1. 101.
    +3
    biz burda canı sıkılan arkadaşlarımız için bişi yapıyoruz adam diyoki neden çalıyon amk benım kendı aklımda hıkaye vardıda benmı yazmadım nankör
    ···
  2. 102.
    +3
    usta birliğinde yeni gelmiş kısa dönemlerden bir tanesi vişne likörü yapmak için yemekhaneden periyodik olarak vişneleri toplar. kendi geliştirdiği bir mekanizma ile pet şişeleri ortalarından keserek, pipetler ve biraz iple minik bir uzay mekiği maketi gibi bir mekanizma oluşturur. bir süre fermentasyona bırakır ve bunu bölük kantininin hiç açılmayan dolabına saklar. 7 günde bir tadına bakmak için dolabı açar ve deneriz. günlerden bir gün denetleme amacıyla komutanlar hiç açılmayan dolabı açar.

    o güne kadar hiç öyle bir mekanizma görmeyen tim komutanlarından biri korkuyla nereye kaçacağını şaşırarak şöyle tepki verir :

    - ammuğaaa goyyiim adam bomba yapmış anamızı gibecek ulan, gaççın !

    (ben buna çok güldüm amk :D )
    ···
  3. 103.
    +3
    kısa dönem askerler birliklerine yeni teslim olmuşlar, aralarından makine mühendisleri çağırtılmış ve bir seminer mi ne öyle birşeye zorla zütürülmek üzere, levazım takım komutanını beklemeye başlamışlardır.

    bu arada bu makine mühendislerinden bir tanesi de çift anadalla fizik bölümünü de yemiş bitirmiş hatta doktorasını dondurarak askere gelmiş, 30 yaşında, geleceğin bilim adamı adayı, dini bütün de bir arkadaştır. levazım takım komutanı da sonradan daha da detaylı öğrenildiği üzere, bölükteki en taşaklı iki üç komutandan biri olup, uzmanlıktan geçme kıdemli başçavuştur.

    komutan - makine mühendisleri siz misiniz?
    askerler - evet gomutanım biziz.
    k- askerden önce çalıştınız mı? nerelerde çalıştınız?

    askerler sıradan söylemeye başlar...

    a1- işte ben cnc tezgahı satışında çalıştım
    a2- ben yapı denetimde çalıştım

    bu sırada sıra kendisine gelen hocamız ise, piyasada çalışmadığını, almanya'da doktora yaptığını, sadece ders verdiğini asistanlık yaptığını söyler.

    başçavuşumuzun tepkisi gecikmez:

    k- he.. demek bunların hepsi piyasa huursu, sen kerane huursu.
    ···
  4. 104.
    +3
    nizamiye uzman çavuşu kısa dönem erlere mesleklerini sorar:

    - sen?
    -müzik öğretmeniyim
    -bi taka yaramaz. sen?
    -polisim.
    -seni yanıma alıcam aynasız. sen?
    -matematik öğretmeniyim.
    -iyi, bizim çocuklara ders veririsin. sen?
    -gayrisabit fikir: avrupa birliği uzmanıyım.
    - wwuaaaayyyy ammına goyayım, o ne lan!!!
    ···
  5. 105.
    +3
    kısa dönem olarak görev yapmakta olan portakalciceginin tekmil verme eğitimleri sürmektedir.

    komutan : ...
    portakalcicegi: ...
    ...

    portakalcicegi:: bir arzunuz var mı komutanım? ( bir emriniz var mı diyeceğine)
    komutan: garson musun pzvnk. komutan arzu etmez, emreder!!!
    portakalcicegi:emredersiniz!!! ( hemen de öğreniyorum)

    not: buradaki komutan öyle orgenaral falan değildir
    ···
  6. 106.
    +3
    acemi birliğinde yat içtiması koğuşta alınacak.

    yatakta gazete okuyan er ve sayım yapan nöbetçi subay.

    +oğluuuuummm napıyosun lannn yatakta yarrrrrrrak adam.
    -gazeteye dalmışım komutanım.
    +seni bi giberim yarın o gazeteye manşet olursun, beni okursun erini giben komutan diye, zütttttttttt!!!
    ···
  7. 107.
    +3
    onya personel okulu 321. dönem celebrity'si süleyman gene hikayemizin baş kahramanı. okul komutanımız akşam 5'te sonra 4'erli 5'erli gruplar halinde personel okulu öğrencilerini yanına çağırmakta ve ufak ufak muhabbet etmektedir. burdaki amaç tabiki hem sorunların dinlenmesi, hem de öğrencilere okul komutanımızın bizimle ilgili olduğunu, sorunlarımızı paylaşmaktan sıkıntı çekmememiz gerektiğini hatırlatmaktır.
    tabiki hayatında en üst rütbeli olarak okul komutanını gören çiçeği burnunda asteğmen adayları da çağırıldıkları zaman postallarını boyar, kıyafetine çeki düzen verir, gerekiyrsa ütüler ve jilet gibi kendisi huzuruna çıkıp bir çay içer ve geri dönerlerdi.
    birgün süleyman'ın da dahil olduğu bir grubu yanına çağırıp belki de hayatının hatalarından birini yapmıştı okul komutanımız. komutanın makdıbına çıkarken süleyman arkadaşımızın hali içler acısı: palaska yamuk ve göbek altında çok afedersiniz tam pipinin sağına kaymış, kamuflajında göbek kısmında 2 düğme açık ve içinden beyaz atleti gözükmekte, postallar leş ve kamuflaj üst düğme kopmuş ve ütüsüz. yani içler acısı bir durum.
    komutanın makdıbına çıkma anı:
    hepsi teker teker tekmillerini verirler, komutan yaka numarasına bakar süleymanın, önündeki kağıttan ismini bulup çocukları oturttuktan sonra,
    -çocuklar kusura bakmayın ama, bu ne hal süleyman? amı zütü dağıtmışsın?
    -komutanım işte şimdi biraz kilo var ya biraz ondan, bla bla bla. birkaç bahane daha

    muhabbet başlar, komutan çocuklara gaz vermektedir:
    -hepiniz belli kesimden gelme özenle seçilmiş asteğmen adaylarımızsınız, belli okulda okumuş, iyi aile terbiyesi görmüş.
    süleymanı eliyle göstererek
    -tabi bazi istisnalar olabilir.
    -ama komutanım?!
    ···
  8. 108.
    +3
    telefon çalar:

    vigor: alo?
    x: yarbay zafer
    vigor: yok burda..
    x: oğlum o benim
    vigor: şey pardon, emredin komutanım..
    ···
  9. 109.
    +3
    komutan - içinizde ehliyeti olan var mı ?
    asker - benim var komutanım
    komutan - afferin , git şu el arabasındaki çöpü dök . dikkat et devirme.
    ···
  10. 110.
    +3
    yerde bir adet faks makinesi ve parçalara ayrılmış bir bilgisayar durmaktadır. komutan oradaki başçavuşa telefon ederek bilgisayarın odasına taşınmasını istemiştir. oradaki başçavuş da kasayı alır ve askere der:

    - oğlum sen de monitorü alıver hadi.
    + emredersiniz komutanım. (asker yerdeki faks makinasını kucaklar)
    - oğlum monitor dedim.
    + (asker tekrar yere bakar karar veremez)
    - oğlum yerde bi televizyon var bak onu al.
    + emredersiniz komutanım. (oh, sonunda der gibi ifadayle)
    ···
  11. 111.
    +3
    eğitim haftası tek er muharebe, konu kbrn (kimyasal biyolojik radyolojik nükleer) saldırılarından korunma yöntemleridir. kimyasal biyolojik derken sıra nükleer'e gelir. eğitim cavusu olarak, etkileme bölümünde bir giris yapılır:
    - arkadaslar hirosima'yı veya nagasakiyi duyan var mı?
    acemiler arasında bir sessizlik olur. bir iki el kalkar. bir tarihci olarak konuyu bastan alma fikri hosuna gider cavusun:
    - peki bastan alalım. arkadaslar ikinci dünya savası hangi devletler arasında olmustur?
    acemiler kendi aralarında konusmaya baslar:
    -türkiye-amerika arasındaydı galiba.
    bu bombanın üzerine bomba olmaz derken:
    -olummm o sırada daha amerika kurulmamıstı der acemilerden biri ve film kopar...
    ···
  12. 112.
    +3
    kısa dönem yazıcı yazıhanede oturuken içeri bir yüzbaşı ve bir albay girer. tabi kısa dönem asker hemen durumu kavrar: denetleme için gelen albaydan başkası değildir bu...

    kısa dönem yazıcımız albaya güzelce selam verir tabii. ama tekmil falan kısa dönemler için şart olmadığından (!) doğrudan sorulara cevap vermeye başlar.

    albay babacan adamdır. denetlemeye değil de muhabbete gelmiştir sanki, geçerken uğradım modundadır. denetçi albay önce 'kısa dönem misin?', 'sen sivilde ne iş yapıyordun?', 'oo ne öğretmenisin?' falan gibi kas gevşetici sorularla ortamı tamamen kulak memesi kıvdıbına getirir. ve arkasından, beyni tamamen uyuşturulmuş olan kısa devre yazıcımıza yazıhanedeki işleyişle ilgili çok kolay sorular sorar:

    albay: yazıhaneye kaçta geliyorsunuz?
    k.d. yazıcı: saat 8de komtanım.
    albay: peki bilgisayardan iyi anlıyor musun?
    k.d. yazıcı: anlarım komtanım.
    albay: görelim bakalım. kapatıp açabilir misin mesela bilgisayarı?
    k.d. yazıcı: (içinden 'lan dalga mı geçiyor' derken) tabi komtanım.
    albay: bi kapat aç öyleyse görelim.
    k.d. yazıcı: emredesiniz komtanım. (bilgisayarı güzelce kapatır, şifreyi girip tekrar açar)
    albay: hmm iyi, tamam.

    albay çıkar, denetlemeden geçilmiştir, oh ne rahattır. ama saniyeler sonra kısa dönem yazıcımızın beyni normal işleyişine dönünce şimşekler de çakmaya başlar. albay bilgisayarı kapatıp açmak gibi basit bir iş sormuş ve o da bir güzel şifreyi yazıp göğsünü gere gere emredilen işi yapmıştır. ama aslında kurallar gereği bilgisayar şifrelerini sadece o yazıhanenin sorumlusu olan komutan (binbaşı) bilmelidir ve doğal olarak denetleme için olumsuz bir durumdur bu (bkz: ne yaptım lan ben). tabii arkasından o sırada fark etmediği albayın yüzündeki alaycı gülümsemeyi bir de arkadaki yüzbaşının yüzünde beliren 'hssktr!' ifadesini hatırlar ve feci aşağılanmışlık hissi bünyeyi kaplar.
    ···
  13. 113.
    +3
    acemiliğin ilk haftası. iş olsun diye içtima alanı temizliği yaptırılır. sıcağın alnında herkes içtima alanının yanındaki çam ağaçlarının altına tüyer. bölük komutanı önce toplan emri verir. yarım saat kadar bol küfürlü bir konuşmanın sonunda:

    - size içtima alanını temizleyin dedik içtima alanında bir allahın kulu yok, giblemiyonuz mu lan beni!

    evet, bölükteki ölüm sessizliğini erzincanlı bozdu:

    - gibliyoz komutanım!

    sonrasını ne sen sor ben söyleyeyim.
    ···
  14. 114.
    -3
    rezerved ben gitmicem zaa .d
    ···
  15. 115.
    +3
    (silah eğitimi sırasında)

    komutan: öldürülen teröristlerin silahları da mahkeme işleri filan bittikten sonra ordu envanterine dahil edilir.
    acemi asker: komtanım, pkklıların silahları hijyenik olur mu?
    komutan: pkklılar silahı zütüne mi sokuyor?
    ···
  16. 116.
    +1 -2
    acemi asteğmen adayı (a) - komutan (k) diyalogu

    k- naber flamacı nasıl gidiyor (flamacıydım tuzlada)
    a- iyi komutanım siz nasılsınız
    k- lan olm komutana sorulur mu
    k- nasılsın flamacı
    a- sol!

    şu çok daha feci
    yine aynı makamların diyalogu, bi şeyler için para toplanmıştır ve asteğmen adayı kapısını çalıp bölük komutanının odasına girer, tabi orda disiplin tavan yapmış durumda kimse boş şeyler için adamın kapısını çalamıyordu, işte bizim parayı toplayan arkadaşın olayı;

    a- komutanım bi maruzatım vardı
    k- söyle asker
    a- iki beşliğiniz var mı
    k- (tebessümle) hasktir lan!
    ···
  17. 117.
    +3
    cemilik bitmiş kısa dönemler olarak yeni bölüğümüzde bölük komutanının karşısına geçilmiş tekmiller verilmiştir.. yan yana sıraya dizilinir. ve komutan tek kişilik şovuna başlar.

    bölük komutanı: (asker 1'e bakarak) imama benziyo lan bu. nereyi bitirdin sen?
    kısa dönem 1: erciyes üniversitesi.
    bk: nurcu musun? süleymancı mı?
    kd 1: süleymancıyım komutanım.
    bk: bak görüyon mu, ulan ben sizi var ya.. neyse sen nereyi bitirdin?
    kd 2: açıköğretim.
    bk: ismini bi daha söyle bakayım.
    kd 2: hasari komutanım.
    bk: o ne demek?
    kd 2: bizim orda bir türbenin ismi komutanım.
    bk: (bana döner) sen nereyi bitirdin?
    kd 3: istanbul üniversitesi iktisat komutanım.
    bk: hah iki imamın yanına bi komünist lazımdı zaten.

    bu laftan sonra askerler ciğerini okuyan komutanın karşısında daha fazla dayanamayıp yarılır.
    ···
  18. 118.
    +1 -2
    (hiçbir eğitim verilmeden çapraz nöbete çıkarılan erin nöbet alanının 20 metre kadar yakınına gece 4'te bir jip gelir. gitsem nöbet yerimi terketmiş olurum, gitmesem ayıp olur çatışmasının galibi "görmezden gelmek" olur, öyle yapılır. ama jip ısrarla selektör yapınca koşarak gidilir.)

    devriye subayı: parola?
    hevçnçe: ne parolası?
    devriye ekibi: puaaahahahahahhhaa. parola şu, gelen olursa söylersin.

    (sonraki dönemde parola ve işaret tükenmez kalemle ele yazılır. yine bir devriye gelir.)

    devriye subayı: parolayı biliyor musun?
    hevçnçe: biliyorum komutanım.
    devriye subayı: e söyle o zaman.
    (-15 derece olduğundan kamuflaj, palto, sweatshirt, çift kat eldiven sıyrılır, karanlıkta görülemediği için elektrik direğinin altına gidilip bakılır, dönüp söylenir zira tükenmez kalemle ele yazılmıştır.)
    hevçnçe: x komutanım.
    devriye ekibi: puaaahahahahahhhaa.
    ···
  19. 119.
    +2 -1
    sivildeki badim gultig ile askere de buyuk bir $ans eseri badi olarak gidi$imizin 2. haftasi falan. bazi i$lemler icin girdigimiz binadan i$ini erken bitiren gultig cikmaya cali$iyor:

    - lan nerde buranin ciki$i ya.. bulamadim kac saattir. dur sorayim birine.
    - e iyi sor hadi.

    gultig onune ilk cikan ki$iye sormakta sakinca gormez:
    - pardon burdan nasil cikiliyor?
    - ebenin dininden!
    - komtanim!!! (omuzdan akan yildizlari gelen cevap uzerine farkedip esas duru$a gecer)
    ···
  20. 120.
    +3
    hiçbir anlamda büyük beklentileri karşılayamaz bu diyaloglar...

    -senin bölüm ney?
    -işletme komutanım!
    -kimi işletiyon lan?

    -sen ne iş yapıyon?
    -mimarım komutanım...
    -en büyük mimar kim?
    -hmmm...
    -en büyük mimar, mimar sinan...

    -sen necisin?
    -jeoloji mühendisiyim...
    -ne oluyo yani o?
    -işte deprem falan...
    -hııı... bu adam tehlikeli...

    -sen?
    -orman mühendisiyim...
    -ahahahaha! lan ormanın da mühendisi mi olur?
    ···