benzer bir hikaye bende de var, he tabiki evlenmedim amk asdg

lisede de devrimci takılıyoruz o dönemler, ufaktan isyankar tavırlar söz konusu tabii ergenlik bu isyanın %60ını oluşturuyor. saçlar uzun, şimdiki parlak bebeler gibi uzatamıyorsun, kulak üstüne düştüğünde sabah kenara ayırıyorlar.
okulun en daşşaklısı müdür baş yardımcısı mehmet hoca, koridorda gören sınıfa uçarak giriyor o derece tırsıyor millet. tabii bende de çekingenlik var herife karşı. sınıf full erkek ve 45 kişinin 32'si çift dikiş bebeler. hep beraber takıldığımız 8 kişilik bir grup var, içlerindeki tek zıt görüşlü benim, diğerleri hep ocak muhabbetinde hatta biri güngören ülkü ocakları başkanı. bildiğin oturup bu herifle odasında çay içip sohbet eden birini düşünün.
neyse adam bir gün çok azdığımız bir derste erkek hocanın ağlayarak sınıftan çıkması üzerine baskın yaptı sınıfa. bir ton söylendi. herkes ayakta bu arada. laf sokmalar bitince kılık kıyafet sakal saç muhabbetine girdi. ben en arka cam kenarındayım, kapı kısmından başladı kontrole. içe giyilen usulsüz sweaterları, saçı, sakalı uygun olmayanları uyarıyor, ufaktan azarlıyor. sıra bana gelince ufaktan bir sille attı, ben de ikinci sınıf insan muhabbeti görünce zoruma gitti ne söylese tersliyorum. adam sinir küpü oldu tabii benim artistliğime. kalk dedi tahtaya. millet dehşetli gözlerle bana bakıyor, çünkü tahtaya kaldırması hayra alamet değil. sivri burun topuklarıyla diz çöktürmek için diz kapaklarını parçalayan bir adam. hatta o dönem bir arkadaşımıza diz çökmüş durumda suratına doğru tekme atıp kulak zarını yırtmıştı gözümün önünde odasında. her neyse...

adam beni itiyor, tahtaya yapıştırıyor üstüm başım tebeşir tozu. en nefret ettiğim şeydir lacivert cekette tebeşir izleri, birinin kafasına sıra attığımı bilirim bu yüzden. her neyse o bana ikinci sınıf muamelesi yaptıkça ben daha da dellenip adama bileğleniyorum. millet de bana gözgöze geldikçe hareket yapıyor sus diye.
adam başa çıkamayınca odama git geliyorum ben dedi, o ara herkes ne olacağını biliyor diğer ders sedye ile geri geleceğimi düşünüyorlar çünkü rutin o.

ben de başıma gelecekleri bildiğim için, kapıyı resmen tekmeyle açıp bir de üstüne menteşesinden çıkartıp okulu terk edip gitmeye meyillendim. çıktı koridora bağırıyor arkamdan nereye gidiyorsun diye. iki taraftan da iniliyor ama benim gittiğim taraf okul çıkışı, diğer taraftan hocanın odasına iniyor hemen. bu taraftan in dedi maksadımı anlayıp.
indim odasının kapısında bekliyorum.

geldi odayı açtı, içeri girdi. ceketi çıkarttı, kravatını gevşetti, manşetleri kıvırdı dikildi karşıma dik dik bakıyor. boyu 160, ben yerdeki tak parçasına bakar gibi 190 boyla izliyorum herifi. niye kesmiyorsun saçlarını olm dedi, neyin artistliğindesin. ben de param yok kesemiyorum dedim. adamda nasıl bir şefkat uyandıysa, amkoim böyle bir derdin var niye söylemiyorsun dedi. git çarşıda şu kuaföre orada bilmem kim var, benim selamımı söyle kestir saçını dedi. ben de kabul etmedim, çıkarttı para vermeye kalktı onu da kabul etmedim. en son seni döverim parayı almazsan dedi, zorla cebime koydu. çıktım gittim çarşıda marketten 2 paket sigara alıp sınıfa dağıttım ve saçı bir kaç hafta daha kestirmedim asdgasdg.
neyse amk sabah sabah lise anılarımızı depreştirdin bin. şuku.