek bir karanfil kaldı, onuda koklaya koklaya gitti. Giderken, şimdi sen gibtir git lan'dedi.

Senin ölmüşlerinin dıbına koyim dedim içimden, lan ne hayallerle vermiştim. Bir de çalışmadığım halde o kadar para vermiştim lan ben o karanfillere! Yine sinir olmuştum. Hala şaşkınlık içindeydim amk, Meryem'den böyle bir tepki gibseler beklemezdim.

Mustafa'da kapıdan bizi izliyordu, Meryem'in gittiğini görünce yanıma fırladı.

Ananı gibem napti öyle amk

Oara vermiyoz diye küfür diye küfür edilir mi ayıp ayıp