1. 726.
    0
    hava yağmurludur, elektrik direğinde bi problem vardır.o yağmurlu havada komutan askere direğe çıkıp arızayı onarmasını emreder;

    komutan:asker, sorunu biliyosun hadi bakalım kolay gelsin.
    asker:çıkamam komutanım.
    komutan:sebep!!!
    asker:hayati tehlike arz ediyor.
    komutan:sen ne güzel türkçe konuşuyorsun.
    ···
  2. 727.
    0
    k: kıdemli başçavuş (komutan)
    yuk: ben
    komutan yakında olacak açıköğretim sınavlarındaki ingilizce dersine çalıştırmam için lafa girişmektedir.
    k: eee senine ingilizcen iyidir şimdi
    yuk: iyidir, komutanım. açıköğretim sınavı için mi sorcaksınız?
    k: evet, sen şimdi o sınavlara gözetmende giriyorsundur...
    yuk: evet komutanım, hatta ben askerlerinkine giriyodum hep
    k: yardım etseydin bari adamcağızlara
    yuk: olurmu komutanım. burda komutan sizsiniz, orada benim. siz bana yardım ediyomusunuz???
    k: ??? ... ne diyon lan sen dallama..
    yuk: emredersin komutanıııım...
    ···
  3. 728.
    0
    alt rütbelerle girildiğinde daha keyifli olan diyaloglardır.

    şube yazıcısı xxx şafağında sıkıştırmasıyla son zamanlarda iyice dalgınlaşmış ve çok hata yapmaya başlamıştır. ilgili şubede, kısım amirlerinin görüş ve emirleri doğrultusunda hazırlanan ödeme emirleri, şube yazıcısı tarafından bilgisayarda yazdırılmakta, kısım amirlerince imzalanmakta ( zimmet ), şube müdürünce (yarbay) paraflanmakta, en son da ita amirince (general) imzalanmaktadır.

    yazıcının hatasının şube müdürünce farkedilmesi halinde kısım amirleri, ita amirince farkedilmesi halindeyse hem şube md.ü hemde kısım amiri laf yemektedir.

    henüz alt devreyken, bölükteki işlerden kaytarma fırsatı olmayan dolayısıyla şubede çalışmaya pek bir gönüllü olan yazıcıysa, üst devre olup bölüğündeki devrelerinin yatışa geçtiğini görünce çalışma şevkini tamamen kaybetmiştir. bu nedenle kısım amirlerinden oldukça tepki görmekte, fakat 6-7 ayda zar zor yetiştirdikleri elemanıda yerine yetişmiş yenisini bulmadan yollamak pek de mantıklı gelmediğinden sabredilmektedir.

    buradaki sorunsalın çözümü için teğmen görevlendirilir. yıldızı ve teğmen göreve hazırdırlar. fakat klagib disiplin yöntemlerini uygulamayı teğmenin içi kabul etmemektedir.( bilenler bilmeyenlere anlatsınlar) önce kendisiyle abi-kardeş bir konuşma yapılır, fakat asker abi, beni bölüğe gönderin, devrelerim el-ense-kabak gibi şeyler söylemektedir. asker abi sen gönüllü oldun, geldin, zamanında işi biliyorum demene rağmen bilmediğin anlaşıldığında, geri dönmemek için yalvar yakar oldun, tamam dedik, sana işi öğrettik cevabına karşıysa susma hakkını kullanır.bu sorunsalın çözümü hem zimmet çıkmaması hem de laf yememek için şart olduğundan, o ana kadar şube içinde uygulanmayan topukla selamlama, tekmil verme, arz etme, esas duruşta bekleme, emirle rahata geçme ve çağrıldığında emredersinizle seyirttirme gibi askeri müesseseler tekrar hayata döndürülür. uygulanması yazılı olarak tebliğ edilir. asker abi 3 günde muma dönmüştür. tabii bunda takım komutanı asteğmen arkadaşla yapılan konuşmayla, yazıcının o ana kadar çıkmadığı sabah sporuna çıkarttırlmasının ve kendisinin bölüğün özellikle koşma üzerine yapılan aktivetelerinde ön saflarda yer almasının sağlanmasının da payı vardır.

    işte an o andır. asker abi sabah sporundan azad edilmek için gözlerinizin içine bakmaktadır. hatta işi daha da ileriye zütürüp, takım komutanızyla konuşmanızı bile arz etmiştir. aldığı bakarız cevabına bile sevinmiş, fakat üzerinden bir müddet geçmesine rağmen bir değişiklik olmaması ümidini kırmıştır. tekrar arz etmeye yüzü de yoktur.

    bir sabah yüksek sesle odanıza çağrılır. xxxx buraya gelir misin? cevabı bir askere yakışır tonlamada ve ciddiyetdedir. eemmreediiinnn gomıtanımmm . cevap yüzünü astırsa da nettir, emretmeyeceğim bugün sana, canım istemiyor.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 729.
    0
    telefonda yapılanlarının da yarma potansiyeline sahip olduğu asker diyaloglarıdır.

    asteğmen birliğine yeni teslim olmuştur. görev yeri bir karargahtır ve karargahtaki hemen hemen herkez kendisinden rütbelidir. üstelik işi gereği muhattab oldukları da ekseriyetle bağlı alay, tabur ve birliklerdeki rütbelilerdir. kendisinden önceki teğmenin hepatit hastası olması nedeniyle birliğe pek uğramaması neticesinde işlerin oldukça biriktiğini görünce, modern tıppın çaresizliğine oldukça kızmıştır. hak sahipleri rütbeliler durmaksızın aramakta ve sıkıştırmaktadır. asteğmen sabah 5, akşam 10 çalışmakta ama 8 aylık iş yükü nedeniyle daha bütün işleri halledememiştir. o günlere kadar özellikle form doldurmakta kendisini çok rahatsız etmiş olsa da, allahtan 3 adı vardır. 3 adını sıraya koyar, 1 hafta biriyle, 1 hafta biriyle, 1 hafta biriyle telefonları açar. bu sayede iş takibi yapmayı imkansız hale getirir. her seferinde ilk defa duyduğunu bir an önce ilgili arkadaşa ulaşıp gerekli talimatları vereceğini yada daha önce konuştuğu arkadaşı tanımadığını, birliğe daha yeni teslim olduğunu ama konuyla ilgileneceğini söyler.

    en sonunda 3 isim ve bir soyadı biter. bu arada biriken işler de çetrefilliler hariç hallolur. onlar içinse ilgili komutanlıklara ve birimlere yazılar yazılmış, cevaplanmanları beklenmektedir. tabii ilgili birim de çalışan şahsın kimliğine dair de kafalar had safhada karışmıştır.

    gene gecenin geç saatlerine kadar çalışılmış bir sabahta çalışmaya başlanmıştır. işler hemen hemen bittiği için telefonlarda pek çalmamaktadır.

    o sırada çalan telefona cevap vermek için telefon kaldırılır ve bir anlık dalgınlık yada fırlamalıkla yüzbaşı tommiks diye açılır. karşıda bir üsteğmen vardır, isme hiç dikkat etmemiş, yüzbaşıyı duyunca komutanım komutanım diye derdini anlatmaya başlamıştır. bu durum çok hoşa gittiğinden sürekli telefonlar böyle açılmaya başlanır. gene yüzbaşı tommiks diye açılan bir telefonun ucunda bir yarbay çıkar ve tomris yüzbaşım diye güzel güzel konuşur. kaçlı olduğunu bile sorar.

    derken bir sabah telefon çalar, yüzbaşı tommiks gene görev başındadır. karşıdan tok bir ses yarbay bilmem ne nin peşinden tommiks kim lem, orası vahşi batı mı gibi bir şeyler demektedir. suzi ni şaaparım senin gibi yaklaşımlarda bulunmaktadır. kısa bir panik döneminden sonra rahatlatan bir kahkaha gelir. arayan sevdiğimiz ve aynı renk yakaya sahip bir yüzbaşımızdır. yapma olum, başın belaya girecek vs. der.

    bir daha yapılmaz.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 730.
    0
    umut sarıkaya geldi aklıma
    ···
  6. 731.
    0
    bu tür diyaloglar acemiyken yaşanan diyalogların başında gelir.

    komutan sorar

    kmt:söyle bakayım asker vatan bizim neyimizdir?
    ask: kem ! küm eh püh !
    kmt : gerizekalı kes ! çavuş sen söyle vatan bizim neyimizdir?
    çvş:anamızdır komutanım !
    kmt:neymiş asker?
    ask:çavusun anasıdır komutanım.
    ···
  7. 732.
    0
    arkadaşın abisi:aa
    biri:b

    mağduriyete uğramış bir arkadaşımın abisi anlatıyor:

    'askerlikte ilk günümdü. tabi nerden bileceksin adamlara 'komutanım' diyeceğini. biri çağırdı.

    aa: +buyrun efendim

    biri :+ne efendisi ulan

    kendi kendine ' ulan ne tak yedik' dedim. ne denir bu adamlara?

    aa: buyurun

    b: ne buyurunu ulan?' dedi. ne diyeceğiz lan bu adamlara.

    b: komutanım diyeceksin lan!

    aa tamam komutanım

    b:ne tamamı ulan

    ben sinir oldum yine ' ne tak yedim ' derken

    b:emredersiniz diyeceksin

    aa: emredersiniz komutanım

    b: nereye düştün, bölüğün neresi?

    aa: 2.bölük karargah asteğmeni

    bu sefer karşımdaki komutan esas duruşa geçti. şaşırdım, acaba nedendi.

    meğer o beni almaya gelen çavuş murat'mış. benim er olduğumu sanmış. daha sonra özür diledi tabi.'
    ···
  8. 733.
    0
    askeri lise, genç ,istanbul üniversitesi öğrencilerinin koridorlarda ders yaptığını okumuş dolmabahçedeki tesisin iü ye açılmasını isteyen bir dilekçe vermiş sonucunda da komutanın odasına davet edilmiş ayar çekiliyor
    k komutan
    g genç

    k- olm isyanmı çıkaracaksın başımıza manyakmısın sen
    g- komutanım öğrenim hakkı atıl alan ne gereği var kullansınlar komutanım
    k- ne dedin sen
    g- öğrenim hakkı komutanım
    k- olm burası askeriye burada hak hukuk, gak guguk, gibtr şimdi
    g- emredersiniz komutanım
    k- bide emredersiniz diyo gibtir lan
    ···
  9. 734.
    0
    birliğin revirinde doktor asteğmen, yüzünde oluşan allerji nedeniyle hasta ere sakal izni vermiştir.
    d=doktor asteğmen
    e=hasta er

    d-sabahları traş olma, sana sakal izni veriyorum.

    e-komutanım, top sakal bırakabilir miyim?

    d-oğlum, burası italyan ordusu mu?
    ···
  10. 735.
    0
    yer: 7. jandarma komando er eğitim alay komutanlığı

    hikayemizin kahramanları
    l laciwert
    aa acemi asker
    not: olay kayıtların 1 hafta sonrasında yaşanmıştır yani acemi asker askerliğinin ilk günlerini yaşamaktadır
    l askerliğini yedek subay olarak yapmıştır bir süre de rehberlik ve danışma merkezinde görev almıştır

    l: gel aslanım hoşgeldin birliğimize memleket nere ?
    aa: konya abi
    l: güzel ama abi yok burda komutanım diceksin
    aa: tamam abi ay komutanım
    l: anlat bakalım derdin ne ?
    aa: ben ... ben... ben alışamadım buraya yapamayacağım
    l: neyi yapamayacaksın oğlum herkes yapıyor senin ne özelliğin var?
    aa: ben eşcinselim adet görüyorum
    l: hönggg ney ??? nasıl yani???
    aa: komutanım sizi 350 kızla aynı yere koysalar ne hissedersiniz ? işte ben öyle hissediyorum
    l: ben çok güzel şeyler hissederim de burda olmaz neyse seni sevk edelim bir an evvel kurtul burdan bura da senden
    aa: ailem bilecek mi
    l: tabi bilecekler hastaneye sevk edeceğim seni
    aa: bilmesinler tamam ben idare ederim böyle sevk etmeyin beni
    l: ulan seni şimdi bir döverim karar ver ulan öle misin böyle misin
    (not: bu kısım bağırma şeklinde geçmiştir ve burada yazılanlar dışında bir çok kelime geçmiştir yazmam pek uygun olmaz )
    aa: bayılmıştır

    hemen ambulans çağırılır aa revire gider oradan üst revire oradan da izmir asker hastanesine sonrasını yazmıyorum zira ne beni ilgilendirir nede bu yazıyı okuyanları
    ···
  11. 736.
    0
    asker:
    - çavuşum hela ne tarafta
    bol çizikli uzman çavuş, kolundaki rütbeyi göstererek:
    - bak bakayaım normal çavuşa benziyor muyum ben
    asker;
    - afedersiniz komutanım, hela ne tarafta?
    ···
  12. 737.
    0
    tezkere alırken de kartvizitimi bırakmıştım hepsine, sivilde başınız sıkışırsa arayın hesabı*, tezkereyi müteakip ilk kandilde bu astsubay çavuş sms atmış "kardeşim nasılsın, kandilin mübarek olsun vs. vs." diye, cevap vermedim -ki zaten kandil mesajlarına cevap vermek adetim değildir- arayıp sormadı bir daha...
    paylaş29.01.2013 11:14 punksteady
    şikayet
    komutan: bana şunu şunu getir...
    acemi asker: *emredersiniz efendim! (tam dönüp gidecekken tekrar geriye döner). emredersiniz komutanım!

    eleman gittikten sonra komutan; "ne olacak bu çocuğun hali" demişti.
    ···
  13. 738.
    0
    askerlikte ilk haftam
    inanılmaz bir yağmur yağıyor, bir barakaya sığınmışız orda eğitim alıyoruz
    kapı açıldı bir asker girdi

    a: aranızda bir bankacı varmış
    d: benim
    a: binbaşı seni görmek istiyor, şu barakada

    gösterdiği yer 200 metre ilerdeydi. arazi bataklık gibi olmuş, sağanak altında gittim barakaya, kapının önünde bekle dediler. 15dk yağmurun altında bekledim, sırılsıklamım. bir anda kapı açıldı, binbaşı koşarak çıktı jipine atladı. ne diyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım, bakakaldım. arkadan çıkan bir yüzbaşı gördü beni:

    y: ne yapıyorsun burda?
    d: binbaşı çağırmış komutanım.
    y: tamam takip et binbaşıyı

    bir an hareket etmiş giden jipe baktım, yüzbaşıya baktım, tekrar jipe baktım:

    d: jipi mi? nasıl?
    y: koş koş koş
    d: nereye komutanım gidiyo jip?
    y: bak şu ilerdeki simulasyon merkezine gidiyo, marş marş.

    bu sefer gösterdiği yer 1km ilerdeki bir binadır. ne yaparsın? koşmaya başladım jipin ardından çamurun içinde. gittim binaya, çaktım selamı binbaşıya, bankacı istemişsiniz dedim. başçavuşa git, ne yapacağını anlatacak dedi. gittim başçavuşa:

    d: komutanım binbaşı gönderdi beni.
    b: bankacı sen misin?
    d: evet komutanım
    b: tamam. köpük işinden anlar mısın?
    d: köpük? o nedir komutanım?
    b: bak şunlar

    gösterdiği şey poliüretan köpük, şu elektronik eşya kırılmasın diye kutunun içinde köşelere koyarlar, orda görmüşüm daha önce. ince, 2cm kalınlığında 40cm x 2m falan boyutlarında bir sürü köpük var etrafta.

    b: bunlardan dağ, tepe maketi yapıcaz simülasyon merkezi için. kesicez, üst üste yapıştırıcaz, anladın mı?
    d: hmm. anladım. yaparım da, komutanım bunun bankacılıkla alakası ne?
    b: askerlik oğlum burası. binbaşı bankacı gelmiş o yapar demiş.

    burda da bitmiyor aslında. bıçak ve yapıştırıcı sordum, yok onlar sen bulucan dediler 3-5 günlük askerim. mutfaktan bıçak buldum, bir bölükten zar zor ufak bir bali buldum ancak. baliyi sürdük anında köpüğü eritiyor. başçavuş nefis önerisiyle geldi. mutfaktan hamur al, hamurla yapıştırırız. babayı yapıştırırız ulan anamız ağladı beğendirene kadar.

    bu olaydan sonra iki kez daha o olay dışında hiç konuşmadığımız binbaşı tarafından bankacıya yaptırın diye birer göreve atandım. birinde bilgisayar bozulmuştu, diğerinde tabela boyanacaktı.
    ···
  14. 739.
    0
    herkes araca binmiş ancak kasanın önünde bir asker halen araca çıkmamıştır ve de ne yapması gerektiğini bilmemektedir. komutan kasadan seslenir. diyalog kısadır ve şöyle gelişir.

    k: çık yavrum çık çık çık.
    aa: nereye çıkayım komutanım.
    k: gel gibimin başına çık a.k.

    asker tamam der ve 56 model man ın kasasına tırmanmaya başlar.
    ···
  15. 740.
    0
    sozlukte nerdeyse herkesin kisa donen yaptigini anlamamizi saglamis diyaloglardir.
    bir tanede benden

    a:ben
    k; bildigin garnizon komutani

    telefon calar;
    a: alo
    k: ben komutan
    a: evet, buyrun
    k: ne ?
    a: emrediin kooooomutaaniiimmm.
    ···
  16. 741.
    0
    varan bir ;

    askerliğin ilk günleri, daha askeri terminolojiye henüz alışılmadığı dönem. açık hava gazinosunda içlerinde benim de olduğum sekiz on tane yeni poşet oturuyoruz. o arada tiz bir 'dikkkattttt ' sesi ve tugay komutanı tuğgeneral arabadan aşağı iniyor, tuğgeneral oradan geçerken bu yeni askerlerin bir hatırını sorayım demiş;

    tuğgeneral: merhaba gençler, var mı bir sıkıntınız ? ( adamdaki tevazu ve hoşgörüye bak )
    poşet : valla hocam televizyon çalışmıyor ( hem de ağzını yaya yaya )
    tuğgeneral : !!! ???
    hiçbir şey söylemeden arkasını döner arabaya biner ve gider

    varan iki;

    askerliğin ilk günleri, biz poşetlere yanaşık düzen eğitimi veriliyor. tesadüfen oradan geçen topçu yarbay eğitime bakıyor, askerin birinin selamı bir türlü öğrenemediğini görünce babacan bir şekilde elini askerin omuzuna atarak yürümeye başlıyorlar ve o arada yürürlerken bizim acemi poşet de sanki elini omuzuna koyan kişi komşusuymuş, abisiymiş gibi elini yarbayın beline doluyor. yarbaya sarılarak bir kaç metre yürüyor.

    bu iki hadisenin yaşanmasından 3 - 4 gün sonra bölük komutanı üsteğmen acemi birliğini topluyor, yüzü sinirden kıpkırmızı, adamın içinde fırtınalar kopuyor belli ama kendini tutuyor ve bölüğe sesleniyor;

    üsteğmen : bakın tugay komutanına ' hocam ' demeyeceksiniz, burası okul değil. yarbay elini omuzunuza koyduğunda siz de ona sarılmayacaksınız, anlaşıldı mı ?
    acemi bölüğü: emredersiniz komutanım.
    ···
  17. 742.
    0
    acemilik yeni bitmiş 1-2 haftalık asteğmen olan ben dakka bir gol bir misali nöbetçi subay yapılmışımdır. albay çıkış yapacaktır. arabanın önüne kadar albayla gelinir. albay asteğmen terrordrone a döner ve tekmil bekler;
    asteğmen t. : nöbette vukuatım yoktur komtanım !
    albay: ne dedin ne dedin?
    asteğmen t. : ay yani nöbetimde vukuat yoktur komtanım.
    albay: afferin oğlum vukuat yapma buralarda hadi bakim.
    asteğmen t. : emredersiniz komtanım (yusuf yusuf... )
    albay: kahkalarla arabaya biner ve gider.
    ···
  18. 743.
    0
    yer: güneydoğu.
    çarşı yasak. birimlerdeki yazıcılar nadiren bölüm komutanından izin alıp birkaç saatliğine çarşıya çıkar. bunlardan biri de benim. yalnız en yakın arkadaşım hatta badim olan arkadaşım*, istisnasız her hafta hem cumartesi hem de pazar çarşıya çıkar.

    sonunda ugly dayanamaz ve arkadaşınbirim komutanına sorar;
    ugly: komutanım bir şey sorabilir miyim?
    komutan: buyur evladım.
    u: komutanım biz kırk yılda bir çarşıya çıkıyoruz ama sizin askerler her hafta sonu çarşıda. nedir bunun olayı? *
    k: tartın var mı yavrum?
    u: yok komutanım. niye ki?
    k: (kollarını iki yana açarak) bende böyle taşak var.
    ···
  19. 744.
    0
    yer: anıtkabir. komtan: canavar, bildiğin adam yer cinsten, karşısında mal olunandan.
    k: merhaba asker.
    a: e.d hatay, 9-11 xyz nobetcisiyim komutanım.
    k teşekkür ederim.
    a:saolun komutanım
    k: saolun komutanım değil, sadece sağol
    a:saol komutanım
    k:oğlum sadece sağol
    a:sağol komutanım
    k: çavuş al şunu başımdan sinirleniyorum.
    ···
  20. 745.
    0
    acemi birliğinde (5. tugay sivas-2000) çok heyecanlı bir çocuk vardı.

    adı: ali
    soyadı: kuş
    memleketi: muş

    bu çocuk her tekmil verdiğinde ya azar ya da tokat yerdi. komutanlar da nedense hep buna denk gelirdi.

    -ali kuşmuş emret komutanım!!
    +lan sadece adını soyadını değil memleketini de söyleyecen
    -ali kuşmuş emret komutanım!!
    +çat!

    sivas'ta 20 gün kaldım bu çocuğun belki 20 kere sırf bu yüzden çarpıldığına şahit oldum. defalarca konuştuk tane tane söyle diye ama komutanı görünce eli ayağına dolaşırdı muş'lu ali kuş'un.
    ···