komutanla acemi asker diyalogları

diabloe25 insanı acemi birliğini tamaladıktan sonra güzel ilimiz şırnak a gitmiştir. usta birliğinin birinci haftası rakipleinden sıyrılıp bölük komutanı olan üsteğmenin haberciliğine alınmıştır ve idari işler astsubayı ile askerliğin sonuna kadar sürecek soğuk savaş içine girmiştir.. telefonlar jandarma er-çavuş zart zurt diye açılırken haberciler kabilesi kim ararsa arasın haberci zart zurt diye açmaktadır ve özellikle astsby lar buna kıl olmaktadır ve haberciliğin üçüncü gününde gazinoyu sevgili astsubayım arar ;

dbl : haberci diabloe25
astsby : hemen zütün kalktı değil mi ?
dbl : yok komutanım ne alaka
astsby : lan belanı giberim bana su getir
dbl : gönderiyorum komutanım
astsby : ulan sen getiricen emrediyorum
dbl : komutanım üsteğmenim bekliyordu ama
astsby : iyi gibtir git ama akşam su getiriceksin bana
dbl : olur komutanım
astsby : emredersin diyceksin lan (sinir sinir)
dbl : tamam derim komutanım

teskerecilerden bile tebrik almışlığım vardı

bu dialog yemekhanede yemek yiyen uzman çavuş ve o esnada yemek alan asker arasında yaşanmıştır:

uzman çavuş: oğlum! bana ordan bi çatal getir.
asker :...
u.ç. : şşş! oğlum!aloooooo!
asker :...
u.ç. : lan! yemek alan... sen!
asker :ben mi?
u.ç.: lan bi saattir kıçımı yırtıyom burda, giblemiyo musun lan?
asker :gibliyorum komutanım.

komutanım?
+ efendim yavrum...
- pimi çekilmiş bu el bombasını siz mi buraya bıraktınız?
+ ahaha. nereden anladın kerata...
- "uyandırmaya kıyamadım" notu yazıp bırakmışsınız yanına.
+ nöbet bu çocuğum.
- eee?
+ e?
- eee???

edit: utanç vericikle/yarma bir arada. kimisi yarılır, kimisi hüzünlenir, kimisinin aklına neler gelir neler...

içtimada henüz yeni tertip asker hapşurur. a:asker b.k.: bölük komutanı d.a.: diğer askerler

a: hapşuuuu
b.k.: çok yaşa evladım
a: emredersiniz komutanım
d.a.: hi hi hi, ahahaha, puhaha, zuhaha
b.k.:bölük istikamet geriniz dağılın marş marş

küfürbaz ve 20 yıllık astsubay ile kısa dönem arkadaşım arasında geçen diyalog. ben izleyiciyim.
ast: astsubay
ark: arkadaş
b: ben

ast: sız üniversite okumuş adamlarsınız küfür bilmezsiniz.

ark: komutanım biz insan değilmiyiz. bizde ediyoruz yani.

ast: o zaman bildiğin en ağır küfürü et bakalım.

ark: olmaz komutanım. sizin yanınızda ayıp olur.

ast: o zaman önce ben ediyim sonra sen edersin.

ark: olur komutanım.

ast: ağzına veririm kulakların şınav çeker. (gülüşmeler)

ark: (utanarak) ya ben etmiim. benim küfür baya ağır olacak.

ast: et lan. emrediyorum.

ark: ananın dıbına beton dökerim bütün mahalle abaza kalır.

ast: dumur (gözler faltaşı gibi açılır, surat kıpkırmızı , konuşamaz bile)

b: dumur (böyle küfür değil insana cansız varlığa bile edilmez)

5 dk. sonra astsubay anca kendini toparlamış.

ast: baya iyi küfürmüş. size okulda bunlarımı öğretiyolar amk.

k: kıdemli başçavuş (komutan)
yuk: ben
komutan yakında olacak açıköğretim sınavlarındaki ingilizce dersine çalıştırmam için lafa girişmektedir.
k: eee senine ingilizcen iyidir şimdi
yuk: iyidir, komutanım. açıköğretim sınavı için mi sorcaksınız?
k: evet, sen şimdi o sınavlara gözetmende giriyorsundur...
yuk: evet komutanım, hatta ben askerlerinkine giriyodum hep
k: yardım etseydin bari adamcağızlara
yuk: olurmu komutanım. burda komutan sizsiniz, orada benim. siz bana yardım ediyomusunuz???
k: ??? ... ne diyon lan sen dallama..
yuk: emredersin komutanıııım...

beyler bi göz attımda yaklasık 5 sayfalık hikayem kaldı bunları okuyun onlarıda atarım

anlatılanlara göre aynen yaşanmıştır,

askerler arka arkaya dizilir. en arka sıradaki bir tane asker ise sırayı bozmuş aradan kabak gibi görünmektedir. komutan en öndeki askerin omzuna kolunu sıvayıp nah yaparak koyar ve o sırayı bozan askere doğru tutar. herkes bir hizada olduğu için sadece ve sadece sıyrılan asker bu hareketi görür ve komutan şöyle der :

- bunu görüyor musun bunu! geç yerine!

asker:
- çavuşum hela ne tarafta
bol çizikli uzman çavuş, kolundaki rütbeyi göstererek:
- bak bakayaım normal çavuşa benziyor muyum ben
asker;
- afedersiniz komutanım, hela ne tarafta?

-napıyon lan sepet
-evrak yazıyorum efendim
-bakiym bi evrağa
-ehm..
-"niye kaçıyorsun, neyi kovalıyorum.. uzaksın, benim gibi.." bu mu lan evrak
-oehm.. efendim şimdi şöyle..
-utanmıyon mu lan devletin bilgisayarında aşk mektubu yazmaya?
-şimdi efendim..
-kime göndericen bunu, oramiral'e mi?

(yaşanmıştır)

oruç isimli askerin koğuşta birden bacakları tutmaz olur ve adam yere yığılır. revir çavuşu olan şahsım da bacakları tutmayan askeri revire zütürmek üzere o gece nöbetçi olan teğmenden izin almaya gider.

ben: komutanım orucu revire zütürecektim.
teğmen: nesi var?
ben: komutanım bacakları tutmuyor, ayağa kalkamıyor, birden yere yığılmış.
teğmen: iyi, gelsin de bi göreyim.

bacakları tutmayan asker,bir kişinin daha yardımıyla taşınarak teğmene zütürülür.

teğmen: duramıyon mu lan ayakta?
asker: duramıyom komutanım.
teğmen: bırakın bakıyım bi.
asker: küüüüt (anblaşılacağı üzere yere düşer)
teğmen: iyi tamam hasta bu,gitsin revire ama bizim jiple zütürmeyin, ambulansla gitsin.

kurban bayramı dolayısıyla komutan erlerin karşısındadır ve 'bayrdıbınız kutlu olsun!' der. erhan adlı kısa dönem er 'sağol' demesi gerekirken komutana elini uzatır ve yanaklarından öper. komutanın yanındaki üsteğmeni görünce kırdığı potu fark eder ve 'sizleri öpmeyeyim komutanım, sırada çok rütbeli var' der. üsteğmen gayet ciddi. ' evet öpme çünkü biraz sonra bütün rütbeliler seni öpecekler!' diye cevap verir. olay aynıyla vuku bulmuştur. yer elazığ, olaya şahit olan

yeni askerler gemiye katılmışlardır,

-nerelisin sen?
-burdurlu!
-adın ne bakim?
-burdur!
-..senle bi ara görüşelim..

gerçek kesit;

- bir emriniz var mı komutanım ?
- dalağını giberim senin
- emredersiniz komutanım

kardeşim de babama benziyor efendim, sarışın mavi gözlü..
-gibtir lan doğu'da sarışın mavi gözlü mü olur, sütçüdendir o!
-ayıp oluyo ama efendim..
-haha şaka lan şaka, şırnaklıyım ben de.

aynen yaşanmıştır,

sabah iştimasında;
komutan : kim bu adam varujyan mıdır ne gibimdir?
varujyan: benim komutanım
komutan : ...
işi gücü olmayanı uzman çavuş yaparsan olacağı budur tabi ki.

zaman askeri darbe dönemi.. mekan elazığ kolordu komutanlığı ana kapısı.. kişiler:kapıdaki nöbetçi asker vs. ciddi şekilde saç problemi yaşayan babam(o zamanlar yüzbaşıydı, bayağı da saçsızdı)..geceyarısından sonra giriş çıkışlarda parola soruluyor, babam da o günün parolasını öğrenmeye çalışıyor...

babam:evladım, bu geceki parola ne?
asker:...
babam:oğlum söylesene.
asker:komutanım gak guk
babam:yine unuttunuz di mi eşek herifler..
asker:yok komutanım unutur muyum?
babam:e, söyle o zaman..
asker(yüksek sesle): kel, komutanım...
babam:...

3. sayfa 71. entry rizorvid

aya kopyala yapıstır var bu arada

reserved entry no:46