+5
hakkındaki şikayetlerimi ve yanlış bulduğum bölümlerini anlatmaya çalışacağım. başlıyoruz.
komünizm eşitliği amaçladığını söyleyen, bazı noktalarda da dinimiz ile de uyuşmakta olan bi ideolojidir. fakat ülkemizdeki herkesin dindar olmadığını ve sscb gibi döneminin yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından en zengin ülkesi-birliği oldukları halde nasıl çöktüklerini düşünürsek, bu sistemin uygulanması ve yürütülebilmesi noktasında büyük sıkıntılar doğuyor. günümüzde dünya sahnesinde boy gösterebilen hiçbir ülke, ekonomisini dünyaya kapalı tutamaz. çünkü ürününüzü küresel pazara sunamadığınız sürece sadece yerinizde sayarsınız. bakınız çin; çok değil bundan 15-20 yıl önce sadece kuru kalabalık olarak görülen bir ülke iken şimdi ise belki 10 yıl içerisinde küreselleşmenin getirdiği, getirmeye devam ettiği sıcak para akışı ve bununla bitlikte oluşan ekonomik refah ile dünyanın en büyük ekonomi devi olmaya aday konumdadır. Ayrıca teknolojik gelişmelerin bazılarının öncüsü, bazılarında da zirvenin yakın takipçisi durumundadır.ve eğer siz teknoloji üretemezseniz ayakta kalamazsınız. türkiye deki marksist, komünist,sosyalist vsvs sol görüşlü gruplar nükleer ve termik santrallerin her zaman karşısında dururlar, sebepleri de doğanın tahribi, çevrenin kirlenmesi felan. Yahu adamlar demiri çeliği işleyip yazılımını yazıp çipini takıp satıyorlar ve muazzam derecede para kazanıyorlar. enerji ve hammadde olmasa yapabilirler mi?hayır.ee sen kendine yetecek enerjiyi bile daha üretemiyorken nasıl olacak da dünyaya teknoloji satacaksın? ayrıca kazanacağın para ile tahrip edilmesinden şikayetçi olduğun doğayı yeniden yaratabilirsin. birileri diyecek işte "kazananlar doğayı takıyor mu sanki", e sen yap bu işlere sen atıl o zaman ne duruyorsun? Neyse beyler konu çok dağıldı bir diğerine geçiyorum.
Gelelim kapitalizme, bu düşünce sisteminde ise özel şirketlerin pazara hakim olması esastır. insanlar, büyük şirketler tarafından müşteri olarak nitelendirilir, o gözle bakılır. devlet kurumları sadece tüketicilerin temel hak ve özgürlüklerine hizmet eder, pazara doğrudan bir müdahalede bulunamaz. ayrıca kapitalizmde hiçkimse boş duramaz, ya üreticisindir ya da tüketim toplumu. üretici şirketlerin ise tek bir amacı vardır.o da minimum masraf ile maximum kârı elde etmek. bütün bu çevre kirliliklerinin, doğa tahribinin temel sebebi kâr oranını hatrı sayılır ölçüde düşüren filtreleme sistemleri ve kirli atıkların aktarımı noktasındaki problemlerdir. fabrikaların, özellikle henry ford ile birlikte, kendi bünyesinde çalıştırdığı insanlara verdiği değer en alt düzeye inmiştir. çünkü fordizm, bant kenarındaki çalışana büyük bir hiyerarsiyi dikte eder. fakat bant kenarında ezilip ezilmemek bizim elimizde değilmiş gibi bizler hep düzene dünyaya kadere söveriz.bu yanlıştır beyler insan kendi kaderini çizer. Kusura bakma ama sen orda çalışmak istedin.Sen zamanında eline verilen kitabı okumadığın için şimdi 3 kuruşa çalışıyorsun. ailemin durumu kötüydü vsvs hiç girmeyin amk eğer hırs varsa özel üniversiteler seni bünyesindeki imkanlar ile okutuyor üstüne memur maaşı kadar da burs veriyor.he beni sorarsanız devlet üniversitesindeyim ama hatalarımın farkındayım, en azından suçu şunda bunda aramıyorum. Burda da konuyu dağıttık ama anlatmak istediğimi ana hatlarıyla belirttiğimi düşünüyorum.
Tümünü Göster