komutanla acemi asker diyalogları

silah dağıtımı (g3 ve kasatura) yapılmıştır. biraz saf bir çocuk olan kemal' in kasaturası çaktırmadan alınıp saklanmıştır. kasaturanın yokluğunu farkeden kemal, etrafındakilere sormuş ama cevap alamamıştır.
kemal: (haykırarak) gomtanım! kılıncımı çalmışlar!
biz: puahaha.
uzman çavuş: gülmeyin lan muallakler, kim aldı senin kılıncını?
kemal: bilmiyom gomtanım.
uzman çavuş: verin lan adamın kılıncını!

bu sefer kahramanlarimiz acemi asker degil komutandir. iki asteğmen birbirine komşu eğitim alaninda acemi eğitimi ile meşgulken biri diğerini çay içmeye davet eder. laflamaya başlarlarken acemilerden birini çağirirlar. eleman koşa koşa gelir.

-bize 2 çay getirir misin
-emredersiniz komutanim *

eleman çaylari bir koşu kapip getirir ve komutanlarinin dikkatini çeker.

-aferim ya ne çabuk getirdin. ama nefes nefese kalmişsin. sivilde napiyodun sen ?
-komutanim "balıkesir cumhuriyet savcisiydim" der

bizim asteğmen elemanlarin o an boğazlari düğümlenir. o çay ateş olur ellerinde. acemi asker elemanlarin yanlarindan uzaklaşir.

-olm var ya bu bizi sivilde yakalasin öttürür lan
-lan ne biliyim o kadar adamin içinden biz de savciyi bulduk iyi mi
-amaan koy gitsin. savcinin elinden de çay içtik ya
-ehehuehue

(acemiliğin ilk günleri... )

asker: hapşuu!
komutan: çok yaşa!
asker: emredersiniz komutanım!
komutan: "emredersiniz!" denmez evladım, "sağol!" denir.
asker: emredersiniz komutanım!

(aradan bir yarım saat geçer... )

asker: hapşuuu!
komutan çok yaşa!
asker: sağolasın.

(böyle de level atlanmaz ki be canım kardeşim, sümüklü piyadem benim. sen çok yaşa e mi.)

acemilik yeni bitirilmiş dagitim izni alinmadan tertip olunan birlige katinilmistir haliyle henuz askerligin kabaklik seviyesi gecilememistir komutanlik buyuk oldugundan birlikler arasi servis calismaktadir acemide ayni yere dusulen devreyle servise binilip en on koltuga oturulur hatta yan koltuga bavul ıvır zıvır yerlestirilir. servis tam kalkacakken genc bir delikanlı elinde cantasi servise atlar

genc - dostum su cantalari kaldirda oturalim suraya
ben - (oflaya puflaya) tamam gec otur !
ben - (daha tecrubeli oldugunu dusundugum gence donup) birader x komutanlıgına cok suruyor mu yol ?
sofor - (hemen lafa atlar) yok 5 dakikaya ordayız
ben - (diger askerlere gore daha duzgun gorunumlu gence donerek)sen de kisa donem misin ? nasıl buraların havasi suyu ?
genc - hayır ben kisa donem degilim surda iskeledeki sahil guvenlik gemisini goruyo musun ?
ben - evet cok guzelmis
genc - hah ben onun komutanıyım iste yuzbasi x
ben - glup!
ben - oturur pozisyonda hazır ola gecerek* kusura bakmayın komutanım tanıyamadım ben sizi
genc - (burnundan cıkan dumanların icinden) onemli degil asker
devre - nihohahaha
ben - yusuf yusuf

cesim urfalı bir acemi askerdir. okuma yazma bilmemektedir. ali mektebine gider hızlıca kapar okuma yazmayı. çok akıllı bir gençtir imkanları olsaydı neler yapardı dedirtir.

gün gelir kara kuvvetleri denetlemesi vakti gelir. o zaman kara kuvvetleri komutanı olan kıvrıkoğlu paşa tugaya gelir. boyle denetleme görenler bilir denetlemeciler boluğun içinde en dikkat çeken tipi bulma konusunda çok başarılıdırlar. neyse paşa gelir cesim’i seçer. cesim öne çıkar ve cesim hedehodo şanlıurfa diye ortalığı inletir.

paşa: sıralı komutanlarını say evladım
cesim: emredersiniz komutanım. takım komutanım seyfettin cüreklibatur, bölük komutanım mustafa zebercet, tabur komutanım….

derken genelkurmay başkanına kadar tüm sıralı komutanlarını sayar. paşa etkilenir aferim asker soool faslı. derken orda bulunan lojistik tabur komutanı paşaya komutanım izninizle benim ismimi de bilirsen ona kolumdaki saati hediye edeceğim der. paşa cesim’e döner hadi bakalım komutanın ismini soyle der.

cesim: lojistik tabur komutanımız hede .. hmmm , komutanım siz der sağa bakar sola bakar yok kimseden çıt çıkmamaktadır. kış mevsimi olduğundan dolayı parka giyildiğinden dolayı isimlikten soyadını da okuyamamaktadır cesim en sonunda bombayı patlatır. komtanım siz bir hayvan oğluydunuz da ben bilemedim.

hikayeyi bize anlatan kişinin dediğine göre hayatında ilk defa bir paşanın bir denetlemede resmen gülmekten kıvrandığını ilk kez görmüş. açıklamalara gelelim malum komutanın soyadı koyunoğlu imiş.

yukarıdaki bazı komutan isimleri uydurma olup gerçek hayatla bir ilgilisi yoktur

nöbetçi subayı gece devriyeye çıkıp nöbet yerlerinde ki askerleri kontrol ediyor. cephanelik önü nöbetçisi ağaca dayanmış sigara tellendiriyor.

komutan : leyn... sen sigara mı içiyorsun ?
nöb. er : içime çekmiyom ki komtanım.

- seni kim gönderdi buraya evladım?
- idris bey efendim
- idris bey denmez oğlum, idris yüzbaşım diyeceksin, bana da efendim deme
- peki abi

komutan: sen gelsene buraya.
acemi asker: ben mi?
başçavuş: emredin komtanım dicen oluum.
a: tamam.
k: gelsene lan
a: ben mi
k: evet laaaaaannn, gel buraya
a: ben arkadaşa dedinizdi zannettiydim.
k: (eller belinde, yukarı bakarak) ey güzel allahım, en kaliteli ve en hızlı spermden bu mu oldu şimdi? gel ulaaaaaaaaaaaan...

olay gerçektir
astsubay başçavuş-oğlum sana bir şey sorucam ama doğru cevap ver
dobermann-emredersiniz komutanım
astsubay başçavuş-sen sivil hayatta da mı böyle baştan savma çalışıyosun yoksa askerdesin diye giblemiyor musun?
dobermann-askerdeyim diye giblemiyom komutanım
astsubay başçavuş-afferim len doğruyu söyledin git bana çay getir
dobermann-emredersiniz komutanım
astsubay başçavuş diğer astsubaya dönerek
-doğruyu söylesin canımı yesin süper çocuk bu

kısa dönemlerden biri usta birliğine gitmiştir. daha kimdir nedir ve rütbeleri tam olarak bilmemektedir. künye defterini doldurmak için bunu bölük yazanesine alırlar.bi ara odada tek kalmıştır ve odanın telefonu zırıl zırıl çalmaktadır. kulaktan dolma bilgilerle telefonu açar:

- piyade onbaşı x?
- kurmay kıdemli albay y! z yüzbaşını ver oolum.
- kimii?
- ?? oğlum z yüzbaşı. yüzbaşı zzz!
- tanımıyorum ki yüzbaşı z yi.ama az önce bi üsteğmen vardı burda.
- oğlum ne biçim konuşuyon sen benle
- ama yok burda komtanım.ne yapabilirim ki
- olum sen benim kim olduğumu biliyo musun?
- albaysınız heralde?
- oğlum ben bu garnizonun en büyük adamıyım. çarparım seni çabuk bul z yi.
- peki siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?
- yooo

- ohhhh! (çattt! telefonu kapatır, kaçar)

yaşanmıştır. kkk denetleme heyeti trakya'da bir tugayımızı denetlemektedir. bütün tugay gezildikten sonra yemek yenir. heyet başkanı yemekleri çok beğendiği için aşçı askeri çağırtır.

- asker, yemekler güzel olmuş nasıl yapıyorsunuz?
- sana koyuyoruz komtanım. (asker "sana" vurgusunu margarin değil de zamirmiş gibi yapmıştır. bu sırada tugayda görevli üst subaylar gülmemek için zütünü sıkmaktadır)
heyet başkanı cevap verir;
- ben de diğer birliklere söyleyim, onlar da sana koysunlar.
anlatılana göre sonuç: tugayda görevli bir üst subay kendini tutamayıp güldüğü için sicil puanından kırılmış ve erken terfiden olmuştur.

bir adet fırlama astsubay sigara içme yerinden transit geçerken gözü tüm acemi bölüğünün en şişman adamı olan askere takılır, olaylar gelişir:

ast: (şap şap göbeğe vurur) bu ne lan böylee?? bu göbek ne lan? palaska, malaska hak getire, naaptın oğlum sen? alttan üstten taşmış yavv?

ask: doğrudur komutanım. çocukluğumdan beri böyleyim komutanım.

ast: lan tosun, bırak şimdi çocukluğu. delikanlı adamsın yakışıyo mu bu züt göbek?

ask: e hoş değil tabi komutanım.

ast: ulan bu göbekle adamda tansiyon olur, şeker olur, kalp olur, böbrek olur, dalak olur, e afedersin yarak olur. olur da olur?

ask: olur tabi komutanım.

ast: e o zaman, spor yapacaksın, zayıflayacaksın... vıdı vıdı vıt vıt vıt vıt vıt ... (sonra birden) çükünü görebiliyor musun lan?

ask: göremiyorum komutanım.

ast: göremezsin tabi. (gitmeye yeltenir)

ask: (tam gidecekken) komutanım bazen gördüğüm durumlar da oluyor.

ast: (sırıtır) ulan o da olmazsa zaten at kendini boğaz'dan.

eğitim çavuşu iken başımdan geçen bir diyalog:

ilk ders...

ben: sizi, bir üstünüz çağrıdığında önce adınızı sonra soyadınızı daha sonra da memleketinizi söyleyeceksiniz. ali veli konya gibi... bu sizin künyenizdir. anlaşıldı mı?

askerler: anlaşıldı.

ben: güzel. sen! buraya gel ve bir künye yap.

asker: ali veli konya

yaptığım stajlarda dinlediğim binlerce asker anısından bir tanesi:

komutan: kimlerin ehliyeti var?
acemi askerlerden ehliyeti olanlar "komutana şoförlük yapacağım" düşüncesiyle karşılık verirler.
komutan: ehliyeti olanlar, şuradaki el arabasıyla kumları taşısınlar

komutanın yanında arkadaşımızın cep telefonu çalar aslında komutanda biliyordur durumu hatta o arkadaşı cepten aramışlığı vardır. telefon çalınca tabi bir gerginlik olur komutan sorar:
-açıcak mısın?
gayet tırsmış olan kısa dönem er süklüm püklüm cevaplar:
-hayır komutanım
komutan gayet pişkin bir şekilde:
- aç olum açta askerlik uzadı de

içtima düzenine geçip komutanın gelmesi beklenirken askerler kendi aralarında konuşmakta, ufak tefek şakalaşmaktadir. birden içtima alanına doğru gelen bölük komutanı gören askerlerden bir tanesi " hişşşt adam geliyo " der ve herkes susar:

- kim lan o adam geliyo diyen?
- benim komutanım
- ben adam mıyım lan?
- euu, kem küm...
- söylesene lan adam mıyım ben?
- evet komutanım
- gibtir git lan it herif. koskoca bölük komutanıyım ben *

olayın geçtiği sınıf okulunda, yedeksubay bölüklerinin duşları en üst katta* olduğundan ve su basıncı da bu duşlara çıkacak yeterlilikte olmadığından pırıl pırıl, yepyeni duşakabinli banyolarda duş başlığından sıcak su akmamaktadır. sıcak su sadece altta bulunan musluktan aktığı için 340 yedeksubay adayı öğrenci 4 ay boyunca bu muslukların altında akrobatik hareketler yaparak yıkanmış, bu sayede hem temizlenme, hem de beden terbiyelerini geliştirme imkanı bulmuşlardır.

durum defalarca üstlere bildirildiği halde iyi yönde herhangi bir gelişme meydana gelmemiştir.

o gün de nöbetçi amir olan tabur komutanı, durumu kontrol etmek için gecenin bir vakti öğrenci duşlarına çıkar. tabi kimse o saatte tabur komutanını orada beklemediğinden ufak çaplı bir şaşkınlık yaşanır ve havlulu, donlu veya donsuz durumda öğrencilerden kimsenin aklına "dikkat" çekmek gelmez.

babacan gününde olan tabur komutanı bu duruma sesini çıkarmaz, "rahatsız olmayın arkadaşlar, devam" der ve banyoları gezmeye başlar. tabi, duşakabinlerin içindeki öğrenciler durumun farkında değildirler.

derken beklenen bomba gelir. kaşınmakta olan tabur komutanı duştakilere seslenir;

- arkadaşlar, su nasıl? iyi mi?

cevap geçikmez;

- yannan gibi dıbına koyim, geldik geleli adam gibi bir yıkanamadık ki gibtiimin yerinde..

kızarıp bozaran tabur komutanı bir şey söyleyemeden mekanı terkeder, duştan bağıran arkadaşa durum anlatılır, kendine gelmesi için gıcır gıcır duşun altında soğuk suya tutulur..

yer: acemi birliği. alay komutanının teftişinden bir gün önce:

bölük komutanı: bakın, alay komutanı size ne sorarsa sorsun, evvela yüsek sesle künyenizi söyleyeceksiniz ve "emret komutanım" diyeceksiniz, tamam mı? tekrar ediyorum, ne derse desin, önce künyeniz, sonra "emret komutanım"!

d day:

alay komutanı acemi erler arasında dolaşmaktadır. bir erin yanında durur ve olaylar gelişir:

albay: asker, benim adımı biliyor musun?
acemi: ... *
albay: bir soru sordum evladım?
acemi: ... *
albay: dilini mi yuttun oğlum!
acemi: tank er kıdemli albay kayseri emret komutanıım!!! *
albay: yüzbaşım, ne diyor bu!!!

komutan: içinizde elektrik mühendisi var mı?
acemi asker: emredin komutanım!
komutan: şu ampülü değiştir bakim
acemi asker: !!!
komutan: ayrıca bugünden sonra yatarken ışıkları sen kapatacaksın!!
acemi asker: emredersiniz komutanım!!

-asker! kimsin sen.
+selami adim komutanim.
-kunye veeeer.
+buyrun (kunyesini uzatir)