1. 11.
    0
    Anlat suursuz pic takipteyiz
    ···
  2. 10.
    0
    Güzel gidiyordu ne oldu?
    ···
  3. 9.
    0
    rezzan teyze belli ki oğlunun öldüğünü hala kavrayamamıştı, ortalığı bu denli velveleye vermesi başka türlü açıklanamazdı. öldü ulan işte, azot döngüsüne katılacak birazdan. ölüme, ölene üzülmeyi galiba hiçbir zaman kavrayamacağım. mesela beni ele alalım, en yakınımdaki insanın bile ölümüne üzülmeyeceğim muhtemelen, hazırım çünkü. insanın yapacak fazla işi olmayınca düşünüyor, düşününce de korkularıyla hesaplaşmaya vakit ayırabiliyor. tüm yakınlarımı teker teker öldürdüm zihnimde, eh pek de uzun sürmedi.

    oğlan bir motorgiblet kazasında ölmüş, ardımdan üzülmeyin diye vasiyet bıraksa daha az etkili olurdu galiba. gençlik hevesini yaşarken ölmüş işte, tıpkı yaşlı bir hacının kabe'de ezilerek ölmesi gibi mutlu ölmüş. bir insan başka nasıl bir ölüm isteyebilir ki? muhtemelen çoğunuzun öldükten sonraki tek isteği hatırlanmak, ah ne de bencil bir düşünce. misal ben ölmekten korkarım fakat anladığınız şekilde değil, olur da benim ölümümden dolayı birilerinin günlük hayatı aksarsa bundan sorumlu tutulmak istemem. tanıdınız az çok beni, sanki hiç var olmamış gibi ölmek isterim.

    rezzan'ın bu üzülme işini abartmasında çevresindeki insanların da etkisi olduğunu düşünüyorum. oğlumu işte bu kadar severdim ben, iyi bir anneydim, onun ölümünden sorumlu değilim diyor adeta bizlere. sakin ol rezzan, başkalarının düşüncelerine bu kadar değer vermek zorunda değilsin. belki de ilgi istiyorsun ha? sana ilerleyen kısımlarda ilginin hasını göstereceğim dert etme.
    ···
  4. 8.
    0
    Kod adı: öğretmen yaş: 35-40 özellikleri:
    iğrenç espriler, düşük sözlü notu, kazık
    sınav, o arka dörtlüyü dağıtıcam tehdidi :D
    ···
  5. 7.
    0
    (bkz: ) helal olsun be iyi yazmış sizde iyi okumuşsunuz
    ···
  6. 6.
    0
    anlatış tarzını sevdim rezerve ama paragraf paragraf yazarsan daha çok tutar
    ···
  7. 5.
    0
    akıcı en azından. bari paragraf yapsaydın okumaz bunlar.
    ···
  8. 4.
    0
    okuduk amk uplama
    ···
  9. 3.
    0
    ıyı yazıon amk potansiyel var
    ···
  10. 2.
    0
    beyler sizi de her takta rahatsız ediyoruz kusura bakmayın. ya benim yeğen 456 puan almış da sbsden iyi bi yere girer mi?
    ···
  11. 1.
    +1
    - namaz var bugün gidecek misin?

    cevap vermedim anneme. onun da cevap beklediğini pek sanmıyorum zaten, tanımıştı artık beni. aslında benimle birkaç dakika geçiren herkes beni tanıdığını düşünürdü. beni birilerine anlatmak için insanlar pek yorulmazlardı, aykut mu, aykut işte. hoş, kim beni birilerine anlatmaya ihtiyaç duyardı o da ayrı bir konu. bir isimden ibarettim insanlar için, pek bir özelliğim yoktu. insanları diğerlerinden ayıran özellikleriyle kodlarız beynimizde, kimisi iyi futbol oynar mesela halı saha dendiğinde akla gelir ve çağrılır, kimisinin ağzı iyi laf yapar, partilerin vazgeçilmez adamıdır. hiçbirisi değildim ben, aykut'tum sadece.

    anneme cevabı gıcırdayarak kapanan kapı verdi. gidecektim cenazeye, niye gitmeyeyim ki? ortaokuldaki din dersinden aklımda kaldığı kadarıyla cenaze namazı farz-ı kifayeydi. oldum olası yapacağım bir işi başkalarına yıkmayı sevmem, açıkçası bunun sebebi yardım aldığım insanlar gün gelir de benden yardım ister korkusu. bu sebeple namaza gitmem zorunlu olmasa bile başkalarının yarın bir gün sokakta beni görüp " ulan sizin yerinize de kıldık namazı, ayıptır be " demesini istemiyordum. kimsenin böyle bir cümle kurmayacağını düşünüyor olabilirsiniz fakat hastalıklı beynim sizle aynı fikirde değil.

    dinle aram hiçbir zaman pek iyi olmamıştır. allah'ın da bu durumdan memnun olduğunu düşünüyorum aslında, belki de kaderimi yazarken şeytani bir zevk almıştır. buna rağmen namaza katıldım, allah için orada değildim sonuçta, ölü için de değildim, kendim için hiç değildim. bir süredir hareketlerim böylesine amaçsızlaşmıştı, inanın ne zamandır böyle hatırlayamıyorum. belki de doğuştandır, söyledim mi bilmiyorum ama zamanla da aram pek iyi değil. aslında benim aram neyle iyi ki? bu gece uyumadan önce bunu düşüneceğim.

    sırada defin işlemi vardı. tabutun çevresindeki kalabalığın hüznü iyiden iyiye keyiflendirmişti beni. kendim mutlu olamıyordum belki ama çevremde üzgün insanlar gördüğümde matematiksel olarak mutlu sayılıyordum. bundan sonra cenazelere katılmak iyi bir fikir olabilirdi ne de olsa insanlar mutlu olmak için milyonlarca dolar harcarken benim tek yapmam gereken birilerinin ölmesini beklemekti. belki de seri katiller bu yüzden insanları öldürüyor, olamaz mı? beklemekten bıkıyorlar işte, anlasanıza. bilim insanları bunun üzerinde düşünmeli, gözlem ve deney yapmalı.
    Tümünü Göster
    ···