koca kafalı kardeşim bilal

isten eve yorgun gelmistim. içeriye girer girmez laptop u açtım ve geçmişe baktım.
artık alıskanlık olmustu.ruh hastası babamın gizlice laptopumdan gay ferreleri izlediğini
biliyordum.
aslında tüm suç benim. çünkü bir keresinde gök gürlemesinden korkup annemlerin yatak odasına gitmistim.
annem su içmek için kalktığı sırada mutfakta bayılmıstı. bende olanlardan habersiz babamın koynuna girmistim.
önceki gece eve sarhos gelen babam beni annem zannedip tekme tokat gibmisti.
ağzıma yüzüme almanyadan yadigar çalışkan malafatını sokup, browni kıvamındaki züt deliğimi hüpletmişti.
babam tarafından gibilmek hosuma gitmiyordu.ama tüm gerçeği anlatıp korktuğum yere yani odama dönemezdim
gök gürlemesinden çok korkuyordum.
bu olaydan sonra babam sırasıyla arkadaslarım tuana, baransel ve tankutcanın düzleştirilmis saçlarından
tutup yüzlerindeki kırmızı allık beyazlayıncaya kadar paldır küldür gibti.
neyse iste o gün kardesim bilalin(9aylık) kakasını yaptığı oturağa çarptı gözüm.
o spiral biçiminde yarı sulu sarı taklar ne kadar da güzel gözüküyordu.
etrafta dolasan bazı muallak sineklerin de gözlerinin kardesimin takunda oldugunu biliyordum
karnımın aç oldugunu da düsünerek yerden kaptığım gibi kardesimin oturağını kafaya diktim
sarı takları iyice çiğneyip aynadan dişimin arasında kalan tak kırıntılarına bakıp, gülümsedim.
bu olay beni çok susatmıstı. hemen tuvalete kosup yerdeki tuvalet fırçasının kabında biriken suyu içtim
bir nebze rahatlamıstım. takla dolan karnıma bakıp, yaklasık 2-3 kere geğirdim. burnuma pide, adana vs türü kokular geldi
anlamadığım sey küçücük çocuğa benim salak annemle babam acaba böyle seyler mi yediriyordu ?
ben bunları düsünürken acaip uyku bastırdı.
meşe ağacından yapılmış çekmecemden dayım nurinin hediyesi 0,7 uçlu rotring kalemimi çıkarıp,
benim yarı kıllı nacizane iç güveysinden hallice utangaç zütüşüme yedirdim.
züt deliğimin duyduğu hazla bir çılgınlık yapıp klimadan damlayan suyun düştüğü yeri centilmece gibtim.
ardından lambaları kapayıp mumu yaktım ve duvarda olusan huur çocugu gölgeme rutubetli malafatımı sürttüm.
kafası kanayan malafatımın kanını mutfak dolaplarına değdirip züt çeperime soktuğum rendeyle
güzelce uyudum.
not:tak yemeyi çok seviyorum
(bkz: at giben kovboy ve hikayeler)