1. 626.
    0
    tezkere alırken de kartvizitimi bırakmıştım hepsine, sivilde başınız sıkışırsa arayın hesabı*, tezkereyi müteakip ilk kandilde bu astsubay çavuş sms atmış "kardeşim nasılsın, kandilin mübarek olsun vs. vs." diye, cevap vermedim -ki zaten kandil mesajlarına cevap vermek adetim değildir- arayıp sormadı bir daha...
    paylaş29.01.2013 11:14 punksteady
    şikayet
    komutan: bana şunu şunu getir...
    acemi asker: *emredersiniz efendim! (tam dönüp gidecekken tekrar geriye döner). emredersiniz komutanım!

    eleman gittikten sonra komutan; "ne olacak bu çocuğun hali" demişti.
    ···
  2. 627.
    0
    1 aylık acemiliği atlatmaya yakın kısa dönemlerden geçici istihdam sağlamak için tugay karargahından yüzbaşılar başçavuşlar gelir... düz sıraya geçirtirler ve en baştan sormaya başlar komutan (k)...

    k: sen sivilde ne iş yapıyordun asker?
    x: matematik öğretmeniyim komutanım
    k: güzel, bundan sonra bizim çocuklara etüd vereceksin

    k: sen asker sivilde ne iş yapıyordun?
    y: bir firmada elektrik mühendisiyim komtanım.
    k: başçavuş bu askeri trafo çavuşu yapın.

    k: sen yakışıklı, askere gelmeden önce ne iş yapıyordun?
    losername: tbmm'de çalışıyordum komtanım.
    k: ne iş yapıyordun orda, memur musun?
    losername: milletvekili danışmanıydım komtanım.
    k: senle bilahare görüşelim...
    ···
  3. 628.
    0
    - askeeeeeeer!!! ne o kazak?
    + komutanım üşüyorum da
    - lan ben demedim mi bi daha üniforma altına kazak giyilmeyecek diye?
    + komutanım hava çok soğuk ama. bir de unuttum.
    - oğlum sen mal mısın? 1 yıldır anlatıyoruz, kazak giymek yasak diye. git, çıkar hemen.
    + emredersiniz!

    • **yarım saat geçer***

    + komutanım, afedersiniz.
    - evet, ne vardı?
    + biraz önce sinirliydiniz, söyleyemedim.
    - neyi?
    + biz 6 aydır burdayız. siz 1 yıl dediniz.
    - *?#$5%</
    ···
  4. 629.
    0
    varan bir ;

    askerliğin ilk günleri, daha askeri terminolojiye henüz alışılmadığı dönem. açık hava gazinosunda içlerinde benim de olduğum sekiz on tane yeni poşet oturuyoruz. o arada tiz bir 'dikkkattttt ' sesi ve tugay komutanı tuğgeneral arabadan aşağı iniyor, tuğgeneral oradan geçerken bu yeni askerlerin bir hatırını sorayım demiş;

    tuğgeneral: merhaba gençler, var mı bir sıkıntınız ? ( adamdaki tevazu ve hoşgörüye bak )
    poşet : valla hocam televizyon çalışmıyor ( hem de ağzını yaya yaya )
    tuğgeneral : !!! ???
    hiçbir şey söylemeden arkasını döner arabaya biner ve gider

    varan iki;

    askerliğin ilk günleri, biz poşetlere yanaşık düzen eğitimi veriliyor. tesadüfen oradan geçen topçu yarbay eğitime bakıyor, askerin birinin selamı bir türlü öğrenemediğini görünce babacan bir şekilde elini askerin omuzuna atarak yürümeye başlıyorlar ve o arada yürürlerken bizim acemi poşet de sanki elini omuzuna koyan kişi komşusuymuş, abisiymiş gibi elini yarbayın beline doluyor. yarbaya sarılarak bir kaç metre yürüyor.

    bu iki hadisenin yaşanmasından 3 - 4 gün sonra bölük komutanı üsteğmen acemi birliğini topluyor, yüzü sinirden kıpkırmızı, adamın içinde fırtınalar kopuyor belli ama kendini tutuyor ve bölüğe sesleniyor;

    üsteğmen : bakın tugay komutanına ' hocam ' demeyeceksiniz, burası okul değil. yarbay elini omuzunuza koyduğunda siz de ona sarılmayacaksınız, anlaşıldı mı ?
    acemi bölüğü: emredersiniz komutanım.
    ···
  5. 630.
    0
    acemilik yeni bitmiş 1-2 haftalık asteğmen olan ben dakka bir gol bir misali nöbetçi subay yapılmışımdır. albay çıkış yapacaktır. arabanın önüne kadar albayla gelinir. albay asteğmen terrordrone a döner ve tekmil bekler;
    asteğmen t. : nöbette vukuatım yoktur komtanım !
    albay: ne dedin ne dedin?
    asteğmen t. : ay yani nöbetimde vukuat yoktur komtanım.
    albay: afferin oğlum vukuat yapma buralarda hadi bakim.
    asteğmen t. : emredersiniz komtanım (yusuf yusuf... )
    albay: kahkalarla arabaya biner ve gider.
    ···
  6. 631.
    0
    yer: güneydoğu.
    çarşı yasak. birimlerdeki yazıcılar nadiren bölüm komutanından izin alıp birkaç saatliğine çarşıya çıkar. bunlardan biri de benim. yalnız en yakın arkadaşım hatta badim olan arkadaşım*, istisnasız her hafta hem cumartesi hem de pazar çarşıya çıkar.

    sonunda ugly dayanamaz ve arkadaşınbirim komutanına sorar;
    ugly: komutanım bir şey sorabilir miyim?
    komutan: buyur evladım.
    u: komutanım biz kırk yılda bir çarşıya çıkıyoruz ama sizin askerler her hafta sonu çarşıda. nedir bunun olayı? *
    k: tartın var mı yavrum?
    u: yok komutanım. niye ki?
    k: (kollarını iki yana açarak) bende böyle taşak var.
    ···
  7. 632.
    0
    yer: anıtkabir. komtan: canavar, bildiğin adam yer cinsten, karşısında mal olunandan.
    k: merhaba asker.
    a: e.d hatay, 9-11 xyz nobetcisiyim komutanım.
    k teşekkür ederim.
    a:saolun komutanım
    k: saolun komutanım değil, sadece sağol
    a:saol komutanım
    k:oğlum sadece sağol
    a:sağol komutanım
    k: çavuş al şunu başımdan sinirleniyorum.
    ···
  8. 633.
    0
    acemi birliğinde (5. tugay sivas-2000) çok heyecanlı bir çocuk vardı.

    adı: ali
    soyadı: kuş
    memleketi: muş

    bu çocuk her tekmil verdiğinde ya azar ya da tokat yerdi. komutanlar da nedense hep buna denk gelirdi.

    -ali kuşmuş emret komutanım!!
    +lan sadece adını soyadını değil memleketini de söyleyecen
    -ali kuşmuş emret komutanım!!
    +çat!

    sivas'ta 20 gün kaldım bu çocuğun belki 20 kere sırf bu yüzden çarpıldığına şahit oldum. defalarca konuştuk tane tane söyle diye ama komutanı görünce eli ayağına dolaşırdı muş'lu ali kuş'un.
    ···
  9. 634.
    0
    sabah içtimasında yaşanmıştır.

    k: lan oğlum! lan sen, sen lan salak. 4. sıranın 5. adamı...
    a: ...
    k: oğlum, lan salak oğlum! niye konuşuyosun?
    a: ...
    k: lan salak oğlum adın ne bakiim?
    a: ahmet
    k: bakın arkadaşlar yeri gelmişken söyleyeyim, size salak diyorsam adınızı bilmediğimdendir. şimdi söle bakalım salak ahmet! ne konuşuyon oğlum!
    a: salağım ondan komutanım.
    ···
  10. 635.
    0
    aman askeri darbe dönemi.. mekan elazığ kolordu komutanlığı ana kapısı.. kişiler:kapıdaki nöbetçi asker vs. ciddi şekilde saç problemi yaşayan babam(o zamanlar yüzbaşıydı, bayağı da saçsızdı)..geceyarısından sonra giriş çıkışlarda parola soruluyor, babam da o günün parolasını öğrenmeye çalışıyor...

    babam:evladım, bu geceki parola ne?
    asker:...
    babam:oğlum söylesene.
    asker:komutanım gak guk
    babam:yine unuttunuz di mi eşek herifler..
    asker:yok komutanım unutur muyum?
    babam:e, söyle o zaman..
    asker(yüksek sesle): kel, komutanım...
    babam:...
    ···
  11. 636.
    0
    aynen yaşanmıştır,

    sabah iştimasında;
    komutan : kim bu adam varujyan mıdır ne gibimdir?
    varujyan: benim komutanım
    komutan : ...
    işi gücü olmayanı uzman çavuş yaparsan olacağı budur tabi ki.
    ···
  12. 637.
    0
    sozlukte nerdeyse herkesin kisa donen yaptigini anlamamizi saglamis diyaloglardir.
    bir tanede benden

    a:ben
    k; bildigin garnizon komutani

    telefon calar;
    a: alo
    k: ben komutan
    a: evet, buyrun
    k: ne ?
    a: emrediin kooooomutaaniiimmm.
    ···
  13. 638.
    0
    herkes araca binmiş ancak kasanın önünde bir asker halen araca çıkmamıştır ve de ne yapması gerektiğini bilmemektedir. komutan kasadan seslenir. diyalog kısadır ve şöyle gelişir.

    k: çık yavrum çık çık çık.
    aa: nereye çıkayım komutanım.
    k: gel gibimin başına çık a.k.

    asker tamam der ve 56 model man ın kasasına tırmanmaya başlar.
    ···
  14. 639.
    0
    diyalog, verilen izinden sonra toplanmaya başlayan acemi askerlerden birinin soluğu uzman çavuşun yanında almasıyla başlar.

    - komutanım tuvalete gitmem lazım.
    - geç yerine!
    - komutanım çok sıkıştım.
    - oğlum şimdi dinlenmeden geldiniz, niye halletmedin işini? geç yerine!
    - komutanım şimdi geldi.

    uzman saatine bakar.

    - oğlum bölük komutanı gelicek şimdi, niye zor durumda bırakıyorsunuz beni? hemen gidip geleceksin! büyük mü, küçük mü?

    acemi eliyle göstererek;

    - bu kadar komutanım.
    ···
  15. 640.
    0
    2001'in şubat bilemedin mart ayı... adıyaman'da allahın gibtir ettiği ancak öyle teröristti, bitti, pireydi derdi olmayan bir jandarma karakolundayız, ben de gece nöbetçi çavuşuyum. gül gibi geçinip gideceğimiz yerde maalesef inanılmaz disiplinli bir karakol komutanına sahibiz. 35 kişilik asker kadrosunu bildiğin öttürüyor adam. herşey nizama, intizama uygun, her atılan adım kurallar çerçevesinde... tutulan nöbetler, yapılan yemekler efendime söyleyeyim askerin yatma kalkma saati herşey harfi harfine işliyor üstelik kurallara uymayana dayağın, hakaretin biri bin para (ya da her neyse)... karakol komutanı enteresan bir adam... askerle normal ve hafif taşşak geçer ve keyifli olduğu anldıbını çıkarabileceğimiz bir diyalog içerisindeyken bile askerin duruşuna falan ayar olup en ufak gevşemede faullerden tutup geriye ittirip asker daha yere düşemeden adriano çiftlisini arkadan yetiştiren serilikte... her hareketinden korkuyor, her yaptığı atraksiyondan irkiliyoruz. karakolun genel pgibolojisi guantanamo'dan hallice...

    neyse efendim günlerden bir gün hiç bir işe yaramadığı için karakol nöbetçisi yapılan bir er kardeşimiz beline copu takınca kendisini tümgeneral sanmaya başlıyor, hareketleri, konuşma tarzı falan değişiyor ki hani karakol komutanının gözüne takılırsa o belindeki copu zütünde kıracak. bir iki kez uyardım aman falan dedim lakin adam düzeltemiyor kendisini ancak neyse ki karakol komutanı etrafta belirdiği anda o cop belinde olmayan eski günlerine dönüveriyor.

    karakol nöbetçisi kardeşimin copu beline takmasının üzerinden aşağı yukarı 1 hafta geçmişti. ben bu karakol nöbetçisiyle beraber akşam saat 21:00'de karakol nöbetini devralıyorum, sabah iştimasına müteakip saat 09:00'da devrediyorum. tabi her gün devir teslim törenleri büyük bir şölen havasında geçiyor. zaten topu topu 3 tane uzman çavuş var karakol komutanının kendisinden hariç rütbeli olarak. onlardan hangisi o gece nöbetçiyse ilk önce komutanın odasına giriyor, işte tekmil veriliyor, vukuatsız geçmiştir komutanım falan filan, arkasından ben giriyorum, en son karakol nöbetçisi kardeşim... karakol komutanı ve nöbetçi uzman çavuşun odaları yan yana... sabah devir teslim için ilk önce uzman çavuş odaya giriyor, çıkıyor, arkasından ben... nöbetçi uzman çavuşun ismi selman... devir teslimden çıkınca odasına geçiyor bir bardak çay içip uyuyacak adam. daha da genç... en fazla 23 yaşında olsun. arkasından ben giriyorum, devir teslim ritüeli devam ediyor, tam odadan çıkacakken bizim karakol nöbetçisinin odaya giriş uygunsuzluğu gözüme çarpıyor. sol el hazırolda evet ama sağ el olması gereken yerde değil, copun üzerinde. kaş gözle işaret ediyorum yanımdan geçerken malak malak suratıma bakıyor ki, ben çıkıp odanın kapısını kapattığımda içeriden karakol komutanının feryadı duyuluyor:

    - selman koooş asker beni gibecek!?

    ilk anda gülmemek için dudaklarımı ısırıyorum az çok manzarayı tahayyül ettiğim için, selman uzman topukları zütünde bir yandan da bana bakıp bişeyler anlamaya çalışarak odaya koşuyor. karakol nöbetçisi kardeşimin günahı hazırolda tekmil verirken, sağ elinin copun üzerinde olması... hadisenin devamında copla karakol nöbetçisi arasında öyle sert ilişkiler kuruluyor ki, ben sanmıyorum bu kardeşim aradan geçen bunca seneye rağmen o tarifsiz acıları unutmuş olsun...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 641.
    0
    memleketin ücra bir köşesi...

    asker: komutanım saat kaç?
    komutan: nabıcan manitanla mı buluşcan hındıbına goyiim.
    ···
  17. 642.
    0
    kısa dönem askerliğimin 3. bilemedin 4. günü...

    teğmen: palaskanın hizası burada olsa daha iyi olmaz mı byo?
    p. onb. byo: haklısınız komutanım.
    teğmen: ben her zaman haklıyım zaten...
    teğmen'in postası: (sessizce... ) "emredersiniz komutanım" de...
    p onb. byo: e e e emredersiniz ko ko komtanım!
    teğmen: aferin.

    iç ses: hay ak alışmak lazım bu işe...
    ···
  18. 643.
    0
    komutan: asker gel buraya
    acemi: ben mi komutanım?
    komutan: emredersiniz komutanım diyeceksin!
    acemi: ben çok mu farklı bir şey söyledim, hayır beni mi çağırıyorsunuz emin olamadım tam
    komutan: laaaaaannnnnnnnnnnnn!!
    acemi: hayır yani durumu bu kadar ajite etmeye gerek yok o bakımdan
    ···
  19. 644.
    0
    orduevi için müzisyen arayan albay sadece 55 kişiden oluşan acemi kısa dönem askerlere sırayla mesleklerini sormaktadır. daha yarımıza bile sormamışken hafiften sinirlenmeye başlamıştır.

    - sen ne iş yapıyorsun?
    - harita mühendisiyim komutanım.
    - dalga mı geçiyosunuz lan benle, hepiniz mi harita mühendisisiniz? sen?
    - harita mühendisiyim komutanım.

    maalesef 55 kişinin 16'sı harita mühendisidir ve hiç müzisyen yoktur. sıra kendisine gelen harita mühendisleri şekilden şekile girmekte, diğerleri ise gülmemek için zor durmaktadır.
    ···
  20. 645.
    0
    yigb: yagmurda islanirken gokyuzune baksam.

    yigb: yigb, emret komutanım!
    teğmen: benimle böyle konuşma.
    yigb: anlamadım komutanım.
    teğmen: sen konuşurken arkadan türk sanat müziği fonu yapıcam. çok yumuşak ses tonun var.
    yigb: ehehehe
    teğmen: sırıtma ve bana binenaleyh de.
    yigb: binenaleyh komutanım.
    teğmen: şimdi biraz eski türkçe kelimeler söyle.
    yigb: tahayyül, tevekkül.
    teğmen: çıkabilirsin odadan.
    yigb: emredersin komutanım.
    ···