komünist panpalar toplanın sorularım olucak111

ekşici mod on

panpa ben de sıkı bir atatürkçüyüm. şimdi komünizm bir ütopyadır. lakin sosoyalizm bunun temelidir. yani önce bütün dünya ülkelerinde sosyalizm ilan edilecek en sonunda da dünya bir komün haline gelecek. temel fikir bu. sosyalizmin temelinde ise kişi ürettiği kadarını tüketme hakkına sahiptir; kimse ihtiyacından fazlasını almamalıdır. lakin bunu sağlamak yani arz ve talebi dengelemek için bir kuruma ihtiyaç duyulur işte bu noktada "sosyal devlet" (ki bu anayasamızda geçen sosyal devletten ziyade sosyalist devlet demek) devreye girer. bu fikir ortaya çıkıp da güçlendiği dönemde dini kurumlar özellikle hristiyan toplumunda ki çarlık rusyası'nda mali ve politik yönden çok güçlüydü. (şimdi burada hristiyanlık ve klise kurumu hakkında bilgi vermeye başlıcam ama bazıları özet geç diyecek o yüzden atlıyorum lakin söylemeden geçemiyeceğim hristiyan kurumları çooook zengindir. örnek opus dei) bu yüzden sosyalist fikri şiddetle reddettiler. hani şu ünlü söz vardır rabbaniyet sınıfı için söylenen(ruhban değil rabban sınıfı) "herkes eşit ama bazıları daha eşit" işte bu söz kliseye yönelik önemli bir taaruzdu. yani "sınıf"laşmanın olmadığı bir dünya istemektir sosyalist düşünce. amaç büyük balık kaarşısındaki savunmasız küçük balığı korumaktır.

liberalizme gelince liberaller devletin piyasa ve para politikalarına asla müdahale etmemelerini isterler. böylece özgür insana ulaşmayı hedeflerler ki liberal özgürlükçü demektir. yatırımlar karşısında devlet kurumunun sus payı olarak vergi almasını ve kenara çekilmesini ister. liberal ülkelerde doğal taleplerden çok yaratılan talepler ve önceden hazırlanmış arz vardır. liberaller devleti silahlı güç olarak kullanırlar (bkz: usa) (bkz: uk) liberal hayatta her şeyin bir fiyatı vardır ve her şey alınıp satılabilir. liberal ekonomide büyümek temel amaçtır ve büyümek için senden küçük balıkları yemek zorundasındır. liberalist düşünce beraberinde vahşi kapitalizmi getirir.

atatürk'e gelince. atatürk önce devlet destekli liberal ekonomi modelini oluşturmaya çalıştıysa da ülkenin uzun süren savaşlardan dolayı yıpranması ve kapitalin olmaması artı sanayiden yoksun bulunması ziyadesiyle ülke ekonomisinin tarıma dayanması bu projenin rafa kalkmasına sebep oldu. (bkz: izmir iktisat kongresi) bundan sonra devletçilik ilkesi benimsendi.

özgürlük meselesine gelince liberaller satabilecekleri her şeye özgürlük dediler ki özgürlük adına okyanus ötesinden gelip petrol sahalarına kondular. dediler ki ben özgürüm o zaman al sana post-modern sanat, al sana post-modern müzik al sana post-modern cinsellik! adamlar cinsel devrim dediler yüzyıllarca her yerde bilinen eşcinselliği sanki yeniden keşfetmiş gibi yaptılar ve bunu pazar haline getirip satış yaptılar. noelde, bayramda, anneler gününde, sevgililer gününde hediye almazsan olmaz dediler ve seni para harcamaya teşvik ettiler. paran yetişmezse korkma al sana kredi kartı dediler, kredi kartını ödeyemezsen korkma al sana kredi dediler ve evini, tarlanı, arabanı ipotek ettiler. sen ödeyemeyince devlet eliyle sana icra getirip seni donuna kadar soydular. işte buna da liberalizm dediler.

ekşici mod off

@1 ogrenmek istiyosan oku uzun yazcam

o herşeyin devlete ait olması olayına gelelim. komunizm ve sosyalizmdeki devlet şimdiye kadar gördüğün devlet değil zaten. gerçekten halkı için varolan halkı aç kalırsa kendi cocugunu kesip yedirecek bir devletten bahsediyoruz. memure taşak geçer gibi maaş verip kendine zam yapandan değil. kayıran değil. terörist besleyen degil. tecavüzcüyü öven degil. liberalizmle tamamen özgürlüğü sağlayamazsın çünkü serbest ekonomi oldukca ezilen sınıflar olacaktır ve ezilen sınıfın oldugu topluma özgür toplum demek bir mallıktır. sadece herkes eşit oldugunda aç ve zengin kavramı olmadıgında gerçekten özgürlük olur. sağlık eğitim gibi temel ihtiyaçları devlet herkesin eşit olarka karşıladığında özgürlük olur.

hiç bu toplumlarda bulundun mu demişsin. şöyle anlatyım küba ya gitmişliğimiz var devrim kutlamaları içi. yıl dönümünde. ordaki eczacıya yada doktora biz hastalanınca ilaca para veriyoruz ölene kadar sırada sürünüyoruz dediğinde sana zütüyle gülüyor hatta inanmayanını bilirim. bizim yaşadıgımız şartlar ve eşitsizlik onlara anca filmde görüncek şeyler gibi geliyor. tek sıkıntıları var oda monotonluk ve sıkıcılık internetleri sansürlü yabancı film dizi ve kitaplar devlet gözetiminden geçerek geliyor. nedenide gençlerin kapitalizme özenmemesi bunu engellemek. abdli bir dalyarak buraya gidiyor devletten aldıgı parayla bizim şöyle büyük evimiz var. şöyle zenginiz arabalar o biçim. herkes biraz calısark zengin oluyor. sonra bunu yiyen kübalı mallar da irtica etmeye ugrasıyor. ordada açlıktan geberiyo zaten salaklar. ama gel gelelim. sinemaya para vermeyi düşünmen bile bir aptallık orda. evine en yakın sinemada koltugun hazır. yaz geldiginde izinin ve tatil mekanın hazır. kutlamada v.sde öyle. saglık ve temel ihtiyaçtan bahsettim zaten. işte sadece böyle bir toplumda özgür olabilirsin. zaten bu komunizm degil sosyalizmdir. komunizm sonraki aşamadır. dünyaya yayılmıs ve paranın tarihe karıstıgı aşama. yani uzak sosyaizmi konusalım şimdi. bunun dısında türkmen bi komsu vardı bizim. onlar uzu sure sovyet kaldılar. herşey aynen anlattıgım gibiymiş kadın temizlikçilikle geçiniyo ama şarabın kalitesinden anlıyo. lüks yemeklei biliyo neden?? onlarda bunlara lüks degil eşitlik deniyor. kadının tek şikayeti dini ibadete izin vermemeleriydi orda calısırken bi türk işçye aşık olmus gelmiş buraya şimdi sürnüyo salak. hatta bana ilk elektrik faturasıyla karsılastıgında tepkisini anlatmıstı cok gulmustuk.

kemalizme gelelim. atatürk zamanında birçok solcuyu da sürdürdü ve idam ettirdi ama neden adam yoktan ülke kurmaya ugrasıyor. iç ve dış düşman dolu heryer pamuık ipligne baglı. en ufak bi karısıklıga izin veremezdi ve eger komunizmi seçse iki kutuptan birinde yer almış olcaktık bu da tehikeliydi o dönemin şartları için. ata yı kimse eleştiremez hiçbir konuda neyse umarım okursun