Babamın giderken onurr diye bağırışı hala kulağımda çınlar..

Ben tüm bu olanlardan sonra boş boş dolanıyordum hastahane koridorlarında, gidip ihsan doğramacı heykeliyle dertleşiyordum ( Ankara/Hacettepe ) muhabbeti çok sıkıcıydı varsa yoksa ilim, bilim dedim burda dur dur sıkılmıyon mu kalk karıya gidelim? Gidemem amk nasıl gidicem bu halde diyordu? Bende bunun haline acıyıp sandalyeden yarım yamalak uzanarak bunun heykeli ( büst sade kafası ) sökmeye çalışıyordum taki güvenlik 30 m den bağırana kadar, morfin yine yapmıştı yapacağını beni bir heykelle 10 dakika konuşturmuş üstüne üstlük onu karıya zütürtmeye çalışmıştı...

Böyle bir şeydi morfin adamı çok zekide yapıyordu gerizekalıda..

Güvenlikten yediğim ayar canımı sıkmıştı. Dostuma selam ve karı sözü verdikten sonra ordan ayrılmıştım. Morfin bana eğlenecek bir şey aratıyordu, aradım aradım ve buldumm..

Röntgen, önünden geçerken kapıda sade 2 kişi beklediğini gördüm.. Hemen peşlerine geçtim.. 10 dakika oldu olmadı sıra bana geldi, bende daldım içeri..

Doktor benden bi tepki bekliyor, bende ondan.. bi 5 dakika yine gibişecek gibi bakıştık. Derken benim tipimi beğenmemiş olacak ki konuştu;

D : Dosyan nerde?
B : Babamda servisten almaya gitti az sonra gelir
D : Tamamda dosya olmadan nerenin röntgeni çekilecek nerden bilicez ?
B : Ben biliyorum, yüzümün..
D : Nasıl yüzünün? Anlamadım, emin misin? bu sırada sargıda olan belden aşağıma bakıyordu.. Afallamıştı, yüz ne alakaydı??

Arsızdım yine ; hocam çubuğu takip ederseniz istediğinizi gòrebilirsiniz..

Doktor şok doktor iptal, bi tak anlamadı, 6 sene adamlarda kafa bırakmıyo ki..

Neyse bu hastabakıcı ile yatırdı, beni çekti röntgeni bilgisayardan yolladı, bende geri oturdum tam çıkıcakken kapıdan bu dayanamadı sordu;

D : Sahi yüzün röntgenini napıcaklar?
B : Bölümde ki hemşire benden çok etkilenmiş, fotoğrafımı istedi benimde yanımda yoktu bunu ona vericem dedim..

Amk bini yannan gibi kaldı, bende tam tur tekerlek çevirmeye başladım tabi. Büyük ihtimal oşaşkınlıktan o kadar hareketsiz kaldı ki o odada radyosyandan öldü..

Ben puşt, pekekent dolaşırken ve uğraşacak birşeyler ararken yine yakalandım..

Benim ektiğim hemşireye, kadın hastane kazan o kepçe beni aramış baya azarladıktan sonra beni bölüme doğru zütürmeye başladı..

Deplasmana gidiyordum beyler, azarlar eşliğinde, deplasman otobüsü taşlanan takım gibi,

Sahi amk babamı unuttuk, babama noldu peki?...

Morfinli kafa ile babamı bahçeye yolladığımı unutmuştum. Kuku gòren abaza gibi kaçışım sırasında yediğim tokat babamdandı beyler.
Öyle bir geçirmişti ki kafama sandalyede bir ileri bir geri gidip gelmiştim, bu tepkiden dolayı malın ucunda ki çubuk yine dışarı çıkmıştı. O acı ile nasıl bağırdıysam bahçede ki güvenlik yanımıza gelmişti, evet beyler morfin yine kendini belli ediyor ve bana uyan şeytan ile aklımda şimşekler çakmaya başladı. Tek bir şansım vardı beyler kurtulmak için.. ve babamı bile tanımayarak oynadım en büyük kozumu

- Güvenlik abi geçerken ayağîna sandalye ile bastığım için bu amca bana vurdu :( zaten yediğim tokatın yüzüme yaydığı kızıl ton ve acı içinde kıvranın suratım rolümü iyice gerçek yapıyordu..

G : Doğrumu sòylüyor bu çocuk? utanmıyo musun hasta çocuğa vurmaya adam!!

Evet binler yine golümü atmıştım ama korkuyordum, yılmaz vural gibi korkuyordum, yiyeceğim bir kontra atak kümeye düşmeme sebep olabilirdi..

Top babamdaydı beyler, ve babam ronaldo edası ile koşmaya başladı..

B : bu benim oğlum birader sana ne oluyor

Babam ortasahayı geçmişti cezasahasına çok yakındı, önü boş ilerliyor..

G : niye amca desin lan, ne bileyim oğlun olduğunu, göster kimlikleri..

Babam elini cüzdana doğru zütürmeye başladı, çıldıyordum, hocaaamm bittti hocaaam 2 dk geçtii diye bağırmamak için zor duruyordum.. Babamın ònü boştu, iyi bir vuruş mutlak goldü, babam o muhteşem sol goluylan eli cüzdana gòtürüyordu..

Saabbbriiii sabrii vurdu top aut..

Babam cüzdanı odada unutmuştu pićler, bu sefer yılmaz vural tecavüz etmişti !!!

Babam zütü bir iki kere daha yokladıktan sonra boş gözlerle güvenliğe bakmaya başladı..

Babam adeta samanlıkta komşusunun eşşeğine tecavüz eden bir adam, güvenlikte samanlıkta bunları basan eşşeğın sahibi gibi duruyordu..

Güvenlik hala bir tepki bekliyor, babamda senin sonra amina koyacam diye bana kaçamak bakış atıyordu..

Sıra bendeydi beyler, 1-0 üstündüm ve son dakikalardı, artık zamana yatmalıydım..

Ben : Güvenlik abi ben bu amcadan şikayetçiyim dedim...

Güvenlik bir bana bir babama baktıktan sonra, tamam delikanlı biz gereğini yaparız dedi ve babamın boş bakışlarına rağmen koluna girip " yürü terbiyesiz adam diyerek " yürümeye başladı..

Bitti beyler maç, evimde seyirci desteği ile kazanmıştım.. Peki ya bunun deplasmanı? Ya sonum Beşiktaş gibi olursa? ya babam 8 kere döverse, Ya Galatasaray gibi, Bahçeşehir azmiyle giberse beni babam? Ya Pendiksporun Fenere yaptıklarını yaparsa bana? ( o zaman tabi skorlar, takımlar ve düşenceler farklı )

Bu düşünceler ile yine dört nala tekerlek çevirmeye başladım..