komşumla yasak ilişkiye girerken kızı öldü

evet beyler size yıllardır kimseye söyleyemediğim sırrımı anlatıcam dinlemek isteyen var mı?

neyse bir başlayayım illa dinleyen birileri çıkar. öncelikle belirteyim ki hikaye tamamen gerçek.

şu an 24 yaşında yüksek lisans öğrencisiyim. 5 yıldır eskişehirdeyim. 19 yaşına kadar istanbulda yaşadım. ama 19 yaşında apar topar istanbuldan kaçmak zorundaydım..

babam ben çok küçükken kalp krizinden ölmüş. ben, annem, teyzem, küçük kız kardeşim ve anneannem ile maltepede pek büyük olmayan bir evde yaşıyorduk. bize annem ve teyzem ören bayanda çalışarak bakıyordu.

iş yerinden bir arkadaşları vardı. pelin abla (ismi buna çok yakın) aynı zamanda komşumuz sayılırdı. biz a blokta onlar c blokta oturuyordu. aynı siteydik anlayacağınız. pelin abla 32 yaşında esmer, güzel bir kadındı. kızı vardı 5 yaşında. benimde küçük kardeşimle hep oyun oynarlardı. kocası da gemi işlerinde çalışırdı. tanırdım ama pek muhabbetim yoktu.

@10 nasıl olduğunu anlatıyorum panpa. yoksa içimde patlıyacak artık bu sır.

pelin abla bir gün annemler turşu hazırlarken oturmaya gelmişti. hep beraber mutfakta takılıyorlardı. bende çok yakın arkadaşım vardı onunla birlikte bostancı gösteri merkezinden gelmiştik. elimde beatles plağı vardı. ödünç vermek için eve beraber dönmüştük öğle vakti.

eve girdim plağı almaya odama girdim. plağı aldım arkadaşım evdekilerle utangaç utangaç konuşuyordu. plağı verdim bu gitti. o günü çok iyi hatırlıyorum çünkü hayatımın en heyecanlı günlerinden biri olacaktı o gün.

dinlemek isteyen panpalarım için anlatacağım inanmayan arkadaşları anlayabiliyorum sonuçta milyon tane yalan hikaye var burada.

neyse o gün plağı arkadaşıma verdim odama geri döndüm. daha sonra kapı çaldı ve pelin abla odama girdi. o sıra çizgi romanlara merak sarmıştım. kaptan amerika okuyordum. odama girince irkildim, okumaya devam ediyordum ama bir yandan da ona bakıyordum. kadın hayattan daha doğrusu hayatın anlamsızlığından bahsetmeye başladı. kendi kendine konuşuyordu, bir yandan da camdan dışarı bakıyordu. konuşmasına devam ederken bana doğru yaklaşmaya başlıyordu. yatağıma oturdu. camus sever misin diye sordu, bende duydum ama hiç okumadım dedim.

içimden ne alaka be diye geçiriyordum. pelin ablanın üzerinde yazlık bir elbise vardı. zaten temmuz ayındaydık, göğüs dekoltesi giymeyi severdi. iyice yakınlaşmaya başladı bu, sol memesinin neredeyse tamamı gözüküyordu. elini kasıklarımda gezdirmeye başladı. irkldim, odaya biri girecek diye tırsmaktan ne yapacağımı bilemedim. beni öpmek ister miydin diye sordu. bende annem gelir hayır dedim. o da gelmez işi var dedi. öpmek için yaklaştı ben titreyerek bekliyordum ki o an kapıya biri vurdu.

hemen ayağa kalktı elbisesini düzeltti , anneannemdi kapıya vuran. içeri girdi nerdesin pelin kavanoz kalmadı bizde hadi sendekileri de getir dedi. pelin ablada gereksiz bir şekilde bizde sadece muhabbet ediyorduk dedi. anneannem anlamadı bir şey ikisi birden odadan çıktı. kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu heyecandan. evden çıktım bizim burda sahildeki burç kafeye gittim. 19 yaşındaydım ama arkadaşlarımın hepsi üniversitede olduğu için lise tayfasıyla takılıyordum. o plağa verdiğim arkadaşımıda çağırdım. bilardo oynamaya başladık. ona hiç bir şey anlatmadım.

bilardo oynamaya devam ederken kafeye handan girdi. handan bizim burda maltepe lisesine giden son sınıfta çok güzel bir kızdı. hemen mekana girince laf atanlar süzenler oldu. o hiç birine aldırmadı tek başına oturuyordu. bende ne zamandır onu beğeniyordum ama açılacak ortam bulamamıştım. o günün verdiği gariplikle gittim yanına, pek yüz vermedi bu. olumsuz davranacak diye korktum bilardoya geri döndüm. o sırada galiba buna laf attılar yine mekandan çıkmak için hareketlendi. göz göze geldik. bana sende gel gibisinden kaş göz yaptı bende hemen peşinden çıktım. o plağı verdim arkadaşıma da ayıp oldu ama halden anlamıştı.

handanla beraber yürümeye başladık. sürekli laf atan, maltepe binlerinden rahatsız olduğunu anlatıp durdu yol boyunca. baya yarım saat yürüdük biz bununla. ilk defa bu kadar çok konuşmuktuk, hava kararmaya başlamıştı zaten evinin etrafında dönüp duruyorduk bu eve gidecek ama gitmek istemiyordu. bende bi an boşlukla , o gününde verdiği gariplikle bunu öptüm. bu çok kızardı. baktım hoşuna gitti tekrar öptüm bunu ve dedim ki yarın beraber bir şeyler yapalım. saat 7de burç kafenin önünden seni alırım dedim. böyle dominant davrandım. hoşuna gitti tamam dedi. tüm gece mesajlaştık. komik gelecek ama telefonda sevgili olmuştuk. buluşma daha bir anlam kazanmıştı.

bence gayet hızlı yazıyorum binler, yazarken o günleride yaşıyorum resmen bir tuhaf oldum amk. neyse devam ediyorum merak etmeyin bitirmeden yatmak yok.

yuh be el insaf bir tane bile şükü almamışım. gerçi umrumda da değil. ben vicdanımı rahatlatma derdindeyim. dinleyen panpalarıma selam çakıyorum.

neyse sabah oldu uyandım. heyecanla buluşma saatini bekliyorum. teyzem elime iki kavanoz turşu tutuşturdu git bunu pelin ablanlara zütür dedi. bende olmaz işim var dedim. o da hadi hadi zaten şurası iki dakikanı almaz hem ne işin varmış bakalım dedi. bende açıklama yapmamak için uf tamam dedim aldım kavanozları ama gerçekten de çok vaktim yoktu. buluşmaya geç kalacaktım. gerçi çoğu yere gecikirdim herkes bu huyumu bilirdi fakat handanı bekletmek istemiyordum. söylene söylene gittim kapıyı çaldım. pelin abla açtı. gelmek istemez misin diye sordu. bende yok işim var dedim. ısrar etti, hem girmek hem girmemek istiyordum derken kendimi içerde buldum. öpmeye başladı birden. o ilk öpmek istediği zamanki gibi heyecanlanmamıştım. çok sert öpüyordu. boynuma iyice abanmıştı. elini kalçasına attım bu üzerini çıkarmaya çalışıyordu ki kapı çaldı. hızla toparlandı yine. kocasıydı gelen. kavanozlar yakındaydı allahtan heyecanlı bir şekilde açıklama yaptı turşu getirmiş falan diye. kocası hiçbir şey çakmadı. gibim ikinci kez elimde kalsada handana gideceğim için mutluydum. hızlıca çıktım kafeye doğru koşuyordum resmen.

7 buçuk gibi kafenin önündeydim. handan bekliyordu elinde telefonuyla oynuyordu. koşarak sarıldım, ama o beni itti . boynuma dikkatlice baktı yüzüme bir tokat attı ve hiç birşey demeden gitti. ne olduğunu anlamıştım. salak ben hemen kafenin lavaboya çıktım. boynum mosmordu. sinirden ağlayacaktım. içim bir kötü olmuştu. söylene söylene kendime eve gittim. bir kaç salakça mesaj attım ama geri dönmedi bu. bende vurdum kafayı yattım. ertesi gün sitenin bahçesinde tek başıma potada atış yapıyordum. pelin abla geldi, ona o kadar kızgınca bakıyordum ki. ne oldu neden öyle bakıyorsun dedi. bende şu boynumun haline bak napmışsın dedi. bu pişkince yarım kalan şu işi artık bitirsek diye yaklaştı. o kadar kızgındım ki olmaz dedim. olmaz dedikçe ısrar etti. hem kocam gemiye gitti 1 ay yok diyince o 1 ay lafı gözlerimi açtı. ulan salak dedim kendi kendime zaten handan gitti bari bir ay buna abanırsın fena mı dedim. evine gittik küçük kızı yüksek sesle çizgi film izliyordu. onu zorla dışarı çık dondurma ye diye resmen dışarı attı. kız çıkmamak için direndi çizgi film izleyecekmiş. neyse bunu çıkardı işte.

çıkar çıkmaz ilk iki başarısız girişimin etkiseyle birbirimizi deli gibi öpmeye başladık. salonda sünger bob açık yüksek ses ama kimin umrunda ben bunu kalçalarından kavradım, soymaya başladım. memeleri inanılmaz güzeldi, bembeyaz sıcaktı. her yerini yalamaya o boynumdaki morlukların intikdıbını alırcasına ısırmaya başladım. AmI memelerinin aksine daracaktı böyle zorlandıkça inliyordu, inanılmaz güzeldi. hala şu an bile hissettiklerim, orgazm anım aklımda binler. göğüslerini öptüm, sarılıyoduk ki birden dışardan çığlık sesleri gelmeye başladı. sesler bir iki artmaya iyice yükselmeye başladı. dikaktlice dinleyince annemin teyzemin sesleriydi bunlar, apar topar giyinip dışarı koştuk.

sitenin dışında bir kalabalık toplanmış, çember oluşmuş. uzaktan ambulans sesleri gelmeye başladı. kalabalığı yardık annem ve teyzem deli gibi ağlıyor. önlerinde pelin ablanın küçük kızı kafasının yarısı yok. araba çarpmış. o an kanım dondu. pelin abla nasıl krize girdi tahmin bile edemezsiniz. bu olaydan sonra ben eskişehiri kazanmıştım apar topar kaçtım resmen o gündür sadece bir defa istanbula gittim. pelin ablayla kocası boşanmış, handan da o plağı verdiğim arkadaşımla berabermiş hemde dört yıldır. sadece bir kere gittim istanbula ve annem dışında istanbuldan kimseyle konuşmuyorum. öyle panpalar. gerçeği kimse bilmiyor. vicdanımı rahatlatmak için yaptığım bu itirafı dinlediğiniz için teşekkürler. milyonlarca çükü yemişim ama hiö umrumda değil. iyi geceler.