erkekler tarafından beğenilen, çok ciksi ve evli bir kadınım. Kocam kamu sektöründe çalışıyor. 7 yıldır evliyiz. Ben gözü yüksekte olmayan, var olanla sürekli yetinmesini bilen bir kadınım. Kocamı ve çocuklarımı çok seviyorum, asla gözüm dışarda olmaz. Ama kocam sürekli başka kadınlar peşinde koşan, aldığı maaşı karı kıza harcayan birisi. Sürekli borç içinde yaşar ve bunu da asla kendine sorun etmez. Evlendiğimiz günden beri bu böyle. Güya çok severek, daha doğrusu kocam bana deliler gibi aşık olarak evlendik. ciks konusunda sınırsız bir kadınım, ciksi çok seviyorum, ama asla kocamı aldatmadım. Çünkü ciksi kocamla yapmayı çok seviyorum. Kocam da benimle gibişmeye bayılır. Bazen bana, “Sen yıldızlarına beş çekersin!” der, ama karı kızdan da asla vazgeçmez.
Zaten bakkala çakkala yeterince borcumuz vardı, birde bunun üstüne, abimin bana emanet olarak bıraktığı 16 tane Cumhuriyet altını vardı, kocam bunları fark edince, ağzımdan girip burnumdan çıktı, “Kredi borcunu ödeyecem ve her ay bir tane Cumhuriyet altını yapacam!” dedi ve hepsini elimden aldı. Ama 2 yıl oldu, tek bir tane bile yapmadı. Abimle bir ara sohbet ederken, abim, “Ben bir işyeri açmayı düşünüyorum…” dediğinde, sanki ensemden kaynar sular döküldü. Abim işyeri açarsa, mutlaka emanet verdiği altınları isteyecekti…
Ne halt yiyecem şimdi diye kocamla konuştum, ama kocamın umurunda bile olmadı. Günlerce kara kara düşündüm, çare bulamadım. Bir gün nette bir sosyal paylaşım sitesinde, fabrikatör olduğunu söyleyen 36 yaşında bir beyle tanıştım. Benden MSN istedi, “Webcamda görüşelim!” dedi. MSN’imi verdim. Çünkü adamın çok zengin olduğunu öğrendiğim anda, kocamın yediği altınları tekrar nasıl yerine koyacağım sorununa kafamda bir çözüm bulmuştum. Eğer bu fikrim gerçekleşirse, hem zevk alacaktım, hem borçları ödeyecektim. Bu düşünceyle Webcamı açtım. Ve Webcamı açmamla birlikte adamın aklını da başından aldım
* )
Tanıştık. Adamın adı Emir imiş, izmir’e 55 km uzaklıkta ilçede oturuyormuş. Biraz Webcamda Chat yaptıktan sonra beni çok beğendiğini söyledi ve benden Telefon numaramı istedi. Tabi önce kendimi naza çektim, sonra Telefon numaramı verdim. Hemen aradı, konuştuk. Birkaç gün sürekli aradı ve konuştuk. En sonunda benimle birlikte olmak istediğini söyledi. Ben de, “Olurdum ama şu sıralar moralim çok bozuk!” dedim. “Neden bozuk söyle, derdin nedir? Bu dünyada halledilmeyecek birşey yok!” dedi. Ben de durumu açık açık söyledim. “Kafana taktığın şeye bak! Para hiç sorun değil, sana 16 değil 26 Cumhuriyet altını feda olsun, yeter ki benim ol!” dedi. “Tamam!” dedim, kabul ettim…
Kocam görevi nedeniyle 3 günde bir eve gelirdi. Emir’le akşam saat 21:00 de anlaştık, çocukları uyuttuktan sonra onu eve alacaktım. Bu arada, biri 7 yaşında ve diğeri 21 aylık, 2 oğlum var. Onları uyuttum. Emir dışarda iki dakikada bir arıyor, “Heyecandan ölmek üzereyim, çocuklar uyumadı mı?” diye soruyordu. Ne yalan söyleyim, benim de kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu, amımın suyu akmış külotumu ıslatmıştı. Ve nihayet beklenen an geldi, Emir elinde hediye paketiyle içeri girdi, içeri girmesiyle de hoyratça dudaklarıma yapışması bir oldu. ikimiz de ayakta kendimizi kaybettik, deliler gibi öpüşüyorduk. Ben dayanamadım elimi Emir’in gibine attım, pantolon üzerinden hem okşuyor, hemde deliler gibi öpüşüyorduk…
Emir de dayanamadı, direk üstümü, yani tişortümü çıkardı, sütyenimin kopçasını açıp, deliler gibi memelerimi emmeye başladı. Ben de kemerini çözüp pantolonunu dizine kadar indirdim. gibi baksırın içinde çadır kurmuş ve bir an önce çıkarılmayı bekliyordu. Hiç bekletmeden baksırını da çıkardım, önünde diz çöktüm ve deliler gibi yalamaya başladım. Taşaklarının tümünü ağzıma alıp hafif dişliyordum. Emir kendinden geçmiş bir şekilde, “huuruuu, tam bir fahişe gibi sevişiyorsun!” diyerek hırıltıyla ağzıma boşaldı. Yutabildiklerimi yuttum, geri kalanı çenemden, memelerimin ortasından, göbeğime kadar süzüldü. Emir hemen çekyatın üstüne yığıldı…
Benim amım vıcık vıcık olmuştu, amımın suyunu parmaklarımla alıp Emir’in inmiş gibine sürüp sıvazlıyordum. Çok geçmeden gibi yine taş gibi oldu ve ben daha fazla dayanamayıp direk üstüne çıkıp, gibini amıma yerleştirdim ve deliler gibi zıplamaya başladım. Emir de kendinden geçmiş bir halde, “Oohhhhhhh huurm, horozun seni gibmeye, parçalamaya geldi!” diyerek alttan pompalıyordu. Sonra beni üstünden indirdi, yere uzandırıp misyoner pozisyonda bacaklarımı açıp, direk amıma soktu. Amım çok dardır, iki doğumumu da sezeryanla yaptım. Zaten çatı darlığı da olduğu için amım kız amı kadar dardır. Misyoner pozisyonda çok fazla git gel yapmadan Emir içimde patladı. gibini çıkardığında kan olmuştu. Emir şok olmuştu. Peçeteyle silerken, “Evli olduğunu bilmesem, bakiresin derdim!” dedi.
Anlayacağınız Emir’in gibi kocamınki kadar büyük olmamasına rağmen, neden bilmiyorum ama fena yırtmıştı beni. Ama ben zevkten kendimi kaybettiğim için hiç acı hissetmedim. Çırıl çıplak birbirimize sarılarak biraz uzandık. Ama emir zevkten ağzı kulaklarında, hayran hayran bana bakıyordu. Ben de elimi gibine attım, okşayıp tekrardan sertleştirmeye çalışıyordum. Çünkü daha beni domaltarak gibecekti. Telefonda söylemiştim, benim en çok sevdiğim, dizlerimin bağı çözülen tek pozisyon domaltılarak gibilmek diye.
Nihayet Emir’in gibi tekrar taş gibi oldu. “Yat aşağı huuruuu!” diyerek, beni yatırdığı gibi bacaklarımı ayırdı ve amıma yumuldu, yalamaya başladı. Amımın tümünü ağzına alıp, deliler gibi emiyordu ve beni delirtiyordu. O bana huur dediği için, ben de, “Ohhhhh! Ne güzel yalıyor pekekentim!” diyor, hemde inliyordum. Emir, “pekekentin şimdi yine dıbını yırtacak huur, hemde domaltarak!” diyerek beni 4 ayak pozisyona getirdi. gibini hiç ıslatmadan, zaten yalanmaktan ve suyumun akmasından amım vıcık vık olmuştu, direk taş gibi sertleşmiş gibini arkadan amıma geçirdiği gibi kökledi…
Ben uçmuştum artık, kendimi kaybetmiştim, “gib beni huur çocuğu, erkek gibi gib, bin kurusu, pekekent seni!” diyerek onun beni dahada sert gibmesi için gaza getiriyordum. O da, “gibiyorum işte huur! Sen gibişe doymuyorsun, aslında sana 4-5 beş yarak aynı anda koyulması gerekiyor, ancak ozaman doyarsın, fahişeee!” diyerek, gittikçe dahada sert giberek, beni deli ediyordu. Orgazm üstüne orgazm yaşadım, kaç defa boşaldım bilmiyorum. Sonunda Emir de daha fazla dayanamayıp içimde patladı…
O gece, Emir beni sabaha kadar defalarca gibti. Sabah çocuklar uyanmadan da gitti. O gittikten sonra ben duşumu aldım, biraz uyuyacaktım ki, aklıma bana getirdiği hediye paketi geldi. Hemen açtım baktım. Harbiden de, 16 değil, tam 26 tane Cumhuriyet altını vardı. Tabii hemen altınları sakladım, kocamın eline geçerse yine satıp yer diye. Emir’le halen ilişkimiz devam ediyor, kocamınsa hiçbir şeyden haberi yok. Emir bana söz verdi, “Parayı asla kafana takma, maddi olarak her türlü destekte bulunacağım sana!” dedi. Ve bu sözünü de tuttu, çocuklarım adına açtığı hesaba her ay yüklü bir miktar para yatırıyor. Kocamı çok seviyorum, ama kocam çok hovarda, asla benim ve çocuklarımın geleceğini düşünmez. Napayım, ben de böyle bir yol buldum. Üstelik Emir çok güzel beceriyor beni, hem de tüm ihtiyaçlarımı karşılıyor, bana değer veriyor.
Emir’in bir fantazisi var, sürekli, “Seni o boynuzlu kocanın yanında gibmek için neler vermezdim!” deyip duruyor. Şu anda bilmiyorum ama, belki ilerleyen zamanlarda bu fantazisi gerçekleşir. Çünkü kocam da grup cikse biraz meyilli, birkeresinde benimle sevişirken, “Şimdi başka bir erkek daha olsa da, aynı anda seni becersek, ne güzel olurdu!” demiş ve inanılmaz bir biçimde boşalmıştı. Sonra da o konuyu birdaha açmamıştı. Bundan yola çıkarak, belki ilerleyen zamanlarda onu da aramıza alırız diye düşünüyorum.