1. 1.
    -4
    Size başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum çünkü kimseye açılamadım. Ama içim içimi yiyor. Evliyim. Geçen aybaşında eşimin telefonuna bir mesaj geldi: “Banyo yaptın mı?” diye. Saat 22: 30 civarı. Ben baktım ve eşim ile birbirimize girdik. Sabaha kadar kavga ettik “kim bu” diye. Mesaj rehberde erkek ismine kayıtlı idi. Üç ay önce eşim işten ayrıldığında eşime iş bulma teklif etmiş bir kişi. Ben sadece bunu biliyordum, eşim söylemişti. Ama kocam sabaha kadar bağırıp “ben sana ihanet etmedim” dedi. “Bu huur hep mesaj attı, beni hep sıkıştırdı, rahatsız etti” dedi. “Şefimden, işten ayrılınca telefon numaramı almış” dedi. Ben telefona el koydum ve mesajlara cevap verdim. Hep pis mesajlar… Buluşalım gibi konuşmalar... Tabi yanıma getirmek için oltalar attım ve “yarın sabah buluşalım” dedim. Çok sevindi. “Uyu, sabah buluşalım” dedi
    Eşim sabah aramış ve “sen benim karımla görüştün” demiş. Falan filan... kadın yine de aradı. Sabah 10: 00 gibi açtım. işte “Senin anladığın gibi değil yanlış anlıyorsun. Hep ben rahatsız ettim hiç yüz bulmadım ama hep mesajlar ile sıkıştırdım” diye… “Ama seninle yüz yüze görüşelim. Yanına geleyim. Affettireceğim kendimi, beni tanısan böyle insan değilim” gibi sözler.
    “Tamam” dedim. “Akşam gel!”. Neyse, geldi. Nerede çalıştığı her şeyi öğrendim ama benim için çalıştığı yer falan değil neden eşimi sıkıştırdığı önemliydi. Yüz mü buldu? Aralarında ne yaşandı? Buluştular mı? Bunlar önemliydi. Sabaha kadar dayak attım kadına, tanınmayacak haldeydi artık. Ama “hakkını helal et” falan diyordu. “Asla eşinden yüz bulmadım, hep karşı çıktı” gibi cevaplar.
    Sonra GSM şirketinin internet sitesinden kayıtlara baktım. Son altı aylık kayıtlarda şubat başında kırk mesaj atmış kocam. Şubat sonunda kırk yedi mesaj atmış. Hiç telefon görüşmesi yok. Arama kaydı yok. tabiki evde hiç huzur yok. Girmek istemiyorum, girsem kesin kavga ortamı… Devamlı gerçeği anlatması için sıkıştırıyorum; sonu hep kavga. Durum eşimin intihar etmesine kadar gitti ama kurtuldu. ilaç içmiş. “GSM şirketinden mesaj kayıtlarını al!” dedim, “almam” dedi. “Bana güveneceksin” dedi. inat etti ve çok inatçıdır. Yapmam dediğini yapmaz asla. Bir gün yine kavga sırasında “her şeyi anlatacağım” dedi ve sakin bir şekilde anlattı.
    “Ben işten ayrılınca şefimle beni aradılar. ´iş bulayım; CV’ni at´. Ben de sana söyledim. Sen yok deyince, aramadım” dedi
    Şirketten eşimi çıkarttıkları için tazminat vs. bir kısmını aldı, primlerini vermemişler. Eşim de benim sinirli olduğumu, mahkeme vs. uğraşacağımı bilir. 500 TL civarında vermemişler. Eşim de düşünmüş-taşınmış; “Bu kadından alayım, karım duymaz. Ben de yeni işyerinde biriktirir kadının borcunu veririm” diye. kadın yeni işyerine parayı getirmiş. Beş dakikada gitmiş.
    Aradan zaman geçmiş, aybaşında mesaj atmaya başlamış. “Sevgili olalım mutlu edeyim seni. Sen evli değilsin; inanmıyorum” gibi mesajlar… “iki gün boyunca hep ‘hayır’ dedim ama yalan değil sen o zamanlarda ilgisizdin, boşluktaydım. Benimle ilgilenmesi hoşuma gitti. Onun için mesajlarına cevap verdim” diyor. “Ama asla ona güzel söz söylemedim. Rencide ettim” diyor. “Sen borç verdiğin için yapıyorsun, evli değil misin, evli adama bulaşıyorsun? Lanet olsun, paranı vereceğim” gibi... “Sevgili olalım lafını reddedince bir daha mesaj atmadı. Ay sonunda parayı denkleştirince mesaj attım; ‘gel lanet paranı al’ diye. Geldi ama almadı. Benim yanımda bağış yaptı bir yere”. Ben de “nereden buldun?” demiştim “biriktirdim” demişti. “Ben mesajı yakalamadan iki gün önce niye devam ettin mesajlaşmaya?” dedim. “Yine hep rahatsız etmeye, sevgili olalım sevişelim demeye başladı. ‘olmaz’ dedikçe üstüme geldi. Sen de sonunda gördün” dedi. Dört yaşındaki çocuğumuzun başı ve gözlerine bakarak, kitabımızın üstüne yemin etti defalarca...
    Sizce aldattı mı aldatmadı mı? Ne yapmalıyım? içimi kemiriyor bu duygu ve düşünceler. Boşluktayım... Siz ne yapardınız bu durumda...
    Tümünü Göster
    ···