kola içmenin lüks sayıldığı zamanlar

ı, gazetenin verdiği futbol topunun ayının birinin vurmasıyla uzaklara gidişini ve topu bulunca patlamış olduğunu gördüğümüzde yaşanan hüznü, televizyonda oyuncak kazanan oçleri nasıl kıskandığımızı, harçlığımızın bozuk para olduğu zamanları, kırtasiyeyeye gelen janjanlı kalmetraşları, günlükleri, gibindirik büyüteçleri alıp kağıt yakmak için çabaladığımızı, bisan ihlas için türkiye gazetesine babamızı abone olmaya zorladığımızı, boncuklu jantların sesini, yeşil pelikan silgilerin kokusunu, televizyonun sarı arama kalemiyle inter star aranılan günleri şimdinin liselileri ve zengin binleri anlamaz.

edit: alın bu da bonus;

http://fizy.com/#s/1m36hd

http://penguenlerdeoynar....om/2009/07/dinosorus.html

http://penguenlerdeoynar....om/2009/07/dinosorus.html

@56 gibtir git yetişkin taklidi yapma

@66 bak hala yeaww

http://www.incicaps.com/r...ervane_4a6f2b298651f.jpg/

@138 doksanlı yılların başında bilgisayarda leblebi yazarak mı hava atıyodun apartmanın çocuklarına

@143 sen muhasebeci babanın aldığı bilgisayarı açıp msdosta mario.exe yazıp kıçıkırık türk malı mario oynayana kadar prehistorikin 4. bölümünde bilgisayarın resetlenince ağlarken biz ataride ne oyunlar bitiriyoduk bin. o atarileri senin gibi anne parasıyla değil kendi harçlıklarımızı biriktirip almıştık hem.

şu gibtiğimin robotunu bişey sanardık. intertoyun oyuncak reklamları dönerdi tv de. hep o oyuncakların hayaliyle yaşadık. walkie talkieli araba reklamlarından bahsetmiyorum bile.

http://imgim.com/rqpb5m.jpg

@172 yaşadığın getto hayatından hiç bahsetmiyosun bin. altın kafeste gibeyim seni

@241 hatırlıyorum panpa. milliyet kardeş, miço, türkiye çocuk, yalvaç ural zırvaları, cips paketlerinde futbolcu tasoları çıkıyodu bi ara. okulda boliç van gobel ve uche gibi yabancı futbolcuların olduğu tasoları daha pahalıya satardık. eklem noktaları plastik pimlerle birleştirilmiş kağıttan himen maketleri vardı. meybuz, yazbuz, buzparmak, içinden duvar yazıları çıkan ahududu aromalı sakız, tipitip, minty vardı. hugolu alçı kalıpları ayrı güzeldi. bi de oyuncak yarış pisti, oyuncak tren, intertoyun takla atan arabası, ses çıkaran topunun hayalleriyle yaşardım. 10 doritos panço paketi biriktirip tarkan konserine gidenlere 6 aymar kulakçığı biriktirip çekilişi kazananlara imrenirdim. yudum ayçiçek yağının gerçekten uçurduğuna inanırdım.

@248 biz onu düğmeden ve bobin ipinden yapıyoduk panpa. sonra fabrikasyonları çıktı. kağıt kesiyoduk onunla. bi de hafif uzunca bi ipi elimizde farklı şekillere soktuğumuz bi oyun vardı. iki kişi oynanıyodu. biri diğerinin elinden ipi düzgünce almaya çalışıyodu. tekniğini bilmeyen alamıyodu. bir de kağıdı katlayıp şakşak yapardık hızlı savurunca şaklardı.

ortası delikli dişlili yuvarlak bi resim çizme oyuncağı vardı. oyuncağı kağıdın üzerine koyup kalemle döndürünce çok güzel uzay çiçeği desenleri çıkıyodu. adı neydi o oyuncağın hatırlayan var mı.

koni şeklinde yarısı sarı yarısı kırmızı renkli ince uzun şekerler vardı. şekerin dışındaki naylon zor soyulduğu için naylonuyla yemek zorunda kalıyoduk. şekerin tadı da kötüydü.