1. 1.
    +36 -4
    silah dağıtımı (g3 ve kasatura) yapılmıştır. biraz saf bir çocuk olan kemal' in kasaturası çaktırmadan alınıp saklanmıştır. kasaturanın yokluğunu farkeden kemal, etrafındakilere sormuş ama cevap alamamıştır.
    kemal: (haykırarak) gomtanım! kılıncımı çalmışlar!
    biz: puahaha.
    uzman çavuş: gülmeyin lan muallakler, kim aldı senin kılıncını?
    kemal: bilmiyom gomtanım.
    uzman çavuş: verin lan adamın kılıncını!
    ···
  2. 2.
    +32 -3
    bu sefer kahramanlarimiz acemi asker degil komutandir. iki asteğmen birbirine komşu eğitim alaninda acemi eğitimi ile meşgulken biri diğerini çay içmeye davet eder. laflamaya başlarlarken acemilerden birini çağirirlar. eleman koşa koşa gelir.

    -bize 2 çay getirir misin
    -emredersiniz komutanim *

    eleman çaylari bir koşu kapip getirir ve komutanlarinin dikkatini çeker.

    -aferim ya ne çabuk getirdin. ama nefes nefese kalmişsin. sivilde napiyodun sen ?
    -komutanim "balıkesir cumhuriyet savcisiydim" der

    bizim asteğmen elemanlarin o an boğazlari düğümlenir. o çay ateş olur ellerinde. acemi asker elemanlarin yanlarindan uzaklaşir.

    -olm var ya bu bizi sivilde yakalasin öttürür lan
    -lan ne biliyim o kadar adamin içinden biz de savciyi bulduk iyi mi
    -amaan koy gitsin. savcinin elinden de çay içtik ya
    -ehehuehue
    ···
  3. 3.
    +24 -3
    (acemiliğin ilk günleri... )

    asker: hapşuu!
    komutan: çok yaşa!
    asker: emredersiniz komutanım!
    komutan: "emredersiniz!" denmez evladım, "sağol!" denir.
    asker: emredersiniz komutanım!

    (aradan bir yarım saat geçer... )

    asker: hapşuuu!
    komutan çok yaşa!
    asker: sağolasın.

    (böyle de level atlanmaz ki be canım kardeşim, sümüklü piyadem benim. sen çok yaşa e mi.)
    ···
  4. 4.
    +18 -2
    acemilik yeni bitirilmiş dagitim izni alinmadan tertip olunan birlige katinilmistir haliyle henuz askerligin kabaklik seviyesi gecilememistir komutanlik buyuk oldugundan birlikler arasi servis calismaktadir acemide ayni yere dusulen devreyle servise binilip en on koltuga oturulur hatta yan koltuga bavul ıvır zıvır yerlestirilir. servis tam kalkacakken genc bir delikanlı elinde cantasi servise atlar

    genc - dostum su cantalari kaldirda oturalim suraya
    ben - (oflaya puflaya) tamam gec otur !
    ben - (daha tecrubeli oldugunu dusundugum gence donup) birader x komutanlıgına cok suruyor mu yol ?
    sofor - (hemen lafa atlar) yok 5 dakikaya ordayız
    ben - (diger askerlere gore daha duzgun gorunumlu gence donerek)sen de kisa donem misin ? nasıl buraların havasi suyu ?
    genc - hayır ben kisa donem degilim surda iskeledeki sahil guvenlik gemisini goruyo musun ?
    ben - evet cok guzelmis
    genc - hah ben onun komutanıyım iste yuzbasi x
    ben - glup!
    ben - oturur pozisyonda hazır ola gecerek* kusura bakmayın komutanım tanıyamadım ben sizi
    genc - (burnundan cıkan dumanların icinden) onemli degil asker
    devre - nihohahaha
    ben - yusuf yusuf
    ···
  5. 5.
    +4 -1
    okuyucak varsa yazarım komik lan
    ···
  6. 6.
    +5 -2
    tk: tabur komutanı
    p: poseidonv

    tk: sen tarih okumuştun değil mi?
    p: hayır komutanım sanat tarihi okudum. sanat tarihi farklı bir disiplin biz tarihi siyasi değil, sanatsal açıdan bla bla bla.
    tk: aynı şey oğlum işte. benim oğlanın yarın tarih sınavı var. git şimdi iyice öğret dersten geçemezse yarın ben sana öğretirim.
    p: ne kadar çalışacağız komutanım?
    tk: öğrenene kadar.

    içeri girilir komutanın oğluna konular sorulur ve konunun günde 50 savaş 150 anlaşmanın yapıldığı osmanlı'nın çöküş döneminden cumhuriyete kadar olduğu görülünce ömrünüzden 5 yıl silinir. anlatılacak konular bilinmediği için konular çaktırmadan çocuktan önce okunur ve biliyormuş edalarıyla çocuğa anlatılır. çalışmaya başladıktan 20 dk. sonra komutanın kapı arasından (nuri alco'nun temizlik yaparken eteği toplanıp donu gözüken temizlikçiyi izlediği gibi) sizi izlediği fark edilir. komutan görüldüğünü anlayınca içeri girer ve

    tk: oğlum nasıl öğreniyor musun?
    oğlu: öğreniyorum baba.
    tk: iyi öğren oğlum akşam eve gelince ben de soru soracam sana cevaplayamazsan asker abine yarın ben öğreteceğim tarihi (gitti 5 yıl daha)

    bundan sonra geçen 3 - 4 saat içinde konular anlatılır. sorular sorulur çocuk hiçbir soruya doğru düzgün cevap veremedikçe ömür sayacı geri işlemeye devam eder. ertesi gün komutan ha çağırdı ha çağıracak diye 3.5 ata ata kabir azabı gibi geçer. çağırmayınca herhalde çocuk sınavım iyi geçti dedi ondan yırttık ama asıl notlar verilince sıçtık diye takip eden haftalar daha da bir kabir azabıyla geçer. sonunda kimse çağırmaz zaten çağırsa da dövse de haftalardır yaşanan züt korkusundan dayağı hissedecek bir his kalmamıştır artık gariban kısa dönem askerde.
    ···
  7. 7.
    +6 -1
    ilk zamanlarda yaşanan bir telefon konuşması;
    beholder: alo
    ast: astsubay cafer ( agzinin içinde geveleyerek)
    beholder: kim?
    ast: astsubay cafer ( istifini bozmadan)
    beholder: tane tane söyle anlamıyorum
    ast: as subay ca fer
    beholder: tamam, ne oldu?
    ast: sen kısa dönemsin di mi?
    beholder: evet!?
    ast: uzun dönemlerden birini çaar bakıim.
    beholder: olur (yüzzüsce)
    ···
  8. 8.
    +6 -1
    akşam olmuş mesai bitimine yaklaşılmıştır.

    k: evet arkadaşlar. bugün şunları bunları... gördük. boş vakitlerinizde ekgiblerinizi tamamlıycaksınız. anlaşıldı mı?
    bölük: emredersiniz komutanim !
    k: evet. sorusu olan var mı soru ?
    asker: komtanım soru değil de bir istek olacaktı?
    k: lan daha ne istiyonuz lan. don bile verdik lan mna koyum lan.
    bölük: zohahahahahaha
    asker: komtanım kantin'de meyve yok. meyve temin etmek istiyoruz. mümkünmüdür acaba?
    k: mümkündür. kantin başkanlığıyla konuşalım. ne istersin. (ilhan cavcav hareketi yaparak) muz istermisin muz? ehehe
    bölük: zohahahahahaha
    asker: hasgibtir...
    ···
  9. 9.
    +9 -2
    -asker! kimsin sen.
    +selami adim komutanim.
    -kunye veeeer.
    +buyrun (kunyesini uzatir)
    ···
  10. 10.
    +6 -1
    nöbet değişimine gelmeyen nöbetçi üsteğmen aranmaktadır. görevli olduğu yerdeki telefonu aranır.
    +yarbay xxxx
    -j.çvş. xxxxx, komutanım üsteğmen xx'i arıyordum nöbeti varmış, oradamıydı?
    + habercinmiyim lan ben senin iiiitttt! gelde kendin söyle lan! gel çabuk lan buraya
    -em. emr. emre. dersiniz komutanım. (zıçtım, diskoya merhaba)
    asker gidene kadar komutanın siniri yatışmıştır. bir kaç nasihat dinlenerek olaydan yırtılır.
    ···
  11. 11.
    +7 -1
    zirhli birlikler okulu ve eğitim tümen komutanliği, yedek subay sınıf okulu - etimesgut
    bir ağustos ayı...

    teslim olunulmuş, henüz ikinci gün, öğlen.
    boş boş dolaşılmaktayken gazinonun yanında çimlere yatmış, geviş getiren bölük arkadaşları görülür, "lan askerlik ne güzelmiş, uykum da vardı" denilerek botlar, palaska, bere çıkarılır. kamuflajın üstü çıkarılır, katlanıp yastık yapılır (bi şezlongumuz ekgib a.k), güneşin altında sereserpe uzanılır..
    daha 3 4 dakka geçmiştir ki, hafiften beyaz saçlı, böle gözlüklü sevimli bi amca gelir.. hışımla bağırır..

    - napıyosunuz be siz burda, nasıl askersiniz siz, üniversite mezunu adamsınız, subay olucaksınız hepiniz, erata böyle mi örnek olacaksınız?

    amcada sadece 2 yıldız vardır, gerzeğin biri "lan üsteğmen bu,zaten bu yaşta hala üsteğmense kimse sallamıyodur bunu" diye düşünür;
    - koğuşlarda yatmamıza izin vermiyolar
    der. bu sırada ayağında çoraplar üst baş darmadağındır.
    iki yıldızın yanındaki çelengi farketmeyen bu miyop arkadaş komutanın sesinin yüksekliğinden ve barındırdığı sinirden ne dediğini bile anlamaz. 3 saniye içinde botları giyer, arada yere düşer falan. çimenlerdeki herkes aynı şekildedir. tabur komutanı 2.günden bir bölük asteğmen adayına kaymıştır, geri kalan 3 ay da bu zevkle devam etmiştir.
    ···
  12. 12.
    +6 -1
    ramazanın ve kışladaki ilk mesai gününün yorgunluğu ve dalgınlığıya yemekhaneye inilir iftar için. sıranın ilerilerinde bir kaç albay muhabbet etmektedir, hemen yanlarında da omzunda 2 yıldız bulunan başka bir subay durmaktadır.
    eh asteğmen olarak kışlada albaydan aşağısına çok fazla önem verilmez, gibi bir züt kalkıklığı mevcut olduğu için, pek fazla önemsenmez. ancak söz konusu kişi aniden asteğmenin yanına yaklaşır ve şubesini, görevini, vs sormaya başlar. halen yarbayla konuştuğunu zanneden eşek asteğmen ise hazırola bile geçmez, tekmil vermeden gayet havadan sudan konuşur gibi konuşmaya dalar. karşısındaki sözde yarbay hafiften iğneleyici sorular sormaya başlayınca da asteğmenimiz üst perdeden sallayarak öle laf sokulmaz böle laf sokulur tribine girmeye çalışır. ancak bir anlık baş hareketiyle karşısındakinin omzundaki 2 yıldızcığın yanındaki kılıçları * gören asteğmen allahını şaşırarak elindeki tepsiyi bırakır, hazırola geçer ve muma döner. acı içinde 3,5 atmakta ve kaderini beklemekte olan asteğmen, komutanın emir erine bağırmasından fırsat bulup kaybolur.
    daha sonraları da koridorlarda duvar dibinden hızlı hızlı kaçtığı rivayet edilir.
    ···
  13. 13.
    +6 -1
    izmir'de bir er eğitim birliğinde nöbetçi subay telsiz anonsuyla, koramiralin baskına geldiğini haber alır ve yanına giderek vukuat raporu verir. soğuk terler dökerek paşayla dolaşmaya başlar. karargahın önüne gelindiğinde, 1 haftalık bir erin yaklaşmakta olduğu görülür. kafasında kepi bile olmayan patagonya askeri, laylaylom bir şekilde yanlarından geçip gider. gözlerine inanamayan paşa nöbetçi subaya hönkürür:
    paşa- kim lan bu salak! çağır çabuk!
    nb. subay- emredersiniz komtanım!
    asker çağırılır, gayet rahat bir şekilde gelir ve acelem var, imasında bulunarak, buyrun, ne vardı, der. bu arada nöbetçi subay paşanın arkasından ağlamaklı gözlerle askere rütbeleri işaret etmeye çalışır.
    paşa- neden selam vermiyorsun lan sen?
    er- pardon farketmemişim efendim. merhaba!
    paşa- dalga mı geçiyorsun lan sen, selam versene!
    er- merhaba dedik ya, daha ne yapalım ama!

    sonrası gayet hüzünlü. nöbetçi subay için o nöbet bitmek bilmez. er, acemiliğine laylaylom devam eder.
    ···
  14. 14.
    +7 -1
    kisa donem askerligimin 4. ayi mevsim bahar olmus. dortlu yuruyus kolunda egitime giderken uzman bagirir "saaayyyy"

    boluk her sol adimda baslar saymaya

    boluk: bir
    boluk: kiii
    boluk: ucc
    boluk: dorttt
    kuzgun: bess
    uzman: kim lan o 5 diyen
    kuzgun: benim guray uzmanim (ne tak yedim gene amina koyyim..)
    uzman : sen kadir yarbayin yazicisi degil misin?
    kuzgun: evet guray uzmanim
    uzman: ictimaya, egitime falan gelmiyodun sen. hayirdir?
    kuzgun: cok kilo aldim guray uzmanim. malum bahar da geldi ufak ufak takilicam buralarda musade ederseniz.
    uzman: iii bi daha olmasin.
    uzundonem: ulan ben yapsam olumu dirimi #***#$?*diniz...
    ···
  15. 15.
    +7 -1
    askerler yemek yemektedirler, yemekte zeytinyağlı barbunya vardır.
    komutan yemekhaneye gelir ve askerlerle konuşur;
    komutan: nasılsınız çocuklar?
    asker:saol komutanım
    komutan:birşeye ihtiyacınız var mı?
    askerlerden biri hemen atlar;
    -komutanırım yemekler soğuk geliyor bunları ısıtır mısınız?
    ···
  16. 16.
    +11 -2
    komutan: sen gelsene buraya.
    acemi asker: ben mi?
    başçavuş: emredin komtanım dicen oluum.
    a: tamam.
    k: gelsene lan
    a: ben mi
    k: evet laaaaaannn, gel buraya
    a: ben arkadaşa dedinizdi zannettiydim.
    k: (eller belinde, yukarı bakarak) ey güzel allahım, en kaliteli ve en hızlı spermden bu mu oldu şimdi? gel ulaaaaaaaaaaaan...
    ···
  17. 17.
    +15 -1
    nöbetçi subayı gece devriyeye çıkıp nöbet yerlerinde ki askerleri kontrol ediyor. cephanelik önü nöbetçisi ağaca dayanmış sigara tellendiriyor.

    komutan : leyn... sen sigara mı içiyorsun ?
    nöb. er : içime çekmiyom ki komtanım.
    ···
  18. 18.
    +8 -1
    yer: acemi birliği. alay komutanının teftişinden bir gün önce:

    bölük komutanı: bakın, alay komutanı size ne sorarsa sorsun, evvela yüsek sesle künyenizi söyleyeceksiniz ve "emret komutanım" diyeceksiniz, tamam mı? tekrar ediyorum, ne derse desin, önce künyeniz, sonra "emret komutanım"!

    d day:

    alay komutanı acemi erler arasında dolaşmaktadır. bir erin yanında durur ve olaylar gelişir:

    albay: asker, benim adımı biliyor musun?
    acemi: ... *
    albay: bir soru sordum evladım?
    acemi: ... *
    albay: dilini mi yuttun oğlum!
    acemi: tank er kıdemli albay kayseri emret komutanıım!!! *
    albay: yüzbaşım, ne diyor bu!!!
    ···
  19. 19.
    +4 -1
    askerliğin ilk haftası kamuflajlar biz kısa dönem acemilere daha yeni teslim edilmiştir. herkes beş dakika sonraki içtimaya yetişmek adına zütünü başına geçirirken mutlu adındaki aslen mesleği bilgisayar öğretmenliği olan evli ve bir çocuklu organizmamız can tertibimiz, gömleğin düğmeleri açık botların ipleri yanlardan sarkık pantolonun içine iki tane daha mutlu girebilecek bir pozisyonda başımızda bekleyen halil üsteğmenin yanına yaklaşır o enfes sorusunu havayla temas ettirir:

    -nası komutanım? yakıştı mı?

    hayat durur. sesler kesilir. kafalar o yöne döner. zaman durur adeta.ben o esnada bildiğim tüm arapça duaları latin alfabesi şeklinde zihnimde tercüme ederken halil babanın iç ferahlatan sesi duyulur:

    -eheh yakışmış yakışmış...
    ···
  20. 20.
    +3 -1
    kısa dönem erleriz. çavuş oluyoruz törendeyiz.. alay toplanmış, albay ilk arkadaşımızın adını okuyor :
    - muhabere onb. abdullah xxx
    sessizlik... biz arkadaşa, onu tanımayanlar ise sağa sola kafasını çevirip etrafa bakıyorlar kim bu diye... apo ses çıkaramadı heyecandanmıdır nedendir bir süre. sonra sağ elini yukarı kaldırarak gülümsedi, kafasını salladı albaya masumca, kardeşçe.. albay bişey demedi tebrik etti, apo kafasını yine dostça sallayarak ve yumuşak bir ses tonuyla :
    -saol.
    diye seslendi albaya..
    töreni izleyen h.sonu bizim bölüğü yanaşık düzen eğitimi bekliyordu..1 hafta beklenilen çarşı izni de mundar anlayacağınız.
    ···