Paraların olduğu valizin içini açtım. Belimdeki küteyi çıkarıp destelerin altına soktum. Ve eve doğru yürümeye başladım. Camdan beni gördüğü gibi birini yolladı kapıyı açan enik yavrusu paraları göreyim yaklaşma beynini dağıtırım diye bişeler zırvaladı. Sakin ol paraların hepsi valizde diyerek valizi yere yatırıp paralardan 1-2 deste elime alarak salladım. Yanıma doğru gelmeye başladı desteleri yerine koyup valizin ağzını kapattım üstümü aradı daha sonra geç içeri diyerek arkamdan itikledi. (Ben çoluk çocugun eline düşecek adammıydım az dur ananı gibecem) Diye geçirdim içimden. Valiz elimde içeri doğru girdim içerden annemin sesini duydum zaten bi odaya 5 tane it doluşmuşlar aç köpek gibi bekliyorlar. Odaya geçtim ben odaya geçerken büyük ihtimalle bizimkiler ormandan cıkıp ahşap duvarlı köy evinin duvarından içeriyi dinliyorlardı. Bağırarak söyledim işte paralarını getirdim bırak annemi gidelim. O Sırada valizi açtım bak destelerin hepsi burda hala yüksek sesle bağırarak konusuyorum. Valizin ağzı açık bi şekilde önümde dururken. Bağırma dıbını paranı giberim geçmişini gibtiğim müptezeli sizinle artık işim bitti Sen ve huur anneni öldüreceğim aahhaha diye kahkaha atarak elindeki silahın dipçiğiyle hafiften enseme vurdu. O sırada bizimkiler içeri girmişti bile. Paaaat diye odanın kapısına bi tekme atıldı. Onlar sesin geldiği tarafa yönelirken. Bende valizden çıkardığım küteyle bin kurusunun beynine alt kısmını çok sert bi şekilde vurdum. O yere düşerken ben annemin sandalyesinin önüne kapaklandım. Zaten bizimkilerden bana bişey kalmamıştı bile . O bin kurusu hariç herkes ölmüştü o ise yerde baygın bi şekilde yatıyordu küteler ağır olur bide sağlam bindirmiştim...

Daha sonra Cengiz sen Cemalle çık dışarı önden bak sağı solu kesin kimse varmı dedim. Zaten çevrede başka ev yoktu en yakın ev 500 metre onlarda biri av yapıyor falan sanıp pek ilgilenmezdiler. Cengiz ve Cemal dışarı çıkarken ben anacım bişeyin varmı iyimisin dedim oğluuuuum benim bişeyim yok ama babanı öldürdüler oğulll diye ağıt yaktı nerde dedim. Yan odadaydık orda öldürdüler sonra bu odaya geçtik oğul dedi. Gittim yan odaya babamı öyle görünce dünyam yıkıldı başından vurmuştu şerefsiz sarıldım ağladım... Daha sonra Murata evde çarşaf varsa getirmesini söyledim. Polis karışmamalıydı bu işe babamın resmi bi şekilde öldüğünü kimseye söyliyemezdim. Hemen bulup getiriyorum abi dedi ve 2 dk sonra büyük beyaz bi çarşafla geldi. Babamı sardıktan sonra tut ucundan arabanın arkasına zütürelim dedim. Tam o sırada dışardan silah sesleri gelmeye başladı. Allahtan dürbün Murattaydı camdan dışarı baktım Cengiz ve Cemal kapının önündeki Römogun arkasına siper almışlar hemen sol taraftaki ormandan gelen ateşe karşılık veriyorlar Ama ne kadar ateş etselerde boş akşamüzeri ve ağaçların bolluğu karşı taraftaki binlerin avantajınaydı. Mermileri bitirmeyin gelip kafamıza sıktırtmayın diye bağırdım. Yaklaşmadıkları sürece taciz ateşine karşılık vermeyin boşa mermi atmayın diye ekledim. Murata Babamın ve annemin yanında durmasını söyledikten sonra. Dışarı çıkmak üzere kapıyı açtım daha yarıya kadar açmadan mermiler yağmaya başladı. Evin arka tarafındaki bizimkilerin açmış olduğu pencereden dışarı çıktım sürüne sürüne ön tarafa yaklaştım. Ve Cengiz ile Cemale seslendim. Taciz ateşi açın yoğun mermi atın karşılık veremesinler yanınıza geliyorum koruyun beni...