Komünist hareket din karşıtı mıdır? Dine karşı bir savaş yürütmeli ve dini inançlı kişiler reddedilmeli midir?
Bütün bu sorulara kuşkusuz hayır yanıtını vermeliyiz.
Komünistler birbirlerine allaha yada bir dine inanıp inanmadıklarını açıklamaya zorlayamaz. Müslüman, Hristiyan,Yahudi, Budist olsun komünist olan kişiden inancını terketmesi istenemez. Asla bir komünist bu inancın emekçi sınıf savaşımına karşı olduğunu söyleyemez. Komünist hareket işçi sınıfını kapitalist kölelikten nasıl kurtarırız ve sonrasında ne yapmalı sorunlarına ilgilenir ve ahiret gibi şeylere bir açıklama getirme girişiminde bulunmazlar. Komünizm yeryüzünde herkes için insana uygun bir yaşam ortamı yaratmaya çalışır. Cennette şeylerin nasıl olacağını saptamak görev alanımıza girmez. Herkes allah ve cennet hakkındaki bilgisini yeryüzünde insan yaşdıbının koşullarını iyileştirme işine karıştırmadığı sürece dilediği gibi düşünebilir ve inanabilir.

Komünist hareketin, dinin halifelik gibi politik bir kurum haline getirilmesine karşı savaşımı başka bir meseledir. Devlete bağlı cemaatler, dini kurumlar o rejimiin politik bir uzantısı olmaktan kaçınamaz. Ve bu yapılanın gerçek iman ile bir alakası yoktur, ve de söylemek gerekir ki dinin köleliği, emekçi sınıfın sömürüsünü, adaletsizliği, yada kuran diliyle söylersek haram işi ve haram lokmayı din ile kutsallaştırmayı savunma girişimlerine karşı çıkmamız da bir başka meseledir.
Marksistlerin din karşıtı bir kışkırtma yürütmesi görüşünün savunulmasını bekleyen insanlar vardır. Bir dünya görüşü olarak marksizmin evrenselci bir felsefe olarak hiçbir dinle uyuşmadığı doğrudur. Ancak bu materyalist tarih anlayışının kendisine varoluş ile ilgili beyanlar verme görevini yüklemesi anldıbına hiç gelmez.
Marksist görüşün temelinde güncel düşünce sistemlerinin ancak maddi temelin değişimiyle değişeceği düşüncesi vardır yani gökleri eleştirmek yerine yeri eleştirir, dinler yerine politikalar ile savaşırız, 7 göğü yıkmaktansa bir Marksist kapitalizmi yıkmayı amaç edinmiştir.

Bunun yanında komünistler her yoldaşından Marksist olmasını beklemez. Yalnızca her birimizin sosyalist örgütlenme için kapitalizmle devrimci savaşımın içinde yer almasını isteriz. Eninde sonunda bu bir pratik savaşım problemidir felsefik yada dini bir görüş değildir.

Dolayısıyla söylersek Müslümanlığı yada diğer dini inançları karşı devrimci olarak değerlendirip yasak olmalıdır şeklinde bir zihniyete biz izin vermeyiz. Eğer bu doğru olsaydı marxtan önce hiçbir devrimci var olmadı dememiz gerekir yahut dini toplumlarda varolmuş devrimler gözardı edilmelidir ki sonuçta tezin yanlışlığı görülür ki dinler böyle bir şekilde eleştirilemez ve günümüzün deneyimi dini bilincin ve devrimci politikanın uyuşmaz olmadığının pratik kanıtını verir. Ve de devrim saflarında pek çok Müslüman ve diğer dine mensup yoldaşlarımız vardır.

Yani özetle komünist hareketin Müslümanlık yada hiçbir din ile alıp veremediği yoktur. Bir devrimciden beklenen kapitalist sömürü düzenine karşı duruşudur ki kötülüğü eleştirmiş dinler de buna desteğini açıkça vermektedir. Komünist hareketin alıp veremediği kapitalist sistemin politize ettiği dini kurumlardır.

edit: imla